İçeriğe atla

B12 vitamini eksikliği

UzmanlıkEndokrinoloji Bunu Vikiveri'de düzenleyin
BelirtilerDüşünme yeteneğinde azalma, depresyon, sinirlilik, anormal duyumlar, reflekslerde değişiklikler
KomplikasyonMegaloblastik anemi
TanıYetişkinlerde kan düzeyleri 120–180 pmol/L'nin (170–250 pg/mL) altında
TedaviAğız veya enjeksiyon yoluyla takviye

Kobalamin eksikliği olarak da bilinen B12 vitamini eksikliği, B12 vitamininin kan ve doku düzeylerinin düşük olduğu bir durumdur.[1] Hafif eksiklikte kişi kendini hâlsiz hissedebilir ve anemi olabilir.[2] Orta derecede eksiklikte, Glossit dilde ağrı şeklinde bulgu verebilir ve karıncalanma hissi gibi uyuşukluk hissi de dahil olmak üzere nörolojik semptomların başlangıcı olabilir.[2] Şiddetli eksiklik, azalmış kalp fonksiyonu semptomlarının yanı sıra reflekslerdeki değişiklikler, zayıf kas fonksiyonu, hafıza sorunları, tat almada azalma, stupor ve psikoz dahil olmak üzere daha ciddi nörolojik semptomları içerebilir. İnfertilite meydana gelebilir.[3] Küçük çocuklarda semptomlar büyümeve gelişme geriliği ve hareket güçlüğünü içerir.[4] Erken tedavi olmadan bazı değişiklikler kalıcı olabilir.[5]

Nedenleri, B 12 vitamininin mide veya bağırsaklardan emiliminin azalması, gıdalarla yetersiz alım veya artan gereksinimler olarak kategorize edilir. Azalan emilim, pernisiyöz anemi, midenin cerrahi olarak çıkarılması, Kronik pankreatit, bağırsak parazitleri, bazı ilaçlar ve bazı genetik bozukluklara bağlı olabilir. Emilimi azaltabilecek ilaçlar arasında proton pompası inhibitörleri, H2-reseptör blokerleri ve metformin bulunur.[6] Gıdalarla yetersiz alım vejetaryenler ve yetersiz beslenenlerde görülebilir.[7] HIV/AIDS'li kişilerde ve hemoliz kişilerde artan gereksinimler ortaya çıkar. Teşhis tipik olarak yetişkinlerde 120–180 pmol/L'nin (170 ila 250 pg/mL) altındaki kan B 12 vitamini seviyelerine dayanır. Yüksek metilmalonik asit seviyeleri de bir eksikliği gösterebilir. Megaloblastik anemi olarak bilinen bir tür anemi her zaman olmasa da sıklıkla mevcuttur.

B 12 vitamininin ağız veya kas içi enjeksiyon yoluyla başlangıçta yüksek günlük dozlarda, ardından durum düzeldikçe daha az sıklıkta daha düşük dozlarda kullanılmasıyla tedavi edilir.[8] Geri döndürülebilir bir neden bulunursa bu neden düzeltilmelidir.[9] Geri döndürülebilir bir neden bulunamazsa veya bulunduğunda ortadan kaldırılamazsa, genellikle ömür boyu B 12 vitamini uygulaması önerilir.[10] B 12 vitamini eksikliği, vitamini içeren takviyelerle önlenebilir. Bu, hamile vejetaryenler ve veganlar için önerilir ve geri kalan insanlarda zararlı değildir. B 12 vitamini nedeniyle toksisite riski düşüktür.

ABD ve Birleşik Krallık'ta B 12 vitamini eksikliğinin 60 yaşın altındakilerin yaklaşık yüzde 6'sında ve 60 yaşın üzerindekilerin yüzde 20'sinde meydana geldiği tahmin edilmektedir. Latin Amerika'da yaklaşık yüzde 40'ın etkilenir ve Afrika ve Asya'nın bazı bölgelerinde yüzde 80'e kadar çıkabilir.

Kaynakça

  1. ^ Vitamins in the prevention of human diseases. Berlin: Walter de Gruyter. 2011. s. 245. ISBN 9783110214482. 5 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020. 
  2. ^ a b Hunt, A; Harrington, D; Robinson, S (4 Eylül 2014). "Vitamin B12 deficiency" (PDF). BMJ. g5226. 349. doi:10.1136/bmj.g5226. PMID 25189324. 12 Mart 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  3. ^ "Complications". nhs.uk. 20 Ekim 2017. 16 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2018. 
  4. ^ "Dietary Supplement Fact Sheet: Vitamin B12 — Health Professional Fact Sheet". National Institutes of Health: Office of Dietary Supplements. 11 Şubat 2016. 27 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2016. 
  5. ^ Lachner (2012). "The neuropsychiatry of vitamin B12 deficiency in elderly patients". The Journal of Neuropsychiatry and Clinical Neurosciences. 24 (1): 5-15. doi:10.1176/appi.neuropsych.11020052. PMID 22450609. 
  6. ^ Miller (1 Temmuz 2018). "Proton Pump Inhibitors, H2-Receptor Antagonists, Metformin, and Vitamin B-12 Deficiency: Clinical Implications". Advances in Nutrition (Bethesda, Md.). 9 (4): 511S-518S. doi:10.1093/advances/nmy023. PMC 6054240 $2. PMID 30032223. 
  7. ^ Pawlak (February 2013). "How prevalent is vitamin B(12) deficiency among vegetarians?". Nutrition Reviews. 71 (2): 110-17. doi:10.1111/nure.12001. PMID 23356638. 
  8. ^ Wang, H; Li, L; Qin, LL; Song, Y; Vidal-Alaball, V; Liu, TH (March 2018). "Oral vitamin B12 versus intramuscular vitamin B12 for vitamin B12 deficiency". Cochrane Database of Systematic Reviews. CD004655. 3. doi:10.1002/14651858.CD004655.pub3. PMC 5112015 $2. PMID 29543316. 
  9. ^ Clinical neurology. Londra: Manson. 2008. s. 466. ISBN 978-1840765182. 27 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020. 
  10. ^ The 5-minute pediatric consult. 6th. Philadelphia: Wolters Kluwer Health/Lippincott Williams & Wilkins. 2012. s. 535. ISBN 9781451116564. 27 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">C vitamini</span> turunçgillerde ve diğer gıdalarda bulunan besin maddesi

C vitamini veya askorbik asit, suda çözünebilen ve birçok görevi olan vitamin. Çoğu Hayvanlar ve bitkiler, kendi C vitaminlerini glukozdan üretebilirler. İnsanlar, bazı meyve yarasaları, hint domuzu ve insan benzeri primatlar C vitamini üretemediklerinden bunu besinlerden almak zorundadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Vitamin</span> canlıların az oranda gereksinim duyduğu besin

Vitamin, bir canlının metabolizmasının düzgün çalışması için küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğu temel bir mikro besin olan organik bir moleküldür. Esansiyel besinler canlıda ya hiç sentezlenemez ya da yeterli miktarlarda sentezlenemez ve bu nedenle beslenme yoluyla alınması gerekir. C vitamini bazı türler tarafından sentezlenebilirken diğerleri tarafından sentezlenemez; ilk etapta bir vitamin değildir, ikinci sıradadır. Vitamin terimi diğer üç temel besin grubunu içermez: mineraller, esansiyel yağ asitleri ve esansiyel amino asitler. Çoğu vitamin tek bir molekül değil, vitaminler adı verilen ilgili molekül gruplarıdır. Örneğin, sekiz E vitamini vardır: dört tokoferol ve dört tokotrienol. Bazı kaynaklar kolin de dahil olmak üzere on dört vitamini listeler, ancak büyük sağlık kuruluşları on üç vitamini listeler: A vitamini, B1 vitamini (tiamin), B2 vitamini (riboflavin), B3 vitamini (niasin), B5 vitamini, B6 vitamini (piridoksin), B7 vitamini (biyotin), B9 vitamini, B12 vitamini (kobalaminler), C vitamini, D vitamini (kalsiferoller), E vitamini ve K vitamini.

E vitamini, kimyasal yapı itibarı ile bir tokol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir. E vitamini yağda çözünen önemli bir antioksidandır ve özellikle hücre zarları ve lipoproteinlerde önemli antioksidan işlevler görmektedir. Epidemiyolojik ve sınırlı ara çalışmalar, E vitamininin kardiyovasküler hastalıkların, bazı kanserlerin ve öteki kronik hastalıkların riskini azalttığını belirlemektedir. Bazı büyük klinik deneylerle E vitamininin sağlığa yararları daha derinlemesine değerlendirilmektedir. Tokollerin farklı bileşikleri E vitamini aktivitesi gösterir. En aktifi alfa-tokoferoldür. Geçmişte asıl olarak α-tokoferol üzerinde yoğunlaşılmışken, bugün öteki tokoferoller ve tokotrienoller daha fazla ilgi çekmektedir. İlk sonuçlara göre bunlar, α-tokoferolden farklı antioksidan ve diğer fonksiyonlara sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kansızlık</span>

Anemi, yani halk arasında bilinen adıyla "kansızlık", toplam kırmızı kan hücresi/alyuvar/Eritrosit sayısının azalması veya eritrositlerin içindeki hemoglobin miktarının azalması veya her ikisinin birlikte olması sonucu oluşan bir hastalıktır. Anemi ismi Grekçe: ἀναιμία Grekçe: anaimia, ἀν- an-, "-sız" + αἷμα haima, "kan" kelimelerinden türetilmiştir. Eritrositlerin içinde bulunan hemoglobinin, oksijeni akciğerlerden kapiller arterlere taşıması nedeniyle anemi hücre, doku ve organlarda hipoksiye neden olabilir. Oksijenin hücre canlılığı için elzem olması nedeniyle eksikliği pek çok klinik sonuca neden olur.

K Vitamini lipofilik ve hidrofobik bir vitaminler grubuna verilen addır. K vitamini 1920'lerin sonlarında Danimarkalı bilim insanı Henrik Dam'ın kolesterol hakkındaki çeşitli araştırmaları sonucu keşfedilmiş, kan pıhtılaşması ile ilişkili olduğu saptandığı için de önceleri koagülasyon vitamini olarak adlandırılmıştır. K harfini almasının sebebi vitamine dair ilk keşiflerin Almanca bir dergide yayımlanması ve bu yazınlarda vitaminin Koagulationsvitamin şeklinde yer almasından gelir.

<span class="mw-page-title-main">Folik asit</span> kimyasal bileşik

Folik asit (Folat-polisin, C19H19N7O6) B grubundan bir vitamindir (B9). Yeşil yapraklarda yaygın olarak bulunduğundan bu ad verilmiştir. Çünkü Latincede folium yaprak manasındadır. Herschel K. Mitchell ve arkadaşları bu vitamini, 1941 yılında ıspanak yapraklarında keşfettiler.

<span class="mw-page-title-main">Tiyamin</span> kimyasal bileşik

Tiyamin, bir diğer ismiyle B1 vitamini, kimyasal formülü C12H17ClN4OS olan renksiz bir bileşiktir. "Thio-vitamine" ("sülfür-içeren vitamin") anlamına gelmekte olup suda çözülebilen B kompleks vitaminlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">B12 vitamini</span>

B12 vitamini veya kobalamin suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir. B12 vitamini bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetlerini yürütür. En önemli işlevlerinden biri gen kopyalanmasında koenzim olarak görev yapmasıdır. Ayrıca protein sentezi, aneminin önlenmesi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için de gereklidir. En büyük ve kompleks yapıya sahip vitaminlerden biri olan B12 8 adet B vitamininden biridir. Siyanür zehirlenmelerinde bir antidot olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Vejetaryenlik</span> Et içeren gıdaları kullanmayı reddeden yaşam tarzı

Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları, çift toynaklılar tüketmemeye denir. Ayrıca, hayvan kesiminin tüm yan ürünlerini yemekten kaçınmayı da içerebilir. Et tüketmemenin yanında ayrıca hayvanların ürettiği yumurta, süt, bal vb. ürünleri de yemeyenlere ise veganlar denir. Vejetaryenlik ve veganlığın farkı; vejetaryenlikte bal ve kimine göre süt ile yumurta tüketilirken; veganlar, hiçbir hayvansal ürünü kullanmamaktadırlar. Bunlara istisnâ olarak süt ve süt ürünlerini kullanan lakto-ovo vejetaryenler, ilâveten yumurta yiyip süt ürünlerini tüketmeyen ovo vejetaryenler, diyet süt ürünlerini tüketen, ancak yumurtaları tüketmeyen lakto vejetaryenler vardır.

<span class="mw-page-title-main">İshal</span> gevşek veya sıvı bağırsak hareketleri

İshal veya diyare, bir günde en az üç kez gevşek, sıvı veya sulu bağırsak hareketlerinin olması durumudur. Genellikle birkaç gün sürer ve sıvı kaybı nedeniyle dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyon belirtileri genellikle cildin normal gerginliğini kaybetmesi ve sinirli davranışlarla başlar. Bu durum daha şiddetli hale geldikçe idrara çıkmada azalma, cilt renginde kayıp, hızlı kalp atışı ve yanıt vermede azalmaya kadar ilerleyebilir. Sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde gevşek ancak sulu olmayan dışkı normaldir.

<span class="mw-page-title-main">Proton pompa inhibitörü</span>

Proton pompa inhibitörleri (PPİ), gastrik asit üretiminde belirgin ve uzun süreli azaltan ilaç grubudur. Bunu, midenin H+/K+ ATPaz proton pompasını geri dönüşsüz engelleyerek yapar.

<span class="mw-page-title-main">Veganlık</span> Hayvan kökenli ürünleri ve gıdaları kullanmayı reddeden yaşam tarzı

Veganlık veya veganizm, bazı nedenlerle hayvan kökenli gıdaları ve diğer hayvansal ürünleri kullanmayı reddetmektir. Vegan kişiler, vejetaryen'lerden farklı, hayvan kullanımı yoluyla elde edilen gıdaları, giyecekleri ve yumurta, süt, bal, yün gibi diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddeder.

<span class="mw-page-title-main">Tip 2 diyabet</span> metabolik bozukluk

Tip 2 diabetes mellitus önceki adıyla insüline bağımlı olmayan diyabet (NIDDM) veya erişkin dönemde ortaya çıkan diyabet –, insülin direnci ve buna bağlı insülin eksikliği bağlamında yüksek kan şekeri ile karakterize edilen bir metabolik bozukluktur. Bu, pankreastaki adacık hücrelerinin yok oluşundan kaynaklanan kesin bir insülin eksikliği bulunan tip 1 diyabetin tam tersine bir durumdur. Klasik semptomlar arasında aşırı susama, sık idrara çıkma ve sürekli açlık bulunmaktadır. Diyabet vakalarının %90’ı tip 2 diyabetten oluşurken tip 1 diyabet ile gestasyonel diyabet, geri kalan %10’unu oluşturur. Genetik olarak obeziteye yatkın olan insanlarda tip 2 diyabetin ana sebebinin obezite olduğu düşünülmektedir.

Abetalipoproteinemi, yağ ve yağda eriyen vitaminlerin emilimlerinin bozulduğu, nadir, otozomal resesif bir hastalıktır. Mikrozomal trigliserit transfer proteinindeki bir bozukluk nedeniyle sırasıyla şilomikron ve VLDL sentez ve eksportunda kullanılan apolipoprotein B48 ve B100'de eksikliğe neden olur. Ailesel disbetalipoproteinemi ile karıştırılmamalıdır.

Nöritis sinirlerde veya çevresel sinir sisteminin tamamında görülen bir enflamasyondur. Semptomlar, ilgili sinire bağlı olarak değişim gösterebilir, ancak ağrı, parestezi, parezi (zayıflık), uyuşma, anestezi, felç, aşırı zayıflama ve reflekslerde yok olma genel semptomlardır.

<span class="mw-page-title-main">Gastrit</span> Mide iltihabı

Gastrit, mide zarının iltihaplanmasıdır. Bu iltihaplanma kısa ya da uzun süreli olarak ortaya çıkabilir. Söz konusu iltihaplanmanın belirtisinin en yaygın olan biçimi üst karın ağrısı olabilir ancak bu tür bir ağrı tamamen gastrit ile ilgili olmayabilir. Diğer olası semptomlar arasında ise mide bulantısı ve kusma ile şişkinlik, çok şiddetli karın ağrısı, sindirim zorluğu, iştahsızlık ile mide ekşimesi bulunur. Komplikasyonlarında ise mide kanaması, mide ülserleri ve mide tümörleri yer alır. Ayrıca otoimmün sorunlar nedeniyle, kötü niyetli anemi olarak bilinen bir durum olan yeterli B12 vitamini olmaması nedeniyle düşük kırmızı kan hücreleri oluşabilir.

Wernicke ensefalopatisi, B vitamini rezervlerinin, özellikle tiamin tükenmesinden sonra merkezi sinir sisteminin biyokimyasal lezyonlarının neden olduğu nörolojik semptomların varlığıdır. Bu durum, tüm formlarında beriberi ve alkolik Korsakoff sendromunu içeren daha büyük bir tiamin eksikliği bozuklukları grubunun parçasıdır. Alkolik Korsakoff sendromu ile aynı anda ortaya çıktığında Wernicke-Korsakoff sendromu olarak bilinir.

Kalsitriol, normalde böbrekte yapılan D vitamininin aktif formudur. 1,25-dihidroksikolekalsiferol olarak da bilinir. Hücre çekirdeğindeki D vitamini reseptörüne bağlanan ve aktive eden ve daha sonra birçok genin ekspresyonunu artıran bir hormondur. Kalsitriol, esas olarak bağırsaklardan kalsiyum alımını artırarak kan kalsiyumunu artırır.

<span class="mw-page-title-main">E vitamini eksikliği</span>

E vitamini eksikliği, insanlarda E vitamini açısından düşük bir diyetten ziyade diyetteki yağ emilimi veya metabolizmasındaki anormalliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkan çok nadir bir durumdur. Toplu olarak E vitamini ve diğerlerine yönelik EAR'lar, RDA'lar, AI'ler ve UL'ler temel besinlere Diyet Referans Alımları (DRI'ler) adı verilir. E vitamini eksikliği, sinir zarı yapısı ve işlevindeki değişikliklere bağlı olarak sinirler boyunca elektriksel uyarıların zayıf iletimi nedeniyle sinir sorunlarına neden olabilmektedir.

Tiamin eksikliği, tiamin (B1 vitamini) seviyesinin düşük olduğu tıbbi bir durumdur. Şiddetli ve kronik formu beriberi olarak bilinir. Yetişkinlerdeki iki ana tip ıslak beriberi ve kuru beriberidir. Islak beriberi kardiyovasküler sistemi etkileyerek hızlı kalp atışına, nefes darlığına ve bacaklarda şişmeye neden olur. Kuru beriberi sinir sistemini etkileyerek ellerde ve ayaklarda uyuşukluğa, kafa karışıklığına, bacakları hareket ettirmede zorlanmaya ve ağrıya neden olur. İştahsızlık ve kabızlığın olduğu bir form da ortaya çıkabilir. Çoğunlukla bebeklerde görülen diğer bir tür olan akut beriberi ise iştah kaybı, kusma, laktik asidoz, kalp atış hızında değişiklikler ve kalpte büyüme ile kendini gösterir.