İçeriğe atla

Bağımlı kişilik bozukluğu

Bağımlı kişilik bozukluğu
UzmanlıkPsikiyatri, Psikoloji
BelirtilerKarar vermekten kaçınma, terk edilme korkusu, pasif ve/veya yapışkan davranış, düşük sosyal sınırlar, eleştiriye aşırı duyarlılık
KomplikasyonBağımlı veya istismarcı ilişkiler, intihar, kendine zarar verme
Risk faktörüAşırı korumacı katı ebeveynlik, otoriter ebeveynlik
Ayırıcı tanıBorderline kişilik bozukluğu
TedaviPsikoterapi

Bağımlı kişilik bozukluğu (BKB), Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından ileri derecede bağımlı, uysal ve boyun eğen kişilik olarak kendini belli eden kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Bu kişilik bozukluğu, insanların duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için başkalarına bağımlı olduğu uzun vadeli bir durumdur.[1] Bağımlı kişilik bozukluğu, aşırı korku ve kaygı ile karakterize edilen bir C kümesi kişilik bozukluğudur.[2] Genel olarak erken yetişkinlik döneminde semptomplar ortaya çıkmaya başlar. Semptomlar, aşırı pasiflik, ilişkilerin sona ermesi sonucu yıkım veya çaresizlik, sorumluluklardan kaçınma ve aşırı derecede boyun eğme gibi davranışları içerir.

Semptomlar

Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler, karar verme konusunda diğer insanlara aşırı bağımlıdır. Diğer insanlardan sürekli onay almaları gerektiğinden kendi başlarına karar veremezler. Sonuç olarak, BKB teşhisi konan bireyler, kararlarına güvenecek özgüvene sahip olmadıkları için, başkalarının ihtiyaç ve görüşlerini kendilerinden üstün tutma eğilimindedir. Bu tür davranışlar, BKB'li kişilerin neden pasif ve yapışkan davranış gösterme eğiliminde olduğunu açıklayabilir. Bu bireyler ayrılıktan aşırı derecede korkarlar ve yalnız kalmaya dayanamazlar. Yalnız olduklarında, diğer insanlara aşırı bağımlılıkları nedeniyle izolasyon ve yalnızlık duyguları yaşarlar. Genel olarak BKB'li insanlar karamsardır, herşeyin en kötüsünü beklerler veya en kötüsünün olacağına inanırlar. Daha içe dönük olma eğilimindedirler, eleştiriye karşı daha hassastırlar ve reddedilmekten korkarlar.[3]

Risk faktörleri

İhmal geçmişi olan ve istismarcı bir şekilde yetiştirilen kişiler, bağımlı kişilik bozukluğu geliştirmeye daha yatkındır. Aşırı korumacı veya otoriter ebeveynlere sahip olanlar da BKB geliştirme riski altındadır. Ailede geçmişinde anksiyete bozukluğu öyküsü olması, 2004 yılında yapılan bir ikiz çalışmasında toplu olarak kişilik bozuklukları için 0.81 kalıtsallık bulduğu için BKB'nin gelişiminde rol oynayabilir.[4]

Teşhis

Klinisyenler ve klinik araştırmacılar bağımlı kişilik bozukluğunu dort bileşen altında incelerler:

  • Bilişsel: diğer insanların kendilerinden daha güçlü olduğu inancıyla birleştiğinde, kişinin kendini güçsüz ve etkisiz olarak algılaması
  • Motivasyonel: koruyucular ve bakıcılar ile ilişki kurma ve sürdürme arzusu.
  • Davranışsal: Kişiler arası bağları güçlendirmek, terk edilme ve reddedilme olasılığını en aza indirmek için tasarlanmış, ilişkiyi kolaylaştıran bir davranış modeli.
  • Duygusal: Terk edilme korkusu, reddedilme korkusu ve otorite figürleri tarafından değerlendirilme kaygısı[3]

Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM)

Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM), bağımlı kişilik bozukluğu için bir tanı içerir. Uysal ve yapışkan davranışlara ve ayrılma korkularına yol açan, yaygın ve aşırı ilgilenilme ihtiyacını ifade eder. Bu, erken yetişkinlikten önce başlar ve çeşitli bağlamlarda mevcut olabilir.[5]

DSM Beşinci Baskısında (DSM-5) bağımlı kişilik bozukluğunun sekiz özelliğinin bulunduğu bir liste vardır. Tanı konulabilmesi için, kişinin aşağıdaki semptomlardan en az 5'ini göstermelidir:

  1. Başkalarından aşırı miktarda tavsiye ve güvence almadan günlük kararlar almakta güçlük çeker.
  2. Yaşamlarının çoğu önemli alanında sorumluluğunu başkalarının üstlenmesine ihtiyaç duyar.
  3. Destek veya onay kaybından korktuğu için başkalarıyla anlaşmazlığını ifade etmekte güçlük çeker.
  4. Projeleri başlatmakta veya kendi başına bir şeyler yapmakta zorluk çeker (motivasyon veya enerji eksikliğinden ziyade muhakeme veya yeteneklere olan özgüven eksikliğinden dolayı).
  5. Başkalarından ilgi ve destek almak için aşırı çaba sarf eder ve hoş olmayan şeyleri yapmaya gönüllü olur.
  6. Kendilerine bakamayacaklarına dair abartılı korkular nedeniyle yalnızken kendini rahatsız veya çaresiz hisseder.
  7. Yakın bir ilişki sona erdiğinde, bakım ve destek kaynağı olarak acilen başka bir ilişki arar.
  8. Kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılma korkusuyla gerçekçi olmayan bir biçimde meşgul olur.[6]

Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabının dördüncü baskısında bağımlı kişilik bozukluğu da dahil olmak üzere kişilik bozuklukları tanısı, aşırı tanısal komorbidite, yetersiz kapsam, normal psikolojik işlevsellik ile belirsiz sınırlar ve bireyler arasındaki heterojenlik gibi nedenlerle sorunlu bulunmuştur.[7]

Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD)

Dünya Sağlık Örgütü'nün ICD-10'u bağımlı kişilik bozukluğunu F60.7 31 Mart 2020 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi maddesinde listeler. Tanı için, kişinin aşağıdaki belirtilerden en az 4'ünü göstermesi gerekir:

  1. Başkalarının kişinin önemli yaşam kararlarının çoğunu vermesini teşvik etmek veya buna izin vermek.
  2. Kişinin kendi ihtiyaçlarını bağımlı olduğu kişilere tabi tutması ve onların isteklerine aşırı derecede uyması.
  3. Bireyin bağlı olduğu insanlardan makul taleplerde bile bulunmada isteksizliği.
  4. Kendine bakamayacağına dair abartılı korkular nedeniyle yalnızken kendini rahatsız veya çaresiz hissetmek.
  5. Yakın ilişki içinde olduğu bir kişi tarafından terk edilme ve kendi başının çaresine bakmak zorunda kalması için terk edilme korkusuyla meşgul olma.
  6. Başkalarından aşırı miktarda tavsiye ve güvence almadan günlük kararlar alma kapasitesinin sınırlı olması.

İlişkili özellikler, kendini çaresiz, yetersiz ve dayanma gücünden yoksun olarak algılamayı içerebilir.

Herhangi bir özel kişilik bozukluğu tanısının aynı zamanda bir dizi genel kişilik bozukluğu ölçütünü karşılaması ICD-10'un bir gereğidir.[8]

Tedavi

BKB'si olan kişiler genellikle psikoterapi ile tedavi edilir. Bu terapinin temel amacı, bireyi daha bağımsız hale getirmek ve çevresindeki insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olmaktır. Bu onların özgüvenlerini ve kendilerine karşı olan saygılarını geliştirerek yapılır.[9]

BKB'leri nedeniyle depresyon veya anksiyetesi olan hastaları tedavi etmek için ilaç kullanılabilir, ancak bu BKB'nin neden olduğu temel sorunları tedavi etmez.[9]

Kaynakça

  1. ^ "Dependent Personality Disorder" www.mentalhealth.com, 2018-08-09
  2. ^ "What are Cluster C Personality Disorders?". Online Psychology Degree Guide (İngilizce). 9 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2022. 
  3. ^ a b Practitioner's guide to evidence-based psychotherapy. Jane E. Fisher, William T. O'Donohue. New York: Springer. 2006. ISBN 978-0-387-28370-8. OCLC 209912684. 
  4. ^ Nolen-Hoeksema, Susan (2014). Abnormal psychology. Sixth edition. New York, NY. ISBN 978-0-07-803538-8. OCLC 855264280. 
  5. ^ "Dependent Personality Disorder | Behavenet". www.behavenet.com. Erişim tarihi: 12 Ekim 2022. 
  6. ^ American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). Washington, DC: Author.
  7. ^ Clark, Lee Anna (2007). "Assessment and diagnosis of personality disorder: perennial issues and an emerging reconceptualization". Annual Review of Psychology. 58: 227-257. doi:10.1146/annurev.psych.57.102904.190200. ISSN 0066-4308. PMID 16903806. 14 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2022. 
  8. ^ "ICD-10 Version:2019". icd.who.int. 31 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2022. 
  9. ^ a b Contributors, WebMD Editorial. "Dependent Personality Disorder". WebMD (İngilizce). 10 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Sanrı, kanıtlar ışığında değiştirilemeyen yanlış ve sabit bir inançtır. Bir patoloji olarak, yanlış veya eksik bilgi, konfabulasyon, dogma, yanılsama, halüsinasyon veya algının diğer bazı yanıltıcı etkilerine dayanan bir inançtan farklıdır, çünkü bu inançlara sahip bireyler kanıtları gözden geçirdikten sonra inançlarını değiştirebilir veya yeniden ayarlayabilirler. Yine de:

<span class="mw-page-title-main">Bipolar bozukluk</span> Depresyon dönemlerine ve anormal derecede yüksek ruh haline neden olan zihinsel bozukluk

Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu, her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik periyotlar ile karakterize edilen, bireyin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (ötimik) vaziyetine de girebildiği, bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori).

Psikopati (Psikopatlık); çekici, manipülatif, duygusal yönden acımasız ve suç işleme potansiyeline sahip kişilik yapıları için kullanılır. Bazen sosyopati ile eş anlamlı olarak kabul edilen psikopati, kalıcı antisosyal davranış, bozulmuş empati, pişmanlık ve cesur, sınırsız ve bencil özellikler ile karakterize edilir. Tarih boyunca sadece kısmen örtüşen ve bazen çelişkili olabilen farklı psikopati kavramları kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Obsesif kompulsif bozukluk</span> istenmeyen ve tekrarlanan düşünceler, duygular, fikirler (obsesyonlar) veya bir şey yapmaya itici hissettiren davranışları (kompulsiyonlar) içeren anksiyete bozukluğu

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), bireyin rahatsız edici düşüncelere sahip olduğu ve/veya belirli rutinleri, sıkıntıya yol açacak veya genel işlevi bozacak ölçüde tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissettiği zihinsel ve davranışsal bir bozukluktur. Adından da anlaşılacağı gibi, OKB'nin birincil belirtileri obsesyonlar ve kompulsiyonlardır. Obsesyonlar, endişe, iğrenme veya rahatsızlık duyguları yaratan, kalıcı, istenmeyen düşünceler, zihinsel görüntüler veya dürtülerdir. Yaygın obsesyonlar arasında bulaşma korkusu, simetri takıntısı, din, cinsiyet ve zarar hakkında zorlayıcı düşünceler yer alır. Kompulsiyonlar, obsesyonlara yanıt olarak ortaya çıkan, tekrarlayan eylem veya rutinlerdir. Yaygın kompulsiyonlar arasında aşırı el yıkama, temizlik, bir şeyleri düzenleme, sayma, güvence arama ve bir şeyleri kontrol etme sayılabilir. OKB'li birçok yetişkin, kompulsiyonlarının bir anlam ifade etmediğinin farkındadır, ancak obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı gidermek için yine de bunları gerçekleştirirler. Kompulsiyonlar o kadar sık meydana gelir ki, tipik olarak günde en az bir saat sürer ve kişinin yaşam kalitesini bozar.

<span class="mw-page-title-main">Ruhsal bozukluk</span> rahatsız edici düşünce ya da davranış modeli

Ruhsal bozukluk, akıl hastalığı ya da mental bozukluk, sıkıntı, bilişsel işlevlerin bozulması, atipik davranış ve/veya maladaptif davranış ile tanımlanan akıl sağlığı durumlarından birini ifade eder. Mental bozuklukların tanım, değerlendirme ve sınıflandırmaları farklılık gösterebilir; bununla birlikte, Hastalıkların ve Sağlıkla İlgili Sorunların Uluslararası İstatistiksel Sınıflaması (ICD) ve Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabında yer alan kriterler konunun uzmanları tarafından yaygın biçimde kabul görmektedir. Bu çerçevede tanı kategorileri duygudurum veya duygulanım bozuklukları, yaygın gelişimsel bozukluklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygusal ve davranışsal bozukluklar, obsesif kompulsif bozukluk, psikopatik bozukluklar, kaygı bozuklukları, psikotik bozukluklar, sanrısal bozukluk, yeme bozuklukları ve kişilik bozukluklarını içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Antisosyal kişilik bozukluğu</span> kişilik bozukluğu

Antisosyal kişilik bozukluğu veya diğer adıyla sosyopati, psikopati ile alakalı bir psikolojik bozukluktur (düzensizliktir). Bir sosyopatı bir psikopattan ayıran özellik, patolojidir, yani semptom farklılığıdır. Psikopati, sosyopatiye göre daha ağır bir bozukluk olup, sosyopatide görülen semptomlara ek olarak, özellikle ahlaka aykırı davranışlar ihtiva eder. Sosyopatiye sosyal çevrenin sebep olduğu düşünülmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğuna (ASKB) sahip olan insanlar, halk arasında yaygın olarak “sosyopat” olarak adlandırılırlar. ASKB, bir kişilik bozukluğudur; bir akıl hastalığı değildir.

Kendini yaralama, bir kişinin kendisini, intihar etme niyeti olmadan yaraladığı kendine zarar verme davranışıdır. Bu zarar vermelerin nedeni dayanılmaz duygulardan, gerçekdışılık hissinden ve hissizlikten kurtulma olabilir.

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB); kişinin düzen ve temizliğe aşırı derecede ihtiyaç duyduğu, şiddetli mükemmeliyetçilikle tanımlanan bir kişilik bozukluğudur. OKKB'nin genellikle hem genetik hem de çevresel faktörlerle oluştuğu düşünülmektedir. Semptomlar genellikle erişkinliğe varıldığında hayatın birçok alanında gözlemlenebilir haldedir.

<span class="mw-page-title-main">Paranoid kişilik bozukluğu</span>

Paranoid kişilik bozukluğu (PPD), paranoya ve başkalarına karşı yaygın, uzun süreli şüphecilik ve genel güvensizlik ile karakterize edilen bir ruhsal bozukluktur. Bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler aşırı duyarlı olabilir, kolayca hakarete uğrayabilir ve korkularını veya önyargılarını doğrulayabilecek ipuçları veya öneriler için çevreyi dikkatli bir şekilde tarayarak dünyayla ilişki kurmayı alışkanlık haline getirebilirler. Hevesli gözlemcilerdir ve sıklıkla tehlikede olduklarını düşünürler ve bu tehlikenin işaretlerini ve tehditlerini ararlar, potansiyel olarak diğer yorumları veya kanıtları takdir etmezler.

Sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde kaygı duyma ve korkulan durumlardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek bir anksiyete bozukluğudur. Bu korkular, başkalarından algılanan veya gerçekten yapılan bir gözlemleme ile tetiklenebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, diğer insanların onlar hakkında olumsuz bir şekilde düşünmelerinden korkarlar.

Hiperseksüalite, cinsel dürtüleri çok artmış ya da cinsel aktivitesi son derece sık veya aniden beliren kişileri nitelendirmek için kullanılan terimdir. Hiperseksüaliteye bazı tıbbi durum ve uygulamalar neden olabilmesine rağmen, çoğu durumda nedeni bilinmemektedir. Bipolar bozukluklar gibi ruhsal sağlık sorunları hiperseksüalitenin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Ayrıca alkol ve bazı ilaçlar kişilerdeki sosyal ve cinsel çekingenlikleri etkileyebilir. Bir dizi hiperseksüaliteyi açıklamak veya tedavi etmek amacıyla bazı teorik modeller kullanılmıştır. Özellikle popüler medyada en yaygın olan kanı, bu kişilerin cinsel bağımlı olduklarına dair yaklaşımdır fakat bu kanı üzerinde seksolojistler herhangi bir görüş birliğinde bulunmamaktadır. Bu durum için yapılan açıklamalar genel olarak, eylemin kompulsif davranışlar ve dürtüsel davranış modelleri olduğu yönündeki teorileri içerir.

Çekingen kişilik bozukluğu, ilk kez 1969 yılında Theodore Millon tarafından tanımlanmıştır. Çekingen Kişilik Bozukluğuna sahip hastalar yetersizlik duygusuna sahiptir ve olumsuz değerlendirilmeye karşı aşırı hassasiyet gösterirler. Sosyal etkileşimlerden kaçınırlar. ÇKB'li bireyler kendilerini huzursuz, endişeli, yalnız olarak tanımlarlar ve genellikle istenmeyen ve diğer insanlardan dışlanmış hissederler. ÇKB genelde yetişkinlik döneminde fark edilir. Çocukluğunda duygusal olarak ihmal edilmiş ve akranları tarafından dışlanmış çocukların ÇKB olma riski daha fazladır.

<span class="mw-page-title-main">Borderline kişilik bozukluğu</span> Duygusal dengesizlik kişilik bozukluğu

Borderline kişilik bozukluğu (BPD) ya da duygusal dengesizlik kişilik bozukluğu (EUPD), uzun süreli dengesiz ikili ilişkiler, bozuk bir öz farkındalık ve şiddetli duygusal tepkiler tarafından karakterize olunan bir çeşit kişilik bozukluğudur. Bu hastalıktan etkilenen bireyler, duygusal durumlarını sağlıklı veya normal seviyede tutmakta zorlanmalarından ötürü genelde kendine zarar vermek gibi tehlikeli fiillerde bulunurlar. Aynı zamanda boşluk hissi, terk edilme korkusu ve derealizasyondan muzdarip olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Sadist kişilik bozukluğu</span> sadizmi içeren kişilik bozukluğu teşhisi

Sadist kişilik bozukluğu, Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı'nın (DSM-III-R) bir ekinde ortaya çıkan sadomazoşizmi içeren bir kişilik bozukluğudur. DSM'nin sonraki sürümleri bunu içermez.

Kısa psikotik bozukluk DSM-IV-TR ve DSM-5 zihinsel bozuklukların sınıflandırmalarına göre en az bir psikotik semptomun ve genellikle duygusal kargaşanın eşlik ettiği bir bozukluktur. 1 gün ila 1 ay sürer. Tüm semptomların remisyonu, hastaların önceki işlevsellik düzeyine dönmesiyle tamamlanır. DSM-5 kapsamında bu duruma sahip hastaların çoğu, ICD-10 kapsamında akut ve geçici psikotik bozukluklara sahip olarak sınıflandırılacaktır. DSM-IV'ten önce bu duruma "kısa reaktif psikoz" deniyordu. Bu durum tekrarlayıcı olabilir veya olmayabilir. Başka bir bozukluktan kaynaklanmamaktadır.

Mental bozuklukların sınıflandırılması aynı zamanda psikiyatrik nozoloji veya psikiyatrik taksonomi olarak da bilinir. Şu anda zihinsel bozuklukları sınıflandırmak için yaygın olarak kurulmuş iki sistem vardır:

Kendine zarar veren kişilik bozukluğu önerilen bir kişilik bozukluğuydu. Diğer kişilik bozukluğu için bir tanımlayıcı olarak 1980'de DSM-III'te bahsedilmiştir. Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı'nın (DSM-III-R) 1987'deki gözden geçirilmiş üçüncü baskısının bir ekinde tartışılmış, ancak hiçbir zaman resmi olarak el kitabına kabul edilmemiştir. Diğer kişilik bozukluklarıyla önemli ölçüde örtüşmesi nedeniyle bu ayrım klinik olarak değerli görülmemiştir. Hem DSM-III hem de DSM-III-R bu durumu cinsel mazoşizmden ayırmıştır.

Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan taksonomik ve tanısal içerikleri olan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nın 2013 yılında güncellenmiş halidir. 2022 yılında revize edilmiş başka bir versiyon (DSM-5-TR) yayımlandı. Amerika Birleşik Devletleri'nde DSM, psikiyatrik teşhisler için başvurulan başlıca kitaplardan biridir. Ancak, bazı ruh sağlığı çalışanları tedavi planlamasında DSM-5'e güvenmeme nedeni olarak ICD'nin ruhsal bozukluk teşhislerinin dünya çapında kullanılıyor olmasını ve bilimsel çalışmaların ruhsal sağlık müdahalelerinin gerçek dünya etkilerini belirlemek için sıklıkla DSM-5 kriterlerindeki değişikliklerden ziyade semptom ölçeği puanlarındaki değişiklikleri kullandığını öne sürmüştür. DSM-5, diğer tüm DSM'ler arasında başlığında Roma rakamı yerine Arap rakamı kullanan tek kitap ve tek belge versiyonudur.

Başka türlü adlandırılamayan kişilik bozukluğu, DSM-IV'te listelenmeyen bazı DSM-IV Eksen II kişilik bozuklukları için kullanılan asemptomatik tanı sınıflandırmasıdır.

Kompulsif cinsel davranış bozukluğu, bir dürtü kontrol bozukluğudur. Kişinin cinsel fantezilerle yoğun şekilde meşgul olduğu ve davranışlarının psikolojik strese sebep olmasıyla birlikte önlenemeyen ve kendine veya başkalarına zarar verme riski taşıyan bir davranış örüntüsü olarak ortaya çıkar. Bu bozukluk sosyal, mesleki, kişisel veya diğer önemli işlevler üzerinde kötü etkiye neden olabilir.