İçeriğe atla

Ay denizi

Ay'ın görünen yüzündeki Ay denizleri

Ay denizleri (Lunar maria), Ay'ın karanlık yüzüne çarparak, görünen yüzünde volkanik etkinlikleri tetikleyen eski asteroid çarpmalarının neden olduğu büyük, koyu ve bazaltik düzlüklerdir. Erken astronomların yaptıkları yanlış değerlendirmeler sonucu bu yapılar deniz olarak adlandırılmıştır. Demir (Fe) zengini içeriklerinden dolayı, Ay'daki yüksek alanlardan daha az yansıtıcı özelliktedirler ve çıplak gözle bakıldığında karanlık görülürler.

Bu denizler Ay yüzeyinin yaklaşık olarak yüzde 17 kadarını kaplar ve çoğunlukla Ay'ın görünen yüzünde yer alırlar. Ufak bir kısmı ise Ay'ın karanlık yüzünden kraterlerin içinde yerleşmiştir. Bu Ay denizlerinin adlandırılmasında farklı terimler kullanılmıştır, örnek olarak göl (lacus), bataklık (palus) ve körfez (sinus) adları aynı özellikteki daha ufak bazalt düzlüklerine verilirken; bir adet de okyanus (oceanus) olarak adlandırılan bazalt düzlüğü bulunur. Adlandırmalar yapılırken denizlerin özellikleri ve özelliklerine atıfta bulunulmuştur (Ocean procellarum ve Mare Australis gibi), daha sonra kişi adları verilmiştir (Mare Humboldtianum) ve sonra uluslararası komite ruh durumu adları verilmesi için fikir birliği oluşturmuştur (Mare serenitatis), bu son kuralın tek istisnası Luna 3 tarafından keşfedilen Mare moscoviense'dir ve bu adlandırma Sovyetler Birliği tarafından teklif edilip kabul görmüştür.[1]

Jeoloji

Jeolojik yaş

Bazalt denizlerinin yaşları hem doğrudan radyometrik yöntemle hen de krater sayma yöntemiyle belirlenmiştir. Radyometrik yaş hesabına göre 3.16-4.2 milyar yıl aralığında bir yaş dizisi çıkarılırken, krater sayma yöntemine göre en genç deniz 1.2 milyar yaşındadır, ancak ortalama olarak bazalt denizlerinin geneli 3-3.5 milyar aralığında bir yaşa sahiptir. En genç bazalt denizi Ay'ın görünen yüzünde Oceanus procellarum'dur. Bazaltların büyük çoğunluğu ya alçak çarpışma düzlüklerinde püskürür ya da oraya akarken, en büyük volkanik alan Oceanus procellarum herhangi bir çarpışma havzasına denk düşmez.[2]

Mineraloji

Ay'ın jeolojik evriminin Yerküre'ninkinden ayrıldığı noktalar vardır ve bu noktada jeokimyasal olarak temel farklar görülür. Ay görevlerinde toplanan kayaç örneklerinin kimyasal çözümlemeler sonucu uyumsuz elemenleri yüksek oranda barındırdığı görülmüştür. Bu kayaçlara KREEP adı verilir ve yoğun olarak potasyum (K), nadir toprak elementleri (REE) ve fosfor (P) içerirler. Ay denizlerindeki bazaltlar, yerküredeki karşılıklarından sulu alterasyonun yokluğu, plajioklaslarda çok düşük sodyum (Na) içeriği ve yüksek miktarda ilmenit varlığı ile ayrılırlar. Ayrıca bu denizlerdeki bazalt temel olarak iki geniş gruba ayrılır: Yüksek oranda TiO2 (% 9-14) bulunduran yaşlı grup ve düşük oranda TiO2 barındıran (%1-5) genç grup.[3]

Fiziksel özellikler

Ay denizleri toplam 6.3*106 km² bir alanı kaplar ve bu Ay yüzeyinin yüzde 17'sine denk gelir, stratigrafik yaklaşımlar ve morfometrik ölçümlerle ay denizlerinin hacminin 1*107 km³ olduğu saptanmıştır. Ay denizlerinin genişlikleri de 200 km'den 1200 km'ye değişir ve bu oluşumların kalınlıkları 500 m'den 1500 m'ye uzanır. Bunun yanında her deniz yaklaşık 10–20 m kalınlığında bazalt akış yapısı barındırır ve bu denizler birbiriyle üst üste binmiş yüzlerce bazalt akışından oluşur.[4][5]

Kaynakça

  1. ^ Editors, Editors. "The name game". www.nature.com. Nature. 3 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Hiesinger, Harald; Jaumann, Ralf; Neukum, Gerald; Head III, James. "Ages of mare basalts on the lunar nearside". agupubs.onlinelibrary.wiley.com/. 11 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Albee, Arden L. "Lunar Rocks". www.sciencedirect.com. Sciencedirect. 21 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Editors, Editors. "Mare". volcano.oregonstate.edu/. Oregon State University. 24 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ Head, James W.; Wilson, Lionel. "Lunar mare volcanism: Stratigraphy, eruption conditions, and the evolution of secondary crusts". ui.adsabs.harvard.edu/. 19 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ay</span> Dünyanın doğal uydusu

Ay, Dünya'nın tek doğal uydusu ve Güneş Sistemi içindeki beşinci büyük doğal uydudur. Dünya ile Ay arasında ortalama merkezden merkeze uzaklık 384.403 km, yani Dünya'nın çapının yaklaşık otuz katı kadardır. Jeofiziksel açıdan Ay, gezegen kütleli gök cismi veya uydu gezegendir. Kütlesi, Dünya'nın kütlesinin %1,2'si ve çapı 3.474 km (2.159 mi) ile Dünya'nın yaklaşık dörtte biri kadardır. Yüzeyinde kütleçekim etkisi yerçekiminin yaklaşık %17'sidir. Ay, Dünya'nın yörüngesinde bir turunu 27 gün 7 saatte tamamlar. Dünya, Ay ve Güneş geometrisinde görülen periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde tekrar eden Ay'ın evreleri oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Nemrut Dağı (Bitlis)</span> Uyumakta olan aktif bir yanardağ

Nemrut Dağı ya da Nemrut Stratovolkanı, Bitlis'in Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçeleri sınırları içerisinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan yüksek dağlardan biridir. Dağın büyük bölümü Ahlat ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Van Gölü'nün batısında yer almaktadır. Nemrut, uyuyan aktif bir yanardağdır ve 1441 yılında son kez lav çıkışı olmuştur. Tepesindeki kraterde Nemrut Gölü yer alır. Krater etrafında, en yüksek tepe olan Sivritepe 2935 m, Doğu Nemrut Tepesi 2625 m, güneydeki Tursuktepe 2828 m ve batıda Nemrut Dağı Tepesi 2801 m yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Tendürek Dağı</span> Türkiyede bir volkanik dağ

Tendürek Dağı (Ermenice:Թոնդրակ) Ağrı ve Van illerinin arasında İran sınırının yakınında bulunan bir stratovolkandır. Nuh'un Gemisi'nin muhtemel konumu yakınlarında olmasıyla bilinen bu yanardağ oldukça büyüktür; kurumuş lav akıntıları düz bir arazi üzerinde yaklaşık 650 km²'lik bir alanı kaplar. Dağın iki ana yapısı, zirve krateri olan Büyük Tendürek ve ana kraterin doğusunda bulunan Küçük Tendürek'tir. Yamaçları çok yumuşak olup, ismini aldığı kalkanı andırır. Tendürek Dağı'nın, Hawaii adasındaki volkanlar gibi akışkan lav püskürttüğü bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Apollo 14</span> ay yüzeyine mürettebat götüren 3. görev

Apollo 14; Apollo programının 8. mürettebatlı görevi, 3. Ay'a insanlı iniş ve ilk dağlık inişi barındıran insanlı ay göreviydi. Görev 31 Ocak 1971'de başlamış, astronotlar 5 Şubat 1971'de Ay'a inmiş ve yaklaşık 9 saatlik bir Ay yürüyüşünden sonra 9 şubatta Dünya'ya geri dönmüşlerdir. Görevin getirdiği örnekler Ay'ın volkanik faaliyetleri ve Dünya'dan seken göktaşları hakkında bilgi vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Luna 3</span> Ayın yakınlarına ulaşan bir dizi uzayaracının üçüncüsü

Luna 3, Ay'ın yakınlarına ulaşan bir dizi uzayaracının üçüncüsüdür. Sovyetler Birliği tarafından 4 Ekim 1959'da Baykonur Uzay Üssü'nden Vostok roketiyle uzaya fırlatılmıştır. 6 Ekim 1959'da Ay'ın güney kutbunun 6.200 km üzerinden geçmiştir. Ay'ın öte yüzünün ilk fotoğrafları bu uzayaracı tarafından çekilmiştir. Bu fotoğraflarda dağlık arazi ile Mare Moscovrae ve Mare Desiderii adı verilen karanlık ve alçak rakımlı iki bölge görünmekteydi. Arzu Denizi'nin daha sonra daha küçük Mare Ingenii ve karanlık diğer kraterlerden oluştuğu gözlemlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İran coğrafyası</span>

İran, Güneybatı Asya'da, Umman Körfezi, Fars Körfezi, Hazar Denizi, Irak, Türkiye ve Pakistan arasında bir coğrafik konuma sahiptir. İran yeryüzündeki en dağlık ülkelerden biridir. Dağlar, üzerlerinde ana tarım ve yerleşim bölgelerinin yer aldığı çok sayıda dar havza veya platoyu çevrelemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Andezit</span>

Andezit, porfiritik dokuya sahip ara bileşimin magmatik yüzey kayasıdır. Genel anlamda bazalt ve riyolit arasındaki ara tiptir ve TAS diyagramında gösterildiği gibi, silisyum dioksit (SİO2) oranı %57 ve %63 arasında değişmektedir. Kıtasal kabuğun ortalama bileşimi andeziktir. Bazaltlarla birlikte Mars kabuğunun da önemli bir bileşeni olduğu tahmin edilmektedir. Andezit adı Andes Dağı silsilesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çarpma krateri</span>

Çarpma krateri, bir gezegenin, Ay'ın veya başka bir katı cismin yüzeyinin de, daha küçük bir cismin yüzeye hiper hızla çarpmasıyla oluşan bir dairesel çöküntüdür. Patlama veya içsel çökme nedeniyle oluşan volkanik kraterlerin tersine çarpma kraterleri, çevresindeki araziden yükseklik olarak daha alçakta olan kenar ve zeminleri yükseltir. Çarpma kraterleri küçük, basit, kâse biçiminde çöküntüden geniş, karmaşık çoğul halkalı çarpma havuzuna kadar dağılım gösterir. ABD'nin Arizona eyaletinde bulunan Barringer Meteor Krateri küçük çarpma kraterinin dünya üzerindeki en bilindik örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Luna programı</span>

Luna programı, zaman zaman Lunik ya da Lunnik olarak telaffuz edilen, Sovyetler Birliği tarafından 1959'dan 1976'ya kadar Ay'a yollanan robotik uzay araçları programıdır. Bu program sayesinde Ay'daki; toprağın kimyasal yapısı, yer çekimi, sıcaklık ve radyasyon miktarı hakkında bilgiler elde edilmiştir. Proje kapsamında, toplamda 24 araç görev almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tüf</span>

Tüf, bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan volkanik küllerden oluşan kaya türüdür. Tüf kimi zamanlarda inşaat malzemesi olarak kullanılan farklı bir kaya anlamına da gelir. %50’den daha fazla tüf içeren kayalar tüflü olarak kabul edilir. Tüf tortul veya magmatik kayaçlar olarak sınıflandırılabilir. Sedimantolojik terimler ile açıklanmasına rağmen magmatik petroloji bağlamında incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Göllü Dağ</span>

Göllüdağ, Niğde şehir merkezinin 60 km kuzeyinde, Gölcük Beldesi, Kömürcü köyünün güneybatı yönünde kalan sönmüş yanardağdır. Yüksekliği 2172 m'dir. Volkan konisinin üst kısmında bir krater çukurluğu, bu kraterinde bir kısmında dağa adının veren krater gölü yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Selenoloji</span> ayın fiziksel özelliklerinin bilimsel çalışması

Selenoloji ya da aybilim, Ay'ı inceleyen bilim dalına denir. Ay'ın yapısı, Dünya'nınkinden apayrıdır. Ay'ın hatırı sayılır bir atmosferi olmadığından hava durumu ve dolayısıyla ondan kaynaklanacak bir erozyon görülmez; Ay'ın levha tektoniği yoktur ve kütleçekimi, Dünya'nınkinden azdır. Küçük boyutlarından dolayı daha çabuk soğumuştur. Yüzeyinin karmaşık morfolojisi farklı süreçlerin kombinasyonuyla, bilhassa çarpma kraterleri ve volkanizmayla meydana gelmiştir. Ay farklılaşmış bir cisim olup kabuk, manto ve çekirdekten meydana gelir.

Tarihlendirme yöntemleri özellikle sağladığı yüksek doğruluk derecesi ve güvenilir sonuçlar veriyor olması nedeniyle başta yerbilimleri olmak üzere birçok disiplin tarafından, çok çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ultramafik kayaç</span>

Ultramafik kayaçlar ya da diğer adıyla ultrabazik kayaçlar, bünyesinde %45'ten daha az SiO2 bulunduran magmatik ve meta-magmatik kayaçlardır. Kayaçların bir diğer özelliği yüksek oranda MgO ve FeO bulundurmasıdır. Bu kayaçlar %90'dan daha fazla magnezyum ve demirce zengin, koyu renkli mineral içerir. Mantonun hemen tamamı ultramafik bileşimli malzemeden oluşmuştur. Dünit, piroksenit, gabro ve noritler magmatik-derinlik tipte önemli ultramafik kayaçlarken, komatit ve pikritik bazaltlar önemli volkanik ultramafik kayaçlardır. Serpentinitler ve talk-karbonatlar, ultramafik karakterde önemli metamorfik kayaçlardır. Kromit, manyezit, Cu-Pb-Zn mineralleri ve oldukça önemli olivin yatakları, dünyanın değişik yerlerinde ultramafik kayaçlara bağlı olarak oluşmuşlardır. Lateritik nikel yatakları da altere olmuş ultramafik kayaçlara bağlı olarak oluşurlar.

Kapadokya Volkanik Kompleksi Doğuda Erciyes Volkanı'ndan, batıda Karacadağ-Karadağ volkanlarına ve kuzeybatıda Aksaray ili ve Tuz Gölüne kadar uzanan, kuzey-kuzeydoğu Sivas havzası ile güneyde ise Niğde Masifi, Ulukışla baseni ve Toros karbonat platformuyla sınırlanan Niğde-Nevşehir-Aksaray arasındaki volkanik bölgeyi karakterize eder. Kapadokya Volkanik Kompleksinde Neo-Kuvaterner döneminde polijenetik ve monojenetik yapılı volkanlar püskürmüş ve daha sonra Erciyes ve Hasan Dağı stratovolkanları ile çok sayıda monojenetik püskürme merkezleri KVK içinde geniş alanlara sahip olmuştur. Kompleks içindeki volkanik aktivite günümüzde de canlı yaşamını ve çevreyi büyük oranda etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ay'ın uzak yüzü</span>

Ay'ın uzak yüzü', Ay'ın yörüngesindeki eşzamanlı dönüş nedeniyle her zaman Dünya'dan uzağa bakan yarımküresidir. Yakın yüzü karşılaştırıldığında, uzak yüzünün arazisi çok sayıda çarpma krateri ve nispeten az sayıda düz ve karanlık ay denizleri ile engebelidir, bu da Güneş Sistemi'ndeki Merkür ve Callisto gibi diğer çorak yerlere daha yakın bir görünüm vermektedir. Güney Kutbu-Aitken Havzası olan Güneş Sistemi'ndeki en büyük kraterlerden birine sahiptir. Yarımküre bazen "Ay'ın karanlık yüzü" olarak adlandırılır, burada "karanlık", "güneş ışığından yoksun" yerine "bilinmeyen" anlamına gelmektedir. Ay'ın her iki tarafı iki hafta güneş ışığı alırken, karşı taraf iki hafta gece yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kepler (ay krateri)</span>

Kepler, batıda Oceanus Procellarum ile doğuda Mare Insularum arasında uzanan bir ay çarpma krateridir. Güneydoğuda Encke krateri bulunur. Kepler, adını 17. yüzyıl Alman astronomu ve matematikçisi Johannes Kepler'den almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sessizlik Denizi</span>

Sessizlik Denizi, Mare Tranquillitatis Ay'daki Tranquillitatis havzasında yer alan bir Ay havzasıdır. Başka bir gök cismi üzerinde insanlar tarafından ziyaret edilen ilk yerdir.