İçeriğe atla

Bıyıklı Mehmed Paşa

Konu ekle
Fatih Paşa[1]
Bıyıklı Mehmed Paşa
Tacü't-Tevarih'de yer alan minyatürü
Osmanlı İmparatorluğu 1. Diyarbakır Beylerbeyi
Görev süresi
4 Kasım 1515 - 24 Aralık 1521
Hükümdar I. Selim
I. Süleyman
Ek sancağı Mardin
Yerine gelenHüsrev Paşa
Osmanlı İmparatorluğu 1. Erzincan-Bayburt Beylerbeyi
Görev süresi
23 Ekim 1514 - 4 Kasım 1515
Hükümdar I. Selim
Yerine gelenMirza Mehmet Bey
Osmanlı İmparatorluğu 15. Trabzon Sancakbeyi
Görev süresi
1514 - 23 Ekim 1514
Hükümdar I. Selim
Yerine geldiğiSunguroğlu Ahmet Paşa
Yerine gelenMirza Mehmet Bey
Kişisel bilgiler
Ölüm 24 Aralık 1521
Diyarbekir Eyaleti, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm nedeni Dizanteri[5]
Defin yeri Fatih Paşa Camisi; Diyarbakır, Türkiye
Milliyeti Türk[2][3]
Çocuk(lar) Bıyıklızade Mustafa Paşa
Bitirdiği okul Enderun[4]
Mesleği Asker
Dini İslam
Askerî hizmeti
Takma adı Bıyıklı[1]
Bağlılığı Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Branşı Mirahur (çok işlevli saray subayı[6])
Rütbesi Vezir(üç tuğlu)[7][8]
Komutası Fırat-Dicle Seferi
Çatışma/savaşları Hepsi için ^
Osmanlı ve Safevi savaşlarını gösteren bir minyatür

Bıyıklı Mehmed Paşa (Osmanlı Türkçesi: بیقلی محمد پاشا ; ö. 24 Aralık 1521), sancakbeyi, beylerbeyi ve vezir görevlerinde bulunmuş Osmanlı devlet adamıdır. Fırat-Dicle Seferi ile geniş bir coğrafyada Safevi hakimiyetini bitirerek Fatih Paşa unvanı aldı ve Diyarbakır'ın da ilk Osmanlı valisi olmuştur.

İlk yılları

Soyunun Akkoyunlular'a dayandığı[9] düşünülen Bıyıklı Mehmet Paşa, Enderun'da tahsil aldıktan sonra Yavuz Sultan Selim tahta çıktığı sırada Mirahur Ağası olarak görevliydi.[9] Tarih sahnesine ise ilk kez, henüz Mirahur Ağası iken II. Bayezid sonrası taht kavgasında Yavuz Sultan Selim'in tarafını seçerek çıktı. Yavuz Sultan Selim'in henüz hazır olmayan ordusuna öncü kuvvetleriyle Ahmed Sultan'ın ordusunu oyalayarak yeterli zamanı kazandırdı. Taht kavgasını noktalayan Yenişehir Meydan Muharebesi'nde de yararlılıklar göstermesi ona Trabzon Sancağı'nı kazandırdı. Yavuz Sultan Selim'in meşhur Çaldıran Seferi'ne kadar yaklaşık bir yıl bu görevde kaldı. Kışlamak üzere Amasya'ya dönen padişahtan Bayburt'u ve Kiği'yı kuşatması için emir aldı. 17 Ekim'de şehri ele geçirdi ve Kiğı'yı da tek kurşun atmadan teslim aldı. Bu başarısının üzerine Paşalığa terfi etti ve Bayburt, Erzincan ve Karahisar Sancakları da padişah tarafından kendisine ödül olarak verildi. 1515 kışında ise Amasya'da bulunan padişah tarafından Kemah'ı kuşatması için emir aldı. Çetin kış şartları altında kaleyi kuşatan Bıyıklı Mehmet Paşa, Mayıs ayında padişahın da kendisine katılması sonucu 19 Mayıs 1515'te kaleyi ele geçirdi. Yaklaşan Mısır savaşı yüzünden İstanbul'a dönen padişah, Bıyıklı Mehmet Paşa'yı Safeviler ile mücadele etmesi için cephede bıraktı.

Şark Serdarlığı

I. Harekât

Kemah'ın da kaybedilmesi üzerine Şah İsmail, Kemah'ın Safevi Valisi Nur Ali Halife komutasındaki bir orduyu Erzincan'ı geri alması için Tunceli'ye gönderdi. Casusları vasıtasıyla bunu önceden haber alan Bıyıklı Mehmet Paşa, sancaklarındaki kuvvetlerini topladı ve hızla Fırat'ı geçti.[10] 1515'in Haziranı ayında gerçeklen Ovacık Muharebesi'nde mutlak zafer elde eden paşa, Nur Ali Halife'nin de sonunu getirdi. Bu muharebe ile birlikte Tunceli'yi ele geçirdi, asayişi sağladı ve Bayburt'a döndü.

Fırat-Dicle seferinin haritadaki gösterimi

II. Harekât

Bıyıklı Mehmed Paşa Tunceli'de düşmanla uğraşırken Şah İsmail bu sefer de Maktul Diyarbakır Valisi Ustaclu Muhammed Han'ın kardeşi Ustaclu Kara Han komutasındaki 5.000 kişilik bir kuvveti İdris-i Bitlisî'nin bölgedeki çalışmalarıyla Osmanlı'ya bağlılığını bildiren Diyarbakır üzerine gönderdi. Diyarbakır Kuşatması'nın uzaması nedeniyle Bayburt'ta bulun Bıyıklı Mehmet Paşa'ya Karahan ve ordusunu imha etme görevi verildi. Amasya Beylerbeyi Şadi Paşa da Kiğı'da orduya katıldı.[11] yaklaşık 10.000 kişilik aşiret kuvvetleri de orduya katılmıştı. 5.000 kişilik Amasya kuvvetleri de buna eklenince yaklaşık 25.000 kişilik bir kuvvetle başa çıkamayacağını düşünen Ustaclu Kara Han, Osmanlı ordusunun da gelmesi üzerine 10 Eylül'de kuşatmayı kaldırdı ve Mardin'e çekildi. Osmanlı ordusu şehre girmedi ve Kara Han'ın ordusunu Mardin'e kadar kovaladı. Kara Han Mardin'de de durmadı ve Sincar'a çekildi. Çöle girmek istemeyen Osmanlı kurmayları ise Cavsak'ta toplanarak tartışmaya başladı. Bıyıklı Mehmet Paşa ve tarafları Mardin'i kuşatmaktan yanayken, Şadi Paşa ve taraflarının dönmek istemesi üzerine bir sonuç alınamadı. Üçüncü gün ise Şadi Paşa ve ordusu ordudan ayrıldı.[12] Mardin halkı şehri teslim ettiği halde Safevi birlikleri iç kaleye kapanıp direnişe geçtiler. Amasya ordusunun ayrılması, mevsim şartlarının getirdiği şiddetli kuraklık gibi nedenlerden ötürü Bıyıklı Mehmet Paşa ve ordusu da şehri kuşatmadan Diyarbakır'a döndü ve olanları İstanbul'a rapor etti. 4 Kasım'da da Diyarbakır'ın ilk Beylerbeyi olarak atandı. Diyarbakır beylerbeyliği, kanunlara göre üç tuğlu Vezaret (Vezirlik) makamıydı.[13]

Olanlardan haberdar olan Yavuz Sultan Selim, Şadi Paşa ve beraberindeki altı sancakbeyi azledilerek hapse mahkûm edildi.[14] Bu sırada Kara Han Mardin'e girdi ve takviye almaya başladı. Karaman Beylerbeyi Divane Hüsrev Paşa, Sipahileri ile Bıyıklı Mehmet Paşa'ya katılması için emir aldı. Ayrıca İstanbul'dan da takviyeler gönderildi.[15] İstanbul'dan gelen takviyeler Mart 1516'da Harput Kuşatması'yla Elazığ hakimiyetini sağladı. Nisan ayında ise Çerkez Hüseyin Bey komutasındaki 2.000 kişilik bir süvari kuvveti Kerh Muharebesi'nde feci şekilde kıyıma uğradı. Kürt aşiretleri de Sincar Muharebesi gibi bazı Safevi takviyelerine baskınlar düzenledi.

Koçhisar Muharebesi

III. Harekât: Bahar taarruzu

Hazırlıklarını tamamlayan iki ordu da bölgenin kaderini belirleyecek nihai savaş için Mayıs 1516'da Mardin yakınlarındaki Koçhisar'da karşılaştı. Osmanlı ordusunun merkezinde 2.000 tüfekli yeniçeri ve çok sayıda muharebe topu ile Bıyıklı Mehmet Paşa bulunuyordu. Sağ kanatta ise Karaman ordusu ve başında da Hüsrev Paşa bulunmaktaydı. Sağ kanatta ise Karaçinoğlu Ahmed Bey, Pir Hüseyin Bey ve İdris-i Bitlisi gibi kumandanlarla birlikte Kürt aşiretleri, beyleriyle birlikte bulunuyordu.[16] Ustaclu Kara Han ise ordusunu ikiye ayırıp sol kanadına kendisini, sağ kanadına da Bağdat Valisi Kangırıl Sultanı verdi. Muharebe, kuşluk vaktindeki Safevi taarruzu ile başladı. Çaldıran'da olanları unutmayan Karahan ateş gücü ile karşılaşmadan kanatlara taarruz etti. Karman ordusunun zorlanması üzerine Bıyıklı Mehmet Paşa, yeniçeri ortaları ile taarruza kalktı. Topçu desteğine sahip olan tüfekli yeniçeriler kendilerinden kalabalık süvari hücumlarını rahatlıkla püskürtüyordu. İlerleyen saatlerde Osmanlı sol kanadındaki düzensiz aşiret birliklerinde bozulmalar başladı. Tam o sıralarda Kara Han'ın boynuna bir tüfek mermisi isabet etti ve cansız bedeni atından düştü. Kafasını kesip mızrağına takan Nasuh adlı bir yeniçeri ise bu hareketiyle Safevi sol kanadının dağılmasına yol açtı.[17] Akabinde de Safevi sağ kanadı kıskaca alındı ve çoğu öldürüldü. Bu sonuçtan sonra civarda hiç Safevi kuvvetli kalmadı. Maktul Ustacalı Kara Han'ın kardeşi Süleyman Bey ise Mardin kalesine kapandı. Mardin kuşatması yeni başlamıştı ki, Bıyıklı Mehmet Paşa'nın Büyük Mısır Seferi'ne katılması emredildi. Zagros dağlarının batısında başka düşman ordusu kalmadığı için ablukada biraz asker bıraktı ve yola çıkıldı.

IV. Harekât: Sefer-i Hümayun

Hayır Bey ve Yunus Paşa ile Yavuz Sultan Selim'in huzurundayken (sağ arkada)

Diyarbakır kuvvetleri Bıyıklı Mehmet Paşa komutasındayken 3 Ağustos 1516'da Malatya ovasında bulunan padişahın ordusuna katıldı. 23 Ağustos 1516'da Mercidabık ovasında gerçekleşen büyük muharebede de Rumeli Beylerbeyi Sinan Paşa ile birlikte sol kanat kumandanlığı yapan Bıyıklı Mehmet Paşa, Emir Sibay'ın üzerine yaptığı sert taarruzları karşılamayı başardı ve elde edilen zaferle birlikte Osmanlı ordusu kısa sürede Halep'e girdi. Halep'te bulunduğu sırada Yavuz Sultan Selim tarafından Mardin Kuşatması'na devam etmesi için görevlendirildi.

V. Harekât: Dicle taarruzu

Uzun süren Mardin Kuşatması sonucunda Ocak 1517'de şehir düştü ve Maktul Kara Han'ın kardeşi Süleyman Bey de bu savaşta öldü. Bu harekât sırasında Mardin ile birlikte; Rakka, Urfa, Hasankeyf ve Musul gibi Fırat ile Dicle arasındaki önemli şehirler de ele geçirildi. Sefer bittiğinde ise Bıyıklı Mehmet Paşa Diyarbakır'a dönüp şehrin onarımı ve kalkınması için çalışmaya başladı.

Katıldığı bilinen savaşlar

[1]
Adı Tarihi Rakip taraf Görevi Savaşın akıbeti
Yenişehir Muharebesi Nisan 1513 Ahmed Sultan Öncü komutanı Yavuz'un zaferi
Bayburt KuşatmasıEkim 1514 Safevi Devleti Kuşatma komutanı Osmanlı zaferi
Kemah KuşatmasıMayıs 1515 Safevi Devleti Kuşatma komutanı Osmanlı zaferi
Ovacık MuharebesiHaziran 1515 Safevi Devleti Ordu komutanı Osmanlı zaferi
Diyarbakır KuşatmasıEylül 1515 Safevi Devleti Ordu komutanı Osmanlı zaferi
Koçhisar MuharebesiMayıs 1516 Safevi Devleti Ordu komutanı Osmanlı zaferi
Mercidabık MuharebesiAğustos 1516 Memlük Devleti Sol kanat komutanı Osmanlı zaferi
Mardin KuşatmasıOcak 1517 Safevi Devleti Ordu komutanı Osmanlı zaferi
Hasankeyf Kuşatması Bahar 1517 Safevi Devleti Ordu komutanı Osmanlı zaferi

Sonrası[9]

Valiliği

Doğu Roma İmparatorluğu ve Müslümanlar arasında yaşanan savaşlardan bu yana Timur, Selçuklu, Akkoyunlu vb. devletlerin yaptığı yıkıcı savaşlara sahne olan Diyarbakır çok yıpranmış bir şehirdi. Seferden sonra Bıyıklı Mehmet Paşa tarafından şehir bakıma alındı. Bizzat kendisi; saray, hamam ve cami yaptırdı.[18] Hatta kendisi de yaptırdığı Fatih Paşa Camisi'nde yatmaktadır. 1521 sonundaki ölümüne kadar da bu görevde kalarak bölgenin asayişi ve kalkınması için çalıştı. Kendi adında bir vakfı olup, yaptırdığı cami etrafında çarşılar ve hanlar kurulmuştu. Gelen tüccarların da yeme içme ihtiyaçlarını vakfından karşılamaktaydı. Yaptığı çalışmalar sayesinde şehrin zenginlik artışı 1518 ve 1540 defterlerinde açıkça görülmektedir.

Kişiliği, ailesi ve ölümü

İyi bir askeri ve valilik kariyeri olan Mehmet Paşa; otoriter, adil ve tedbirli biri olarak tanınırdı. Şah İsmail'in dahi sarayında casusları bulunan Mehmet Paşa, barut gücünün yeni geliştirildiği dönemde komutasına 2.000 tüfekli yeniçeri verilecek kadar eğitimli bir askerdir. Bölgedeki başarılarından sonra idareyi kurması için padişah tarafından mühürlü boş kağıtlar verilecek kadar da güvenilir biridir.

Ailesi hakkında pek malumat olmasa da Yemen Beylerbeyliği yapmış Mustafa Paşa adlı bir oğlu, Bağdat ve Halep Beylerbeyliği yapmış Üveys Paşa adlı bir de kardeşi vardır. Son günlerini dizanteri olduğu halde civar köyleri gezen Bıyıklı Mehmet Paşa, 24 Aralık 1521'de aynı hastalıktan dolayı öldü.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Genel kaynakça

Özel kaynakça

  1. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 18 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2019.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "islamansiklopedisi.org.tr" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  2. ^ Tahir Erdoğan Şahin, Erzincan Tarihi, s.21
  3. ^ I. Uluslararası Oğuzlardan Osmanlıya Diyarbakır Sempozyumu Bildirileri, s.569
  4. ^ "Mehmed Paşa, Bıyıklı" maddesi Türk Ansiklopedisi
  5. ^ TKSA No. E. 6102
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019. 
  7. ^ Sicilli Osmani, C. IV, Mehmed Paşa (Bıyıklı)
  8. ^ Evliya Çelebi, a.g.e, s.436
  9. ^ a b c İlhan, M. Mehdi (1992), Bıyıklı Mehmed Paşa, TDV İslam Ansiklopedisi, 18 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi 
  10. ^ Mehmet Ali Ünal, XVI. YÜZYILDA MAZGİRD, PERTEK VE SAĞMAN SANCAKBEYÎLERİ -PİR HÜSEYİN BEY OĞULLAR, S. 240, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/19/834/10557.pdf 4 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  11. ^ Göyünç, Nejat (1969). Osmanlılar tarafından fetih. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 18. ISBN 9751604028. 
  12. ^ Göyünç, Nejat (1969). Mardin'in ilk zaptı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 19. ISBN 9751604028. 
  13. ^ Evliya Çelebi. Diyarbakır hakkında kanunname. s. 436. ISBN 9750817826. 
  14. ^ Göyünç, Nejat (1969). Kumandanlar arası ihtilaf ve şehri tekrar zaptı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 20. ISBN 9751604028. 
  15. ^ Göyünç, Nejat (1969). Kuvvetlerin takviyesi, alınan tedbirler. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 21. ISBN 9751604028. 
  16. ^ Hoca Sadeddin Efendi (1585). Kara Han'la olan cenk. s. 266. ISBN 9789751710949. 
  17. ^ Göyünç, Nejat (1969). Bıyıklı Mehmed Paşa ve Karahan arasındaki nihâî muharebe. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 28. ISBN 9751604028. 
  18. ^ Evliya Çelebi. Cilt IV: Başhan'dan Diyarbekir'e gittiğimiz. ss. 439-442. ISBN 9750817826. 

Dış bağlantıları

Resmî unvanlar
Önce gelen:
Önce gelen yoktur
Diyarbakır Beylerbeyi

4 Kasım 1515-24 Aralık 1521
Sonra gelen:
Divane Hüsrev Paşa



İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">III. Mehmed</span> 13. Osmanlı padişahı (1595–1603)

III. Mehmed, divan edebiyatındaki mahlasıyla Adlî, 13. Osmanlı padişahı ve 92. İslam halifesidir. Sancağa giden son, I. Süleyman'dan 30 yıl sonra sefere çıkan ilk padişahtır ve bu nedenle de Avusturya’ya karşı kazanılan Eğri Kuşatması’nda ordunun başında olması nedeniyle kendisine Eğri Fatihi unvanı verilmiştir. Döneminde gerçekleşmiş olan Haçova Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa topraklarında kazandığı son büyük zaferidir. Sancak düzenini kaldırmış ve kendisinden önceki hükümdarlar dönemlerinde de süren Celali İsyanları’nı 1595-1603 yılları arasında kanlı şekilde bastırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. Selim</span> 9. Osmanlı padişahı (1512–1520)

I. Selim veya bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı ve 88. İslam hâlifesidir. "Hâdimü'l-Haremeyni'ş-Şerîfeyn" unvanına ve divan edebiyatındaki "Selîmî" mahlasına sahiptir. Babası sekizinci Osmanlı padişahı II. Bayezid, annesi II. Gülbahar Sultan'dır. 1512-1520 yılları arasında süren yalnızca 8 yıllık saltanatında imparatorluğu muazzam bir hızla genişletti ve özellikle 1516 ile 1517 yılları arasında düzenlediği sefer ile tüm Doğu Akdeniz ile Mısır dahil önemli Orta Doğu bölgelerini ele geçirdi. Padişahlığı döneminde Anadolu'da birlik sağlandı ve Mısır'da hüküm süren Memlûk Devleti'ne son verildi. Devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek ve Baharat Yolu'nu da ele geçiren Osmanlılar, bu sayede doğu ticaret yollarını da tamamen kontrolleri altına aldılar.

Kara Ahmed Paşa,, Kanuni Sultan Süleyman döneminde 6 Ekim 1553 ile 28 Eylül 1555 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. I. Selim'in en küçük kızı ve Kanuni Sultan Süleyman'ın en küçük kız kardeşi Fatma Sultan'ın eşidir.

<span class="mw-page-title-main">Koca Sinan Paşa</span> 39. Osmanlı sadrazamı

Koca Sinan Paşa, Osmanlı padişahları III. Murad ve III. Mehmed'in saltanat dönemlerinde 5 defa olmak üzere toplam 8 yıl 5 ay sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hadım Sinan Paşa, I. Selim saltanatında 18 Haziran 1515-23 Eylül 1515 ile 26 Nisan 1516-22 Ocak 1517 tarihleri arasında iki kez sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mercidâbık Muharebesi</span> I. Selim komutasındaki Osmanlı ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlük ordusu arasında gerçekleşen muharebe

Mercidâbık Muharebesi 24 Ağustos 1516 tarihinde I. Selim komutasındaki Osmanlı Devleti ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlûk Devleti ordusu arasında gerçekleşen muharebedir. Suriye'nin Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen muharebe, Osmanlı ordusunun mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır. Muharebenin sonucunda Memlûk Sultanı Kansu Gavri ölmüş, Memlûk kuvvetleri bozulmuş ve Suriye toprakları Osmanlı Devleti egemenliğine açılmıştır. Jane Hathaway'ın yazdığına göre Kansu Gavri'nin cesedi hiç bulunamadı ve çok geçmeden, onun cinler tarafından alınıp kaçırıldığına dair rivayetler yayıldı. Memlük İmparatorluğu, kuruluşundan beri, tarihi boyunca böyle bir meydan muharebesi kaybetmemiş ve hiçbir hükümdarını muharebe meydanında bırakmamıştır. Moğollar, İlhanlılar, Timur bile Memlükler'i böylesine bir mağlubiyete uğratamamışlardır. Bu bozgundan sonra Mısır'ı değilse bile, Suriye, Lübnan, Filistin, hatta Hicaz'ı Osmanlılar'ın eline düşmekten koruyabilecek hiçbir kuvvet kalmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çaldıran Muharebesi</span> I. Selim ve I. İsmail arasındaki askeri muharebe

Çaldıran Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde yer alan Maku şehri yakınlarındaki Çaldıran Ovası'nda yapılan meydan muharebesidir. Muharebe, Osmanlı imparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İran-Osmanlı savaşları</span> 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasında süren bir dizi savaş

İran-Osmanlı Savaşları, 16 ilâ 19. yüzyıl arasında Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da otoriteyi elinde bulunduran birbirinin devamı niteliğindeki çeşitli hanedanlar arasında gerçekleşmiştir. Osmanlılar ile İran arasındaki ilk savaş 1514 Çaldıran Muharebesi'dir. Son savaş ise 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı'dır.

Ustaclu Muhammed Han, Türkmen komutan, Safevilerin Diyarbekir valisi. Şah İsmail'in Anadolu ve Mezopotamya'daki fetih ve genişlemelerinde kilit rol oynamıştır. Şah İsmail, Dulkadiroğlu Alâüddevle Bey'in üzerine yürürken Diyarbekir Valisi Emir Bey şehri Şah'a teslim etti. Bunun üzerine Şah Diyabekir valiliğine Ustaclu Muhammed Han'ı getirdi. Ustaclu Muhammed Han, Ulaş Bey'in kardeşi Mirza Bey'in oğlu ve Şah İsmail'in kız kardeşlerinden birisinin kocasıydı. Adı bilinmeyen bir yazarın "Tarih-i Kızılbaşan" adlı eserinde kendisi hakkında kısa bilgi verilmektedir:

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Kuşatması</span>

Diyarbakır Kuşatması; 1515 yılında Ustacalı Karahan komutasındaki Safevi ordusunun, yönetime karşı gelen Diyarbakır'ı ele geçirmek istemesiyle başlamıştır. Yaklaşık 9 ay süren kuşatma, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun 10 Eylül'de bölgeye gelmesi üzerine son bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Harput Kuşatması</span>

Harput Kuşatması Mart 1516'da Osmanlı İmparatorluğu ve Safevi Devleti arasında gerçekleşmiştir. Osmanlı'nın zaferi ile sonuç bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Bayburt Kuşatması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında yapılan kuşatma

Bayburt Kuşatması; Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti'nin elinde bulunan şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kemah Kuşatması</span>

Kemah Kuşatması, 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti yönetimindeki Kemah Kalesi'ni almasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ovacık Muharebesi</span>

Ovacık Muharebesi; Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Nur Ali Halife komutasındaki Safevi ordusu arasında gerçekleşip, isyanla birlikte Nur Ali'nin hayatını da bitirmiştir.

Sincar Muharebesi veya Sincar Baskını; Mardin'deki Ustacalı Karahan'a takviye için giden Safevi birliklerinin Sincar ovasında düştükleri pusu.

Kerh Muharebesi, Çerkez Hüseyin Bey komutasındaki Osmanlı öncülerinin, Safevi kuvvetlerinin pususu sonucu neredeyse imhası ile sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Koçhisar Muharebesi</span>

Koçhisar Muharebesi, Mayıs 1516'da Mardin Kızıltepe yakınlarındaki Dede-Kargın mevkiinde, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Ustaclu Kara Han komutasındaki Safevi ordusu arasında meydana gelmiştir. İki yıldır bölgede hakimiyet mücadelesi veren iki komutanın nihai karşılaşması, Safevi ordusunun önemli komutanlarıyla birlikte imha olmasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mardin Kuşatması</span>

Mardin Kuşatması, 1516-1517 yılları arasında Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Ustaclu Süleyman Bey komutasındaki Safevi şehrini ele geçirmek istemesiyle gerçekleşip Osmanlı'nın şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fırat-Dicle Seferi</span> 1514 yılında Osmanlı Ordusu tarafından başlatılan askeri harekât

Fırat-Dicle Seferi, 1514 yılında Osmanlı Ordusu tarafından Safevilere ve Memlûklara karşı Doğu Anadolu'da yapılan askerî harekât.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Mısır Seferi</span> 1516–1517 yılları arasında Osmanlılar ile Memlûkler arasında Orta Doğuda gerçekleşmiş olan bir dizi savaş

Büyük Mısır Seferi, Mısır Seferi veya 1516–1517 Osmanlı–Memlûk Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Memlûk Sultanlığı arasında Ağustos 1516 ile Ocak 1517 tarihleri arasında Orta Doğu'da gerçekleşmiş bir dizi savaştır. Sefer sırasında meydana gelen Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve son olarak Kahire muharebelerinde bozguna uğrayan Memlûk Devleti, akabinde Osmanlılar tarafından tamamen ilhak edildi ve Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır toprakları ele geçirildi.