İçeriğe atla

Ayn Calut Muharebesi

Kontrol Edilmiş
Ayn Calut Muharebesi
Levant’ın Moğollar tarafından istilası
Tarih3 Eylül 1260
Bölge
Ayn Calut, Celile[1]
Sonuç Kesin Memlük zaferi
Taraflar
Memlük Sultanlığı

Moğol İmparatorluğu

İttifak

Komutanlar ve liderler
Seyfeddin Kutuz
Sultan I. Baybars
Ketboğa Noyan  (ölü)
Güçler

20,000[2]

10,000-20,000[2]

Kayıplar
Bilinmiyor. Hemen hemen tüm ordu imha oldu.

Ayn Calut Muharebesi, (Arapça: عين جالوت, Calut'un gözü[3]), 3 Eylül 1260'ta Memlük Ordusu ile İlhanlılar arasında, Celile Bölgesi'nin Ayn Calut mevkiinde yapılan muharebe.

Arka Plan

10 Şubat 1258[4]'de Bağdat şehrini istila edip Halife Mustasım Billah'ı idam eden Hülagû'nun komutasındaki Moğol Orduları, Suriye'ye ilerlemişlerdir. Hülagû'den aldığı tehdit dolu mesajdan sonra Eyyûbi Sultanı Nasır Yusuf, Memlûkler'den acil yardım talep etmiştir. 12 Kasım 1259 günü Memlûkler arasında yapılan toplantıda, yaşının küçük olması sebebiyle Sultan Mansur Ali tahttan indirilerek yerine Seyfeddin Kutuz çıkartılmıştır. 1260 yılı başında Hülagu, Memlûk Sultanı Kutuz'un kendisine tâbi olması için bir elçilik heyeti göndermişti. Elçiler beraberinde Hülagu'dan tehdit dolu bir mektup da getirmişlerdi. Kutuz, tehdit dolu bu mektuptan hiçbir suretle etkilenmeyerek es-Salihiyye'de Emirlerini toplayarak, onlarla durumu görüştü. Alınan kararlara göre Moğollar'a itaat edilmeyip sonuna kadar mukâvemet edilecekti. Bu suretle Hülagu'nun göndermiş olduğu dört kişiden oluşan elçilik heyeti Kahire'nin değişik yerlerinde idâm edildi. 11 Ağustos 1259 yılında Moğol Büyük Han'ı Mengü, kardeşi Kubilay ile birlikte gittiği Çin'de savaşırken ölmüştü. Bunun üzerine kardeşleri Kubilay ile Arık Boğa (Erik Boğa) arasında taht kavgaları başladı. Hülagu kardeşi Mengü Han'ın vefâtı ve Moğolistan'da çıkan iç karışıklık sebebiyle ordusunun büyük bir kısmıyla başkent Karakurum'a hareket etti. Suriye'deki Moğol kuvvetlerinin komutanlığı ise Ketboğa Noyan'a bırakıldı.

Savaş

Savaştan hemen önce Mısır'da Sultan ilan edilen Seyfeddin Kutuz kumandasındaki 20.000 kişilik bir orduyla, Hulagu'nun en seçkin kumandanlarından Ketboğa Noyan kumandasındaki çok sayıdaki Suriyeli savaşçılar, Ermeni ve Gürcülerle takviye edilmiş Moğol ordusunu Filistin'de karşıladı. İki ordu 3 Ekim 1260 tarihinde, Ayn Calut denilen mevkide karşılaştı. Baybars küçük bir birliğe komuta etmesine karşın Mısır'dan kaçtıktan sonra (Bkz. Baybars / Hükümdarlık öncesi yaşamı) sırasında bölgeyi ve araziyi iyi tanıdığından muharebenin stratejisini kendisi belirlemişti. Baybars, vur/kaç taktikleriyle Moğol ordusunu birkaç saat oyaladıktan sonra sahte bir geri çekilmeyle Moğol kuvvetlerini Memluk ordusunun büyük kısmının gizlendiği yüksek araziye çekmiştir. Ketboğa ordusuna takip emri verince hazırlanmış tuzağa düşmüştür. Bunun üzerine Memluk kuvvetleri her yandan şiddetli bir ok yağmuru ve süvari hücumuyla saldırmıştır. Bu zor duruma rağmen Moğollar hırsla dövüşüp Memluk ordusunun sol kanadını püskürtmeyi başardılar. Bunun üzerine Memluklar Moğol atlarını korkutmak için el toplarını kullandılar ve Moğol ordusu bir karmaşanın içine düştü. Yenilginin anlaşılması üzerine hayatta kalan Moğol askerleri geri çekilmiştir. Ancak Memluk ordusu onları inatla takip edince durup yeniden savaştılar. Fakat onlar da sonuçta erimiştir. Moğol ordusunun hemen hemen tamamı imha edilmiştir. Bu muharebede öldürülen Moğol askerleri arasında Ketboğa Noyan da bulunmaktadır.[5]

Sonuç

Moğollar şayet bu savaşta gâlip gelselerdi Mısır'a kadar ilerleyecekler, Irak'taki faaliyetleri gibi burada da aynı fiilleri işleyecekler, Mısır'a yerleşmeseler bile Irak'ta yerleştikleri gibi Suriye'ye de yerleşeceklerdi. Ayn-ı Câlût zaferi sadece Mısır'ı değil aynı zamanda Suriye'yi de Moğol hakimiyetinden kurtardı. Cengiz Han'ın cihangirliği ve dünya hâkimiyeti fikrinden yola çıkarak önlerinde hiçbir gücün duramayacağını zanneden İlhanlılar, Memlûkler sayesinde durdurulmuş ve onlardan yedikleri ağır darbeler sonucunda yavaş yavaş yıkılmaya sürüklenmişlerdir. Memlükler'in İlhanlılar karşısında elde ettikleri başarılar ve buna bağlı olarak İslâm alemindeki itibârlarının artması Osmanlı Devleti'nin yükselişine kadar bölgedeki en önemli siyasi güç olmalarına sebep olmuştur.[6]

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Runciman, Steven (1954). A History of the Crusades, Volume III: The Kingdom of Acre and the Later Crusades (İngilizce). Cambridge: Cambridge University Press. s. 312. 
  2. ^ a b Cowley, p.44, states that both sides were evenly matched at 20,000 men. Cline says that "In short, the . . . armies that were to meet at 'Ayn Jalut were probably of approximately the same size, with between ten thousand and twenty thousand men in each.", p. 145. Fage & Oliver, however, state that "the Mongol force at Ayn Jalut was nothing but a detachment, which was vastly outnumbered by the Mamluk army", p. 43.
  3. ^ Davud ile savaşan efsanevi savaşçı
  4. ^ Bağdat Kuşatması (1258)
  5. ^ "Encyclopaedia Britannica - Battle of Ain Jalut". 18 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2019. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Moğollar</span> Doğu Asyada yaşayan etnik halk ya da etnik grup

Moğollar, Doğu ve Orta Asya kavimlerindendir. Asıl yurtları olan Moğolistan'ın ve Moğolistan devleti ile sınır paylaşan, fakat Çin'e bağlı olan İç Moğolistan bölgesinin yerli halkıdırlar.

<span class="mw-page-title-main">Memlûk Devleti</span> Geç dönem Orta Çağda Mısır ve Suriyede hüküm sürmüş olan bir devlet (1250–1517)

Memlûk Devleti resmî adıyla ed-Devletü't-Türkiyye, Eyyûbîlerin çöküşü ile Osmanlı İmparatorluğu'nun Mısır'ı ele geçirmesi arasında geçen üç yüzyıla yakın zaman diliminde Mısır ve Suriye'de hüküm sürmüş olan devlet. Memlûk Devleti'ni 1250 ve 1382 yılları arasında kurucu aile Bahrî Memlûkler idare etmiş, 1517 yılına kadar ise Burcî Memlûkler yönetimi ele almıştır. Tarihyazınında devlet bu iki hâne başlıkları altında incelenmiş olup Bahrî Memlûklerin Türk kökenli olması dolayısıyla bu devirde yöneticiler daha çok Türklerden oluşurken daha sonraki dönemde Çerkesler asıl unsur olmuşlardır. Tarihçiler arasında; Memlûk devletinin Türk sultanlar döneminde askeri ve siyasi olarak doruğa ulaştığı, ardından ise Çerkesler döneminde uzun süreli bir gerileme dönemine girdiğine dair evrensel bir fikir birliği vardır.

<span class="mw-page-title-main">İlhanlılar</span> İran merkezli Moğol devleti (1256–1335)

İlhanlılar veya İlhanlı Devleti, Cengiz Han'ın torunu Hülagû Han tarafından, merkezi Tebriz olmak üzere Orta Doğu'da kurulan Moğol devletidir.

<span class="mw-page-title-main">I. Baybars</span> 1260-1277 arasında Memlûk Devleti sultânı

I. Baybars ya da tam künyesiyle el-Melikü'z-Zâhir Rüknüddîn Baybars el-Bundukdârî, Mısır ve Suriye'de hüküm sürmüş Kıpçak asıllı Memlûk Devleti sultanıdır. Baybars, muhtemelen 15 yaşında köle olarak satın alınıp bir memlûk olarak yetiştirilmiş, yeteneği sayesinde hızla terfi ederek emirliğe kadar yükselmiştir. Mansure Muharebesi ve Ayn Calut Muharebesi'ni başarılı sevk ve idaresiyle bu muharebelerin kazanılmasında başrol oynamış ve ün kazanmıştır. Mısır Eyyûbî sultanı Turanşah'ı bir suikastla öldürmesinden sonra Kutuz sultan olmuş, Baybars çeşitli nedenlerle onu da öldürerek Memluk Sultanlığı hükümdarı olmuştur. Devletin gerçek anlamda kurucusu olarak kabul edilir. Pek çok Haçlı kalesini ve kentini ele geçirmiş, Levant'daki Haçlı varlığını birkaç sahil kentine kadar daraltmış, İlhanlılar'ın Kuzey Suriye'deki varlığına son vermiştir. Anadolu Selçuklu Devleti'ni İlhanlı işgalinden kurtarmak için Anadolu'ya bir sefer düzenlemiş olmasına rağmen Anadolu Selçuklu yöneticilerinden vadedilen desteği göremeyince ülkesine geri dönmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Hülâgû</span> Moğol İlhanlı Devletinin kurucu hükümdarı

Hülâgû Han, Batı Asya'nın çoğunu ele geçiren Moğol hükümdar. İlhanlılar'ın kurucusudur. Cengiz Han'ın torunu olmakla birlikte Moğol İmparatorluğu'nun diğer büyük hanlarından Mengü Han, Arıkbuka Han ve Kubilay Han'ın da kardeşidir. Annesi Sorgaktani Hatun ve karısı Dokuz Hatun, tıpkı yakın arkadaşı ve komutanı olan Ketboğa gibi dinine bağlı birer Nasturi Hristiyanlardı. Moğol İmparatorluğu'nun dinlere karşı alışılmış hoşgörüsüne karşın Hülâgû'nün Müslümanlara olan düşmanlığında bu üçünün etkisi olduğu düşünülüyor.

Kutuz ya da tam adıyla Seyfeddin Kutuz, Türk kökenli asker ve devlet adamı. Celaleddin Harzemşah'ın yeğeni idi. Mısır'da kısa bir süre hüküm sürmüş Memluk sultanıdır.

Ketboğa Noyan, Moğol İmparatorluğu'na bağlı bir grup olan Naymanların Doğu Hristiyanıydı. Moğol İlhan Hülâgû'nun teğmeni ve sırdaşıydı ve 1258'de Bağdat'ın yağmalanması da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki fetihlerinde ona yardımcı olmuştur. Hülâgû, Moğolistan'daki bir törene katılmak üzere kuvvetlerinin büyük bir kısmını yanına aldığında Ketboğa, Suriye'nin kontrolüne bırakıldı ve güneye, Kahire merkezli Memlûk Devleti'ne doğru devam eden Moğol baskınlarından sorumlu oldu. 1260 yılında Ayn Calut Muharebesi'nde öldürüldü.

VII. Davit Ulu, Bagrationi hanedanına mensup 1247-1270 yılları arasında hüküm sürmüş Gürcü Kralı. Gürcü Krallığının ikiye bölünmesinden sonra Tiflis başkentli doğu kısmında Moğol İmparatorluğu boyunduruğunda hüküm sürmüştür.

Ketboğa, Mısır ve Suriye'de 1294 ile 1296 yılları arasında hüküm sürmüş Bahri hanedanından onuncu Memluk Sultanıdır.

Nûreddin Ali ya da tam adıyla El-Mansur Nureddin Ali Bin Aybeg Mısır ve Suriye'de 1257-1259 döneminde hüküm sürmüş ikinci Kıpçak Türk asıllı Bahri hanedanından Memluk Sultanıdır. Babası Aybeg'in eşi Şecer-üd-Dürr'ün komplosu sonucu öldürülmesi üzerine 13 yaşındayken tahta çıkmış ve naip atabeği olan Seyfeddin Kutuz tarafından tahttan indirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">I. Muhammed (Memlûk sultanı)</span> Memlûk Sultanı

I. Muhammed ya da Muhammed bin Kalavun, Mısır ve Suriye'de üç dönem saltanat sürmüş olan Türk asıllı Bahri hanedanından dokuzuncu Memluklu sultanı.

II.Baybars veya Baybars Çeşnigar tam ismiyle Malik Muzaffer Rukneddin Baybars Çeşnigar Mansuri 1309da bir komployla Memluk Sultanı Nasır Muhammed bin Kalavun'un yerine geçen ve 10 ay 24 gün gibi kısa bir dönem için saltanat süren Çerkes kökenli ama Bahri Hanedanı'ndan onikinci Memlûk Devleti hükümdarı.

Birinci Humus Muharebesi, 10 Aralık 1260 tarihinde, Moğol İmparatorluğu'nun, Suriye'ye akınlar düzenleyen, İran kolu İlhanlılar ile Suriye'yi elinde bulunduran Eyyubiler Devleti arasında yapılmıştır. Moğollar Halep'i istilâ edip yağmaladıktan sonra ileri harekâta devam ederek Humus'a geldiler. Burada Hâlid b. Velîd'in kabri civarında meydana gelen ve I. Humus Savaşı olarak bilinen savaşta Eyyûbîler'in Humus, Hama ve Halep askerlerinden oluşan müttefik kuvvetleri karşısında bozguna uğradılar

<span class="mw-page-title-main">İkinci Humus Muharebesi</span> 1281 yılında Memlükler ve Moğollar arasındaki muharebe

İkinci Humus Muharebesi, batı Suriye'de, Humus kenti ve civarında, Türk kökenli Memlük Sultanlığı ve Moğol İmparatorluğu'nun, İran merkezli İlhanlı İmparatorluğu kolu arasında, 29 Ekim 1281 tarihinde yapılan ve Memlük zaferiyle sonuçlanan savaştır.

<span class="mw-page-title-main">Bağdat Kuşatması (1258)</span> Hülâgû Han komutasındaki Moğol ordusunun Abbâsîlerin başkenti Bağdatı kuşatması ve yağmalaması

Bağdat Kuşatması, Büyük Moğol Hanı Mengü Han'ın emriyle Hülagû Han'ın komutası altında birleşen Moğol ordularının, Abbâsî Halifeliğinin başkenti Bağdat'ı almak için yaptıkları başarılı kuşatmadır. Bu kuşatma sonunda başkent Moğollar tarafında ele geçirilerek istila edilmiş, yağmalanmış ve tahrip edilmiştir. Moğol askerleri 7 gün boyunca şehirde bulunanları öldürmüştür. 200 bin ila 1 milyon arasında Bağdatlı'nın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Abbâsî Halifeliği de bu saldırı sonrası yok edilmiştir. Son Abbasi halifesi Müstasım, kanının dökülmesinin uğursuzluk getireceğine inanılarak oğullarıyla beraber bir halıya sarılmış ve ölene kadar atlar tarafından çiğnenmiştir. Şehrin yakılıp yıkılmasından ve halifenin öldürülmesinden dolayı Bağdat, İslam dünyasındaki kültür merkezi özelliğini kaybetmiştir.

Elbistan Muharebesi ya da Elbistan Savaşı 15 Nisan 1277'de Sultan Baybars komutasındaki Memlük ordusuyla Tatavun Noyan komutasındaki Ermeni, Gürcü ve Selçuklu destekli Moğol ordusunun karşılaştığı muharebedir. Savaş, Elbistan Ovası'nın Kalfa çayırında cereyan etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Levant’ın Moğollar tarafından istilası</span> Suriyenin Moğol istilası (1260-1263)

1240'lı yıllardan itibaren Moğollar, Suriye'yi defalarca işgal ettiler veya bu yönde girişimleri olmuştur. Çoğu başarısız olmuş, ancak 1260 ve 1300'de Halep ve Şam'ı ele geçirerek ve Eyyubi hanedanını yok ederek bir miktar başarı elde etmişlerdir. Moğollar, başta Mısır Memlükleri olmak üzere bölgedeki diğer güçler tarafından her seferinde aylar içinde geri çekilmek zorunda bırakılmışlardır. 1260 sonrası çatışma Memluk-İlhanlı Savaşı olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Berke-Hülâgû savaşı</span> İlhanlılar ile Altın Orda arasındaki çatışma

Berke-Hülâgû savaşı, iki Moğol lideri, Altın Orda'nın Berke Hanı ile İlhanlılar'ın Hülâgû Hanı arasında gerçekleşmiştir. 1258 yılında Bağdat'ın yıkılmasından sonra 1260'lı yıllarda daha çok Kafkas Dağları bölgesinde savaşılmıştır. Savaş, Moğol İmparatorluğu'nda, her ikisi de Büyük Han unvanını alan Tuluy ailesinin iki üyesi Kubilay Han ve Arık Böke arasındaki Toluid İç Savaşı ile örtüşmektedir. Kubilay, Hülâgû ile ittifak kurarken Arık Böke, Berke'nin yanında yer aldı. Hülâgû, Möngke Han'ın yerine yeni bir Kağan'ın seçilmesi için Moğolistan'a gitti, ancak Ayn Calut Muharebesi'nin Memlüklere yenilmesi onu Orta Doğu'ya geri çekilmeye zorladı. Memluk zaferi Berke'yi İlhanlıları işgal etme konusunda cesaretlendirmiştir. Berke-Hülâgû savaşı ve Toluid İç Savaşı ile bunu takip eden Kaydu-Kubilay savaşı, Moğol İmparatorluğu'nun dördüncü Büyük Hanı Möngke'nin ölümünden sonra Moğol imparatorluğunun parçalanmasında önemli bir an oldu.

<span class="mw-page-title-main">Filistin'e Moğol akınları</span> 1260 ile 1300 arasındaki askeri istila

Filistin'e Moğol akınları, öncelikle 1260 ve 1300 yıllarında Suriye'deki geçici başarılı Moğol istilalarının ardından Haçlı Seferleri'nin sonlarına doğru gerçekleşmiştir. Bu istilaların her birinin ardından Moğolların güneye, Filistin'e ve Gazze'ye kadar uzanan akınlar düzenleyebildiği birkaç aylık bir dönem yaşandı.