İçeriğe atla

Babalık hakları akımı

Babalık hakları akımı, üyeleri öncelikli olarak aile hukuku, velayet, çocuğa destek gibi baba ve çocuğa etki eden konularla ilgilenen akım. Evlilik dışı ilişkiden çocuk sahibi olmuş ya da boşanmış çoğu baba, çocuğun velayet hakkını anne ile eşit ölçüde paylaşmak ister.

Tarihi

Babalık hakları akımının başlangıcı özellikle endüstri toplumlarında boşanmaların artmasıyla ile oluşmuştur.[1] 19. yüzyılda ABD, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerdeki yargı birimleri genelde vesayet hakkını babalara verir ve kadınlara vesayet hakkı tanımazdı. Günümüzde, yapılan psikolojik araştırmaların da desteğiyle genelde anneler vesayet hakkına daha yakın kabul edilir. Babalık hakları akımı ile çift ayrıldıktan sonra vesayet hakkının sadece bir ebeveynde olmaması gerektiği her iki ebeveynin de çocukla ilgilenebileceği savunulmuştur. Babalık hakları akımı, babaların hukuki süreçte dezavantajlı durumda olduğu ve bu duruma karşı babaların haklarını savunmayı hedefler.

Kaynakça

  1. ^ Farrell, W (2001). Father and Child Reunion. G. P. Putnam's Sons. ss. Chap. 1-2. ISBN 978-1-58542-075-9. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Aile</span> aralarında yakın akrabalık bağı bulunan kişiler grubu

Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Baba</span> çocuğun erkek ebeveyni

Biyolojik olarak baba, anneye sperm vererek bir çocuğun dünyaya gelmesinde rol alan erkek. Genlerin yarısı babadan gelir. Bununla birlikte "baba" tanımı sosyolojiden hukuka, farklı alanlarda farklı şekillerde açıklanır.

Özgüven, kişinin kendi değeri hakkındaki subjektif değerlendirmesi ve kişinin kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumudur. Özgüven hem kişinin kendisine ilişkin düşünceleri, hem bu düşüncelerin yol açtığı duyguları, hem de bu duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışları içerir. Özgüveni süreklilik gösteren bir kişilik özelliği olarak ve geçici bir psikolojik durum olarak düşünmek mümkündür. Son olarak, özgüven sınırlı bir alan için geçerli olabileceği gibi, genel bir kavram olarak da düşünülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Anne</span> çocuğun dişi ebeveyni

Anne ya da ana, bir çocuğu doğuran, bakımını üstlenen veya kendi doğurmadığı bir çocuğu evlat edinen ve bakımını üstlenen kadın. Genlerin yarısı anneden gelir. Bir çocuğu evlat edinen veya eşinin kendinden olmayan çocuklarına annelik yapan kadınlara üvey anne denir. Tanımlama amacıyla kullanılan bu terim çocuklar veya ebeveynler tarafından tercih edilmeyebilir. Bu durumda üvey olsun ya da olmasın ilgili şahıs, anne olarak adlandırılır. Bir çocuğun dünyaya gelmesinde yumurta hücresi kullanılan ve genellikle çocuğu dünyaya getiren anneye öz anne, tıbbi olarak da fizyolojik anne denir. Yumurta hücresini sağlamayan ve başka bir annenin çocuğunu dünyaya getiren kişiye de taşıyıcı anne denir. Taşıyıcı anneler, genellikle annelik haklarından feragat ederler ve bu işlemi, ya çocuk sahibi olamayan bir yakınlarına yardımcı olmak ya da maddi kazanç elde etmek için uygularlar.

<span class="mw-page-title-main">Boşanma</span> Evlilik birliğinin sona ermesi

Boşanma, evliliğin yasal olarak sona ermesidir. Günümüzde daha yaygın olmakla birlikte, eski çağlardan beri bütün toplumlarda boşanmaya rastlanmaktadır.

Aile hukuku, medeni hukukun kişilerin aile çevresindeki ilişkilerini düzenleyen kısmıdır.

Çocuk istismarı bir çocuğa bir yetişkin tarafından fiziksel ya da psikolojik olarak kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman aynı anlama gelir. Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını şöyle tanımlar: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir."

<span class="mw-page-title-main">Ebeveyn</span> biyolojik ya da manevi çocuğa sahip anne/baba

Ebeveyn kavramı, temel anlamda çocuğa bakım vermekle sorumlu olan biyolojik ya da evlat edinen anne ve/veya babayı kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kadın hakları</span>

Kadın hakları, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim.

Firefly, genel merkezi Chicago'da bulunan, bilgi teknolojileri uzmanı Don Deubler tarafından 2005 yılında kurulmuş özel bir şirkettir. Şirketin kurucusu olan Don Deubler'in yakın çevresindeki yetişkinlerin çocuklarıyla olan iletişimlerindeki zayıflığı gözlemlemesi, şirketin kuruluşunu da beraberinde getirmiştir. Firefly şirketi, çocukların ebeveynlerine kolaylıkla ulaşabilmeleri için tasarlanmış cep telefonları üzerine odaklanmıştır.

Aile hukuku, aileye ilişkin konularla ilgilenen, medeni hukukun kapsamı içinde yer alan bir hukuk dalıdır. Aile hukukunun başlıca konuları nişanlanma, evlenmenin koşulları ve hükümleri, boşanmanın koşulları ve sonuçları, mal rejimleri, aile konutu, soybağı, evlat edinme, velayet, çocuğun nafaka hakkı, vesayet, kayyımlık, yasal danışmanlık, yardım nafakasıdır. Kadın hakları ve çocuk hakları, başlı başına ayrı inceleme alanı oluştursa da aile hukukunun da ilgi alanı içindedir.

Erkek hareketi, isminden de anlaşıldığı üzere erkekler tarafından yürütülen uluslararası sosyal hareket. Erillik (erkeklik) kavramını sorunsallaştıran çok farklı oluşum ve akımların dünya görüşünden türemiştir. Başlangıcı, Vatandaşlık Hakları Hareketi'ne dayanmaktadır, örneğin; ABD'de Vietnam Savaşı'na karşı ayaklanmalar da bunun arasında sayılmaktadır. Barışçıl ve eşitlikçi bir toplum ütopyası sonucu savaş sonrası dönemin geleneksel erillik tabuları sorgulanmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili Kütüğü</span>

Kızılderili Kütüğü, Kanada'da Kayıtlı Kızılderililer ya da Kızılderili statüsü olan Kızılderililer denen Kanada Kızılderililerinin resmî kaydının/sicilinin bulunduğu kütük. Bu kütüğe kaydolmayan/kaydedilmeyen Kızılderililere Kayıtsız Kızılderililer ya da Kızılderili statüsü olmayan Kızılderililer adı verilir. Kayıtlılara tanınan Kızılderili rezervleri ve bunlarla ilgili haklar, uzun bir av sezonu ve daha az silah taşıma kısıtlaması, federal ve eyalet vergilerinden muafiyet, devlet müdahalesi ile vergisi daha az olan oyun ve tütün bayiliklerinde daha fazla özgürlük gibi haklar Kayıtsızlara tanınmamıştır. Kızılderili statüsü alanlarla almayanlar arasındaki hak farklılığı ayrımcılık olarak nitelendirilmekte ve Kanada'da insan hakları ihlâli olarak görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Jülide Sarıeroğlu</span> Türk politikacı

Jülide Sarıeroğlu, Türk çalışma ekonomisti, sendikacı, siyasetçi.

Sosyal dışlanma, toplumsal dışlanma ya da sosyal marjinalizasyon, toplum içinde karşılaşılan engeller ve toplumun dışına itilme durumlarını anlatan bir terimdir. Avrupa'da yaygın olan bu terim ilk olarak Fransa'da kullanılmıştır. Eğitim, sosyoloji, psikoloji, siyaset ve ekonomi gibi çeşitli disiplinlerde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Genetik hastalıkların kökeni</span>

Genetik hastalıklar , bir ailede kuşaktan kuşağa aktarılabilen patolojileri niteleyen tanımlamadır. Kalıtsal hastalıkların gelecek kuşaklara aktarılmasında etkili olan faktörlerler, genlerdeki ve kromozomlardaki yapısal değişikliklerdir.

İslam ve çocuklar konusu, İslam'daki çocukların haklarını, çocukların ebeveynlerine karşı görevlerini ve ebeveynlerin hem biyolojik hem de evlatlık çocukları üzerindeki haklarını içerir. Ayrıca farklı düşünce okullarına ilişkin haklar konusundaki görüş ayrılıklarından bazıları da tartışılmıştır.

Sosyal güvence, birçok katkıları sağlamayı amaçlayan bir tür hükûmet desteğidir. Bir toplumun üyeleri yemek ve barınma gibi temel ihtiyaçlar'ını karşılayabilir. Uluslararası Çalışma Örgütü sosyal güvenceyi, çocuk yardımı, yaşlılık çağındakilere destek, çocukların bakımı için destek, evrensel sağlık hizmeti, tıbbi tedavi, ebeveyn izni ve hastalık izni, işsizlik sigortası, engelli yardımı ve mesleki yaralanma mağdurları için destek olarak tanımlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye vatandaşlık yasası</span> Suriye vatandaşlığının tarihi ve düzenlemeleri

Suriye vatandaşlık yasası, Suriye vatandaşlığının kazanılması, iletilmesi ve kaybedilmesine ilişkin yasadır. Suriye vatandaşlığı, Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olma durumudur ve doğum veya vatandaşlığa kabul yoluyla elde edilebilir. Suriye Vatandaşlık Yasası 1969 yılında 276 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılmıştır.

Baba depresyonu, ebeveyn depresyonundan kaynaklanan psikolojik bir bozukluktur. Baba depresyonu özellikle babalarda ve erkek bakıcılarda görülen ruh hali değişimidir. 'Baba' biyolojik ebeveyn, üvey ebeveyn, sosyal ebeveyn veya sadece çocuğun bakıcısı anlamında kullanılabilir. Bu duygudurum bozukluğu, kaygı, uykusuzluk, sinirlilik, sürekli çöküntü ve ağlama dönemleri ve düşük enerji dahil olmak üzere doğum sonrası depresyona (PPD) benzer semptomlar gösterir. Ayrıca aile ilişkilerini ve çocukların yetiştirilme dönemlerini olumsuz etkileyebilir. Ebeveyn depresyonu teşhisi konan ebeveynler genellikle erken gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde artan stres ve kaygı seviyeleri yaşarlar. Ebeveyn depresyonu olanlar bunu erken geliştirmiş olabilir, ancak bazılarına daha sonra, çocuk yürümeye başlayınca, çocukken veya genç bir yetişkin olduktan sonrada teşhis konabilir.