Antropoloji ya da insan bilimi, geçmiş ve günümüz topluluklarında yaşayan insanların çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. İnsanın kültürel ve fiziki yapısını araştıran antropoloji, insanlık tarihinin en eski dönemlerinin aydınlatılmasına yardımcı olur. Bu bilim, insanı kültürel, toplumsal ve biyolojik çeşitliliği içinde anlamaya; insanlığın başlangıcından beri toplulukların çeşitli koşullara nasıl uyarlandığını, bu uyarlanma biçimlerinin nasıl gelişip değiştiğini, çeşitli küresel olayların nasıl dönüştüğünü görmeye ve göstermeye çalışır.
Teknoloji ya da uygulayım bilimi, İnsanlığın, içinde bulunduğu koşullarla başetmedeki yetersizliğini gidermek üzere faydalanabileciği malzeme, alet, araç ve yöntemlerin; bulunması, geliştirilmesi ve üretilmesi süreçlerine verilen ad dır.
Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.
Augustinus ya da Aurelius Augustinus, Aziz Augustinus ya da Hippo'lu Augustinus olarak da bilinen Hristiyan filozof ve tanrıbilimci.
Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.
Kader ya da yazgı, önceden ve değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olay akışıdır. İster genel ister bireysel olsun, önceden belirlenmiş bir gelecek olarak algılanabilir. Felsefedeki determinizm hareketi, kader üzerine kuruludur. Kader kavramı aynı zamanda birçok farklı dinde de önemli yere sahiptir.
Boylam, başlangıç meridyeninin doğusundaki veya batısındaki herhangi bir noktanın açısal mesafesi. Boylam anlamında tul derecesi, tul dairesi ve uzunluk dairesi sözleri de kayıtlıdır. Boylamlar, doğu ve batı boylamları olmak üzere ikiye ayrılır; derece, dakika ve saniye cinsinden ifade edilir. Dünya üzerindeki aynı boylama sahip noktaların birleşmesi ile oluşan yarım daire şeklindeki varsayımsal yaylara ise meridyen denir. Meridyenler bir kutuptan diğerine uzanır ve Dünya'yı portakal dilimi gibi dilimlere ayırır.
Kaygı, endişe ya da anksiyete, hoş olmayan bir iç çatışma durumu ile karakterize olan, sıklıkla ileri geri ilerleme gibi sinirsel davranışların eşlik ettiği bir duygudur. Bu durum, beklenen olaylar karşısında öznel olarak hoş olmayan dehşet duygularıdır.
Karşılıksız aşk, bir tarafın diğer taraftan arzuladığı karşılığı göremediği aşk türüdür. Bu durum insanda genellikle kederli ve kaygılı bir ruh haline yol açmakla birlikte, depresyon ve öfori arasında ani duygusal kaymalara da sebep olabilir.
Algofobi yalnız acı verici duyuma karşı değil, aynı zamanda acı verici duyum meydana getirebilecek her şeye karşı duyulan aşırı bir korku. Normal bir insanda görülenden çok daha anormal ve sabit haldedir. Kişiye büyük zararlar veren ve sık tekrarlanan bu fobi, kişinin psikolojik acı çekmesine yol açarak, bir kısır döngü halinde, tekrar fobiyi uyandırır ve acı yaratır. Bu döngü kişi için oldukça yıpratıcıdır. Oldukça abartılı olan bu acı korkusu, anksiyeteye yol açabilir.
Asker; orduda görevli, erden mareşale kadar rütbeye sahip kişi. Askerlik yükümlülüğü altına giren şahıslar ile özel yasalarla silahlı kuvvetlere katılan ve resmî bir kıyafet taşıyan kişilerdir. Askerlerin aslî görevi ülkelerinin topraklarını iç ve dış tehditlere karşı savunmaktır.
Arthur Schopenhauer, Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir. Dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkat çekmiştir. Ayrıca Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.
Jean-Paul Charles Aymard Sartre, Fransız yazar ve düşünür. Felsefi içerikli romanlarının yanı sıra her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer etmiş; bunların yanında varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. yüzyıl'a damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur. Sartre, bir anlatıcı, denemeci, romancı, filozof ve eylemci olarak yalnızca Fransız aydınlarının temsilcisi olmakla kalmamış, özgün bir entelektüel tanımlamasının da temsilcisi olmuştur.
Proleter enternasyonalizm, işçi sınıfına ait bütün dünyadaki insanların millete bakmaksızın dünya devrimini gerçekleştirmek için birlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Marksist sosyal sınıf teorisidir. Komünist Manifesto'nun son dizesi "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!", proleter enternasyonalizmin sloganıdır.
Hardcore punk, 1970'lerin sonunda ortaya çıkan bir punk rock müzik tarzı ve kültürü. Hardcore tarzı genel olarak normal punk rock'tan daha hızlı ve ağırdır. Her ne kadar "hardcore punk" teriminin kökeni belirsiz olsa da Vancouver kökenli D.O.A.'nın 1981'de çıkan albümü Hardcore '81'in terimi popülerleştirdiği düşünülmektedir. Hardcore müzik tarihçisi Steven Blush ayrıca "hardcore" teriminin dönemin punk ve new wave türlerine karşı bir "bıkkınlık" hissi belirttiğini söylemiştir.
Kimlik, sosyal psikolojide kendi gözünde ve başkalarının gözünde ne olduğundur. Bu terim psikolojide ve sosyolojide gelişme göstermiş, ayrıca biyoloji ve felsefe ile de ilgilenmiştir.
Lâik hukuk insanların bir toplum olarak birlikte yaşama ihtiyacından doğan, kaynağını doğrudan insan aklından alan, toplumsal gereksinimlere göre değişebilen, evrensel nitelikte genel geçerliliğe sahip olduğu kabul edilen hukuk anlayışıdır.
Kadın cinselliği kadının cinsel kimliğini, cinsel davranışlarını ve bu davranışların fizyolojik, psikolojik, sosyal, kültürel, politik ve ruhsal/dini açılardan değerlendirilmesini kapsar. Hemen hemen tarihin her döneminde ve her coğrafyada, kültürde, görsel ve yazılı sanatta, popüler kültürde insanın ve dolayısıyla kadının cinselliğine dair görüşler açıkça veya gizlenerek ifade edilmiştir.
Erdem etiği, zihin, karakter ve dürüstlük duygusunu vurgulayan normatif etik teorilerdir. Erdem etiği ile ilgilenenler, eylemin sonuçlarına odaklanan erdemlerin ve diğer ilgili sorunların doğasını ve tanımını tartışırlar. Bunlar, erdemlerin nasıl elde edildiğini, çeşitli gerçek yaşam bağlamlarında nasıl uygulandıklarını ve evrensel bir insan doğasında mı yoksa çok sayıda kültürde mi kök salmış olduklarını içerir.
Yavrukurt terimi, izciliğe hazırlık çağı olan 7-11 yaş aralığındaki izciler için kullanılır. Oluşturdukları birliğe en küçük izci birliğine küme, liderlerine ise kümebaşı veya başkurt denir. Yavrukurt izcinin parolası "Yavrukurt çok çalışır"dır.