İçeriğe atla

Börklüce Mustafa

Börklüce Mustafa, Şeyh Bedreddin'in başlıca müridi, Türkmen Alevi halk önderi. 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyıl başında yaşadı. Günümüzün komünist sistemini andıran bir sistem vaaz ederek, 1415-1416 yıllarında Karaburun Yarımadası'nda etrafına topladığı Türkmen köylüler, Rum denizciler ve Yahudi tüccarlar ile toplanan fahiş vergilere ve yapılan haksızlıklara isyan etti. Nâzım Hikmet, Şeyh Bedrettin Destanı'nda "yarin yanağından gayri paylaşmak her şeyi" dizeleri ile Börklüce Mustafa'nın yaydığı öğretiyi anlatmış, Bedreddin'i ve Börklüce'yi günümüzde de popüler hale getirmiştir.

Ege'de isyana zemin hazırlayan ortamın oluşması

Aydınoğulları'nda deniz cephesinde gaza her zaman öncelikli olmuş, idarelerindeki Hristiyanlara karşı da hoşgörüsüz olmuşlardır. İmparatorluk olma yolunda ilerleyen Osmanlılar ise bunun tam tersini yapıyorlardı. Yıldırım Bayezid ele geçirdiği Aydın ve Menteşe donanmalarıyla başta Karaburun karşısındaki Sakız Adası olmak üzere Ege Adaları'na egemen olma peşindeydi. Bu hedefi gerçekleştirmek için atılan adımlardan biri de Anadolu'dan adalara buğday ihracının yasaklanmasıydı. Bu durum yöredeki her kesimden halkı zor durumda bırakmıştı. Fakat bölge asıl felaketi Timur'un istilasıyla yaşadı, Moğollar Aydın yöresini harabeye çevirdi. Ankara'dan gelen Timur'un İzmir'i zapt etmesi bölgeyi sıkıntıdan kurtarmadı fakat Timur'un, Yıldırım Bayezid'in koyduğu ticari kısıtlamaları kaldırması bölge ekonomisinin biraz canlanmasına sebep oldu. Bu durum yıllarca Osmanlıların gereksiz tedbirleriyle yokluk çeken halkın bilinçaltına yerleşmişti.

Osmanlı Devleti'nin 1402 yılında Ankara Savaşı'ndan mağlup çıkması ve Yıldırım Bayezid'in esir düşmesinin ardından Aydınoğulları yeniden bölgeye hakim olmuş yeni fethedilen İzmir ile birlikte genişlemişti. 1405'te yeniden Osmanlı idaresine giren bölge, Yıldırım Bayezid'in oğulları arasında süren taht kavgası ile birlikte ülkenin içinde bulunduğu iç savaş ortamının da ekonomik yükünü sırtında taşıyordu. Hem Anadolu hem de Rumeli ayaklanmalara oldukça müsait şartlara sahipti ve Osmanlı iktidarının zayıf düşmesi ile kargaşalık hüküm sürmekteydi.

Börklüce Mustafa'nın Karaburun'daki faaliyetleri

Börklüce Mustafa 14. yüzyılın sonlarında Aydın yakınlarındaki köyünü ziyaret eden Şeyh Bedreddin'in müridi oldu. Bir dönem Sisam Adası'nda yaşadığı tahmin edilmektedir. Fetret Devri'nde 1411-1413 yılları arasında Edirne'de Musa Çelebi'nin kazaskeri olan Bedreddin, Börklüce Mustafa'yı yanına kethüda olarak aldı. Fetret Devri sona erince Bedreddin İznik'e sürgüne gönderildi, Börklüce ise Aydın'a döndü. Burada Osmanlı idaresinden memnun olmayan köylüleri ve yoksul dervişleri etrafına toplayarak din ayrımı gözetmeyen bir anlayışla, paylaşımcı ve ciddi bir köylü hareketi örgütleyerek isyan etti.

Günümüzde Börklüce Mustafa'yı komünist fikirler uğruna isyan eden ilk kişi olarak görenler de vardır. Türkmenlere vaaz ve öğretilerinde; kadınlar müstesna, erzak, giyim kuşam, hayvan ve arazi gibi şeylerin hepsi herkesin müşterek malıdır diyen Börklüce etrafına topladığı köylülere "Ben senin emlakine tasarruf edebildiğim gibi sen de benim emlakime aynı suretle tasarruf edebilirsin" diyerek bireysel mülkiyet karşıtı bir öğreti yaydığı bilinmektedir. Börklüce'ye göre Hristiyanların Allah'a inandığını inkâr eden bir Türkmen, dinsiz demekti. Bu fikirlerin kendisine mi, Bedreddin'e mi ait olduğu net değildir.

İsyan

Börklüce, çeşitli kaynaklara göre etrafına 4.000 ila 10.000 kişi toplamıştı. Karaburun Yarımadası merkezli isyanın başlangıcında I. Mehmed'in Saruhan valisi İskender Paşa, Börklüce'ye karşı hareket ettiyse de Karaburun dar geçitlerinden ileriye geçemedi. Karaburunlular İskender Paşa'nının ordusunu yenilgiye uğrattılar. Bunun üzerine peygamberin ismini taşıyan Börklüce'ye, onun manevi gücüne inanan büyük kalabalıklar da katıldı. Bu topluluk Müslüman Türklerden ziyade Hristiyanlara meylettiler.

I. Mehmed bu ilk yenilginin ardından, Saruhan Beyi olan Timurtaş Paşazade Ali Beyi bütün Saruhan, Aydın kuvvetleriyle Karaburuna sevk etti. Bu ordu da köylüler tarafından yenilgiye uğratıldı. Ali bey, maiyetiyle beraber Manisa'ya kaçarak hayatını kurtarabildi.

I. Mehmed durumdan haberdar olunca oğlu Murat ve veziriazam Bayezid paşayı, Rumeli ordusuyla Börklüce'nin üzerine gönderdi. Cehennem Vadisi bölgesinde kanlı çatışmalar gerçekleşirken Osmanlı ordusu bir taraftan da Sakız Adası tarafındaki kaçış limanlarını tutuyordu. Etrafı çevrilen ve yandaşları büyük bir kıyıma uğrayan Börklüce, geriye kalanlarla Bülmüş Boğazı'ndan Azap Yeri'ne doğru çekilip oradan Sakız Adası'na kaçmayı denedi ama oraya vardığında denizin Osmanlı gemilerince tutulduğunu gördü. Şehzade Murad'ın maiyetindekilerin de birçok şehit verdiği mücadele sonunda Börklüce ve dervişleri daha fazla dayanamayarak dilin kuzeyine dağıldı. Artık gidecek yeri kalmayan Börklüce tutsak edilip Ayasluğ'a (Selçuk) getirildi. Börklüce'ye yapılan işkenceler onu fikrinden döndürmedi. Kollarından ayaklarından çarmıha çivilenerek bir devenin sırtına bağlanıp büyük bir alay ile şehirde gezdirildi. Börklüce'nin Aydın'da, Şeyh Bedreddin'in Deliorman'da, Torlak Kemal'in de Manisa'da boy göstermeleri, Fetret Devri'nden ayrı düşünülemeyen bu hareketlerin birbiriyle ilintili olsun ya da olmasın olayı daha geniş bir çerçeveye yerleştirmiştir.

Mutasavvıflığı ve eserleri

Şeyh Bedreddin çapında ilmi düzey bakımından sadece Osmanlıların değil tüm İslam aleminin en önemli din bilginlerinden birinin kethüda seçtiği Börklüce Mustafa Tasvîrü'l- Kulûb adlı kitabı olan bir mutasavvıftı. Yakın zamana kadar Aydın kütüphanesinde mevcut bulunan kitabın mukaddimesinde medih ve sitayişle Şeyh Bedreddin'den bahsettiği gibi kendisinin de Burhaneddin'in oğlu olduğunu tasvir etmektedir. Kaygusuz'un yanı sıra Bursalı Mehmed Tahir Bey, Osmanlı Müellifleri adlı eserinde Börklüce'nin bir mutasavvıf olduğunu ileri sürmüştür. Tasvîrü'l- Kulûb'de Börklüce'nin tasavvuf, Arapça, Farsça ile Kur'ân-ı Kerîm ve hadislere hâkim olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Şaban Er, "Edirne-Simâvne Kâdîsı ve Emîri İsrâ’îl Oğlu Şeyh Bedreddîn Hakkında Son Söz", Kutupyıldızı Yayınları, İstanbul, Hazîran 2016 (Cildli 657 Sayfa, ISBN 978-605-5291-65-5 )
  • Kemal Derin  : Kalplerin Işığı: Börklüce Mustafa, Destek Yayınları 2014
  • Kemal Derin : Şeyh Bedreddin-Her Yüce Duruma, Aşamaya ve Durağa "Cennet" Dendiğini Bilesin, Destek Yayınları 2020
  • Yılmaz Gruda : Köylü Devrimci Börklüce Mustafa Berfin Yayınları, 2008
  • Ernst Werner : Şeyh Bedreddin ve Börklüce Mustafa Kaynak Yayınları
  • Michel Balivet : Şeyh Bedreddin Tasavvuf ve İsyan Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000
  • Abdülbâki Gölpınarlı, Melâmilik ve Melâmîler, Gri Yayın, İstanbul, 1992.
  • Dr. Mesut Keskin : Das Toleranzverständnis der anatolischen Heterodoxie am Beispiel Scheich Bedreddin Mahmud Israils, 2 cilt, Berlin 1999

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">I. Bayezid</span> 4. Osmanlı padişahı (1389–1402)

I. Bayezid veya Yıldırım Bayezid, dördüncü Osmanlı padişahı. 1389'dan 1402 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır. Babası Sultan I. Murad, annesi ise Gülçiçek Hatun'dur.

<span class="mw-page-title-main">I. Mehmed</span> 5. Osmanlı padişahı (1413–1421)

I. Mehmed veya Mehmed Çelebi, beşinci Osmanlı padişahı. Tarihî kaynaklarda ismi, Mehmed isimli diğer padişahlarınki gibi, Muhammed şeklinde geçer. Babası I. Bayezid, annesi cariye olan Devlet Hatun'dur.

<span class="mw-page-title-main">Aydınoğulları Beyliği</span> II. Dönem Anadolu Beyliği

Aydınoğlu Beyliği veya Aydınoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında Güneybatı Anadolu’da Aydın ve çevresinde kurulmuş; döneminde hayli etkili olmuş bir Türkmen beyliğidir.

Bayezid Paşa Osmanlı Devleti'nin Fetret Devri'nde, 1413'te Sultan I. Mehmed Çelebi saltanatında sadrazam olmuş; devleti toparlama süreci içinde yanında bulunmuş ve sonra da II. Murad döneminde Düzmece Mustafa'ya Sazlıdere'de yenilip teslim olup onun emriyle öldürüldüğü Temmuz 1421'e kadar başvezirlik yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Celâlî isyanları, 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da Yavuz Sultan Selim döneminde başlayan ve Sultan I.Ahmet dönemine kadar devam eden zaman zarfında devlete karşı ekonomik, sosyal, askerî ve siyasi nedenlerle çıkarılan ayaklanmalara verilen addır.

Osmanlı-Bizans Antlaşması, Osmanlı sultanı I. Mehmed'in Bizans İmparatorluğu'yla yaptığı bir düzenleme antlaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Bedreddin</span> Osmanlı şeyh ve filozof

Şeyh Bedreddin Mahmud, Bedreddin Simâvî veya Simavnalı Bedreddin, İslâm tasavvufunun Vahdet-i Vücud okuluna mensup mutasavvıf, filozof ve Osmanlı kazaskeri. Şeyh Bedreddin İsyanı diye bilinen dini ve siyasi ayaklanmanın lideri.

İzmiroğlu Cüneyd Bey Osmanlı Devleti'nin yaşadığı Fetret Devri ve II. Murad'ın saltanatının ilk yıllarında gündemde kalmış, Osmanlı Devleti'nin bu 20 yıllık süredeki bütün toparlanma çabalarında karşısına çıkmış bir yerel yönetici ve asidir. İsmi bu anlamda Fetret Devri ile özdeşleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Çelebi (emir)</span> 1402-1411 arası Edirne’de sultanlığını ilan etmiş Osmanlı şehzadesi

Süleyman Çelebi ya da diğer adı ile Emîr Süleyman, Osmanlı şehzadesi. 1396-1402 yılları arasında Timur tarafından Sarıhan Valisi olarak atanmıştır. Fetret Devri'nde 1402-1411 yılları arasında Edirne'de Sultanlığını ilan edip padişahlık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Muharebesi</span> Osmanlı Devleti ile Timurlu İmparatorluğu arasında 1402 yılında yaşanan meydan muharebesi

Ankara Muharebesi, farklı kaynaklara göre 20 veya 28 Temmuz 1402'de Ankara'nın kuzeydoğusundaki Çubuk Ovası'nda, Osmanlı Devleti ile Timur İmparatorluğu arasında gerçekleşen muharebedir. Timur İmparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlanan muharebe sonrasında, Osmanlı Padişahı I. Bayezid Timurlulara esir düşmüş ve devlet, Fetret Devri olarak bilinen 11 yıllık hükümdarsız bir döneme girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İsa Çelebi</span> 1403 yılı içerisinde Bursa’da sultanlığını ilan etmiş Osmanlı şehzadesi

İsa Çelebi, Osmanlı sultanı Yıldırım Bayezid ile Devlet Şah Hatun'un oğludur. Ankara Savaşı'ndan sonra 1402–1413 döneminde ortaya çıkan Fetret Devri başında Bursa ve civarlarında Timur beratı ile hükümdarlık yapmış ama sonra kardeşi Mehmed Çelebi tarafından 1403 yılında saf dışı bırakılmıştır. İsa Çelebi hükümdarlığı tekrar eline geçirmek için başarısız kalan birkaç girişim daha yapmış ama sonunda 1406 yılında Eskişehir'de öldürülmüştür.

Torlak Kemal, Torlak Hu Kemal ya da Manisalı Samuel, Şeyh Bedreddin'in izleyicilerinden. Börklüce Mustafa'yla birlikte Şeyh Bedreddin isyanı olarak bilinen halk ayaklanmasına önderlik etmiştir.

Fetret Devri, Bunalım Devri veya Fasıla-i Saltanat, Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid'in hayattaki beş oğlundan dördü arasındaki taht kavgaları nedeniyle 1402'den 1413'e kadar süren kargaşa dönemidir. Bu süreç Yıldırım Bayezid'in 1402'deki Ankara Savaşı'nda, Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Timur'a yenilip esir düşmesi sonucu ortaya çıktı. Fetret Devri'nde birbirleriyle taht mücadelesine giren Yıldırım Bayezid'in oğulları Emir Süleyman, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmed'dir. Dağılan Osmanlı birliği, 1413 yılında, I. Mehmed tarafından yeniden sağlandı. Bu gelişmeye bağlı olarak Çelebi Mehmet için "devletin ikinci kurucusu" tabiri kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Musa Çelebi</span> 1411-1413 yılları arası Edirne’de sultanlığını ilan etmiş Osmanlı şehzadesi

Musa Çelebi Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimsel karmaşa içerisinde olduğu ve otorite sorunu yaşadığı Fetret Devri'nin son dönemleri olan 17 Şubat 1411 ile 5 Temmuz 1413 yılları arasında Edirne'de, Sultan ünüyle Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumeli toprakları üzerinde egemenlik sürdüren ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da bütünü üzerinde saltanat mücadelesi sürdürmüş bir Osmanlı şehzadesidir.

Düzmece Mustafa İsyanı, 1402 yılında Osmanlıların Timur'a yenilmesiyle Timur, Yıldırım Bayezid'in oğullarından biri olan Mustafa'yı yanında esir olarak Semerkand'a götürdü. Timur öldükten sonra, Mustafa Anadolu'ya geri dönerken, Bizans'a esir olarak verildi. 1421 yılında I. Mehmet öldükten sonra, Bizanslılar Mustafa'yı serbest bıraktı. Mustafa hemen Edirne'ye hareket etti. II. Murat, halkın Mustafa yanında isyana katılmaması için Mustafa'nın "Düzmece" olduğunu, yani ona benzeyen başka biri olduğunu söyledi. II.Murad'ın vezirlerinin, Mihaloğlu Mehmed Bey'i, Tokat'taki mahbesinden serbest bırakarak, Mustafa'ya karşı kullandıklarını ve Mustafa'nın sahte olduğunu ilk defa ordu içinde onun yaydığını, Neşrii, Aşıkpaşazade gibi Osmanlı vakanüvistleri ayrıntılı olarak yazmışlardır. Mustafa, Ankara Savaşı'nda aldığı yaraları gösterince Edirne'de, halk onun yanında yer aldı. Sonra da Mustafa Edirne'yi işgal etti. Burada sultanlığını ilan etti.

Nasır Ferec tam ismiyle Melik Nasır Zeynedin Ebu-Saadet Ferec bin Berkuk 1399'de ölen babası Berkuk'un yerine daha 10 yaşında iken tahta çıkan ve 1405'te 2 ay süren kısa ara hariç 1412'de bir darbe ile öldürülünceye kadar saltanat süren Çerkes kökenli Burci Hanedanı'ndan Memlük Devleti hükümdarı.

<span class="mw-page-title-main">Kubadoğulları Emirliği</span> İkinci dönem Anadolu Türk beyliği

Kubadoğulları Emirliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışını takiben Samsun, Ladik ve Kavak çevresinde kurulan bir Türkmen emirliği. Canik beylikleri içerisinde değerlendirilen Kubadoğulları, Osmanlı Devleti ile Samsun'un hakimiyeti konusunda sıkça karşı karşıya gelmiştir.

Kemal Derin, Türk yazar, hukukçu.

Nâsıreddin Muhammed Bey Dulkadiroğulları Beyliği'nin beşinci hükümdarı ve altıncı Osmanlı padişahı II. Murad'ın dedesidir.

İsfendiyar Bey, 1392-1440 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyidir. Osmanlı ile olan münasebetlerden dolayı kendi isminden ithafen Candaroğulları Beyliği'ne İsfendiyaroğulları olarak da hitap edilmektedir.