Çin mitolojisi, Çin halk ve kültürünün biriktirdiği mitolojik ve efsanevi söylence, inanç ve tarih anlayışın bütününü tanımlar. Oxford'un Asya Mitolojisi Sözlüğü Çin mitolojisini tanımlarken şu ifadeye yer verir:
Çin mitolojisi, ..., tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır.

Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.

Kağılık İlçesi,, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin batısında, Kaşgar İli'inde bir İlçedir.
Evokulluluk, daha çok gelişmiş ülkelerde görülen bir eğitim sistemidir.

Zhu Xi, Güney Song hanedanı döneminde yaşamış ve imparatorun öğretmeni ve danışmanı olarak görev almış Çinli kaligraf, tarihçi, filozof, şair ve siyasetçiydi. Zhu Xi, Neokonfüçyüsçülüğün gelişiminde oldukça etkili olmuş ve Çin felsefesine önemli katkılar yaparak Çin'in dünya görüşünün köklü bir şekilde yeniden şekillenmesini sağlamıştır. Eserleri arasında, sonradan Çin'deki imparatorluk sınavlarının müfredatını oluşturan Dört Kitap’a yazdığı düzenleme ve yorumlar, 'şeylerin araştırılması' süreci hakkındaki yazıları ve meditasyonu bir kendini geliştirme yöntemi olarak ele alışı yer almaktadır.

Mozi veya asıl adıyla Mo Di (墨翟), Çinli filozof. Mohizm'in kurucusu olup Konfüçyüsçülüğe ve Taoizm'e sıkıca karşı çıkmıştır.

Çin, dünyanın en eski ve sürekli öğreti ve felsefi geleneklerinin beşiği olmuştur. Çin'de batıdaki anlamıyla bire bir örtüşen bir din anlayışı hiç olmamıştır. Milattan önce 6. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan düşünce okulları kendi içinde özgün olarak sürekli gelişmiştir. Bu yüzden Çin'de inanç sistemleri olarak Çin kültürünü tarihi boyunca şekillendiren Konfüçyüsçülük, Taoizm ve çok sonradan gelen Budizm düşünce okulları sıralanır. Bu iç içe geçmiş düşünce okulları kendi aralarında kökten farklı bir evren anlayışı taşımazlar ancak klasik anlamıyla batıda ortaya çıkan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinden kökten ayrıdırlar. Bu düşünce okulları öncesinde de Çin'in hem toplayıcı ve avcı şamanik toplumlarında hem de yerleşik tarım toplumları döneminde kainatın doğuşuyla ilgili anlatılan masal ve efsanelerde evrenin; klasik dinlerde olduğu gibi bir yaratıcı tarafından yaratılmasından çok her şeye hamile olan ve hiçbir şeyin henüz bir biçimi olmadığı karanlık bulamaç bir şeyden doğduğu inançları yer bulmaktadır. Bu bulamaç, karanlık hiçbir nesnenin henüz şekil almadığı ama her şeye hamile olunan bu hale masallarda Hundun, düşünce okullarında Dao denmektedir. Dao'dan Gök ve Yer yani somut ve soyut olan her şey doğar, yin ve yang değişim ilkeleriyle her şey biçim alır ve dönüşür. Günümüzde Kuantum Kuramı'nın kozmogoni görüşleri Çin'de ortaya çıkan bu evren anlayışına daha yakın durmaktadır. Gök uzayı, yer ise yıldızlar, gezegenler gibi yoğun her şeyi temsil etmektedir. Dao düşünce okulunda Gök ve Yerin ham doğası yani kendiliğindenlik hali olan Zìrán (自然)'a uyması çabasız çabayı uygulaması en uygun yönetim olarak anlatılırken, Konfüçyüsçü okullara göre ise Gök ve Yer ilişkisi hiyerarşik ele alınır, erdem ve görevlere önem verilir, dolayısıyla devletin yönetimi ve halk ile ilişkisi buna uymalıdır anlayışı hakim olmuştur. Çin imparatorları, özellikle Konfüçyüs okuluna göre Gök gibi olmalıydılar ve bu yüzden "Göğün Vekaleti"ni (Tianming) talep edip Çin efsanevi ve geleneksel pratiklerine katılırlardı. Yaygın inanç sistemi bu şekilde kendini gösterirken sonraki yüz yıllarda Batıda ortaya çıkan dinler Çin'de yayılmak istemiş olsa da halk arasında bu inanç sistemleri çok rağbet görmemiştir. Ancak günümüzde sayıları fazla olmasa da Çin'de Hristiyanlık ve müslümanlık da yaşamaktadır. 1949 Mao Zedong devriminden beri Çin, bir ateist ve Marksist kurum olan Çin Komünist Partisi tarafından yönetilmektedir. Bu dönemde bilimsel bir zemini olmayan hiçbir görüşe izin verilmedi. Dini hareketler ve kurumlar önce hükûmet kontrolü altına alındı, sonra Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde geleneksel öğretiler ve sonradan gelen dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır. Hükûmet henüz beş tane öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık ve Katoliklik. 21. yüzyılın başında kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır.
Shangdi veya Di, Çincede klasik metinlerin teolojisinde "Yücelik" veya "Yüce Tanrı" anlamında kullanılan bir terimdir. Terim özellikle Shang teolojisinden türetilmiş olup daha sonra Zhou teolojisinde kullanılan Tian terimi ile eşdeğerdir.

Japon felsefesi tarihsel olarak hem yerli Şinto hem de Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük gibi kıtasal dinlerin bir birleşimi olmuştur. Eskiden, Mitogaku ve Zen'de olduğu gibi, hem Çin felsefesinden hem de Hint felsefesinden büyük ölçüde etkilenen modern Japon felsefesinin çoğu, artık Batı felsefesinden de etkilenmektedir.
Dört Kitap ve Beş Klasik, Çin'de Konfüçyüsçülük hakkında MÖ 300'den önce yazılmış yetkili kitaplardır.

Şiir Klasiği, MÖ 11. yüzyıldan 7. yüzyıla kadar uzanan 305 eserden oluşan mevcut en eski Çin şiir koleksiyonudur. Geleneksel olarak Konfüçyüs tarafından derlendiği söylenen Beş Klasik'ten biridir ve iki bin yıldan fazla bir süredir Çin ve komşu ülkelerdeki bilim adamları tarafından incelenmiş ve ezberlenmiştir. Aynı zamanda, modern Çincede hala öğrenilmiş söylemin ve hatta günlük dilin bir parçası olan zengin bir chengyu kaynağıdır. Çing Hanedanı'ndan bu yana, kafiye kalıpları da Eski Çin fonolojisi çalışmasında analiz edildi.

Ortalama Doktrini, bir Konfüçyüsçülük doktrini ve Konfüçyüsçülük öğretisi hakkındaki Dört Kitap'tan biridir. Metin, Konfüçyüs'ün tek torunu olan Zisi'ye atfedilir. Ayinler Kitabı 'nda bir bölüm olarak yayınlanmıştır.

Seçmeler, Çinli filozof Konfüçyüs ve çağdaşlarına atfedilen, geleneksel olarak Konfüçyüs'ün takipçileri tarafından derlendiğine ve yazıldığına inanılan geniş bir söz ve fikir koleksiyonundan oluşan eski bir Çin kitabıdır. Savaşan Devletler Çağı'nda yazıldığına inanılıyor ve Han hanedanlığının ortalarında son halini aldı. Erken Han hanedanı tarafından, Seçmeler sadece Beş Klasik üzerine bir yorum olarak kabul edildi, ancak 'kitabın statüsü, bu hanedanın sonunda Konfüçyüsçülüğün ana metinlerinden biri haline geldi.

Mensiyüs, Konfüçyüsçü filozof Mensiyüs'ün konuşmaları, anekdotları ve bir dizi gerçek ve hayali mülâkatlar koleksiyonudur. Kitap, Mensiyüs'ün genellikle Konfüçyüsçülük tarafından sunulan fikirlere bir diyalog olarak sunulan ahlaki ve politik felsefe konuları hakkındaki görüşlerini araştırmaktadır. Mülâkatlar ve sohbetler, Mensiyüs ile Savaşan Devletler Çağı'nın çeşitli yöneticileri arasında veya öğrencileri ve diğer çağdaşları ile tasvir edilmektedir. Kitap, Mensiyüs'ün eyaletlerdeki seyahatini ve yolculuğunda tanıştığı kişilerle felsefi konuşmalarını ve tartışmalarını belgelemektedir. Bazı bilim adamları, metnin Mensiyüs tarafından değil, öğrencileri tarafından yazıldığını öne sürüyor. Metnin MÖ 4. yüzyılın sonlarında yazıldığına inanılmaktadır.

Wang Yangming veya onursal adıyla Bo'an, Ming Hanedanı döneminde yaşamış bir Çinli hattat, filozof ve devlet adamı. Zhu Xi'den sonra, Zhu Xi'nin ortodoks felsefesinin rasyonalist düalizmini reddeden Konfüçyüsçülük yorumlarına sahip en önemli Neokonfüçyüsçü düşünür olarak kabul edilir. Wang, edebiyat çevrelerinde Yangming Xiansheng veya Yangming Zi olarak bilinmekteydi.

Konfüçyüs enstitüleri, Çin'deki yükseköğretim kuruluşları ile diğer ülkelerde bulunan yükseköğretim kuruluşları arasında sürdürülen kamu eğitim ortaklıklarıdır. Bunlar, Çin Hükûmeti'ne bağlı Hanban örgütünün düzenlediği ve kısmen finanse ettiği ortaklıklardır. Enstitülerin belirtilen amacı Çin dili ve kültürünü tanıtmak, Dünya çapında yabancı dil olarak Çince eğitimini desteklemek ve kültür alışverişlerine olanaklar sağlamaktır.
Görgü Kuralları ve Tören, İlkbahar ve Sonbahar Dönemi'nde uygulandığı ve anlaşıldığı şekliyle Zhou Hanedanı'nın sosyal davranış ve törensel ritüeli hakkında klasik bir Çin metnidir. Metin, Zhou Ayinleri ve Liji ile birlikte, geleneksel Konfüçyüsçü ahlak ve davranış anlayışlarına rehberlik eden "Üç Ayin"i oluşturmaktadır.
Ming Tarihi, Çin'in Ming Hanedanı'nın resmî tarih kitabıdır. Zhang Tingyu'nun baş editör olduğu Çing Hanedanı sarayı tarafından görevlendirilen birkaç memur tarafından yazılmış olup İmparatorluk Çin'in resmi Yirmi Dört Tarih'inin arasında yer almaktadır. Kitap, 332 ciltten oluşmaktadır.

İbrani Kutsal Kitabı veya Tanah, Tevrat, Nevi'im ve Ketuvim de dahil olmak üzere İbranice kutsal metinlerin kanonik koleksiyonudur. Diğer kullanılan ismi olan Miqra(yani okunan) diye de geçer.Bu metinler neredeyse sadece Kutsal İbranicedir ve birkaç bölüm Kutsal Aramice olarak yazılmıştır.

Bu Shang, yaygın olan nezaket adıyla Zixia ya da “Üstad Bu”, antik Çinli bir filozoftu ve Konfüçyüs'ün en yetenekli öğrencilerinden biri olarak kabul edilir. Konfüçyüs'ün öğretilerini aktarmada başlıca sorumluluğu üstlenen beş öğrenciden biriydi. Şiir Klasiği ve I Ching gibi klasiklerin aktarılmasında önemli bir rol oynadı. Kendi okulunu kurarak, Wei'nin hükümdarı Marquess Wen gibi önemli devlet adamlarına eğitim verdi.