İçeriğe atla

Azmîzâde Hâletî

Azmizade Haleti
DoğumMustafa
1570
İstanbul
Ölüm30 Mart 1631
İstanbul
MeslekMüderris, kadı, kazasker, şair

Azmizade Haleti, Osmanlı Divan şairidir. (1570, İstanbul - 30 Mart, 1631 İstanbul) Osmanlı zamanında doğmuş, kadılık, kazaskerlik ve şairlik yapmıştır. Asıl adı "Mustafa" idir.

Hayatı

1570 yılında İstanbul'da doğdu. Asıl adı Mustafa idir. Pîr Mehmed Azmi Efendinin oğlu olduğundan Azmizâde diye bilinir. Hâletî, iyi bir medrese tahsîli görerek yetişti. Hoca Sa'deddîn Efendiden icâzet (diploma) aldı. Yirmi bir yaşında iken kırk akçe maaşla Hâce Hâtun Medresesi müderrisliğine (hocalığına) tâyin edildi. Birçok medresede ve Sahn-ı Süleymâniye'de müderrislik yaptı.

1602'de Şam, 1604'te de Kahire kâdılığına (hâkimliğine) tâyin edildi. Mısır Emîr-ül-Ümerâsı Hacı İbrâhim Paşa, asker isyânı netîcesinde şehid düşünce onun yerine geçti. Fakat asâyişi temin edemediği için azledildi. İki yıl açıkta kalan Hâletî, 1606'da Bursa kâdılığına getirildi. Bursa'nın, Kalenderoğlu tarafından kuşatılarak yağma edilmesinden sonra şehirden ayrılmak mecbûriyetinde kaldı.

1611'de Edirne kâdısı olan Hâletî, Yahyâ Efendinin yerine İstanbul kâdılığına getirildi. Daha sonra Mısır kâdısı oldu. Sultan IV. Murad’ın cülûsundan (tahta geçmesinden) bir ay sonra Anadolu kazaskerliğine getirildi ise de bir yıl sonra ayrılmak mecbûriyetinde kaldı. 1627 yılında Rumeli Kazaskerliğine tâyin edilen Hâletî, bir yıl sonra Silistre arpalığı ile emekliye ayrıldı. 1631 yılında İstanbul’da vefât etti. Sofular’da evinin karşısında tâmir ettirdiği mektebin bahçesine defnedildi.

Meslekî hayatı yüksek mevkilerde geçmekle beraber, gerek devrinin içinde bulunduğu sosyal, idari ve siyasi durum; gerek idare kabiliyetinden mahrum olması, gerekse bazı ters işlerin neticesinde bu mevkîlerde uzun süre kalamamıştır. Talebesi olan Atâî, Şakâyık Zeylinde onun hakkında; “Doğru, çalışkan, ilme ve kültüre son derece düşkün, geniş bilgili, cömert, iyi niyetli, sözü, sohbeti dinlenir bir zât idi.” demektedir.

Devrinin ileri gelen âlimlerinden olan Hâletî Efendinin ölümünden sonra evindeki kütüphânede bilfiil okunup kenarlarına not konulmuş, açıklamalar yapılmış üç-dört bin eser bulunmuştur. Âlimliği yanında, diğer meşhur bir yönü de şâirliğidir. Hâletî, gazel ve kasîdelerinden çok, rubâîleriyle tanınmış bir şâirdir. Özel ve meslekî hayatında karşılaştığı acılı hâdiseler ve hayâl kırıklıklarından akisler taşıyan Dîvân'ındaki rubâî dışındaki şiirlerinden çoğunluğunda yüksek bir şâir hüviyeti görülmez. Dîvân'ı ve Üçüncü Sultan Mehmed'e sunduğu kasîdesi, edebî bakımdan önemli bir değer taşımakla berâber devrinin Nef'î, Nâbî, Neşâtî gibi meşhur şâirlerinin eserleriyle karşılaştırılınca, nispeten sönük kalır. Hâletî, tasavvuf konularını, Türk şâirleri içinde hemen hemen hiç kimsenin başaramadığı bir ustalıkla rubailer ile ifâde etmiştir.

Eserleri

Azmizâde Hâletî'nin Dîvân'ı yanında çeşitli ilmî eserleri de vardır. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1) Halveti divanı
2) Muğn-il-Lebîb Şerhi
3) Enîs-ül-Ârifîn fî Tercümet-i Ahlâk-i-Muhsinî
4) Hidâye ve Miftâh şerhlerine Ta'likât,
5) Sâkînâme: Şehnâme vezninde yazılmış yaklaşık 520 beyitten meydana gelmiş uzun bir manzûmedir. On beş ayrı makâleden meydana gelmiştir.
6) Münşeât: Resmî yazılardan meydana gelen yazı ve mektupları ile kendi hayâtı ve yaşadığı devrin olayları anlatılmaktadır.

Haletî'nin en ünlü eseri Rubâîyât-ı Hâletî’dir. Kâfiyelerini son harflerine göre tertib etmiştir. Meşhur Şâir Nedim bile onun için:

Hâletî, evc-i rubâîde (rubâî burcunda) uçar ankâ gibi

demektedir.

---Bir rubai örneği---

Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda destan söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş

-Günümüz Türkçe'siyle-

Gönül, sırlarını zaman zaman söylermiş.
Gama düştüğü zaman destan söylermiş.
Âşık olup da ayrılık acısına,
Ben sabrederim diyen yalan söylermiş.

Kaynakça

Dış kaynaklar

  • Doğan, Muhammet (1999), "Haletî (Mustafa Azmîzade)" Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi Cilt:1 sayfa:508, İstanbul: Yapi Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, ISBN 975-08-0071-0
  • Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, C.II s.103, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 [1]

Dış bağlantılar

  • İpekten, Halûk (2001) "Azmîzâde Mustafa Haletî", Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. c.4 say. 348-349 Online: [2]

İlgili Araştırma Makaleleri

Rubai, aruz ölçüsüyle yazılır. Birimi dörtlüktür. 4 dizelik (mısralık) bir Divan Edebiyatı nazım biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Bâkî</span> Türk divan edebiyatı şairi

Bâkî ya da asıl adıyla Mahmud Abdülbâkî, Türk divan şairi.

Molla Hüsrev d. Karkın - ö. 1480, İstanbul) Fıkıh alimi ve devlet adamı.

Abdullah Vassaf Efendi Osmanlı şeyhülislamı, divan şairi, ilim adamı ve hattat.

Hoca Sadeddin Efendi, Osmanlı tarihçi, devlet adamı.

Cafer Mustafa Sunullah Efendi ; Türk, Osmanlı devlet adamı, şair, müderris, kadı, kazasker ve şeyhülislam.

Zekeriyâzâde Yahyâ Efendi 16. yüzyılın son yarısında ve 17. yüzyılın ilk yarısında çok uzun yaşayan, Sultan I. Mustafa, Sultan IV. Murat ve Sultan İbrahim devirlerinde üç defa Şeyhülislam olarak yüksek devlet görevi yapmış bir âlim ve aynı zamanda ünlü bir Türk divan şairidir.

Ebuishakzade Mehmed Esad Efendi, bir Osmanlı şeyhülislamı, şair, besteciydi.

Mehmed Feyzullah Efendi, Osmanlı Devleti şeyhülislamı, kazasker, müderris, şehzade hocası, padişah danışmanı.

Karaçelebizade Abdülaziz Efendi, Osmanlı din alimi, kadı, kazasker. şeyhülislam ve tarihçi.

Meşrepzâde Mehmed Arif Efendi, Osmanlı ilim ve devlet adamıdır.

Sadullah Sadi Efendi ; din alimi, şair, Sahn-ı Seman Medresesi'nde müderris, kadı, Osmanlı Devleti müftüsü/şeyhülislamı.

Sâmânizade Ömer Hulusi Efendi müderris, Osmanlı Devleti'nde kadılık, kazaskerlik ve 3 kez şeyhülislamlık görevinde bulunmuş bir din adamıdır.

Mekkî Mehmed Efendi, Osmanlı Devleti şeyhülislamı, kazasker, müderris.

Taşköprülüzade Ahmed, Taşköprüzade Ahmed Efendi ya da tam adıyla Taşköprülüzade İsameddin Ahmed bin Mustafa, Osmanlı Devleti'nin ilk bilim tarihçisi ve ilk ansiklopedi yazarıdır. Osmanlı ulemasından olan Taşköprülüzade Ahmet Efendi, Biri "ilimler"i, diğeri ise "bilginler"i konu edinen eserleri kaleme almıştır. İlimleri ele alan cildi Miftâhü’s-Sa‘âde, bilginleri konu edinen cildi ise Şakâyık-i Nu’mâniyye adını taşımaktadır.

Hocazade Mesud Efendi, Osmanlı şeyhülislamı.

<span class="mw-page-title-main">Ebu İshak İsmail Efendi</span>

Ebû İshâk İsmail Efendi 18. asırda şeyhülislamlık vazifesi yapan Osmanlı din adamıdır.

Keçecizade İzzet Molla, 18. ve 19. yüzyılın dîvan şairlerinden olup divan şiirinin XIX. yüzyıldaki son temsilcilerindendir.

Hocazade Esad Efendi, Osmanlı şeyhülislamı, II. Osman'ın kayınpederi, Akile Hanım'ın babası.

Ahîzâde Abdülhalîm Efendi, veya Divan edebiyatındaki mahlasıyla Halîmî, 16. yüzyılda yaşamış İstanbul'lu bir Osmanlı âlimi. 1569 ve 1599 yıllarında kazaskerliği ve 1601'de Rumeli kazaskerliğinin yanı sıra Bursa, Edirne ve İstanbul kadısı; bir şair, hattat, müderris, tercüman ve yeni lâle türleri üretmiş bitki ıslahçısısıydı.