Büyük Yalan (teknik)
Büyük Yalan (Almanca: große Lüge), özellikle bir propaganda tekniği olarak kullanılan, gerçeğin büyük ölçüde çarpıtılması veya yanlış sunulmasıdır.[1][2] Almanca ifade, Adolf Hitler tarafından, 1925 yılında Mein Kampf adlı kitabını yazarken, hiç kimsenin inanamayacağı kadar büyük bir yalanın kullanımını tanımlamak için ortaya atılmıştır. Hitler bu tekniğin Yahudiler tarafından Almanya'nın I. Dünya Savaşı'ndaki mağlubiyetini Weimar Cumhuriyeti'nin önde gelen milliyetçi siyasi liderlerinden Alman general Erich Ludendorff'a yüklemek için kullanıldığını iddia etti.
Tarihçi Jeffrey Herf'e göre, Naziler de büyük yalan tekniğini kullanmıştır. Herf'e göre Naziler bu tekniği duyguları Yahudilere karşı çevirmek ve Holokost'u haklı çıkarmak için kullanmıştır. Nazi propagandası sürekli olarak Yahudilerin İngiltere, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde perde arkasında güç sahibi olduğunu iddia etmiştir. Ayrıca Yahudilerin Almanya'ya karşı bir "imha savaşı" başlattığı iddialarını yaymış ve bunları Almanya'nın kendini savunmak için Yahudileri yok etme hakkı olduğunu iddia etmek için kullanmıştır.
Akademisyenler, büyük yalan tekniğinin başarısı için birçok farklı medyada sürekli tekrarın ve izleyicinin aşırı iddialara inanması için psikolojik bir motivasyonun gerekli olduğunu söylüyor.
Goebbels ve Büyük Yalan
Her ne kadar sayısız kitap ve makalede ve binlerce web sayfasında Nazi Almanyası'nın Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'e isnat edilen aşağıdaki alıntılar on binlerce kez tekrarlanmış olmasına rağmen, hepsi birbirini kaynak göstermekte ve hiçbiri resmi, yazılı veya birincil elden bir kaynağa atıfta bulunmamaktadır.
Goebbels'e isnat edilen Büyük Yalan tekniği ile ilgili meşhur cümleler şöyledir:
“Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır. Yalan, ancak Devletin halkı yalanın siyasi, ekonomik ve / veya askeri sonuçlarından koruyabileceği süre boyunca sürdürülebilir. Dolayısıyla, Devletin muhalefeti bastırmak için tüm yetkilerini kullanması hayati önem taşır, çünkü gerçek, yalanın ölümcül düşmanıdır ve dolayısıyla gerçek, Devletin en büyük düşmanıdır.”
Ancak araştırmacı Randall Bytwerk 31 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Goebbels'in bu cümleleri söylemesinin mantıklı olmadığını iddia etmektedir.[3] Bytwerk, yaptığı araştırmalarda Nazi'lere isnat edilen bazı söylemlerin doğruluğunu sorgulamaktadır. Bytwerk'in araştırmalarına göre Goebbels'in bu cümleleri kamuoyu önünde söylediğine dair birinci elden hiçbir kanıt olmadığı gibi kendisi de Nazi Almanyası'nda propaganda arşivlerinde benzer söylemlere rastlamamıştır.[4] Hatta Goebbels'in, 12 Ocak 1941 yılında yazdığı Churchill’in Yalan Fabrikası (Aus Churchills Lügenfabrik) başlıklı makalesinde büyük yalan tekniğini İngilizlerin kullanmakta usta olduğunu söylediğini iddia eder:
"…Kural olarak hiç kimse, sırlarını ifşa etmemelidir, çünkü o sırlara tekrar ihtiyaç olup olmayacağını ve ne zaman ihtiyaç duyulacağını kimse bilemez. Temel İngiliz liderlik sırrı, belirli bir zekaya bağlı değildir. Aksine, oldukça aptalca bir kalın kafalılığa bağlıdır. İngilizler, yalan söylediğinde büyük yalan söyleme ve ona bağlı kalma ilkesini izler. Gülünç görünme riskine rağmen yalanlarını sürdürüyorlar… “Joseph Goebbels. Aus Churchills Lügenfabrik.[5]
Hitler ve Büyük Yalan
Adolf Hitler, Kavgam (Mein Kampf) adlı kitabında, Yahudiler’in, Weimar Cumhuriyeti'nin önde gelen milliyetçi ve Yahudi karşıtı siyasi liderlerinden biri olan Alman General Erich Ludendorff'u I. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın kaybetmesiyle ilgili suçlamak için böyle büyük yalan söylediklerine inanıyordu.
Hitler, Kavgam’da şöyle demişti:
“…Bütün bunlar, kendi içinde oldukça doğru olan, büyük yalanda her zaman belirli bir inanılırlık gücü olduğu ilkesinden ilham almıştır; çünkü bir ulusun geniş kitleleri, duygusal doğalarının daha derin katmanlarında, bilinçli veya gönüllü olmaktan her zaman daha kolay yozlaşır; ve böylelikle akıllarının ilkel sadeliğinde, küçük yalandan çok büyük yalanın kurbanı olurlar, çünkü kendileri genellikle küçük konularda küçük yalanlar söylerler ama büyük ölçekli yalanlara başvurmaktan utanırlar…”
“…Böylesine “devasa” yalanların uydurulmuş olabileceği asla akıllarına gelmez, başkalarının gerçeği bu kadar rezilce çarpıtacak fütursuzluğa sahip olabileceklerine inanmazlar. Bunu ispatlayan gerçekler akıllarına açık bir şekilde önlerine getirilse bile hala şüphe duyacaklar ve tereddüt edecekler ve başka bir açıklama olabileceğini düşünmeye devam edeceklerdir. Ortaya çıkarıldıktan sonra bile bu kadar rezil bir yalanın her zaman arkasında izler bırakacağı, bu dünyadaki tüm uzman yalancılar ve yalan sanatında komplo ustaları tarafından bilinen bir gerçektir…” Adolf Hitler. (Mein Kampf, Vol Ch X)
(İngilizce tam metin24 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
ABD Raporlarında Büyük Yalan
Bununla beraber II. Dünya Savaşı sırasında, 1943 yılında ABD’nin Stratejik Hizmetler Ofisi'nin (CIA'nın öncüsü) müdürü William Donovan, Harvard'lı psikolog Walter Langer'a başvurdu ve ondan Adolf Hitler'in psikolojik profilini oluşturmasını istedi.[6] Analizinin dayandırılacağı verilerin güvenilirliğine ilişkin çekincelerine rağmen, Langer bir psikolog ve araştırmacı ekibi oluşturarak bu benzeri görülmemiş görevi yerine getirdi. Langer ve araştırma ekibinin bulgularını üretmek için sadece beş ayları vardı; ekip bu süre zarfında 1000 sayfadan fazla arka plan araştırmasından yararlandılar ve Hitler'i şahsen tanıyan önemli muhbirlerle görüştüler. Langer'in “Adolph Hitler’in Psikolojik Analizi” başlıklı raporu, yalnızca o dönemdeki baskın psikolojik analiz söylemini sergilemekle kalmadı, aynı zamanda bir disiplin olarak siyasi profillemenin gelişimi için katalizör görevi gördü.
Langer raporunda Hitler’den şöyle bahsetmekteydi:
“…Başlıca kuralları şunlardı: halkın sakinleşmesine asla izin vermeyin; bir hatayı veya yanlışı asla kabul etmeyin; düşmanınızda bir miktar iyilik olabileceğini asla kabul etmeyin; alternatifler için asla yer bırakmayın; asla suçu kabul etme; her seferinde bir düşmana konsantre olun ve yanlış giden her şey için onu suçlayın; insanlar büyük bir yalana küçük olandan daha çabuk inanacaklar; ve yeterince sık tekrarlarsanız, insanlar er ya da geç buna inanacaktır…” Walter C. Langer. A Psychological Analysis of Adolph Hitler: His Life and Legend[7]
Buna benzer saptamalar Ekim 1943'te Henry A. Murray tarafından yazılan “Adolph Hitler'in Kişiliğinin Analizi” adlı raporda da görülmektedir:
“…Asla bir hata veya yanlışı kabul etmemek; suçu asla kabul etmemek, her seferinde bir düşmana konsantre olun; ters giden her şey için o düşmanı suçla; siyasi bir kasırga yaratmak için her fırsattan yararlanın…” Henry A. Muraay. Analysis of The Personality of Adolph Hitler[8]
Kaynakça
- ^ "The Big Lie | Lexico.com'da Oxford Sözlüğü tarafından The Big Lie'ın tanımı ayrıca The Big Lie'ın anlamı". Lexico Dictionaries | English (İngilizce). 22 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2021.
- ^ "Definition of Big Lie". Merriam-Webster. 21 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2021.
- ^ "Goebbels Didn't Say It". truthisthegreatestenemyofthestate.blogspot.com. 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2020.
- ^ "Fabricated Nazi Quotations". www.bytwerk.com. 14 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2020.
- ^ "Goebbels Accuses Churchill of Lying". research.calvin.edu. 27 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2020.
- ^ "A Psychological Analysis of Adolf Hitler: His Life and Legend [Kindle Edition]". www.amazon.com. 26 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2020.
- ^ "A Psychological Analysis of Adolph Hitler" (PDF). 23 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2020.
- ^ Office of Strategic Services. Analysis of The Personality of Adolph Hitler. TheMikeBest. Office of Strategic Services.