İçeriğe atla

Ay'ın kökeni

Ay'ın bol kraterli uzak yüzü

Ay'ın kökeni, genellikle Mars büyüklüğündeki bir cismin Dünya'ya çarpmasıyla oluşan yığılma diskinin birikerek bir doğal uydu olan Ay'ı meydana getirmesine dayanır. Ancak bu büyük çarpışma hipotezinin birkaç farklı çeşidi olup Ay'ın kökenine dair çarpışma hipotezine alternatif açıklamalar da bulunur. Ay'ın kökenine dair araştırmalar devam etmektedir.[1] Önerilen diğer senaryolar arasında yakalanmış gök cismi, fisyon, birlikte oluşma (yoğunlaşma teorisi, sinestiya), gezegencik çarpışmaları (asteroid benzeri gök cisimlerinden oluşan) ve diğer çarpışma teorileri yer alır.[2]

Standart Büyük Çarpışma Hipotezi, Theia adlı Mars büyüklüğündeki bir gök cisminin Erken Dünya'ya çarparak Dünya çevresinde büyük bir yığılma diski oluşturduğunu ve bunun daha sonra yığılmaya devam ederek Ay'ı meydana getirdiğini öne sürmektedir. Bu çarpışma, aynı zamanda Dünya ekseninin 23,5° eğik olmasına ve dolayısıyla mevsimlerin oluşmasına neden olmuştur. Ay'ın oksijen izotopu oranları, esasen Dünya'nınkiyle aynı gibi görünmektedir.[3] Çok hassas bir şekilde ölçülebilen oksijen izotopu oranları, Güneş Sistemi'ndeki her gök cismi için benzersiz bir imza oluşturur.[4] Theia eğer başka bir öngezegen olsaydı, tıpkı çarpışma sonrası uzaya fırlayan karışmış kalıntıların farklı bir oksijen izotopu imzasına sahip olacağı gibi, Theia da muhtemelen Erken Dünya'dan farklı bir oksijen izotopu imzasına sahip olurdu. Ayrıca, Ay'ın titanyum izotopu oranı (50Ti/47Ti) Dünya'nınkine çok yakın olduğundan (milyonda 4 parçacık kadar), çarpışan gök cisminin kütlesinin tahminen çok azı Ay'ın bir parçası hâline geldi.[5]

Kaynakça

  1. ^ Staff (7 Eylül 2014). "Revisiting the Moon". New York Times. 8 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Eylül 2014. 
  2. ^ "Theories of Formation for the Moon". 15 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2022. 
  3. ^ Wiechert, U.; Halliday, A. N.; Lee, D.-C.; Snyder, G. A.; Taylor, L. A.; Rumble, D. (October 2001). "Oxygen Isotopes and the Moon-Forming Giant Impact". Science. 294 (12). ss. 345-348. Bibcode:2001Sci...294..345W. doi:10.1126/science.1063037. PMID 11598294. 
  4. ^ Scott, Edward R. D. (3 Aralık 2001). "Oxygen Isotopes Give Clues to the Formation of Planets, Moons, and Asteroids". Planetary Science Research Discoveries Report. s. 55. Bibcode:2001psrd.reptE..55S. 5 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2010. 
  5. ^ Zhang, Junjun; Nicolas Dauphas; Andrew M. Davis; Ingo Leya; Alexei Fedkin (25 Mart 2012). "The proto-Earth as a significant source of lunar material". Nature Geoscience. 5 (4). ss. 251-255. Bibcode:2012NatGe...5..251Z. doi:10.1038/ngeo1429. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi</span> Güneş ve Güneş merkezli astronomik cisimler

Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

<span class="mw-page-title-main">Ay</span> Dünyanın doğal uydusu

Ay, Dünya'nın tek doğal uydusu ve Güneş Sistemi içindeki beşinci büyük doğal uydudur. Dünya ile Ay arasında ortalama merkezden merkeze uzaklık 384.403 km, yani Dünya'nın çapının yaklaşık otuz katı kadardır. Jeofiziksel açıdan Ay, gezegen kütleli gök cismi veya uydu gezegendir. Kütlesi, Dünya'nın kütlesinin %1,2'si ve çapı 3.474 km (2.159 mi) ile Dünya'nın yaklaşık dörtte biri kadardır. Yüzeyinde kütleçekim etkisi yerçekiminin yaklaşık %17'sidir. Ay, Dünya'nın yörüngesinde bir turunu 27 gün 7 saatte tamamlar. Dünya, Ay ve Güneş geometrisinde görülen periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde tekrar eden Ay'ın evreleri oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın yerkabuğu</span> Dünyanın dış tabakası

Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Phobos (uydu)</span> Marsın iki uydusundan biri

Phobos Mars'ın iki uydusundan biridir. Yunancada Phobos Korku anlamına gelir. Mars'ın diğer uydusu Deimos'dan hem daha büyüktür, hem de Mars'a daha yakındır. Güneş Sistemi'ndeki tüm diğer uydular içinde gezegenine en yakın konumlanmış uydudur. Yörüngesi Mars yüzeyinden sadece 6000 km yüksekliktedir ve ortalama çapı 22 km'dir.

<span class="mw-page-title-main">Gezegen</span> bir yıldız veya yıldız kalıntısının yörüngesinde dolanan gök cismi

Gezegen, genellikle bir yıldızın, yıldız kalıntısının veya kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

<span class="mw-page-title-main">Asteroit kuşağı</span>

Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">ALH 84001</span>

ALH 84001 ya da Allan Hills 84001 Antarktika'da Allan Tepeleri olarak adlandırılan bölgede, 27 Aralık 1984 tarihinde ANSMET projesi için meteor parçaları arayan bir ekip tarafından bulunan göktaşıdır. Kısaca SNC grubu göktaşı olarak sınıflandırılan, aslında daha öce bulundukları yerlere göre adlandırılmış shergottite, nakhlite ve chassignite gibi bazı özellikleri bu gruba uymasa da ALH 84001'in de Mars kökenli bir göktaşı olduğu düşünülmüştür. Bulunduğunda 1,93 kg ağırlığında olan göktaşının mikroskobik düzeyde Mars bakteri fosilleri içerdiğinin açıklanması üzerine dünya basınının dikkatleri göktaşına çekilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi</span>

Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce dev bir moleküler bulutun küçük bir parçasının yerçekimi etkisiyle çökmesiyle başladı. Çöken kütlenin çoğu, merkezde toplanarak Güneş'i oluştururken, geri kalanı düzleşerek gezegenlerin, uyduların, asteroitlerin ve diğer küçük gök cisimlerinin oluştuğu bir proto-gezegen diskine dönüştü.

<span class="mw-page-title-main">Geri ve ileri yönlü hareket</span> Bir astronomik cismin yörünge veya kendi ekseni etrafında, ana cismine göre ters yönde dönüşü

Geri yönlü hareket, genel olarak, astronomik bir nesnenin kütle çekimi altında bulunduğu birincil cismin dönüş yönüne göre tam tersi yönündeki yörünge veya dönme hareketi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bir nesnenin dönme ekseninin salınımı veya üğrümü gibi diğer hareketleri de tanımlayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Doğal uydu</span> bir gezegenin yörüngesinde dönen gök cismi

Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.

<span class="mw-page-title-main">Ön gezegen diski</span> Yeni oluşmuş bir yıldızı çevreleyen gaz ve toz

Ön gezegen diski, yeni oluşmuş genç bir yıldızın etrafını çevreleyen ve yoğun gaz ve tozun oluşturduğu dönen bir çöküntü çemberidir. Ön gezegen diski, yıldızın kendisi için bir toplanma diski olarak da düşünülebilir; çünkü gazlar veya diğer malzemeler diskin iç kenarından yıldızın yüzeyine düşüyor olabilir. Bu süreç gezegenlerin oluştuğu düşünülen birikme süreci ile karıştırılmamalıdır. Dış bir kaynak tarafından aydınlatılan foto-buharlaşan Ön gezegen disklerine ilgediskler denir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hipotezleri tarihi</span>

Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkındaki bilimsel düşüncenin tarihi Kopernik Devrimi ile başlamıştır. "Güneş Sistemi" teriminin kayıtlara geçen ilk kullanımı 1704 yılına dayanmaktadır. On yedinci yüzyıldan beri filozoflar ve bilim insanları Güneş Sistemi ve Ay'ın kökenine ilişkin hipotezler oluşturmakta ve Güneş Sistemi'nin gelecekte nasıl değişeceğini tahmin etmeye çalışmaktadır. René Descartes, Güneş Sistemi'nin başlangıcı üzerine ilk hipotezi ortaya atan kişidir ancak on sekizinci yüzyılda tartışmaya daha fazla bilim insanı katılmış ve konuyla ilgili daha sonraki hipotezlerin temelini oluşturmuştur. Daha sonra özellikle yirminci yüzyılda, günümüzde yaygın olarak kabul edilen bulutsu hipotezi de dahil olmak üzere çeşitli hipotezler oluşmaya başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Selenoloji</span> ayın fiziksel özelliklerinin bilimsel çalışması

Selenoloji ya da aybilim, Ay'ı inceleyen bilim dalına denir. Ay'ın yapısı, Dünya'nınkinden apayrıdır. Ay'ın hatırı sayılır bir atmosferi olmadığından hava durumu ve dolayısıyla ondan kaynaklanacak bir erozyon görülmez; Ay'ın levha tektoniği yoktur ve kütleçekimi, Dünya'nınkinden azdır. Küçük boyutlarından dolayı daha çabuk soğumuştur. Yüzeyinin karmaşık morfolojisi farklı süreçlerin kombinasyonuyla, bilhassa çarpma kraterleri ve volkanizmayla meydana gelmiştir. Ay farklılaşmış bir cisim olup kabuk, manto ve çekirdekten meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Chang'e 4</span>

Chang'e 4 ilk defa Ay'ın Uzak Tarafı'na yumuşak iniş yapan Çin Ay Keşif Programı görevi. Robotik iniş takımı ve keşif aracı 7 Aralık 2018'de fırlatıldı. 3 Ocak 2019'da Ay'a iniş yaptı.

Robin M. Canup Amerikalı bir astrofizikçidir. Ana araştırma alanı gezegenlerin ve uyduların kökenleri ile ilgilidir. 2003 yılında Canup, Harold C. Urey Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Çarpışma Hipotezi</span> Ayın kökenini açıklayan bir varsayım

Büyük Çarpışma Hipotezi, Ay'ın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Hadeen üst zamanında Erken Dünya ile Mars büyüklüğünde bir gezegenin çarpışması sonucu uzaya fırlayan kalıntıdan oluştuğunu öne sürer. Dünya ile çarpışan gök cismi Ay tanrıçası Selene'nin annesi olan efsanevi Antik Yunan titanının adı olan Theia ile anılır. 2016 tarihli bir raporda yayınlanan Ay kayaçlarının incelemesi, çarpışmanın doğrudan gerçekleşmiş olabileceğini ve her iki gök cisminin bütünüyle karışmasına neden olabileceğini öne sürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çakıl birikimi (astronomi)</span>

Çakıl birikimi, çapı santimetreden metreye kadar değişen parçacıkların, diskte bulunan gazdan kaynaklanan aerodinamik sürükleme ile güçlendirilen bir protogezegensel diskte gezegenimsiler halinde birikmesidir. Bu sürükleme, küçük cisimlerin bazılarının daha büyük cisimlerin yanından geçerken göreceli hızlarını azaltarak kütle çekiminden kaçmasını engeller. Bu taşlar daha sonra spiral çizerek ya da çeken cismin yüzeyine doğru yerleşerek birikir. Bu süreç, büyük cisimlerin malzeme biriktirebileceği alanı artırarak büyümeyi hızlandırır. Gezegenimsi cisimlerin bu yolla hızlı büyümesi, gaz diskinin dağılmasından önce dış Güneş Sistemi'nde dev gezegen çekirdeklerinin oluşmasını sağlar. Buz çizgisini geçtikten sonra su buzunu kaybeden çakıl taşlarının boyutlarındaki azalma ve Güneş'ten uzaklaştıkça azalan gaz yoğunluğu, iç Güneş Sistemi'ndeki çakıl taşı yığılma oranlarını yavaşlatarak daha küçük karasal gezegenlerin, küçük kütleli Mars cisimlerinin ve düşük kütleli asteroit kuşağının oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Alt uydu</span>

Alt uydu, diğer bir deyişle uydu uydusu, bir gezegenin veya cismin uydusunun etrafında dönen başka bir uydudur.

<span class="mw-page-title-main">Uydu sistemi</span>

Bir uydu sistemi, bir gezegen kütleli cismin veya bir küçük gezegenin etrafında ya da onun çift merkezi üzerindeki bir yörüngede bulunan, kütleçekimsel olarak birbirine bağlı nesneler kümesidir. Genel olarak, uydu sistemi bir doğal uydular kümesidir, ancak bu tür sistemler aynı zamanda gezegen çöküntü çemberleri, halka sistemleri, uyducuklar, küçük gezegen uyduları ve yapay uydular gibi cisimlerden oluşabileceği gibi bunların her biri kendi uydu sistemlerine de sahip olabilir.. Bazı cisimler birincil yörüngelerinden yerçekimsel olarak etkilenen yörüngelere sahip olan yarı uydulara da sahiptir, ancak bunlar genellikle uydu sisteminin bir parçası olarak kabul edilmezler. Uydu sistemleri, manyetik, gelgit, atmosferik, yörünge rezonansları ve librasyon gibi yörüngesel etkileşimleri içeren karmaşık ilişki biçimlerine sahip olabilir. Büyük uydu nesnelerinin her biri Roma rakamlarıyla gösterilir. Uydu sistemleri ya ana cismin iyelik sıfatlarıyla veya daha az yaygın olarak birincil cisimlerin adıyla anılır. Yalnızca bir uydunun bilindiği veya ortak bir ağırlık merkezine sahip ikili sistem olduğu durumlarda, birincil cisim ve büyük uydunun isimleri tire ile bağlanarak ifade edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Çift gezegen</span>

Çift gezegen, astronomide iki adet gezegen veya gezegen kütleli nesneden oluştuğu ve bunların ortak ağırlık merkezinin her iki cismin de dışında yer aldığı ikili bir uydu sistemidir.