Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.
Vampir, günbatımı ile şafak arasında dirilerek mezarından çıktığına, insanlara saldırıp kanlarını emdiğine inanılan mitolojik bir varlıktır.
Korkut Ata, Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.
Trol, İskandinavya folkloründe geçen ve korkunç gözüken bir mistik, insanımsı devasa yaratıktır. Troller folklörde, İngiliz peri masallarındaki Ogreler benzeri şeytani devlerden, dağlarda yaşayan, dağa insanları kaçıran, vahşi ve daha insan benzeri yaratıklara kadar birçok farklı şekilde tasvir edilmişlerdir. Aslen Şamanik doğa ruhları olarak, ortaya çıkmışlardır. Başlangıçta yalnızca bazı özel doğa ruhu türleri için kullanılırken daha sonraları anlamı genişlemiş ve cüceler ile Jötunn devleri dahil her çeşit esrarlı varlığı ifade etmekte de kullanılmıştır. Cermen dillerinde Trol tanımı "Doğaüstü" ve "Gizemli" gibi anlamlara gelmektedir. Trol kelimesi de "Şiddetli", "Kötü niyetli" gibi farklı anlamlar da kazanmış, İsveç'te kara büyüye Troldom, sihir numarasına Trylle denmiştir. Ama bu yeni anlamların mitolojik varlıkla ve şamanizmle bir ilgisi yoktur. Shetland ve Orkney masallarında, troller trowe olarak anılmıştır. Japoncada ise trol için kullanılan sözcük tororu`dur. Huldra da bir Troll türü sayılmaktadır. Bu yüzden Huldufolk halkı da Troller olarak anılır. İskandinav inançlarında Troller, Elf ve cücelerle birlikte yer iyesi anlamına gelen "Vaettir" tanımı kapsamına girmektedir. Doğa ruhları için kullanılan bir tanımdır. İskandinav folklorunda iki tip Trol vardır. Biri dağlarda ve ormanlarda yaşayan, Jötunlara benzeyen devasa Troller ve toprağın altında ve ormanın derinliklerinde yaşayan genelde kısa boylu olan, Huldra ve Elflere yakın olan Troller.
Ejderha, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan biçimindeki efsanevi canavardır. Tarih öncesinin ejderhayı andıran dev sürüngenleri hakkında hiç bilgi yokken bile bu yaratıkların varlığına inanılırdı. Yunancadaki δράκων (drákōn) sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı.
Dev, birçok farklı kültürün efsane, folklor, mitoloji ve masallarında yer alan bir doğaüstü yaratık.
Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.
Nors veya İskandinav mitolojisi, İskandinavya'da yaşamış Kuzey Cermen halklarının Hristiyanlık öncesi dinleri, inanışları ve efsaneleri. Cermen mitolojisinin bir parçası olan İskandinav mitolojisi, Anglosakson mitolojisi ve Kıtasal Cermen mitolojisi ile yakından ilişkilidir.
Germakoçi, Laz halk inancında orman içlerinde yaşayan, uzun boylu, vücudu kıllarla kaplı maymun ile insan arası bir orman yaratığının adıdır. Gürcüce'de Oçokoçi (ოჩოკოჩი) adındaki canavarla aynı özellikler gösterir. Megrelya'da Oçhokoçi adıyla bilinen efsanevi yaratık pek çok masal ve efsanenin temel kahramanı olup, bazı varyantlarda bir cadı karısının kocasıdır ve yamyamdır. Antik dönemde Lazlar, köylerinde germakoçi olduğunu düşününce köylerini terk ederlerdi. Bir başka kaynağa göre, kalın kafalı germakoçi, insanlara saldırganlıkla değil merakla yaklaşır, insanlarla iletişime geçmeyi severdi. Germakoçiden kurtulmanın yolu ise dalla ateş yakmaktır. Yanmış dalı merakla eline alan germakoçinin kürkü yanardı. Kürkü yanan germakoçi kükreyerek Karadenize kadar koşar ve sonrasında Karadeniz'e atlardı. Yamyam olmayan hatta safça davranışlarından dolayı kolaylıkla kandırılabilen Trabzon folklorundaki Karakoncolos ile benzerlikler götermesine karşın kendine özgü farklılıkları da vardır.
Hortlak veya Hortdan, Türk halk kültüründe mezardan çıkarak insanları korkuttuğuna inanılan yaratık.
Canavar; mitolojilerde, masallarda ve efsanelerde bahsedilen vahşi hayvan, olağanüstü, yırtıcı canlı. Türk kültüründe Guyuk (Güyük) veya Azman olarak da bahsedilir. Değişik biçimlerde tasvir edilir. Çoğu zaman her tür sıra dışı ve yırtıcı varlığı ifade etmekte kullanılır. Azerbaycan Türkçesinde canavar sözcüğünün yırtıcı hayvan manası daralarak, doğrudan "kurt" anlamını taşır hale gelmiştir.
Yelbegen - Türk ve Altay mitolojisinde dev. Yelbeğen, Yilbeğen, Celbeğen de denir. “Yegen veya Yeken” biçimiyle kısaltılmış olarak da kullanılır., zaman zaman yedi başlı dev ya da bir evren (ejderha) olarak tanımlanan mitolojik canavar. Çok büyük masal yaratığı.
İye - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde koruyucu ruh. Değişik Türk dillerinde Yiye, Eğe, İçi, Is, Ez şeklinde de söylenir. Moğolcada Ezen, Ejen, Eçen, Edin olarak bilinir. Genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır.
- Genel Anlam: Sahip. Koruyucu. Bir şeyin maliki.
- Özel Anlam: Bir şeyin koruyucu ruhu. Bir varlığın içindeki gizli güç.
Uzuh – Türk ve Altay mitolojilerinde, efsanelerde, masallarda ve halk anlatılarında bahsedilen dev insanlar. Uzuğ veya Uğuz olarak da bilinirler. “Ucugulu” veya “Uzunbuluk” adıyla da anılırlar. Çok eski devirlerde yaşamış, iri cüsseli, azman varlık. Güneş onların fırını olacak kadar uzun ve büyüktürler. Yiyecekleri güneşe kaldırıp öyle pişirirler. Devasa halılar dokurlar. Bin yıldan fazla yaşarlar. Çınar kadar boyları olduğu ve üç yüz yıl yaşadıkları da söylenir. Başı bulutlara kadar uzanır. Normal insan boyu ancak onun topuğu kadardır. Ölmüş bir uzuhun bir tek kemiğinden koca bir köprü yapılabilir. Bu betimlemelere uygun bir insan ancak Dinozorlar çağına uygun olabilir. Irmakları bir adımda geçer. Nuh tufanının suları ancak dizkapağına gelir. Daha sonra yok olup gitmişlerdir.
İrşi – Türk ve Altay halk inancında ve halk kültüründe peri (perikızı). Cisimsiz dişil varlık.
Azerbaycan folkloru, Azerbaycan halkının yüzyıllar boyunca gelişen halk geleneğidir. Azerbaycan folkloru, geniş bir anlatı koleksiyonunda ve üstü kapalı olarak vazo boyama ve adak hediyeleri gibi temsili sanatlarda somutlaşmıştır.
Azerbaycan Folkor Enstitüsü, faaliyetine 1994 yılında Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi (ANAS) temelinde başlayan bağımsız bir enstitüdür. Enstitünün ana hedefi, Azerbaycan folklor örneklerini toplamak ve incelemektir.
Karaçuka, bir fal. Bir kişinin mali durumu, işi olsun ya da olmasın, Karaçukha'nın faaliyetleriyle koordine edilmiştir. İnanışa göre, bir kişinin işi, Karaçukası uyanıksa iyi gider. Karaçuka'ya dikkat etmek için ona bir isim verilmelidir, bu sayede hatırlanabilir. Bu nedenle Azerbaycan'ın birçok bölgesinde Karaçuka için Yasin okunur ve yemek pişirilirken Karaçuka adına yemeğe tuz atılır. Tatlı, Karaçuka adına kapıya gelen fakir ailelere dağıtılır. İnanışlara göre Karaçuka'yı kurtarmayı reddetmek günahtır.
İskoç mitolojisi, İskoçya tarihi boyunca ortaya çıkan, bazen birbirini takip eden nesiller tarafından detaylandırılan ve diğer zamanlarda reddedilen ve başka açıklayıcı anlatılarla değiştirilen mitlerin bir koleksiyonudur.
Azerbaycan mitolojisi, Azerbaycan halkının tarihi köklerini, orijinal dünya görüşlerini, ilkel yaşam biçimlerini, kadim geleneklerini ve manevi hayatlarının başlangıcını şarkılarla,manilerle,şiirlerle tasvir etme yaratıcılığıdır. Azerbaycan mitolojisi, siyasi ve sosyal faaliyet alanının bütününde hala bir gizemdir. Folklor açısından bütünüyle araştırılmamıştır. Türk mitolojisinin bir türüdür.