İçeriğe atla

Büyük ve küçük harf

Harflerde büyüklük ve küçüklük, bazı alfabelerde görülen bir özelliktir. Bu alfabelerde genellikle her harfin bir büyük bir küçük şekli bulunur. Bazı harflerin büyük ve küçük hâlleri cüsse haricinde hemen hemen aynı iken (ör: U ve u) bazı harflerin şekilleri oldukça farklıdır (ör: A ve a). Latin alfabesi temelli bir alfabe olan Türk alfabesinde büyük ve küçük harfler şu şekildedir:

Büyük harfler ABCÇDEFGĞHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ
Küçük harfler abcçdefgğhıijklmnoöprsştuüvyz

Matbaa harfleri ile el yazısı zaman zaman farklılık gösterebilir. Örneğin Latin alfabesinde basılı ve dijital eserlerde küçük a harfi genellikle a şeklinde gösterilirken el yazısında genellikle ɑ şeklinde gösterilir.

Latin alfabesini kullanan dillerde -bazı özel durumlar haricinde- bir metnin hemen hemen tamamı küçük harflerle yazılır. Büyük harfler sözcük türü, cümle başı gibi konularda okuyucuya ipuçları verir.

Rakamlarda büyüklük ve küçüklük yoktur ancak matbaa rakamları ve el yazısı rakamlar arasında farklılıklar görülebilir. Rakamlar genellikle büyük harf yüksekliğinde yazılır.

Ayrıca bakınız

  • Vikipedi:Büyük harflerin kullanıldığı yerler

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Felemenkçe</span>

Felemenkçe, Hint-Avrupa dil ailesinin Cermen dilleri grubundan dil. Hollandaca ve Flamanca gibi lehçeleri vardır, bunlar özellikle yazılı dilde birbirine oldukça yakındır. Felemenkçe ve lehçeleri; Hollanda, Belçika ve Surinam'da resmî dil konumundadır.

Alfabe veya abece, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. "Abece" kelimesi, Türkçedeki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli “Alphabet” kelimesinden Türkçeye geçen "alfabe" sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan "alfa" ile "beta"nın okunuşundan gelir.

Osmanlı alfabesi, 1928'de Latin tabanlı Türk alfabesi kabul edilinceye dek Osmanlı Türkçesini yazmak için kullanılmış bir Fars-Arap alfabesi uyarlamasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">İtalyanca</span> Roman dili

İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve İsviçre'nin güneyindeki Ticino kantonunda yaşayan 61 milyon kişi tarafından konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir Latin dilidir. İtalyan asıllı göçmenlerce Amerika Birleşik Devletleri'nde, Arjantin'de, Brezilya'da, Kanada'da ve Avustralya'da da sıkça konuşulur.

<span class="mw-page-title-main">Latin harfleri</span> Antik Roma tarafından Latince yazmak için kullanılan yazı sistemi

Latin veya Romen harfleri, kökeni antik Roma tarafından Eski Latinceyi yazmak için kullanılan Latin alfabesine dayanan bir yazı sistemidir. ISO tarafından belirlenmiş standart modern Latin alfabesinde 26 harf bulunur. Latin harfleri şu anda dünyada en yaygın kullanılan yazı sistemidir.

Türk dilleri alfabeleri veya çağdaş Türk yazı dilleri alfabeleri çağdaş dönem Türk yazı dilleri için kullanılan çeşitli alfabelerdir. Uzun tarihî dönemler içinde kullanılmış olan Türk yazı sistemlerinin sonrasında, bazılarının terki, bazılarının devamı ile günümüzde kullanımda olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Eski Türk yazısı</span> Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı düzeni

Orhun, Göktürk ya da Köktürk alfabesi, Göktürkler ve diğer erken dönem Türk kağanlıkları tarafından kullanılmış, Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı sistemlerinden biridir. Alfabe, 4'ü ünlü olmak üzere 38 damga (harf) içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

Süryani alfabesi, MÖ 2. yüzyıldan itibaren Mardin'de Süryanice için kullanılan bir alfabedir. Bu yazı sistemi, Arami alfabesinden türeyen Sami ebcedlerden biri olup Fenike, İbrani ve Arap alfabesi ile bağlantılıdır.

I ya da ı, Türk alfabesinin 11. harfidir. Büyük harf olarak I, küçük harf olarak ise ı olarak yazılır. Cumhuriyet döneminde alfabe değiştirildiğinde hem I sesini temsil etmesi gereken bir harf gerekliydi hem de halkın kafasını karıştırmayacak bir çözüm bulunmalıydı, bu nedenle i sesini temsil etmesi için harfler İi ve olarak tekrar yaratıldı. Bugün bu iki harf Türkçede, diğer Türk lehçelerinde ve Zazaca'da kullanılır.

Sigma Yunan alfabesinin on sekizinci harfidir. Fenike alfabesinin shin harfinden gelmektedir. Diğer harflerden farklı olarak kelimenin sonunda, başındaki ve ortasındaki hâlinden daha farklı yazılır. Kelime ortasında ve başında σ, sonunda ise ς olarak yazılır; büyük harf düzeninde her ikisi de Σ olarak yazılır. Türkçedeki S sesi gibidir. Fakat kendinden sonra Ββ, Υυ, Δδ, Λλ, Μμ, Νν, Ρρ harflerinden biri gelirse, ses Z'ye dönüşür, yani yazılışta s, okunuşta z olur.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Latin harfli alfabeler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Latin harfli alfabeler, dünya üzerinde birçok dilin yazı sisteminde kullanılmaktadır. Aşağıdaki tablolarda bazı alfabeler özetlenmiş ve karşılaştırılmıştır. Yalnızca alfabeleri oluşturan harfler değil aynı zamanda farklı tonları belirtmek için kullanılan tonlama imleri ile diğer sesçil imler de bu tablolarda gösterilmeye çalışılmıştır. Dipnotlarda alfabelerin kendilerine özgü özellikleri belirtilmeye çalışılmıştır.

Ä veya ä, çoğunlukla Kuzeybatı Avrupa dillerinde yaygınlık gösteren bir harftir. Almanca, Lüksemburgca, Fince, İsveççe, Slovakça, Türkmence, Gagavuzca, Aymaraca ve Estoncada kullanılır ve bazılarında, bazılarında sesini gösterir. Aynı ses Azericede Ə harfi ile, Norveççe, Danca, Faroece ve İzlandaca'da Æ harfi ile gösterilir.

Değişen yıldız belirtmesi, astronomi'de değişen yıldız'lara verilen özel bir tanımlayıcıdır. 17. yüzyılda Bayer tüm parlak yıldızları kataloglarken, takımyıldız adlarının kısaltmaları önüne eski yunan alfabesinin harflerini koyarak bir adlandırma yoluna gitmiştir. Yunan alfabesinin harfleri yeterli olmayınca bu adlandırmaya Latin alfabesinin küçük harfleri ve daha sonra da büyük harfleri ile devam etmiştir. Fotoğraf filminin astronomide kullanılmaya başlaması ile gözlenen yıldız sayısındaki hızlı artış sonucu, Hevelius ve Flamsteed, harflerle yapılan adlandırmanın yeterli olmayacağını düşünerek, bir takımyıldızdaki üyeleri sağ açıklık sırasına dizmişler ve takımyıldız adının önüne sayıları koyarak yıldızları adlandırmayı tercih etmişlerdir. Argelander, 19. yüzyıl ortasında "Bonner Durchmunsterung (1855)" kataloğu ve haritalarını oluştururken, çok sayıda ışık değişimi gösteren yıldızın var olduğunu görmüş ve bunların düzenli bir şekilde adlandırılması gerektiğini düşünmüştür. Argelander değişen yıldızların adlandırılması için arayış içinde iken Latin alfabesinin küçük harfleri tükenmiş, büyük harflerin ise bir kısmı kullanılmış durumdaydı. Alfabenin sonuna yakın harfler hiçbir takımyıldız üyesi için kullanılmamıştı. Argelander öncelikle, bir takımyıldızda 9 dan fazla değişen keşfedilemeyeceği düşüncesi ile Latin alfabesinin R, S, T, U, V, W, X, Y, Z harflerini takımyıldız isminin "in" halinin önüne koyarak adlandırmaya başlamıştır. Ancak yeterli olmadığını görünce, aynı harflerin ikili kombinasyonlarını kullanmıştır:

<span class="mw-page-title-main">Brahmi alfabesi</span>

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Ortak Türk Alfabesi, Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.