İçeriğe atla

Baki Erdoğan

Baki Erdoğan (1964; İmranlı, Sivas - 22 Ağustos 1993, Aydın), DHKP-C üyesi olduğu iddia edilen işkence kurbanıdır. DHKP-C'nin Ege ve Akdeniz sorumlusu olduğu gerekçesiyle 22 Ağustos 1993 yılında Aydın'da gözaltına alındı ve gözaltında öldü. Sanık polisler İbrahim Türedi, Ayhan Erdal, Abdurrahman Çetinkaya, Cahit Sandıkçı, Ali Kumal ve Necmettin Aydın Kaya, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, "işkence ile ölüme sebebiyet vermek" suçundan beş yıl altı ay yirmişer gün ağır hapis cezasına çarptırıldılar.[1][2]

Mahkeme kararını açıkladığında salonda arbede çıktı. İzleyici bölümündeki sivil polislerin sözlü ve fiili saldırısına maruz kaldıklarını iddia eden on avukat, üç gazeteci ve dört insan hakları aktivisti şikâyetçi oldu. Aralarında Baki Erdoğan'ın ölümünden dolayı ceza alan Ali Kumal'ın da bulunduğu yedi polisin ‘müessir fiil, tehdit ve hakaret’ iddiasıyla Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava, 2 Nisan 2001'de bitti. Sanıklar kamuoyunda "Rahşan Ecevit Affı" olarak bilinen 4616 sayılı yasadan yararlandılar ve 'hükmün ertelenmesi' kararı verildi. Mağdurlardan avukat Murat Çelik davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdı. Türkiye'den mahkeme görüntülerini talep eden AİHM, 27 Mayıs 2010'da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, işkence yasağını düzenleyen üçüncü maddesinin ihlal edildiği sonucuna vararak, Türkiye'yi Çelik'e 9 bin avro tazminat ödemeye mahkûm etti.[2]

Kaynakça

  1. ^ Dünya Gazetesi.com.tr[]
  2. ^ a b "Radikal.com.tr". 13 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

2005 Şemdinli olayları, 9 Kasım 2005'te Hakkâri ili Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevinin bombalanması olayıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mahkeme</span>

Mahkeme, taraflar arasındaki hukukî anlaşmazlıkları (davaları) hukukun üstünlüğüne uygun olarak sivil ya da askerî, adlî veya idarî konularda adaleti sağlamak üzere yetkilendirilmiş, toplum yapısına ve kültüre göre değişiklikler gösterebilen bir yargılama formudur. Mahkemeler genellikle bir devlet kurumu şeklinde teşkilatlanır. Hem ortak hukuk, hem de medeni hukuk sistemlerinde mahkemeler, uyuşmazlıkların çözümü için merkezi araçlardır.

Gazi Mahallesi olayları ya da Gazi Katliamı 12 Mart 1995 tarihinde Gazi Mahallesi'nde bulunan Alevilerin çoğunlukta olduğu bir kahvehaneye, durdurdukları bir taksi şoförünü öldürerek aynı taksiyle kahvehanedeki sivillere yönelik kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen silahlı provokatif saldırı sonucu başlayan ve şehrin diğer bölgelerine yayılan olaylar. 15 Mart 1995'e dek kent geneline yayılan olaylar sonucunda 22 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmış ve tutuklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

Danıştay Saldırısı, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. dairesine Alparslan Arslan adlı saldırganın gerçekleştirdiği silahlı eylemdir. Saldırı sonrasında, Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştır. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis memurları tarafından yakalanmıştır.

Necdet Adalı, Türk Marksist militan. 10 Temmuz 1977'de kahvehane basıp iki kişiyi öldürdü. Yargılandı ve 2 Ekim 1979'da idama mahkûm oldu. Cezası 12 Eylül Darbesi'nden sonra infaz edildi. 12 Eylül Askerî İdaresi tarafından idam edilen 15'i sol görüşlü 48 mahkûmdan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Ergün Poyraz</span> Türk yazar

Ergün Poyraz, Türk araştırmacı yazar. Siyasi partiler ve tarikatların yapılanmaları ve aralarındaki bağlantıları inceleyen çalışmaları ile tanındı.

Manisa davası ya da Manisalı gençler davası, Manisa'da, çoğu lise öğrencisi olan 16 gence 26 Aralık 1995'te gözaltına alınmalarının ardından yasa dışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla açılan dava ile bu gençlere gözaltında işkence yaptıkları iddiasıyla polislere karşı açılan davalara, basında ve halk arasında verilen addır. Davalar Türkiye'de insan hakları alanında verilen mücadelenin simgesi oldu ve uzun süre devam etti.

Köksal Şengün, Türk hukukçu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Adil Serdar Saçan</span> Türk emniyet müdürü (1962–2023)

Adil Serdar Saçan, eski polis, yazar, hukukçu ve İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü eski müdürüdür.

Sami Hoştan,, Susurluk davası hükümlüsü, Ergenekon davası sanığı.

Ergenekon davaları veya Ergenekon kumpası, iddia olunan Ergenekon örgütü kapsamında açılan davalardır.

Balyoz ya da Balyoz Harekât Planı 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu karargâhında düzenlenen plan seminerinde Türkiye hükûmetini devirmek amacıyla Çetin Doğan liderliğinde hazırlandığı iddia edilen askerî darbe planıdır. Yapılan yargılamalar sonucu, darbe planlarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştır.

2011 Türk futbolu şike davası ya da 3 Temmuz süreci, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin yapmış olduğu 8 aylık teknik ve fiziki takip inceleme neticesinde 3 Temmuz 2011 tarihinde Türkiye'nin 15 şehrinde eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği operasyonla birçok aktif yönetici ile futbolcunun gözaltına alınması sonucu başlayan davadır. Türk futbol tarihinin en büyük skandallarından birisidir. 2010-11 sezonunda Süper Lig ve 1. Lig'in bazı müsabakalarında şike yapıldığı ve teşvik primi verildiği iddiası üzerine başlatılmıştır.

Ceza muhakemesi veya ceza yargılaması, ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecidir. Amaç ise maddi gerçeğe ulaşılmasıdır.

12 Eylül Davası, 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştiren komutanlardan hayatta kalanların yargılandığı dava. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nin "Devlet Kuvvetleri Aleyhine Cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tahsin Şahinkaya'nın, Kenan Evren’den iki ay sonra, 90 yaşında ölmesiyle Yargıtay aşamasındaki dava düştü ve kararlar kesinleşmedi. Yıllar sonra, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası; Kenan Evren'in ifadesini alan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya dava açan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı, açılan davaya ilk bakan hâkimler ve iddia makamında bulunan savcılar, "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması" kapsamında meslekten ihraç edildi. Daha sonra bazıları yargılandı ve mahkûm oldu.

<span class="mw-page-title-main">Semih Özakça</span>

Semih Özakça, Türk öğretmen ve aktivist.

Gezi Parkı davası, 28 Mayıs - 30 Ağustos 2013 tarihleri arasında gerçekleşen Gezi Parkı olaylarını organize ettikleri iddiası ile 16 kişinin yargılandığı davadır.

<span class="mw-page-title-main">1998 Anıtkabir ve Fatih Camii saldırıları girişimi</span> Hilâfet Devleti örgütü tarafından planlanmış terör saldırıları girişimi

Köln, Almanya merkezli Hilâfet Devleti adlı örgütün lideri Metin Kaplan'a bağlı kişiler, 1998'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında, Ankara'daki Anıtkabir ile İstanbul'daki Fatih Camii'ne bir dizi saldırı düzenlemeyi planladıkları gerekçesiyle, Türk emniyet birimlerinin 28 Ekim'de düzenlediği harekâtlarla birlikte yakalanmaya başlandı. Soruşturmaya göre, iki gruba ayrılan ve birbirlerinden habersiz bir şekilde hareket eden 15 kişi, 29 Ekim sabahı Fatih Camii'ne girerek caminin minaresi ile kubbesine pankart asıp gerekirse polisle çatışmayı planlamıştı. İkinci grup ise kiraladığı uçakla Anıtkabir'e bir intihar saldırısı gerçekleştirecekti. Hazırlanan iddianame doğrultusunda 29 kişi hakkında Aralık 1998'de, İstanbul 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde bir dava açıldı. 25 Mayıs 1999'da ilk duruşması gerçekleştirilen dava 11 Nisan 2000'de, 14 sanığın çeşitli hapis cezasına çarptırılması ve 15 sanığın beraat etmesiyle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">Sedat Şahin</span> Türk organize suç örgütü lideri

Sedat Şahin, organize suç örgütü mensubudur. Şahinler olarak bilinen mafya grubunun lideridir. Emniyetin 2021 verilerine göre 257 silahlı adamı ile, Alaattin Çakıcı ve Sarallardan sonra Türkiye'nin en büyük üçüncü büyük mafya örgütüdür. Bu sıralamayı 253 silahlı adamı ile dördüncü sırada Sedat Peker takip etmektedir.