
Bağlama ya da saz, Türk halk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı türüdür. Tezene denilen kiraz ağacı kabuğundan yapılmış bir mızrapla tellere vurularak çalınır. Tekne bir kütükten oyulmuştur ve armut biçimindedir.

Ut ya da Ud, telli bir müzik aleti. Kelimenin aslı Arapçada sarısabır veya ödağacı anlamındaki el-oud dan gelir. Baştaki el- sözcüğünün, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif olduğunu bilen Türkler bu edatı atmış, geriye kalan oud kelimesini de - gırtlak yapıları ayna uygun olmadığı için - "ut" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan batılılar, 11-13. yüzyıllar arasındaki Haçlı Seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya götürdükleri bu saza, fr:luth, en:lute, de:Laute, it:liuto, Alaut (İsp.)Laúd, Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta saz yapıcılığı anlamında kullanılan lütiye kelimesi de yine lütfen yapılmadır.

Tambur, Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir sazdır.

Cura, Yörük halk çalgılarından biridir. Akdeniz ozanları tarafından çoklukla kullanılan bu çalgının uzunluğu 55–60 cm kadardır ve bağlama ailesinin en küçük çalgısıdır. Cura genellikle altı, beş, dört ya da üç tellidir. İki telli curalar da vardır. Bu curaların alt teli "la", üst teli "re" sesine ayarlanmıştır. Curaların tekne derinlikleri ile göğüs genişlikleri 15 cm dolayındadır. Sap uzunlukları ise 40 cm kadardır. Sapın ucundaki burgu denen anahtarlarla çalgı akort edilir. Dört telli curalarda üstteki tel ahenk telidir. Öbür teller bu ahenk telinin sesine ayarlanır. Sapları kısa olduğu için curalarda az sayıda perde bulunur.

Kabak kemane, Türk halk müziği'ndeki telli, yaylı ve deri kapaklı sazların tek örneğidir. Kökeni Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, kabak kemane, rebap ve ıklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azerbaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir. Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Yörelere göre farklılık gösterir.

Tar, uzun saplı; İran, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve kısmen Türkiye'de kullanılan telli bir çalgıdır. Tar (تار) kelimesi, Farsçada "tel" anlamına gelir. Tar çalan kişiye ise tarzen veya tarist denmektedir. Bu çalgının iki buçuk oktav ses sahası bulunmaktadır. 8 yıl önce UNESCO tarafından Dünya Miras Listesinde alınmıştır.

Kopuz, Türk ve Altay halk kültüründe bir çalgı. Komus da denir. Bağlamanın atası olan müzik aletidir. Türkler’de önemi büyüktür. Bağlama ve kopuz kutsal sayılır. Bu kelimeyle ilişkili olan kobzamak, kopzatmak gibi fiiller çalgı çalmayı ifade eder.

Çöğür, iri gövdeli, kısa saplı bir tür halk sazıdır. Günümüzde "kısa sap" olarak anılan, 36 ilâ 42 tekne ölçüleri arasında değişen ve yukarıdan aşağıya la-sol-re düzeni ile çalınan bağlamanın, bağlama ailesi içindeki adı.

Klasik kemençe, Klasik Türk müziğinde kullanılan, tırnak ile çalınan, yaylı çalgılardan biridir.

İran ve Orta Asya'nın birçok yerinde kullanılan Dutar; Fars, Uygur, Özbek ve Türkmen halklarıyla adeta özdeşleşmiştir. Adı, "iki tel" anlamına gelen دو تار dotār, Farsça kelimeye dayanmaktadır. Dutar'ın gövde ve sap uzunluğu.100–120 cm kadardır. Dombra gibi asıl gövde armudi biçimde ağaç oyma veya yapıştırma olabilir.

Buzuki (bouziki) çağdaş Yunan müziğinin belli başlı çalgılarındandır. Gitar ve bağlamanın karışımıdır. Bu yüzden çok dengeli bir enstrüman değildir. Gitar ve bağlama karışımı klavyeye, bağlamanın tellerine ve gitarın perde düzenine sahiptir. İsmini sazdan bozularak yeni bir çalgı oluşturulduğu için bozuk dendiği, bozuk kelimesinin yerini zamanla Yunanca telaffuzla birlikte bouziki adını aldığı söylenir. Diğer bir görüş de ismini Türkçe bozuk sazdan türemiş olduğu, bir saz çalma şekli olan bozuk düzenden geldiğidir. Buzuki, yumurta biçimli gövdesi ve uzun sapıyla bağlama, kopuz ve udla aynı aileden gelmektedir. Rebetika müzik kültürünün etkin müzik aletidir. Buzukiye İrlanda folklorunda da rastlanır. Gövdesinin ön kısmı genelde sedef kakmalar ile süslenmiş olan buzuki, mızrap veya pena ile çalınır.

Kemençe, rebap, keman türü yaylı çalgılarla akraba olduğu düşünülen, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup, klasik kemençe ile karıştırılmasını önlemek amacıyla Karadeniz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır.
Türk halk müziği çalgıları, geçmişten günümüze Türk halk müziğinde kullanılan enstrümanlardır. Bu çalgılar telli, nefesli ve vurmalı olmak üzere üç ana başlıkta incelenmektedir.

Rebap, çoğunlukla Orta Asya'da kullanılan, çeşitli biçimleri olan telli bir çalgı türüdür.

Yaylı tambur, yayla çalınan bir tambur türüdür. Yaklaşık bir asırlık bir geçmişi vardır. Tanburi Cemil Bey tarafından icat edilmiş ve daha sonraki yıllarda Ercüment Batanay ve Fahrettin Çimenli tarafından geliştirilerek bugünkü hâline getirilmiştir.
Divan sazı, bağlama ailesi içinde büyük boy bir bağlama türüdür.
Divane, elle veya tezene ile çalınabilen, ince uzun saplı, telli çalgıdır. Sap ve perde düzeni bağlama ile çok yakın olsa da, kendine has tekne formu ve tınısı ile bağlama ailesinden ayrı olarak değerlendirilmelidir. 1990'lı yılların sonunda çalışmalarına başlanan Divane, Orhan Gencebay'ın 2005 yılında Yargısız İnfaz adlı albümünde çalgıyı icra etmesi ile litarürde yerini almıştır.
Sarod Lavta ailesinden olan ve Hindistan kuzey bölgesinde kullanılan çalgı. 1950'li yıllardan beri kullanılmaktadır. Klasik özellikteki dans orkestralarında ve tabla ile tamburayla beraber bir solo çalgısı olarak bilinmektedir. Hindistan cevizi kabuğundan yapılan bir mızrak eşliğinde çalınır. Derin teknesinin göğüs kısmına deri gerilerek büyük boyuttaki ağaç kütüğünün yontulup oyulması ile üretilir. Gövde ile sap kısmı birbirinden tamamen ayrık bir nitelik taşımaz. Gövde kısmının burguluk öncesi uzun, üçgen kısmı ise boştur. Burayı kapatan parlatılmış özellikteki metal plaka ise perdelik (tuş) görevi üstlenir. Dört adet melodi telinden ayrı olarak birçok ahenkli teli vardır. Melodi telleri ise orta doé-'dan başlar ve "do-fa-sol-do" şeklinde devam edip akort edilir. Ayrıca ahenk tellerinin burgular sap boyunca dizilmiş ve sıralanmıştır.
Apepşin, epepşin veya Çerkes sazı, yaylı çalgılar sınıfından Adıgelerin kullandığı müzik aletidir. Abhaz kültüründeki açamgur, Gürcülerdeki panduri ile benzerdir.
Iklığ veya ıklık, Türkler'e ait olan, iki veya üç kirişli yaylı bir çalgıdır. Günümüzde özellikle Türkiye'nin güneyinde yaşayan Toroslar'daki Yörükler tarafından kullanılmaktadır. Ögel, Iklığ'ın en eski Türk yaylı çalgısı olduğunu belirtmiştir.