İçeriğe atla

Bağdat Kuşatması (1258)

Bağdat Kuşatması (1258)
Moğol istilaları

Hulagu'nun ordusu Bağdat surlarını kuşatırken
Tarih29 Ocak - 10 Şubat 1258 (13 gün)
Bölge
Sonuç Moğol zaferi
Taraflar

Moğol İmparatorluğu
 İlhanlılar

Abbâsîler
Komutanlar ve liderler

 (ölü)

Çatışan birlikler
Güçler
100.000-150.000[5][6][7] 50.000[]
Kayıplar
Bilinmiyor ancak asgari düzeyde olduğuna inanılıyor
  • 50.000 asker ölü
  • 200.000-800.000 sivil ölü (Batı kaynakları)[8]
  • 2.000.000 sivil (Arap kaynakları)[9]

Bağdat Kuşatması, Büyük Moğol Hanı Mengü Han'ın emriyle Hülagû Han'ın komutası altında birleşen Moğol ordularının, Abbâsî Halifeliğinin başkenti Bağdat'ı almak için yaptıkları başarılı kuşatmadır. Bu kuşatma sonunda başkent Moğollar tarafında ele geçirilerek istila edilmiş, yağmalanmış ve tahrip edilmiştir. Moğol askerleri 7 gün boyunca şehirde bulunanları öldürmüştür. 200 bin ila 1 milyon arasında Bağdatlı'nın öldürüldüğü tahmin edilmektedir.[10][11] Abbâsî Halifeliği de bu saldırı sonrası yok edilmiştir. Son Abbasi halifesi Müstasım, kanının dökülmesinin uğursuzluk getireceğine inanılarak oğullarıyla beraber bir halıya sarılmış ve ölene kadar atlar tarafından çiğnenmiştir.[10][12] Şehrin yakılıp yıkılmasından ve halifenin öldürülmesinden dolayı Bağdat, İslam dünyasındaki kültür merkezi özelliğini kaybetmiştir.[10][12]

Arka plan

1229 Mart'ında Büyük Han ilan edilen Ögeday, kurultayda Moğol işgal ve istilalarının devam edilmesine karar vermiştir. Bu sebeple Cormagon Noyan komutası altında 30.000 kişilik kuvveti İran ve Irak'ın işgal edilmesi için sevk etmiştir.[13] 1231 yılında hilafet topraklarında tekrar görünen Moğol orduları, yağma ve çapul maksatlı saldırılarla Erbil ve çevresine[14] hücum etmiştir. 1245 yılına kadar devam eden bu saldırılara karşı Abbâsî orduları başarı elde edememişlerdir.

1241 yılında Ögeday'ın ölümünün ardından 1246'da Büyük Han ilan edilen Güyük Han, Han olur olmaz batıdaki seferlere devam edilmesi kararını almış ve bu bölgeye Elçigidey Noyan'ı göndermek istemiştir.[15] Fakat bu harekât Güyük'ün ani ölümü sebebiyle gerçekleştirilememiştir.

1251 yılına gelindiğinde Moğol İmparatorluğu tahtına 43 yaşındaki Mengü Han geçmiş[16] ve devlet içi sorunları hallederek doğuda ve batıda sekteye uğrayan seferlere devam edilmesini sağlamıştır. Bu dönemden önce Irak bölgesindeki saldırı ve istilaların genel komutası Çormağan'ın vefatından dolayı Baycu Noyan'a geçmiştir. Baycu bölgeye geldikten sonra hilafet topraklarından çok Anadolu'ya sefer düzenleyerek istilaya devam etmiştir.

Hülagû'nün Seferi

Planlama Ve İlerleyiş

Mengü Han'ın Büyük Han seçildiği kurultayda, ondan önceki hanlarda olduğu gibi bütün prens ve devlet yöneticilerinin onayıyla Hülagû; İran, Anadolu, Ermenistan, Şam ve Mısır valisi seçilmiş, bu bölgelerin tamamen hakimiyet altına alınması kararlaştırılmıştır. Hülagû sefer öncesi hazırlıklara başlamış ve yine Mengü Han'ın emri üzerine her 10 Moğol erkeğinden 2'si orduya alınmıştır. Mengü Han bununla da yetinmeyerek vasal durumundaki Kirman, Fars, Musul Atabeylerine elçiler göndererek, sefer halindeki Moğol ordusuna asker, teçhizat ve erzak yardımında bulunmalarını emretmiştir.[17] Ayrıca bölgede bulunan Baycu'ya da haber gönderilerek saldırılarını sıklaştırmasını ve Hülagû'ye destekte bulunmasını bildirmiştir.

Hülagû çıkacağı sefer için özel olarak kale kuşatmalarında ve zorlu yollarda geçiş kolaylığı sağlamak için 1.000 kişilik Hitaylı mühendisi de ordusuna dahil etmiştir. Ordunun gıda ve ihtiyaç stokları devletin bütün yörelerinde sağlanmıştır. Önden gönderilen mühendis alayı sayesinde ordunun izleyeceği güzergâh tespit edilmiştir.[18] Bu hazırlıklar sırasında Ketboğa Noyan komutasında 10.000 kişilik öncü bir kol, 1252 Mayıs'ında Mazenderan ve Huzistan bölgesine gönderilerek, ana ordu gelene kadar bu bölgede bulunan Haşhaşiler'e saldırmasını emredilmiştir.[19] Ocak 1254'te de büyük Moğol ordusu harekete geçmiştir.[20] 1254 yılı sonlarına doğru Almalıg'a,[21] 1255 Eylül'ünde ise Semerkant'a[21] varan Hülagû ve ordusu burada İran'da bulunan sultanlara elçiler göndererek ilk olarak saldırıda bulunacağı Haşhaşiler'e karşı asker takviyesinde bulunmalarını istemiştir. Abbâsî Halifesi Mustasım Billah'a da elçi gönderen Hülagû, aynı talebi halifeden de istemiş ve Mengü Han'ın hükümdarlığını kabul etmesini istemiştir. Halifenin göndermiş olduğu mektupta istekleri reddedilen Hülagû, buna sinirlenerek halifeye hakaret dolu mektuplarla karşılık vermiş, yönetmiş olduğu devleti yıkmak ve kendisini öldürmekle tehdit etmiştir. Ocak 1256[22] yılında Amuderya'yı geçtikten sonra ilkbaharda vardığı Şuburkan otlağı mevkiinde ordusunu dinlendiren Hülagû, burada İran emiri Argun Ağa'nın getirmiş olduğu hediyeleri kabul etmiş, ona ikramda bulunmuş ve Mengü Han'ın yanına dönmesini emretmiştir. Bu bölgenin yönetimini ise geçici süreliğine oğlu Giray Melik, Ahmet Bitikçi ve Alâeddin Atâ Melik Cüveynîye bırakmıştır.

Haşhaşiler Üzerine Sefer

Moğol orduları tarafından Alamut kalesinin kuşatılışını gösteren minyatür

1253'te Ketboğa'nın bölgeye gelmesiyle Haşhaşiler'e karşı başlatmış olduğu geniş kapsamlı operasyonda, büyük Moğol ordusu gelene kadarki süre zarfı içerisinde kayda değer başarılar elde edilmiştir. Mazenderan bölgesinde bulunan yaklaşık 100 Haşhaşi kalesinin[23] büyük çoğunluğunu ele geçiren Ketboğa, Mansûrîyye ve Rudbar'daki köylere saldırarak büyük talanlarda bulunmuş fakat Alamut, Lembeser, Gerdekuh gibi kuvvetli kalelerin direnmesine karşı kuşatmasını uzatmak zorunda kalmıştır.

1256 ilkbaharında Tus şehrine varan Hülagû komutasındaki Moğol ordusu, alınamayan kalelere karşı mancınıklar ve kuşatma kuleleri kurarak saldırılarını yoğunlaştırmışlardır. Alınamamış olan kaleler de bir bir zaptedilip istila edilmiş, savunucuları son askerine kadar kılıçtan geçirilmiştir. 20 Kasım 1256[24] yılında son İsmailî İmamı Rükneddin Hür Şah'ın teslim olmasına karşın hala ele geçirilememiş olan Alamut Kalesi'ni yok etmek için Hülagû, emrindeki Hitaylı mühendis alayına kalenin bulunduğu dağ'ın altına tüneller açılmasını, tünellerin içini ise petrol ve barut doldurmasını emretmiştir. Bu sayede dağ patlatılmak suretiyle son Haşhaşi kalesi de imha edilerek ele geçirilmiştir.

Bağdat'ın Ele Geçirilişi

Hülagû'nün Bağdat'a yürüyüşü

Haşhaşiler sorunu ortadan kaldırıldıktan sonra Hülagû, Mengü Han'ın kendi sorumluluğu altına vermiş olduğu toprakları ele geçirmek için ordusuna yürüyüş emri vermiştir. Müslüman topraklarına karşı yapmış olduğu sefer için Hristiyan ittifakı oluşturmak adına bölgede bulunan vasal durumundaki Gürcüler'e ve Ermeniler'e elçiler göndererek ordusuna takviyede bulunmalarını emretmiştir. Antakya'daki Haçlılar'a da savaş çağrısında bulunulmuş, Hülagû ile VI. Boemondo arasında topraklarına dokunulmamak kaydıyla yardımda bulunulacağı yönünde anlaşmaya varılmıştır. Bu sayede Moğol ordusuna 12.000 Ermeni Şövalye, 60.000 Gürcü piyade, 1.000 kadar da Frank asker eklemeyi başarmıştır. Ayrıca yaklaşan Moğol tehlikesine, karşı koyamayacağını önceden anlayan Musul Atabey'i Bedreddin Lülü de, topraklarına dokunulmamak kaydıyla Baycu Noyan komutası altında 5.000 kişilik teçhizatlı Türk askeri takviyesinde bulunmuştur.

1257 yılında Hamedan'a ordugahını kuran Hülagû, Mustasım Billah'a bir kez daha elçi göndererek Büyük Han'ın tebaası olma teklifini tekrar etmiştir. Mustasım Billah, veziri İbnü'l Alkami'nin etkisinde kalarak bu teklifi tekrar reddetmiş ve Moğol istilası tekrar başlamadan önce Müslüman topraklarında bulunan Emir ve Sultanlara Cihat çağrısında bulunmuştur. Bu çağrıya cevap verebilecek nitelikte Şam'da Eyyûbîler, Mısır da ise Memlüklüler bulunmaktaydı. Ancak onlar da kendi aralarında savaş halinde oldukları için asker yardımında bulunmaları pek mümkün değildir. Yine de Eyyûbî Sultanı bu çağrıya sağduyulu yaklaşarak, el-Melik en-Nasır Davud komutasında nispeten küçük bir birliği Bağdat'a göndermeye karar vermiştir. Bu birlik, yola çıkmakta geç kaldığı için yardımda bulunamamış ve Bağdat'ın düştüğü haberi öğrenilince geriye dönmüştür.[25]

Hülagû kararını açıklayarak ordusunu Bağdat üzerine harekete geçirmiştir. 27 Mart 1257'de Hamedan'dan yola çıkan ordu, Dinever'e vardıktan sonra kuzeye Tebriz'e doğru yönelmiştir. Burada yaklaşık 2 ay kadar kalan Moğol ordusu, yörede bulunan Türkmen ve Kürtlerin denetimi altındaki sarp kalelere hücum ederek, bunları ele geçirmiş ve gövde gösterisinde bulunmuştur.

Şehrin Kuşatılması

Cami'üt-Tevarihde bulunan Bağdat kuşatmasını gösteren bir minyatür

Hülagû, yaklaşık 120.000 kişilik ordusunu Bağdat'a gelebilecek takviye birlikleri engelleyebilmek adına 3 kısım'a ayırmıştır. Sağ kanadın genel komutasını Baycu Noyan'a vererek, bu kuvvetlerin Erbil üzerinden Musul'a, oradan da Bağdat üzerine yürüyerek şehri batı yönünden kuşatmaya almasını emretmiştir. Baycu, Musul'a vardığında Bedreddin Lülü'nün göndermiş olduğu birlikler ve Deşt-i Kıpçaktan yardıma gelen Balagay, Tutar ve Kuli Noyan komutasındaki birlikler eklenmiştir. Bunlara ek olarak Buka Timur da Baycu Noyan'ın yanında yer almıştır. Sol kanat ise Ketboğa Noyan komutasına verilmiş, bu kuvvetlerin de Luristan üzerine yürüyerek Bağdat'ı güney yönünden kuşatması emredilmiştir. Ketboğa'nın yardımına ise Köke İlga verilmiştir. Ordunun merkezinde ise bizzat Hülagû bulunmaktadır ve yanında yardımcı olarak Guo Kan ve kardeşi Sintay bulunmaktadır. Sağ ve sol kanatlar aynı zamanda yani Aralık 1257'de harekete geçerek eş güdümlü olarak şehrin kuşatılması hedeflenmiştir.[26]

Baycu Noyan komutasındaki Moğol ordusunun batı yönünden yaklaştığını öğrenen Halife Mustasım Billah, bu orduyu durdurabilmek ve en azından bu yönden gelebilecek yardımcı birliklerin önünde engel olmaması adına, Moğollar üzerine Mücahidüddin Aybeg komutasında 20.000 kişilik[27] bir ordu sevk edilmiştir. Yapılan Düceyil Muharebesi'nde Abbâsî orduları ağır bir yenilgi alarak hedeflemiş oldukları girişimden sonuç alamamışlardır.

Ketboğa komutasındaki ordu ise kendine emredilen bölge üzerine hareket ederek, fazla bir direnişle karşılaşmadan yoluna devam etmiş ve Bağdat'ın güney surlarına ulaşmıştır. Yaklaşık olarak Moğol ordusunun diğer 2 kolu da aynı sürede şehre varmış ve 22 Ocak 1258'de Bağdat muhasarası başlatılmıştır. Moğol ordusu içerisinde bulunan mühendisler kale kuşatmasında kullanılan mancınık, koç başları ve kuşatma kulelerini hazırlayarak surların tahribatına başlanmıştır. Yaklaşık 6 gün[28] süren saldırının ardından surlarda açılan gediklerden şehre giren Moğol askerleri, şehirde bulunan sivil halkı katletmeye başlamıştır. Hülagû, şehirde yapılan katliamların son bulması için halifenin ve maiyetindekilerin teslim olmalarını istemiştir. 7 Şubat 1258 günü[29] Mücahidüddin Aybeg ve Süleyman Şah teslim olmuş, kesilen başları teşhir edilmek üzere Musul Atabey'i Bedreddin Lülü'ye gönderilmiştir.[30] Halife Mustasım Billah ise oğullarıyla beraber 10 Şubat 1258 günü Hülagû'ye teslim olmuştur. İdamı hakkında farklı rivayetler bulunmasına rağmen en yaygın olanı, Halifenin keçeye sarılarak Moğol atlarının ayakları altında ezilmek suretiyle can verişi yönündedir.[31] Bağdat ise bu süre zarfında Moğollarca tahrip edilmiş, surları, binaları ve kütüphaneleri yıkılmış, halkın büyük bir kısmı kılıçtan geçirilmiştir.

Sonuçları

İstilanın ardından Hülagû, Şam ve Mısır'ı istila etmek için ordusuyla yoluna devam etmiş ve şehrin yeniden inşa edilmesi için 3.000 Moğol'u geride bırakmıştır. Alâeddin Atâ Melik Cüveynî; Bağdat, Mezopotamya ve Huzistan valisi olarak atanmıştır. Karısı Dokuz Hatun ve maiyetindekilerin büyük çoğunluğunun Nesturi Hristiyan olması sebebiyle Hülagû, katliam sırasında şehirde bulunan Hristiyanların büyük çoğunluğu bağışlamıştır.

Başlangıçta Bağdat'ın düşmesi tüm İslam alemi için büyük bir şok yaratsa da, şehir İlhanlılar'ın başkenti olmuş, Abbâsî Halifeliği'nin yıkılmasına ve İlhanlılar Devleti'nin kurulmasına neden olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ a b Demurger, 80–81; Demurger 284
  2. ^ John Masson Smith, Jr. Mongol Manpower and Persian Population, p. 276
  3. ^ Hemedânî, Reşîdüddîn. Câmiu't-Tevârîh [Compendium of Chronicles]. s. 41. 
  4. ^ John Masson Smith, Jr. Mongol Manpower and Persian Population. pp. 271–99
  5. ^ a b c L. Venegoni (2003). Hülägü's Campaign in the West (1256–1260) 11 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Transoxiana Webfestschrift Series I, Webfestschrift Marshak 2003.
  6. ^ National Geographic, v. 191 (1997)
  7. ^ "The Sack Of Baghdad In 1258 – One Of The Bloodiest Days In Human History". 15 Şubat 2019. 5 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2023. 
  8. ^ Andre Wink, Al-Hind: The Making of the Indo-Islamic World, Vol.2, (Brill, 2002), 13.
  9. ^ The different aspects of Islamic culture: Science and technology in Islam, Vol. 4, Ed. A. Y. Al-Hassan, (Dergham sarl, 2001), 655.
  10. ^ a b c John Morris Roberts (2011). DÜNYA TARİHİ Tarihöncesi Çağlardan 18. Yüzyıla... YAKINDOĞU'NUN MİRAS KAVGASI. İnkılap Kitabevi. s. 382. ISBN 9789751030658. 
  11. ^ Prof Abbas Strømmen-Bakhtiar. Introduction to Digital Transformation: and its impact on society. Routledge. s. 235. ISBN 9781000762099. Erişim tarihi: 12 Eylül 2020. 
  12. ^ a b Ali Çimen (2008). Tarihi Değiştiren Askerler. Cengiz Han. Timaş. ss. 117-119. ISBN 9789752636293. 
  13. ^ Moğolların Gizli Tarihi,s.184
  14. ^ Ali İbnü'l-Esîr,al-kāmil fī t-taʾrīh,XII,s.499-500
  15. ^ Alâeddin Atâ Melik Cüveynî,Tarih-i Cihan Güşa,c.I,s.272
  16. ^ Alâeddin Atâ Melik Cüveynî,Tarih-i Cihan Güşa,c.III,s.15-16
  17. ^ Alâeddin Atâ Melik Cüveynî,Tarih-i Cihan Güşa,c.III,s.89-90
  18. ^ Alâeddin Atâ Melik Cüveynî,Tarih-i Cihan Güşa,c.III,s.57-58
  19. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.243
  20. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.238
  21. ^ a b Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.239
  22. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.240
  23. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.255
  24. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.254-255
  25. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.322
  26. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.285
  27. ^ Cüzcani,Tabakat-i Nasıri,c.II,s.294
  28. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.287
  29. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.289
  30. ^ Reşidüddin Hamedani,Cami’üt-Tevarih,c.II,s.290
  31. ^ Cüzcani,Tabakat-i Nasıri,c.II,s.197

Dış bağlantılar

  • Alâeddin Atâ Melik Cüveyni (cev.Mürsel Öztürk) (1999 2.baskı), Tarih-i Cihan Güşa, Ankara:Kültür Bakanlığı- Kültür Eserleri Dizisi (3 cilt bir arada)
  • Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), Haçlı Seferleri Tarihi: III. Cilt Akka Krallığı ve Haçlı Seferleri, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 975-16-0511-3
  • Reşidüddin Hamedani
  • Nicolle, David ve Richard Hook (ressam)). (1998. The Mongol Warlords: Genghis Khan, Kublai Khan, Hulegu, Tamerlane. London: Brockhampton Press. ISBN 1-86019-407-9. (İngilizce)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kösedağ Muharebesi</span> Selçuklular ile Moğollar arasında 1243 yılında yapılan savaş

Kösedağ Muharebesi, 3 Temmuz 1243 tarihinde Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında gerçekleşen ve Selçuklu Devleti'nin yenilip Moğol tâbiiyetine girmesiyle sonuçlanan muharebedir. Kösedağ Muharebesi, sonuçları bakımından Türk tarihi içerisinde özel bir yere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Ayn Calut Muharebesi</span> 1260 yılında Memlük Sultanlığı ile Moğol İmparatorluğu arasında yapılan muharebe

Ayn Calut Muharebesi,, 3 Eylül 1260'ta Memlük Ordusu ile İlhanlılar arasında, Celile Bölgesi'nin Ayn Calut mevkiinde yapılan muharebe.

<span class="mw-page-title-main">İlhanlılar</span> İran merkezli Moğol devleti (1256–1335)

İlhanlılar veya İlhanlı Devleti, Cengiz Han'ın torunu Hülagû Han tarafından, merkezi Tebriz olmak üzere Orta Doğu'da kurulan Moğol devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Alamut Kalesi</span> Haşhaşîler tarikatının merkezi olan kale

Alamut Kalesi, ya da Elemût – Belde't-ûl'İkbâl ; Nizârî-İsmaili Devleti'nin ve Haşhaşîler tarikatının yönetim merkezi konumunda olan ve Hazar Denizi güneyinde, İran'ın Kazvin şehri sınırları içerisinde yer alan bir kaledir. Kelime mânâsı olarak "Kartal Yuvası" anlamına gelmektedir. Rivayete göre Cüstânîler kralı Veşudan İbn-i Cüstan tarafından inşa ettirilmiştir. Ebced hesabına göre ise "Elemût", Hicrî 483 yılına tekâbül etmektedir ki, bu sayı da kalenin tarikat kurucusu Hasan Sabbah tarafından zaptedildiği yıla karşılık gelmektedir. Alamut Kalesi, Hasan bin Sabbah tarafından fethedilene kadar Cüstânîler'in denetimi altında kalmıştır. Hasan Sabbah'ın eline geçen kale, Haşhaşiler'in karargâhı hâline gelmiştir. Kale, 1256 yılında, Bağdat İşgali'ne giden Hülâgû Han komutasındaki Moğol ordusu tarafından Haşhaşiler'i yok etmek amacıyla ele geçirilmiş ve kalede bulunan neredeyse tüm Haşhaşiler öldürülmüştür. Kale tahrip edilmiş, içinde bulunan ünlü kütüphanesi de yakılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hülâgû</span> Moğol İlhanlı Devletinin kurucu hükümdarı

Hülâgû Han, Batı Asya'nın çoğunu ele geçiren Moğol hükümdar. İlhanlılar'ın kurucusudur. Cengiz Han'ın torunu olmakla birlikte Moğol İmparatorluğu'nun diğer büyük hanlarından Mengü Han, Arıkbuka Han ve Kubilay Han'ın da kardeşidir. Annesi Sorgaktani Hatun ve karısı Dokuz Hatun, tıpkı yakın arkadaşı ve komutanı olan Ketboğa gibi dinine bağlı birer Nasturi Hristiyanlardı. Moğol İmparatorluğu'nun dinlere karşı alışılmış hoşgörüsüne karşın Hülâgû'nün Müslümanlara olan düşmanlığında bu üçünün etkisi olduğu düşünülüyor.

<span class="mw-page-title-main">Batu Han</span> Cengiz Hanın en büyük oğlu olan Cucinin oğlu

Batu, Cengiz Han'ın en büyük oğlu olan Cuci'nin oğludur. Moğol İmparatorluğu'na bağlı Altın Orda'nın kurucusudur. 1240 - 1255 yılları arasında Altın Orda Devleti'ni yönetmiştir. Lehistan ve Macaristan ordularını yendikten sonra kurduğu devlet Rus toprakları ve Kafkaslarda 250 yıl egemen olmuştur.

II. İzzeddin Keykavus Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Baycu Noyan</span> Moğol komutan ve vali (ö. 1258)

Baycu Noyan, Batı Moğol ordularının komutanı ve Moğolların İran ve Kafkasya bölgesi valisidir. Ögeday Han, Möngke Han ve Hülâgû Han hükümdarlıkları sırasında askeri faaliyetler göstermiştir.

Yassıçemen Muharebesi, 10-12 Ağustos 1230 tarihinde Erzincan yakınlarında, Anadolu Selçuklu Devleti - Eyyubiler ittifakı ile Harezmşahlar Devleti arasında yapılan muharebedir. Kesin Selçuklu ve Eyyubi zaferiyle sonuçlanan bu muharebe sonrasında Harezmşahlar Devleti yıkılma sürecine girmiş ve Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar sınır komşusu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Celâleddin Harezmşah</span> Harezmşahlar Devletinin son hükümdarı (1220–1231)

Celaleddin Harezmşah Mengüberti ya da Celaleddin Harzemşah, Harezmşahlar Devleti'nin son hükümdarıdır. Alaaddin Muhammed'in oğludur.

Ketboğa Noyan, Moğol İmparatorluğu'na bağlı bir grup olan Naymanların Doğu Hristiyanıydı. Moğol İlhan Hülâgû'nun teğmeni ve sırdaşıydı ve 1258'de Bağdat'ın yağmalanması da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki fetihlerinde ona yardımcı olmuştur. Hülâgû, Moğolistan'daki bir törene katılmak üzere kuvvetlerinin büyük bir kısmını yanına aldığında Ketboğa, Suriye'nin kontrolüne bırakıldı ve güneye, Kahire merkezli Memlûk Devleti'ne doğru devam eden Moğol baskınlarından sorumlu oldu. 1260 yılında Ayn Calut Muharebesi'nde öldürüldü.

Reşîdüddîn Fazlullah-ı Hemedânî,, Yahudi kökenli Pers hekim, yazar, tarihçi ve İlhanlılar'ın bir veziridir.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Atâ Melik Cüveynî</span> 13. yy.da yaşamış olan Fars asıllı Moğol tarihçi.

Alâeddin Atâ Melik Cüveynî, Farslı bir Moğol tarihçisi. Moğol İmparatorluğu hesabına Tarih-i Cihan Güşa ismindeki kitabı yazmıştır.

Mustasım Billâh, 1242 - Şubat 1258 döneminde Abbasi Devleti'nin son hükümdarı ve Irak Abbasileri'nin 37. ve son halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Vadi'l-Haznedar Muharebesi</span> Moğolların 1299da Memlüklere karşı kazandığı zafer

Vâdi'l-Haznedâr Muharebesi ya da Üçüncü Humus Muharebesi, Batı Suriye'de, Humus kentinin hemen kuzeydoğusundaki Vadi'l-Haznedar'da, Mısır kökenli Memlük Sultanlığı ve Moğol İmparatorluğu'nun, İran merkezli İlhanlı İmparatorluğu kolu ve bu kola yardım eden Kilikya Ermeni Krallığı ile Gürcü Krallığı arasında, 22-23 Aralık 1299 süresince yapılan ve Suriye Moğol Akınları içerisinde Moğol zaferiyle sonuçlanan tek savaştır. Bu savaş sonrasında, daha önceki 4 savaşı kaybeden Moğollar kendilerine güven kazanarak, güneye ilerlemiş ve 1303'te, yine Memlüklerle Şakhab Muharebesi'ni yapmışlardır. Ancak orada da yenilgiye uğrayan Moğol İmparatorluğu, Suriye akınlarına son vererek Suriye'yi terk etmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Rükneddin Hürşah</span>

Rûkn’ed-Dîn Hûr-Şâh ( Doğum: Hicrî 627 / M. 1230 - Ölüm: Hicrî 655 / M. 1257 ) Hicrî 653-655 / M. 1255-1257 yılları arasında Elemûtlar-Nizârî Devleti hükümdârı ve Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye Mezhebi'nin Yirmi Yedinci İmâm-ı Zamânı.

<span class="mw-page-title-main">İndus Muharebesi</span> Harezmşah Devletinin yıkılmasına neden olan savaş

İndus Muharebesi Harezmşahlar Devletinin son sultanı Celaleddin Harezmşah ile Cengiz Han arasında İndus Nehri yakınlarında 1221 yılında yapılan savaştır. Cengiz Han komutasındaki Moğol ordusu, tüm Harezmşah ordusunu yok etmiş, Celaleddin'in ise kaçmasına izin vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Düceyil Muharebesi</span>

Düceyil Muharebesi Mengü Han'ın Şam ve Mısır genel valisi tayin ettiği Hülagû Han'ın komutanı Baycu Noyan ile Abbâsî Halifeliği arasında yapılan ilk ve son meydan muharebesidir.

Selçuklu veziri Nizâmülmülk, İsmâililerin bölgedeki faaliyetlerine son vermek ve Hasan Sabbah'ı ortadan kaldırmak için Sultan I. Melikşah'ı ikna ederek 1092 yılının Haziran-Temmuz aylarında Emir Arslantaş komutasında 1000 kişilik bir ordu hazırladı ve Alamut Kalesini kuşattı. Kuşatma aylarca sürdü. Tarihçi Ata Melik Cüveyni'nin aktardığına göre, kalede başta 60-70 asker vardı ve erzakları azdı. Dai Dihdar Ebu Ali el- Ardistani, Rudbar ve Kazvin'den topladığı 300 kişi ile yardıma geldi. Emrindeki askerler kuşatmayı yarıp, kaleye girmeyi başardı. Ekim-Kasım ayları arasında karşı saldırı yapıldı ve Selçuklu ordusu geri çekildi. Aynı yıl Sultan Melikşah, bu sefer Kızıl Sarığ komutasındaki bir orduyu Alamutu alması için gönderdi. Kuşatma sürerken Sultan Melikşah öldü bunun üzerine kuşatma kaldırıldı. Hasan Sabbah Nizamülmülk'ten intikam almak için Ebu Tahir Arrani isimli bir fedaiyi görevlendirdi. Fedai 14 Ekim 1092'de Nizamülmülk'ün Karargahına şikayeti olan bir Sufi kılığında girdi. Vezire dilekçe vermek için yanına yaklaştı ve koynundan çıkardığı bıçakla onu öldürdü. Kaçarken ayağı çadır ipine takıldı ve düştü. Askerler üstüne atlayıp onu öldürdüler. Bu Haşhaşi'lerin düzenlediği ilk suikasttır.

Alamut Nizarilerine karşı Moğol harekâtı 1253'te İran Harezm İmparatorluğu'nun Moğol İmparatorluğu tarafından fethi ve bir dizi Nizari-Moğol çatışması sonrasında başladı. Büyük Han Möngke tarafından emredilen sefer Hülagu tarafından yönetildi. Nizarilere ve daha sonra Abbasi Halifeliğine karşı yürütülen harekât bölgede yeni bir hanlık kurmayı hedefliyordu.