İçeriğe atla

Balıkçılık

Belçika'da bir balıkçı teknesi

Balıkçılık; denizlerde, göllerde ve akarsularda balıkların ve diğer deniz ürünlerinin çeşitli yöntemlerle avlanmasıdır. Balığın yanı sıra midye, karides, ıstakoz, pavurya, istiridye ve ahtapotun hatta balina gibi deniz memelilerinin avlanması da balıkçılık kapsamına girer. Gölet, havuz ya da denizlerdeki suni tesislerde balık ve diğer deniz hayvanlarının üretilmesi de balıkçılığın bir parçasıdır. Amatör balıkçılık, ticari balıkçılık, zanaatkar balıkçılık, rekreasyonel balıkçılık, kültür balıkçılığı gibi balıkçılık yöntemleri bulunur.

Tarihçe

Balıkçıları resmeden bir Antik Mısır çizimi

İnsanlar en eski çağlardan bu yana balık avlamışlardır. 5 bin yıl öncesinden kalma, kemikten yapılmış ve bugün kullanılan örneklerine benzeyen iğneler bulunmuştur.

Çinliler MÖ 3000 yıllarında, tuzlu su doldurulmuş havuzlarda kefal üretiyorlardı.[1] Eski Romalılar da havuz ve akvaryumlarda sazan ve tatlı su kefali yetiştiriyorlardı.[1] Bu yöntemlerle balık yetiştirme Orta Çağ'ın sonlarına kadar sürdürüldü, ama bu tarihlerde terk edildi. Ancak 19. yüzyılda, Fransız hükûmetinin balık üretimini başlatmasıyla yeniden gündeme geldi.

Bugün dünyanın birçok ülkesinde, sofrada tüketilmek üzere büyük çapta balık üretimi yapılmaktadır. Havuzlarda en çok sazan, alabalık ve som balığı üretilir. Havuzlarda ayrıca soyu azalan balık türleri de yetiştirilmektedir. Tatlı su balıklarının üretiminde iki ayrı yöntem uygulanır. Örneğin sazan, besinini sudaki doğal ortamdan sağlayabileceği büyük göletlerde üretilir. Alabalık üretiminde, dar ve uzun ya da yuvarlak bir havuzdaki küçük bir alanda çok balık bir arada tutularak daha iyi sonuç alınır. Ama bu havuzlarda balıkların yemle beslenmesi ve gerekli oksijeni sağlayabilmek içinde suyun belirli aralıklarla değiştirilmesi gerekir. Başta Japonya olmak üzere çeşitli ülkelerde tuzlu su balıkları için denizlerde de üretim çiftlikleri kurulmuştur.

İstiridye, midye ve pavurya gibi öbür deniz hayvanları da bazı kıyı sularında yetiştirilmektedir. Doğal yolla üremiş larvalar ya da deniz üretim çiftliklerinde yetiştirilmiş yavrular, uygun koşullara sahip bir ortama bırakıldığında çoğalabilir. Bazı Uzakdoğu ülkelerindeki deniz çiftliklerinde büyük çapta teke ve karides üretilir.

Hayvan refahı

Her sene 1 trilyondan fazla balık insanların tüketimi için öldürülür.[2] Darbeli ve elektrikli sersemletme gibi bazı nispeten daha insancıl kesim yöntemleri geliştirilmiş olsa da çoğu kez balık hasadı için açık havada boğma, karbondioksit ile sersemletme veya buzlu soğutma gibi balık refahı için ideal olmayabilen yöntemler tercih edilmeye devam etmektedir.[3]

Çeşitleri

Tatlı su balıkçılığı

Makaralı oltalar bulunmadan önce, misina bir mantar ya da tahta parçasına elle sarılırdı. Balık oltaya takıldığında balıkçı seri hareketlerle balığı kıyıya çekerdi. Ama bu tür avlanma kolay değildi, misinanın dolaşması, düğüm olması gibi sorunlar yaşanırdı.

Oysa makaralı oltayla avlanmak çok kolaydır. Makara misinanın sarılmasını ve gerekirse gevşetilmesini kolaylaştırmıştır. Örneğin oltaya yakalanan balık sert hareketlerle direnirse makaradaki misina boşaltılarak balığa yol verilir. Balığın yorulup hareketlerinde yavaşlama görülünce, misina yeniden makaraya sarılarak balık çekilir. Ama makaralı oltayla balık avlarken, misinayı ne zaman boşaltıp ne zaman makaraya saracağını bilmek gerekir. Ayrıca misinanın da bir dayanma gücü vardır. Hızlı bir akıntıda balığın çekiş gücü karşısında bunu da hesaba katmak gerekir. Büyük bir balık yakalandığında, onun direnme gücünü kırmak için arada bir misinayı gevşetmek ve balığa yol vermek gerekir. Bunun sonucunda yorulan balık daha kolay çekilebilir.

Avlanmanın önemli noktalarından biri, uygun olta iğnesi seçmektir. Avlanacak balığa göre, değişik büyüklük ve biçimlerde iğneler vardır. Ama bütün olta iğnelerinin ucunda, balığın ağzına saplandıktan sonra çıkmasını engelleyen bir damak (çengel) vardır. İğnelerin sapında da genellikle bir halka bulunur. Hayvan bağırsağından, naylon ya da çelik telden yapılmış "köstek" bu halkadan geçirilerek iğneye bağlanır.

Balıklar çeşitli yemlerle avlanır. Canlı ya da cansız yemler, iğnenin ucundaki damağa geçirilir. Balığın doğal besini olan böcekler, solucanlar, küçük kurbağalar ya da avlanacak balığa göre çok küçük balıklar, en çok kullanılan canlı yemlerdir. Cansız yem olarak ise hamur, ekmek içi, haşlanmış buğday, peynir gibi yiyecekler ya da tüy parçası, yapay sinek gibi yapay yemler kullanılır.

Oltayla balık avlamak ustalık ister. Avlanacak balığın bulunabileceği yeri, suyun yüzeyinde ya da dibinde mi olduğunu bilmek gerekir. Öte yandan oltayı balığın yem aradığı yere atabilmek ya da indirebilmek gerekir. Örneğin sombalığı ve alabalık dışındaki bütün tatlı su balıklarını avlamak için olta dibe bırakılır. Sombalığı, alabalık, gölgebalığı, tatlı su kefali ve kızılkanat avlamada yaygın olarak sinek oltası kullanılır. Yapay sineği uzağa atabilmek için kamışın çok esnek olması, ucunda da kalınca bir misina bulunması gerekir. Oltanın ucuna bağırsak ya da naylondan yapılmış 2-3 metre uzunluğunda bir beden, bedenin ucundaki iğneye de tüy parçaları, kürk, ipek ve parlak tellerden yapılmış yapay sinek bağlanır bu şekilde balık avlanır.

Amatör deniz balıkçılığı

Galata Köprüsü'nde amatör bir olta balıkçısı

Amatör deniz balıkçılığında da tatlı su balıkçılığında kullanılan olta seti'nin hemen aynısı kullanılır. Ama kamış ve misinaların daha sağlam olması gerekir. Oltanın iyice derine inebilmesi için daha ağır kurşunlar (iskandil) ve iri balıkları da yakalayabilmek için daha büyük iğneler kullanılmalıdır. Dipte ya da dibe yakın derinliklerde yaşayan mezgit, morina ve yassıbalıkları avlamak için yem olarak karides, midye ve solucan tercih edilir. Uskumru ve lüfer ise, hareket halindeki tekneden kaşıkla ya da doğal yemle tutulur.

Deniz balıkçılığında köstekli olta da çok kullanılan olta tiplerinden biridir. Bu oltanın ucundaki iskandilli bedenine, belirli aralıklarla pirinç telden yapılmış köstekler bağlanır. Bu oltanın adı da bu kösteklerden gelir. Kösteklere kısa misinalar, misinaların ucuna da iğneler takılır. Köstekli oltayla balık avlamada canlı yemler kullanılır. Avlanma sırasında olta gergin tutulur ve balık yeme atladığı anda olta hafifçe silkelenerek balığın iğneyi yutması sağlanır. Sonra balığın iğneden kurtulmasına fırsat vermeden hızla çekilir.

Denizlerde balık avlamada çok yaygın olarak kullanılan çapari de bir tür köstekli oltadır. Ama çaparide canlı yem kullanılmaz, onun yerine genellikle hindi, kaz ve tavuk tüyü gibi yapay yemlerden yararlanılır. Çapari, bir olta (makaraya ya da mantara sarılmış misina), misinanın dolaşmasını engelleyen bir fırdöndü, fırdöndüden iskandile kadar uzanan ve gene misinadan yapılan bir beden ile en uçtaki iskandilden oluşur. Bedenin üzerine, belirli aralıklarla, uçlarına iğne takılmış kısa misina parçalarından köstekler bağlanır. İstavrit gibi küçük balıkları avlamada 10 köstekli (10 iğneli) bir çapari yeterlidir. Ama çaparideki köstek sayısı palamut avında 35'e, torik ve kofana denen iri palamut ve lüfer avında 55'e kadar çıkar.

Kılıçbalığı, orkinos ve tarpon gibi, bazılarının ağırlığı yarım tonu bulan büyük deniz balıkları da hareketli bir tekneden oltayla avlanabilir. Bunun için çok kalın ve sağlam bir kamış ve uzunluğu en az 360 metre olan misina gerekir. Bu tür avlanmada balıkçı kamışın ucunu, beline taktığı özel bir kemere oturtur. Oltaya yakalanan bu kadar ağır balıkları çekmek ve onların direnme gücüne karşı koyabilmek kolay değildir. Onun için yakalanan balık yoruluncaya kadar tekneyle izlenir. Uzun bir süre yol alındıktan sonra balıkçı misinayı makaraya sararak balığı tekneye yaklaştırır. Yakalanan balık ya tekneye alınır ya da teknenin yedeğinde limana kadar çekilir.

Ernest Hemingway’in Yaşlı Adam ve Deniz adlı romanında, oltayla büyük bir balık yakalayan yaşlı bir balıkçının, bu balığı kıyıya çekebilmek için verdiği mücadele ayrıntılarıyla anlatılmıştır.

Ticari balıkçılık yöntemleri

Deniz balıklarının bazıları su yüzeyine yakın yaşarlar ve bunlara yüzey balığı denir. Örneğin ringa, sardalye, hamsi, orkinos ve uskumru yüzey balıklarıdır. Deniz dibine yakın ve dipte yaşayan balıklara da dip balığı adı verilir. Dip balıklarına örnek olarak morina, mezgit, berlam ve bütün yassıbalıklar verilebilir.

Ticari amaçla yapılan balıkçılığın temeli ağla avlanmaya dayanır. Avlanmada balığın özelliğine, yaşadığı suyun derinliğine göre değişik ağlar kullanılır. Yaygın olarak kullanılan ağların başında trol ağı gelir. Trol ağı, külah biçiminde büyük bir torbaya benzer ve ağzı yaklaşık 30 metre genişliğindedir. Ağ atılırken ağzı açık balık tutma için her iki yanına tahta levhalar yerleştirilir. "Kapı" denen bu tahta levhalar da çelik kablolarla trol teknesine bağlanır. Deniz dibinin engebeli olmadığı yerlerde dip balıklarını avlamak için genellikle dip trolü kullanılır. Trol teknesinden denize bırakılan trol ağı, tekneyle sürüklenir ve ağ deniz dibini tarayarak yolunun üzerindeki balıkları toplar. Balık ağı sürükleme işi 1,5-3 saat kadar sürer. Sonra ağ bir vinç yardımıyla çekilir ve içindeki balıklar tekneye boşaltılır. Balıklar temizlenip yıkandıktan sonra, teknenin ambarında buzların arasına gömülerek saklanır. Bazı büyük ve gelişmiş trol teknelerinde balıklar temizlendikten sonra soğutma aygıtlarında dondurulur. Bu tür tekneler denizde daha uzun süre kalıp avlanmaya devam edebilir.

Bazı dip balıklarını avlamada kullanılan yöntemlerden biri de paraketedir. Kalın bir misina (olta ipi) olan paraketenin üzerinde aralıklı olarak dizilmiş 1.000'e yakın yemli iğne bulunur. Avlanma sırasında zoka parakete deniz dibine bırakılır ve yeri şamandıralarla belirlenir. Parakete 24 saate bir denizden çekilerek yakalanan balıklar alınır ve iğnelerine yeniden yem takılır. Orkinos gibi bazı yüzey balıkları ise şamandıralara bağlanan su üstü paraketeleriyle yakalanır. Dip balıklarının yakalanmasında çevirme ağları da kullanılır. Bu avlanma biçiminde önce balığın yoğun olduğu bölge ağlarla çevrilir, sonra balıklar ağın torba biçimindeki bölümüne doğru sürülür.

Yüzey balıklarının avlanmasında gırgır ve orta su trolü en çok kullanılan avlanma biçimleridir. Gırgırla avlanmada, balık sürüsü, suya dik indirilen ağla çevrilir. Daha sonra ağın alt bölümü, halatları çekilerek büzülüp kapatılır. Bir vinç yardımıyla gırgır teknesine çekilen ağın içindeki balıklar balık kepçesi ya da suyla pompalanarak tekneye alınır. Orta su trolünde ise, dip trolündekinden daha büyük bir ağ balıkların bulunduğu derinliğe bırakılır ve bir ya da iki tekneyle çekilir.

Deniz balıklarını avlamada kullanılan en eski yöntemlerden biri de dalyandır. Bu yöntem ilkçağlardan beri kullanılmıştır. Yakın tarihe kadar İstanbul'da Fenerbahçe ve Beykoz gibi pek çok yerde dalyanlar kurulurdu. Bu yöntemde, kıyıya yakın yerlerde ağla çevrili havuzlar oluşturulur. Havuzların ağzı açık bırakılır ve dalyanın içine balık girdiğinde ağız kısmı başka bir ağla kapatılır. Dalyandaki balıklar başka bir ağla toplanarak tekneye alınır.

Palamut

Palamut, lüfer, uskumru, istavrit gibi bazı balıkların avlanmasında galsama ağı (düz ağ) kullanılır. Genellikle 1 km ya da daha uzun olan galsama ağları, bir perde gibi asılı duracak biçimde denize bırakılır. Bu avlanma yönteminde ağ ya demir ağırlık bağlanarak bir ucu dibe indirilir ya da tekneyle su yüzeyinde sürüklenir. Bu sırada ağa doğru hızla yüzen balıkların başı ağın deliklerinden geçer, ama solungaçları (eski terimiyle galsamaları) takıldığı için delikten geri çıkamaz. Tekneye çekilen ağdaki balıklar silkelenerek dökülür.

Orkinos, uskumru, lüfer gibi bazı balıklar suda parıldayan herhangi bir şeyi yem sanırlar. Bu tür balıkları avlamak için ucunda üçlü iğneler bulunan ve biçimi küçük bir balığı andıran parlak metal kaşıklar kullanılır.

Balıkların değerlendirilmesi

Balıkçıların yakaladığı balıklar çeşitli biçimlerde değerlendirilir. Taze olarak tüketilecek balıklar, ya kıyıya gelir gelmez müşterilere satılır ya da buzlarla kasalara yerleştirilerek iç bölgelere gönderilir. Balıklar dilimlendikten ya da fileto çıkarıldıktan sonra dondurularak özel ambalajlar içinde satılır. Özellikle sardalya, orkinos (tonbalığı), hamsi ve sombalığı konserve olarak işlenir.

Bazı ülkelerde ringa, morina ve mezgit tütsülenerek saklanır. Türkiye'de torik denen iri palamutlar iyice temizlenip tuzlanarak lakerda yapılır. Uskumru ise tuzlanıp güneşte kurutulduktan sonra çiroz halinde tüketilir. Hamsi gibi bazı balıklar pişirilip öğütülerek un haline getirilir. Balık unu çiftlik hayvanları için yem olarak ya da gübre olarak kullanılır.

Bazı balık türlerinin pullarından yapay inci ve sedef yapılır. Köpekbalığı ve morina derisi çanta, ayakkabı ile eldiven yapımında kullanılır; ayrıca tutkal elde edilir. Morinanın karaciğerinden çıkarılan yağ, ilaç sanayisinde değerlendirilir.

Türk Balıkçılar, Fausto Zonaro, 19. yy.

Ticari balıkçılık 15. yüzyılın sonlarında ortaya çıktı. Sonraki iki yüzyıl içinde de büyük bir balıkçılık sanayisi oluştu. Yakalan balıkları işleyen, çeşitli aygıtlarla donatılmış büyük balıkçı filoları kuruldu.

Ne var ki aşırı avlanma zamanla balıkçılığı tehdit etmeye başladı ve günümüzde ciddi bir sorun haline geldi. Bazı avlanma biçimleriyle yavru balıkların ya da yumurta dökmeye hazırlanan dişilerin de yakalanması, birçok balık türünün soyunu tükenme noktasına getirdi. Günümüzde bu sorunu aşmak için birçok ülkede avlanacak balık miktarını kısıtlamak ve üreme mevsiminde balık avını yasaklamak gibi önlemler alınmaktadır.

Türkiye, üç yanı denizle çevrili olmasına ve bir içdenizin bulunmasına karşın, balıkçılıkta gelişmiş bir ülke değildir. Avlanan balık miktarı yılda 400 bin tonu biraz aşar; bunun yaklaşık 240 bin tonu hamsi, 20 bin tonu kefal, 20 bin tonu sardalya, 15 bin tona yakını da istavrittir. Tatlı su ürünleri üretimi ise 50 bin ton dolayındadır.

Kaynakça

  1. ^ a b "Giriş" (PDF). SU ÜRÜNLERİ VE BALIKÇILIK SEKTÖR RAPORU-2013. oka.org.tr. 9 Aralık 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2015. 
  2. ^ Mood, A.; P. Brooke. "Estimating the number of fish caught in global fishing each year" (PDF). 26 Nisan 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  3. ^ OIE (2013). "Aquatic Animal Health Code, Ch. 7.3". 24 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yakamoz</span>

Yakamoz, uyarıldığında ışık saçan tek hücreli olan bir deniz canlısıdır. Tek başlarına gözle görülebilir bir ışık saçamayan bu canlıların bir çoğunun bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ışığa yakamoz denmektedir. Yakamozun gözlemlenebilmesi için diğer ışık kaynaklarının yakamoz ışıklarını engellememesi gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Gırgır ağları</span>

'Gırgır ağları, Çevirme ağları grubunun ve tüm ağlar içinde pelajik balıkların avlanmasında kullanılan en etkin av araçlarıdır. Gırgır ağlarıyla sürü oluşturan pelajik balıklar avlanmaktadır. Çalışma ilkesi balık sürüsünün çevrilip hapsedilmesine dayanmaktadır. Bu çevirme hem yatay hem de dikey yönde olduğundan verimli bir av yöntemidir.

Trol ağları, yelkenli gemilerden bu yana kullanılan av araçlarıdır. İlk tipleri Danimarka ığrıpları ve kirişli trollerdir. Daha sonra iki gemi ile çekilen troller ve en son olarak kapılı troller geliştirilmiştir. Günümüzde kullanılan trolleri Kapılı troller ve Kapısız troller olarak iki gruba ayırabiliriz. Trol gemileriyle balık avlamaya ise "Trollemek" ismi verilir.

<span class="mw-page-title-main">Orkinos</span>

Orkinos, Ton balığı olarak da bilinir, uskumrugiller (Scombridae) familyasından Thunnus, Euthynnus ve Katsuwonus cinslerini oluşturan boyu 4,3 metre, ağırlığı 800 kilograma ulaşabilen göçmen balık türlerine verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Sazan</span>

Sazan, sazangiller (Cyprinidae) familyasına adını veren tatlı su balığı. Göl ve yavaş akan derelerde bulunur. Uzun gövdeli, solucan, böcek larvaları ve bitkilerle beslenen bir dip balığıdır. 1,5 metre boyunda, 35 kg ağırlıkta olanları vardır. Ömrü 40-50 yıla kadar varabilir. Türkiye'nin Akdeniz ve Güneydogu bölgesi haricinde her yerinde bulunur. Ancak, Akdeniz Bölgesinin en önemli akarsularından olan Göksu Irmağı'nda bol miktarda sazan yaşamakta ve ağırlıkları 10-12 kilograma ulaşabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bakalyaro</span> bir balık türü

Bakalyaro, Gadidae familyasından, orta boylu, yumuşak vücutlu bir balık türü. Mezgit ile birlikte Merlangius cinsine aittir.

<span class="mw-page-title-main">Kafadanbacaklılar</span> bacak uzvu kafasına çok yakın bölgede bulunan canlılara verilen isim

Kafadan bacaklılar (Cephalopoda), çok hücreli omurgasız hayvanların yumuşakçalar (Mollusca) şubesinin en gelişmiş sınıfı. Başları büyük olup gözleri ve sinir sistemleri iyi gelişmiştir. Başlarının ön kısmından çekmenli veya çengelli kollar uzanır. Bunlarla avlarını yakalar ve sürünebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Sudak balığı</span> yırtıcı bir tatlısu balığı

Sudak balığı ya da Uzun levrek, Percidae familyasından yırtıcı bir tatlısu balığı türüdür. Ana vatanının Doğu Avrupa'da bulunduğu düşünülür. Sevilerek yenilen balık olduğundan dolayı insanlar tarafından Batı Avrupa'ya da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gemi</span> Ulaşım aracı

Gemi dünya denizlerini, okyanuslarını, nehir, göl ve diğer yeterince derin su yollarını dolaşan, mal ve yolcu taşıyan veya savunma, araştırma ve balıkçılık gibi özel görevleri yapan büyük bir deniz taşıtı’dır. Gemiler genellikle boyut, şekil, yük kapasitesi ve amaca göre teknelerden ayrılır. Yelken çağı'nda "gemi", en az üç Kabasorta arma‘lı direkleri ve tam cıvadra yelken planıyla yelkenli gemi olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Balık eti</span> bir çok canlı tarafından tüketilen yemek çeşidi

Balık eti, deniz, nehir, göl ve diğer tatlı sularda yakalanan soğuk kanlı solungaçları ile solunum yapan hayvanların besin olarak kullanılan etleridir. Midye, yengeç, karides, ıstakoz gibi etleri yenen birçok kabuklu deniz ürünleri mevcuttur ancak bunlar balık eti sayılmaz. Bunlar balık etiyle birlikte deniz ürünleri olarak sınıflandırılır. Birçok balık türü insanlar tarafından yakalanır ve dünyanın hemen her yerinde gıda olarak tüketilir. Balık ürünleri, insanlık tarihi boyunca önemli bir protein ve diğer besin kaynağı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Olta</span>

Olta; genel anlamıyla iğne, beden ve yardımcı malzemelerin bir araya getirilmesiyle hazırlanan ve balık tutmaya yarayan düzenek. Daha özel anlamıyla ise mantara, kasnağa veya makaraya sarılı, olta takımının elde bulundurulan, kelebek mantarıyla fırdöndü arasında yer alan kısmıdır. Anlam ayrımını sağlamak amacıyla olta düzenekleri olta balıkçıları tarafından genellikle olta takımı, olta seti gibi tamlamalarla anılır.

<span class="mw-page-title-main">Balık kepçesi</span>

Balık kepçesi ya da akvaryum kepçesi, akvaryum, havuz ya da balık çiftliği gibi istihsal yerlerinde balıkları zarar vermeden canlı tutmak ya da sombalığı, turna balığı gibi balıkları avlayabilmek için kullanılan ağlı kepçe biçimli alet.

<span class="mw-page-title-main">Poyrazlar Gölü</span> Sakaryada bir göl

Poyrazlar gölü, Sakarya il merkezinin 7–8 km kuzeydoğusunda, Sakarya nehrinin kenarında yer alan alüvyal set gölüdür. Göl kıyısında bulunan Poyrazlar köyünden adını alan gölün diğer bir adı da Teke gölüdür. Göl alanı 67 hektar, kıyılarının uzunluğu 4400 m olan göl 1. derece doğal sit alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kültür balıkçılığı</span>

Kültür balıkçılığı, okyanus ve deniz sularında gıda veya diğer amaçlar için sucul canlıların yetiştirilmesi, okyanusların kapalı bölümlerinde, deniz suyunun doldurulduğu tanklar ve göletlerde yapılan özel yetiştiriciliktir. Tuzlu su havuzlarında balık ve karides gibi kabuklu su ürünleri, istiridye, deniz yosunu yetiştirme işi de kültür balıkçılığının bir türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Irrawaddy yunusu</span>

Irrawaddy yunusu Güneydoğu Asya ve Bengal Körfezi'nin bir kısmında nehirlerde, haliçlerde ve deniz kıyıları yakınlarında aralıklı olarak küçük popülasyon grupları hâlinde yaşayan bir örihalin okyanus yunusu türüdür.

Fishing Planet, online olarak PC, PS4 ve XBox ortamında oynanan olta ile balık tutma simülasyonudur. Amerika ve Avrupa'daki çeşitli göl ve nehirlerde kıyıdan ya da tekne ile açıkta, gerçek veya sahte yem teknikleri kullanarak oynanır.

<span class="mw-page-title-main">Trol teknesi</span>

Trol gemisi veya balıkçı trolü, balıkçı trollerini çalıştırmak için tasarlanmış ticari bir balıkçı gemisidir. Balık avı, trolün sudan aktif olarak sürüklenmesini veya çekilmesini içeren bir balık tutma yöntemidir. Troller, denizin dibinde veya belirli bir derinlikte su altında çekilen balık ağlarıdır. Bir trol teknesi aynı anda iki veya daha fazla trol ağını çalıştırabilir.

Çapari, bir beden üzerine kösteklerle bağlı, genellikle 6 ila 10 adet, tüylü veya yemli iğne bulunan oltadır. Tekneden, iskeleden, kıyıdan kullanılabilir. Genellikle istavrit, sarıkanat gibi küçük balıkların ve yem balıklarının avlanmasında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Pristiophorus japonicus</span> Pristiophorus japonicus (Balık türü)

Japon testere köpekbalığı, testere köpekbalığıgiller ailesinden (Pristiophoridae) bir testere köpekbalığı türüdür.

Balık tutma teknikleri balık yakalamak için kullanılan yöntemlerdir. Bu teknikler yumuşakçalar ve yenilebilir deniz omurgasızları gibi diğer su hayvanlarını yakalamak amacı ile de kullanılabilir.