Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.
Majör depresif bozukluk, majör depresyon veya klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır. Hastalık, tıbbi teşhisi ancak bir uzman tarafından konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.
Cinsel yönelim kişilerin karşı cinsiyete, hemcins veya cinsiyete veya birden fazla cinsiyete karşı romantik veya Cinsel çekim hissetmeye yönlendiren kalıcı kişisel bir niteliktir. Bu çekimler genellikle karşıcinsellik (heteroseksüellik), eşcinsellik (homoseksüellik), biseksüellik, altında toplanır; bununla beraber aseksüellik de bazen dördüncü kategori olarak tanımlanır. Bu kategoriler cinsel kimliklerin daha ayrıntılı dünyasını yönleridir. Örneğin, insanlar panseksüel veya poliseksüel, veya hiçbirinden olmak gibi diğer etiketleri de kullanabilir. Amerikan Psikologlar Derneği'ne göre, cinsel yönelim "aynı zamanda bir kişinin bu çekimlere dayanan, davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar".
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğerlerdeki hava akımında görülen kronik ve yineleyen engellemelerin görüldüğü bir hastalık topluluğudur. Ana belirtileri nefes darlığı, öksürme ve balgam üretimidir. KOAH'nın dört ana tipi vardır: kronik bronşit, amfizem (emfizem), bronşiektazi ve bronşiyal astım. Solunum güçlüğü (dispne) ana bulgudur. Astımdaki solunum güçlüğü, hava kanallarının daralması; bronşiektazi ile emfizem ise akciğerin elastik yapısının bozulması sonucu ortaya çıkar.
Fizik tedavi ya da İngilizce konuşulan ülkelerde yaygın adıyla fizyoterapi, yaralanma, hastalık, travma ya da yaşlılık gibi nedenlerle eksilme gösteren fonksiyonel hareketleri geri kazandırma amaçlı yapılan; elektrik akımı, sıcak ya da soğuk uygulaması, egzersizler ya da çeşitli uygulamalarla hastaların tedavisine verilen isimdir. Fizyoterapi, Tıp Fakültesinden sonra fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlık eğitimini almış olan hekimlerce (fiziatrist) tanısı konmuş çok geniş hastalık durumlarını kapsar. Uzman hekim tarafından tanısı konmuş tedaviyi üniversitelerin Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü lisans programlarından mezun sağlık çalışanları (fizyoterapist) planlar ve uygular.
Ağrı genellikle yoğun veya zarar verici uyaranların neden olduğu üzücü bir duygudur. Uluslararası Ağrı Çalışmaları Derneği ağrıyı "gerçek veya olası doku hasarıyla ilişkili veya ilişkili olana benzeyen hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyim" olarak tanımlar."
Cinsiyet ataması veya biyolojik cinsiyet ataması, kişinin doğumu sırasında dış üreme sistemi özelliklerine bakarak tıp tarafından cinsiyetinin belirlenmesidir. Doğumların büyük çoğunluğunda ebe, hemşire veya hekim tarafından bebeğin üreme sistemi kontrol edilerek ikili cinsiyet sistemindeki "kadın" veya "erkek" atamasından biri yapılır. Atama aynı zamanda doğum öncesi cinsiyet muhakemesi sayesinde doğumdan önce de gerçekleşebilir.
Hayatın uzatılması bilimi, ayrıca yaşlanma karşıtı tıp, süresiz hayat uzatması, deneysel yaşlılık bilimi ve biyomedikal gerontoloji, hem azami hem de ortalama ömürü uzatmak için yaşlanma surecini yavaşlatma veya tersine çevirme çalışmasıdır.
Embriyo kalitesi, bir embriyonun yüksek hamilelik oranına yol açma ve/veya sağlıklı bir insan olma yeteneğini tanımlar. Embriyo kalitesi tüp bebek tedavisi uygulanırken hangi embriyonun seçileceği hususunda önemli bir kriterdir ve bu seçim embriyo profilleme denilen çeşitli kriterler ve yöntemler ile bulunur.
Hamilelik oranı veya hamile kalma oranı, hamile kalma denemelerindeki başarı oranıdır. Genellikle yapay döllenme ve in vitro fertilizasyon denemelerindeki başarı oranını tasvir etmekle birlikte âdet döngüsünün belli evrelerindeki döllenme şansını da ifade edebilir.
Menoraji veya aşırı âdet kanaması, âdet döneminde aşırı vajinal akıntının meydana geldiği ve anormal uterin kanama (AUK) kategorisinde değerlendirilen durum.
Kronik böbrek hastalığı, böbrek yapısında veya işlevinde 3 aydan uzun süreli anormalliklerin görüldüğü bir rahatsızlıktır.
Hipotalamus-hipofiz-gonad aksı hipotalamus, hipofiz bezi ve gonadal bezlerin arasındaki etkileşimi ifade eder. Bu bezler genellikle birlikte işlev gösterdiğinden, fizyologlar ve endokrinologlar bunlardan tek bir sistem olarak bahsetmeyi uygun ve açıklayıcı buluyorlar.
Biykem Bozkurt, kalp yetmezliği alanında klinik ve çeviri araştırmalarına, ulusal ve uluslararası bilimsel oturumlara aktif olarak katılım gösteren; tıp öğrencilerine ve asistanlara üniversite düzeyinde eğitim veren Türk kardiyoloji profesörü.
Doğurganlık turizmi ,doğurganlık tedavisi için başka bir ülkeye veya yargı alanına seyahat etme uygulamasıdır ve bir tür tıbbi tedavi turizmi olarak kabul edilebilir. İnsanların 12 aylık düzenli cinsel ilişki denemelerinden sonra klinik bir hamilelik yaşayamadıklarında genellikle doğurganlık sorunları olduğu düşünülebilir. Kısırlık veya hamile kalamama, dünya çapında hamile kalmak isteyen çiftlerin yaklaşık %8-12'sini veya 186 milyon insanı etkiler. Bazı yerlerde kısırlık oranları dünya ortalamasını geçmekte ve ülkeye bağlı olarak %30'lara kadar çıkabilmektedir. Yardımcı üreme teknolojileri (ART'ler) gibi hizmetlerde eksikliği olan bölgeler, en yüksek kısırlık oranlarıyla ilişkili olma eğilimindedir.
Bağışıklık uyarıcılar bağışıklık sisteminin veya bileşenlerinin aktivasyonunu indükleyerek veya bileşenlerinden herhangi birinin aktivitesini arttırarak uyaran maddelerdir. Dikkate değer bir örneği, granülosit makrofaj koloni uyarıcı faktördür.
Yumurtalık rezervi, yumurtalığın sağlıklı ve başarılı bir hamilelikle sonuçlanan döllenme yeteneğine sahip yumurta hücrelerini sağlama kapasitesini belirlemek için kullanılan bir terimdir. İlerlemiş anne yaşıyla birlikte, olası bir hamilelik için başarılı bir şekilde alınabilen yumurta hücresi sayısı azalır ve bu, yaş ile kadın doğurganlığı arasındaki ters korelasyonda önemli bir faktör oluşturur.
Spermatogenez, ergenliğe giren eril canlılarda sperm hücresinin (haploid) oluşum sürecine verilen ad. Spermatozoa, testisin seminifer tübülleri içindeki germ hücresinden gelişir. Bu süreç, tübüllerin bazal membranına yakın bulunan kök hücrelerin mitotik bölünmesi ile başlar. Bu hücrelere Spermatogonial Stem Cells adı verilir.
DAZ1, insan Y kromozomunda yer alan DAZ1 geni tarafından kodlanan bir proteindir.
DAZ2, insan Y kromozomunda yer alan DAZ2 geni tarafından kodlanan bir proteindir.