İçeriğe atla

Avrupa tarihi

Kontrol Edilmiş
İnsanlık tarihi

Ortelius tarafından 1570 yılında çizilen Dünya Sahnesi Görünümü adlı Dünya haritası.

Avrupa tarihi, Avrupa'nın tarih öncesinden başlayarak günümüze kadar olan tarihini içerir. Arkeolojik kazılar Avrupa kıtasında MÖ 35.000 yılına kadar uzanan bir insan varlığının olduğunu doğrulamaktadır.[1] Avrupa'da kayda geçmiş ilk yazılı belge olarak ise MÖ 700 yıllarında Antik Yunanistan'da Homeros'un yazdığı İlyada destanı gösterilebilir.[2] Antik Yunanistan'ın yanı sıra, MÖ 8. yüzyılda kurulmuş olan Roma Krallığı, Avrupa'da kayda geçmiş ilk gelişmiş uygarlıklar arasındadır. Antik Yunanistan ve Antik Roma uygarlıkları MS 4. yüzyılda çökmüşler, aynı yüzyılda Hristiyanlık dini Avrupa kültürünü etkisi altına almaya başlamıştır.

Orta Çağ'ın başlarında Avrupa derin bir duraklama dönemine girmiş, Orta Doğu ve Asya'daki birçok gelişmiş uygarlığın gerisinde kalmıştır.[3] Ancak Yeni Çağ'da başlayan Rönesans ve Reform hareketlerinden sonra, Avrupa tekrar askeri, ekonomik, demokratik ve teknolojik bakımlardan dünyanın diğer bölgelerini yakalayabilmiş, daha sonra da önlerine geçmiştir. Bu üstünlüklerini kullanan Avrupa ülkeleri diğer kıtalarda koloniler kurmuş, bu kıtaların ekonomik kaynaklarını sömürerek kendi halklarına diğer kıtaların halklarından daha yüksek bir refah düzeyi sağlamışlardır.

20. yüzyıla kadar ekonomik ve askeri açılardan dünyaya egemen olan Avrupa ülkeleri, dünyanın ekonomik ve askeri liderliğini ABD'ye kaptırdılar. Ayrıca Asya kıtasındaki refah düzeyi birden yükselmeye başladı. Önce Japonya ve Kore, sonra da Çin ve Hindistan gibi Asya ülkeleri hızla büyüyerek Avrupa'ya rakip haline geldiler. Bu arada Avrupa ülkeleri güç birliğine giderek Avrupa Birliği'ni oluşturdular. Günümüzde 27 Avrupa ülkesini içinde barındıran Avrupa Birliği, topluca dikkate alındığında toplam ithalat, ihracat ve GSMH gibi açılardan dünyadaki en güçlü ekonomik birliktir.[4][5]

Tarih Öncesi

Avrupa'da Neolitik dönemin en göz alıcı örneklerinden biri olan İngiltere'deki Stonehenge.

İnsana benzer canlılar arasında Homo erectus[6] ve Neandertal adı verilen varlıkların Avrupa'daki geçmişi milyonlarca yıl öncesine dayanmaktadır. Bu iki canlı türü zamanla ortadan kaybolmuş, bilimsel adı homo sapiens olan modern insanlar Avrupa'da yaklaşık MÖ 35.000 civarında ortaya çıkmıştır.

Avrupa'da tarihöncesi dönemde yaşayan kayda değer kültürler arasında Buzul Çağı'nın son dönemlerinde MÖ 20.000- 10.000 yılları arasında yaşamış Gravettien, Solutre ve Magdalen kültürlerini sayabiliriz. MÖ 12.500 civarında Buzul Çağı'nın sona ermesi üzerine Avrupa'da doğa ve iklim koşullarında olumlu bir değişiklik gözlendi. Ortalama sıcaklık hızla büyük bir artış gösterdi, deniz seviyesi giderek yükseldi. Avrupa'daki yerleşik toplumlar ilk olarak MÖ 7. milenyumda Balkanlar'da ortaya çıktı. Cilalı Taş Devri, 6. milenyumda Orta Avrupa'ya, 5. ve 4. milenyumlarda da Kuzey Avrupa'ya ulaştı. Başlangıcı MÖ 3000 yılına dayanan İngiltere'deki Stonehenge anıtları bu dönemden kalma en iyi korunmuş yapıların arasında sayılırlar.[7]

Avrupa MÖ 3500-1700 arasında Bakır Çağına girdi. Günümüzde Avrupa'nın en büyük linguistik grubu oluşturan Hint-Avrupa halklarının bu dönemde Orta Asya'dan Avrupa'ya göç ettikleri düşünülmektedir. Anadolu'da MÖ 1300 yılı civarında başlayan Demir Çağı, Avrupa'ya oldukça gecikmeli olarak MÖ 1000 yılı civarında ulaştı. İtalya Yarımadası'daki Etrüsk uygarlığı bu dönemin Avrupa'daki en önemli örneklerinden birisidir.

İlk Çağ

Antik Yunanistan

Antik Yunan tarihçi Herodot

Antik Yunanistan'ı kuran Yunanların MÖ 3000 yıllarında kitleler halinde Balkan Yarımadası'nın güneyine yerleştikleri düşünülmektedir.[8] Antik Yunan uygarlığının filizlenmeye başladığı MÖ 23. ve 17. yüzyıllar, Proto-Grek dönemi olarak adlandırılır. MÖ 1600'den 1100'e kadar olan dönem ise, Homeros'un efsanelerinde masallaştırdığı Truva'ya karşı savaşan Kral Agememnon'un başında olduğu Miken Yunan Çağı'dır. MÖ 1100'den MÖ 8. yüzyıla kadar olan dönem, hiçbir yazılı eserin günümüze ulaşamadığı ve sadece yetersiz arkeolojik kalıntıların bulunduğu Yunan Karanlık Çağı olarak adlandırılır. Herodot'un Tarihler, Pausanias'ın Yunanistan'ın Tanımı, Diodorus'un Biblioteca ve Jerome'nin Kranikon adlı eserleri bu dönemle ilgili bazı kısa bilgiler ve dönemin kralları hakkında bilgi verir. Büyük İskender'in hükümdarlığının başlaması ile Antik Yunan Çağı sona ermiş, Helenistik çağ başlamıştır. Bu dönemde kurulan Yunan şehir devletleri, demokrasinin ilk temellerinin atıldığı yerlerdir.[9] Eshilos, Aristofanes, Evripides, Sofokles, Aristo, Eflatun, Sokrates, Herodot ve Ksenofon gibi büyük filozofların yetiştiği Atina, Sparta, Tebai ve Nakşa şehirleri gerek birbirleriyle gerek o dönemin en önemli güçlerinden biri olan Persler ile üstünlük mücadelelerine girmişlerdir.[10] MÖ 323'te ölen Büyük İskender Balkan yarımadasından Afganistan ve Pakistan'a kadar uzanan topraklarda büyük bir imparatorluk kurmuştur.

Antik Roma

Romulus ve Remus'u emziren dişi kurt.

Antik Roma, MÖ 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma şehir devletinden doğarak tüm Akdeniz'i çevreleyen bir imparatorluk haline gelen medeniyetin adıdır. Roma'nın MÖ 27 Nisan 753 tarihinde Truva prensi Aeneas'ın torunları olan Romulus ve Remus adlı ikiz kardeşler tarafından kurulduğuna inanılır.[11] Zamanla yarımadada yaşayan Etrüskler güçlerini yitirdiler. MÖ 509'da Roma uygarlığı monarşiden oligarşi ve cumhuriyetin bileşimi bir demokrasiye dönüştü. Bu dönemde Roma Cumhuriyeti bir halk meclisi tarafından seçilen Romalı konsüller ve Roma Senatosu tarafından yönetiliyordu.

Roma İmparatorluğu'nun en geniş halindeki sınırları.

MÖ 52'de Galya'yı Roma Cumhuriyeti topraklarına katan Jül Sezar diktatör ilan edildi.[12] Caesar Augustus döneminde ise devlet Roma İmparatorluğu'na dönüştü. "Beş İyi İmparator" döneminde (96-180) imparatorluk toprak genişliği, ekonomi ve kültür bakımından doruk noktasına ulaştı.[13] Pax Romana sırasında iç ve dış tehditlerden uzak Roma zenginleşti.[14][15] Trajan döneminde Daçya'nın fethi ile imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı. Roma toprakları 6,5 milyon km²'lik bir alanı kapsıyordu.[16] İmparatorluğun yönettiği topraklarda Romalıların dili olan Latince, Avrupa'da Lingua franca (ortak dil) haline geldi. Latince günümüze kadar yaşayan bir dil olarak ulaşmıştır.

330'da İmparator Konstantin Byzantium kentini Yeni Roma adıyla başkent yaptı. 395'te I. Theodosius'un ölümünden sonra imparatorluk doğu ve batı olarak ikiye ayrıldı.

Orta Çağ

Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü

Roma'yı yağmalayan Vandallar.

Roma İmparatorluğu doğu ve batı olarak ikiye bölününce gücünü önemli ölçüde yitirdi. Hispania, Galya ve İtalya'yı içine alan Batı Roma İmparatorluğu, imparatorluk sınırları dışında yaşayan Gotlar, Vandallar, Lombardlar, Franklar, Jütler ve Saksonlar gibi çoğu Germen kökenli barbar kavimlerin saldırılarına uğradı. Hun saldırıları karşısında Tuna Irmağı'nın güneyine itilen Vizigotlar 410'da Alarik'in önderliğinde Roma kentini ele geçirdiler.[17] Batı Roma İmparatorluğu nihayet 476'da sona erdi. Roma'nın yıkılışı Orta Çağ'ın başlangıç tarihi kabul edilir.

Gotların batı kolu olan Vizigotlar, İtalya'dan sonra İspanya'ya yerleşerek burada güçlü bir krallık kurdular. Başka bir Germen halkı olan Vandallar da komutanları Genserik'in önderliğinde, 455'te Roma'yı ele geçirip yağmaladılar. Barbar halklarından sayılan Franklar da batıya doğru ilerleyerek Galya'nın içlerine kadar girdiler. Jütler ve Saksonlar ise, o dönemde Roma'nın eyaleti olan Britannia'ye akınlar düzenlediler.

Gotların doğu kolu olan Ostrogotlar da Roma topraklarını istila ettiler ve İtalya'da bir krallık kurdular. Ancak bu krallığın ömrü uzun olmadı ve 60 yıl sonra ortadan kalktı. Barbar akınları sırasında İtalya'da kalıcı bir yönetim oluşturulamadı. Bizans İmparatoru I. Justinianus, bu siyasal boşluktan yararlanarak İtalya'yı da bir süre imparatorluğunun topraklarına kattı.[18] Ancak I. Justinianus'un 565'teki ölümünden sonra, İtalya Lombardlar tarafından istila edildi.

Kutsal Roma ve İtalyan kent devletleri

814'te Avrupa

Germen kökenli barbar kavimlerden biri olan Franklar 6. yüzyılda Hristiyanlığı kabul ettiler. Karolenj hanedanına üye olan Frank kralları günümüzdeki Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve İtalya'nın kuzeyini kapsayan toprakları ellerine geçirerek Karolenj İmparatorluğu'nu kurdular. Günümüzdeki Fransa'nın adı Germen bir ırk olan Frankların kurduğu bu imparatorluğa dayanmaktadır.[19]

Frankların kralı Şarlman

768'de Frankların başına geçen Şarlman bu imparatorluğun sınırlarını en yüksek boyutlarına ulaştırdı. 25 Aralık 800 tarihinde Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda Papa III. Leo Şarlman'ı imparator ilan ederek 5. yüzyılda yıkılmış olan Roma İmparatorluğu'nun varisi yaptı. O zamana kadar Roma İmparatoru unvanını taşıyan tek hükümdarlar olan Bizanslılar 812'de Şarlman'ın imparatorluk unvanını istemeyerek kabullenmek zorunda kaldılar. Şarlman'ın 814'teki ölümünden sonra Karolenj İmparatorluğu zayıfladı. 10. yüzyılın ortalarında Cermen hükümdarlarından I. Otto, Şarlman'ın hüküm sürdüğü toprakların çoğunu ele geçirerek Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nu kurdu.[20] 962'de Papa XII. Ioannes I. Otto'ya Roma imparatoru sıfatını verdi. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu 1806 yılına kadar ayakta kaldıysa da zamanla gücünü kaybederek önce Orta Avrupa'daki Alman devletçiklerin bir konfederasyonu haline geldi, sonra da yerini Avusturya İmparatorluğu'na bıraktı.

1000 yılında İtalya Yarımadası

774 yılına kadar İtalya'nın kuzeyi bir Cermen halkı olan Lombardların elinde kaldı. 751'de Lombardlar güneye inerek Ravenna'yı ele geçirdiler.[21] Papa Franklardan yardım istedi. Franklar Lombardları yenerek Orta İtalya'yı Papa'ya geri verdiler. Böylece Roma kenti civarında bağımsız bir Papalık Devleti kurulmuş oldu. Buna cevap olarak Papa III. Leo, Frankların kralı Şarlman'ı imparator ilan ederek Franklara saygınlık sağladı.[22] 11. yüzyılda da Venedik Cumhuriyeti, Ceneviz Cumhuriyeti, Lombard Birliği, Napoli Krallığı ve Floransa Cumhuriyeti gibi şehir devletleri güç kazandı. Bu dönemde Papalık ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu iki büyük güç merkezi halindeydi. İtalya'daki kent devletlerinde bu iki güç merkezinin yanlıları arasında büyük çatışmalar çıktı. Bu iki siyasi grup Guelfolar ve Ghibellinolar olarak tanındı.[23]

İngiltere ve Fransa'nın oluşması

Magna Carta

Büyük Britanya 55 - 410 arasında Roma İmparatorluğu'na bağlı Britannia eyaletiydi. 5. yüzyılda adada Hristiyanlık dini yayılmaya başladı. Adanın yerli halkı olan Keltlere 5. yüzyılda adaya göç eden bir Cermen halkı olan Anglosaksonlar katıldı. Fransa'dan gelerek adayı istila eden Normanlar 1066'da I. William'ın liderliği altında Hastings Muharebesini kazanarak adayı ele geçirdiler.[24] Bir Cermen halkı olduğu halde Fransız kültürüne sahip olan Normanlar adaya Fransız kültürünü getirdiler. İngiliz ulusu adaya daha önce gelmiş olan Anglosaksonların Normanlarla karışmasından ortaya çıktı. 1215'te İngiltere kralı John'un soylularla imzaladığı Magna Carta Avrupa tarihinde ilk defa monarşinin gücünü kısıtlayan anlaşmadır ve modern anayasaların başlangıcı kabul edilmektedir.[25]

Roma İmparatorluğu'nun Gallia Lugdunensis ve Gallia Aquitania eyaletleri olan Fransa imparatorluğun çökmesinden sonra bir Cermen halkı olan Frankların istilasına uğradı. Bölgeyi 481–687 arasında Merovenj Hanedanı yönetti. 751–840 arasında ise Fransa Orta Avrupa'yla birlikte Karolenj İmparatorluğunun bir parçasıydı. Ancak 843'te Şarlman'ın torunları Verdun Antlaşması'nı imzalayarak ülkeyi aralarında paylaştılar.[26] Batı Frank Krallığı adını alan kısım zamanla günümüzdeki Fransa'ya dönüştü. Orta Çağ'da Fransa birden fazla krallıklar tarafından yönetildi. 987'de Hugh Capet yönetimi eline alarak Capet Hanedanını kurdu ve Fransa'nın büyük bir bölümüne hükmettiler. Bu hanedanın dalları olan Valois ve Bourbon hanedanları Fransa'yı 1830 yılına kadar yönettiler.[27] Normanlar ise Fransa'nın kuzeyini yönettiler ama İngiltere ve Sicilya'yı istila ederek güçlerini geniş bir alana yaydılar.

İber Yarımadası

Granada'daki El Hamra Sarayı

7. yüzyılda Arabistan'da ortaya çıkan İslam dinini kabul eden Arap orduları aynı yüzyıl içinde Kuzey Afrika'nın tümünü eline geçirmişti. 8. yüzyılın başında gelindiğinde Müslüman Emevi Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa bin Nusayr bir Berberi kumandan olan Tarık bin ZiyadCebelitarık Boğazı'nı geçerek İber Yarımadası'na gönderdi. O sırada İber Yarımadası bir Cermen halkı olan Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık Bin Ziyad, Vizigot kralı Rodrigo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı parçalandı ve bütün İber yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.[28]

749'da Emevilerin yıkılmasıyla Şam'dan kaçan Emevi Prensi Abdurrahman, 755'te İber yarımadasına geçti. 756'da bir devlet kurdu ve kendisi de emir oldu. 929'da III. Abdurrahman halifeliğini îlân etti. 1031'de halîfenin otoritesi sarsıldı, ülke emirliklere bölündü. 1031'de Âli beytten olan Hammûdiler, hilâfeti devam ettirmek istediler. 1086'da Abbâdi hanedanından İşbiliye Meliki, Kuzey Afrika Murabıtlar İmparatorluğundan yardım istedi. Oradan gelen kuvvetlere 13 Endülüs meliki de katıldı. Zeleka Muharebesinde Hristiyan orduları imha edilerek, İspanya'da Müslüman hâkimiyetinin ömrü uzadı.

1147'de Muvahhidler, Murâbıtları ortadan kaldırdı, Hristiyanlarla da savaştılar. 1187'de Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü alınca Papa VIII. Gregorius kutsal savaş ilan etti. 1236'da Benî Ahmer, Benî Hud aleyhine Kastilya Kralıyla anlaşınca Córdoba Hristiyanların eline geçti. 1232'de kurulan Beni Ahmer Devleti (Gırnata Emirliği) Hristiyanlarla anlaşarak ayakta durmaya çalıştı. 1469'da Sultan Ebû Hasan'ın oğlu XII. Muhammed, annesinin teşvikiyle isyan edip babasını tahttan indirdi. Uzun süre baba ve oğul arasında taht kavgaları devam etti. Bu durumdan yararlanan Hristiyanlar 1490'da Gırnata'yı kuşatarak yağma ettiler. Sonunda 1492'de Muhammed, Aragon kralı II. Fernando'ya teslim oldu.[29] Böylece İspanya'da Endülüs devleti ortadan kalkmış ve Reconquista (yeniden fetih) süreci tamamlanmış oluyordu..

Doğu Avrupa

Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 532-537 yıllarında inşa ettirilmiş Ayasofya Katedrali

Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu'nun 395'te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı. Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda Cermen kabilelerince yıkıldı. Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Doğu Roma İmparatorluğu da denen Bizans İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü. Bizans'ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I. Konstantin'un başkenti, Roma'dan bugünkü İstanbul'a taşımasıyla da yakından ilişkilidir.[30]

1055-1056 arasında hüküm sürmüş Bizans İmparatoriçesi Theodora

Bizans İmparatorluğu 7. ve 8. yüzyıllarda doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırısına uğrarken, batıda Slavların tehdidi altında kaldı. 610'da, Bizans tahtını ele geçiren Herakleios, Perslerin saldırılarını durdurdu ve başkentin savunmasını güçlendirdi. Tuna Irmağı'nı geçerek Bizans topraklarına inen Avarlar'ı da yendi. Bu dönemde Araplar İslam dinini yaymak için fetihlere girişmişlerdi. Arap orduları 632'de Suriye ve Filistin'i ele geçirdiler. İskenderiye'nin teslim olmasından sonra Araplar, 642'de Mısır'ın tamamını denetim altına aldılar. 674-678 arasında Araplar birçok kez Konstantinopolis'i kuşattılarsa da ele geçiremediler.[31]

Bizans İmparatorluğu 867-1056 arasında imparatorluğu yöneten Makedonya hanedanı döneminde altın çağını yaşadı. Makedonya hanedanının kurucusu I. Basileios (867-886), daha önce yitirilmiş olan Anadolu'daki toprakları yeniden imparatorluk sınırlarına kattı. I. Basileios ve ardılı VI. Leon (886-912) dönemlerinde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi. II. Nikiforos (963-969), Girit ve Kıbrıs'ı yeniden imparatorluğa kattı, Suriye ve Balkanlar'da yeni topraklar ele geçirdi.

Haçlı seferleri

Haçlı devletleri

11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeye başlamışlar, Büyük Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar 1071'de Bizanslıların Malazgirt Savaşı'nda uğradıkları yenilgi[32] üzerine büyük bir telaşa düştüler. Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış, Türkler İstanbul'un yakınlarına kadar ilerleyerek İznik'te Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmuşlardı. Bizans imparatoru I. Aleksios, Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı yardım istedi. Böylece zaten Kudüs'teki Hristiyanlığın Kutsal Toprakların Müslümanların kontrolü olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında haçlı seferi düşüncesi oluştu. Papa II. Urbanus 18 Kasım-28 Kasım 1095 tarihleri arasında Fransa'nın Clermont kentinde Clermont Konseyi'ni toplayarak Avrupa'nın liderlerini Müslümanlarla savaşa çağırdı. Bu çağrıya cevap veren ordular 1097'de ilk defa Anadolu'ya girerek Birinci Haçlı seferini başlattılar.[33]

Birinci Haçlı seferi Avrupalılar açısından çok başarılı oldu. Avrupalıların bu saldırısına hazırlıksız yakalanan Müslümanlar Avrupalıların Anadolu'da ilerlemesini engelleyemediler. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Kılıçarslan İznik'i haçlılara vermek zorunda kaldı. Aynı yılın Temmuz ayında Eskişehir yakınlarındaki Dorileon Savaşı'nda haçlılara yenildi. Ekim ayında haçlılar Antakya'yı kuşattılar. Bir seneye yakın süren bir kuşatma sonunda Antakya haçlıların eline geçti. 1099'da haçlılar Kudüs'ü kuşattılar. 15 Temmuz'da Kudüs düştü. Haçlılar Kudüs'ün tüm halkını kılıçtan geçirdiler. Birinci Haçlı seferi sonucunda Haçlılar Orta Doğu'nun çeşitli kentlerinde irili ufaklı haçlı devletleri kurdular.

Birinci Haçlı seferinden sonra 10'a yakın haçlı seferi yapıldı. Ancak bunlardan hiçbiri başarılı olamadı. Orta Doğu'da güç kazanan çeşitli Müslüman devletleri zamanla haçlı devletlerini birer birer ele geçirdiler. 1187'de Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü haçlılardan geri alması büyük bir dönüm noktası oldu.[34] 13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde haçlıların Orta Doğu'daki varlığı sona ermişti. 14. yüzyıldan itibaren Avrupalıların Müslümanlara karşı saldırılarını Osmanlı Devleti göğüslemeye başladı.

İstanbul'un Fethi

İstanbul'un Fethi

1299'da kurulan Osmanlı Devleti, onu izleyen yüzyıl içinde hem Bizanslıları hem de Anadolu'daki diğer beylikleri yenerek güçlendi. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis zamanla dört bir yandan Osmanlılar tarafından çevrildi ve nihayet 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in komutanlığında ele geçirdi. Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiş oldu.[35]

Yeni Çağ

Osmanlı, İsveç ve Lehistan İmparatorlukları

Osmanlı İmparatorluğu'nun en geniş sınırları, 1683

Yeni Çağa girilirken Avrupa'nın en güçlü ülkeleri doğuda Osmanlı İmparatorluğu ve kuzeyde Lehistan-Litvanya Birliği ve İsveç İmparatorluğu, Orta Avrupa'da Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, batıda ise İspanya ve Portekiz idi. Akdeniz'e ise Ceneviz ve Venedik Cumhuriyetleri, İspanyol İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu hükmediyordu.

Preveze Deniz Savaşı

Osmanlı İmparatorluğu 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa'da hızla genişleyerek Balkanlar'ın tümünü, Romanya ve Macaristan'ı eline geçirdi. Viyana'nın sınırlarına kadar dayandı. 16. yüzyılda Habsburg Hanedanına üye V. Karl evlilik ve fetih yollarıyla hem İspanya hem de Kutsal Roma (Almanya, Avusturya, Kuzey İtalya, Belçika) topraklarının hükümdarı haline geldi.

Bu dönemde Osmanlı ve Habsburg devletleri arasında hem denizde, hem de karada büyük savaşlar yapıldı. 1538'deki Preveze Deniz Savaşında Osmanlılar üstünlük sağladılar ama 1571'deki İnebahtı Deniz Savaşında bu üstünlüğü kaybettiler.

II. Viyana Kuşatması

16. yüzyılda güçlerinin doruğuna ulaşan Osmanlılar 1683'te Kutsal Roma Cermen İmparatorluğuna bağlı Habsburg Devletinin başkenti olan Viyana'yı kuşattılar ancak II. Viyana Kuşatması başarısızlıkla sonuçlandı.[36]

Bu sırada Lehistan-Litvanya Birliği doğuya doğru genişleyerek Belarus ve Ukrayna'nın büyük bir bölümünü eline geçirdi. Yeni Çağ'ın başlarında Rusya'ya Moskova Knezliği hükmediyordu ve 1547'de IV. İvan'ın çar olmasına kadar Rusya zayıf bir devletti. İsveç İmparatorluğu ise 17. yüzyıl başlarında Lehistan, Rusya Çarlığı ve Danimarka-Norveç'e karşı giriştiği savaşlarla sınırlarını büyüttü. Ancak Rusya'nın 18. yüzyılda güçlenmesi sonucu 1700-1721 yılları arasında Rusya'yla yaptığı savaşları kaybederek gücünü yitirdi.

Rönesans ve Reform

Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa adlı eseri.

15. yüzyılın ikinci yarısında İtalya Yarımadasında sanat ve bilim dallarında olağanüstü bir atılım yaşandı. Rönesans (yeniden doğuş) adı verilen bu hareket çağdaş Batı Avrupa ile klasik antik Avrupa arasındaki bağın tekrar kurulmasını sağladı. Avrupalı bilim adamları bu dönemde İslam dünyasından matematik öğrendiler. Dinsel ve batıl inançlar yerine deneyselliğe ve akılcı düşünceye geri dönüldü. Johannes Gutenberg'in Matbaayı geliştirmesiyle sanat, şiir ve mimari'de ortaya çıkan yeni tekniklerle bilgi yayılabilmiş, böylece köklü bir değişim başlamıştır.[37] Bu çağ Antik Roma döneminden beri geri kalmış olan Avrupa'nın ticaret ve coğrafi keşiflerle yükselişinin öncüsü olmuştur. İtalyan rönesansı bu dönemin başlangıcı olarak kabul edilir.

Protestanlığın babası Martin Luther.

Almanya'da ise Rönesans Hümanizm ile başlamıştır. Hollandalı Erasmus ve Alman Martin Luther dinsel konuları incelediler. Martin Luther Hristiyanlıkta Protestanlık adı verilen Reform hareketini başlattı.[38] Fransa'daki Rönesans'a krallar öncülük etti. Mimar Pierre Lescot en önemli Rönesans sanatçısıdır. Fransız Jean Calvin, Luther'in reformcu fikirlerini açıkça benimsediği için Paris'ten ayrılmak zorunda kaldı (1534) ve bir süre Strazburg ve Basel'de kaldıktan sonra 1541'de Cenevre'ye yerleşti ve Kalvinizm'i geliştirdi. 1598'de Nantes Fermanı'yla Fransa'daki Protestan Huguenotlara birçok haklar verildi.[39] Alman sanatçı Albrecht Dürer dinî tablolar yaptı. İngiltere'de Shakespeare, İspanya'da Cervantes ünlü eserler yazdılar. Rönesans'ın sonucunda Skolastik görüş (Kilise'nin dar görüşü) yıkıldı. Yerine pozitif (Bilimsel) düşünce hakim oldu. Bu da Reform hareketlerini hazırladı. Bilim ve teknikteki gelişmeler hızlandı. Avrupa'da sanattan zevk alan aydın (burjuva) sınıf ve halk sınıfı oluştu. Din adamlarının ve kilisenin halk üzerindeki otoritesi sarsıldı. Avrupa'nın her yönden gelişmesine ve güçlenmesine öncülük etti.

Katolik Kilisesi Protestanlığın yayılmasını önlemeye çalıştı. 1542'de Roma Engizisyonu kuruldu. Fransa Nantes Fermanı 1685'te geri alındı. 1715'te Protestanlık Fransa'da yasaklaması sonucunda 250.000 Huguenot Amerika ve Hollanda gibi Protestan ülkelere göç ettiler. Hollanda'da Protestan Geuzenler İspanyol egemenliğine isyan ettiler. 1545-1563 yılları arasında toplanan Trento Konsili Protestanlığı şiddetle eleştirerek dine aykırı ilan etti. Bu arada reform hareketlerini yetersiz bulan Püriten ve Anabaptist gibi gruplar da vardı. Bu gruplar da bazen diğer Protestanlar tarafından taciz edildiler. Bazı Protestanlar çareyi Kuzey Amerika'ya göç ederek orada koloniler kurmakta buldular.

Coğrafi keşifler ve Kolonileşme

Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfetmesi.

15. ve 16. yüzyıllarda Avrupalılar yeni ticaret yolları bulmak amacıyla daha önce bilinmeyen denizlere ve okyanuslara açılmaya başladılar. Bu seferler birçok yeni okyanusların ve kıtaların bulunmasıyla sonuçlandı. İlk keşif denemeleri 14. yüzyılın başlarında Fransız ve Cenevizli gemiciler tarafından Atlantik Okyanusu ve Afrika kıyılarına doğru yapıldı. Kanarya Adaları ve Azor Adaları keşfedilmesi, bu girişimlerin sonucudur.

15. yüzyılın ikinci yarısında daha kısa yoldan Asya'ya ulaşmak için keşiflere çıkan Kristof Kolomb 1492'de Amerika kıtasına ulaştı.[40] Portekizli gemici Bartolomeu Dias'ın Ümit Burnu'nu bulmasından sonra Vasko dö Gama, buradan dolaşarak Hint Okyanusu ve Hindistan'a ulaştı. Portekizli Macellan dünyayı dolaşarak başladığı yere geldi ve bunun sonucunda dünyanın yuvarlaklığına dair kesinleştirici sonuçlara varmak mümkün oldu.

Coğrafî keşifler, Reform ve Rönesans hareketlerinin etkileriyle gelişmiş oldukları gibi kendileri de bu hareketlerin gelişimini etkilemişlerdir. Bu keşifler sonucunda Avrupa yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme olanağı elde etmiştir.[41] Kolonileşme dönemi, Avrupalı göçmenlerin Kuzey Amerika, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına göç etmeleri ve bu topraklarda yerleşim ve üretim birimleri oluşturmasıyla başlayan bir süreçtir. Bu koloniler zamanla merkezi Avrupa'da olan ve dünyanın dört bir tarafına yayılmış sömürge imparatorlukları haline gelmiştir.

Mezhep Savaşları

1648'de Avrupa

Avrupa Hristiyanlığında ortaya çıkan reform hareketleri Avrupa'daki siyasi dengeleri bozmuş, Vatikan'ın gücünü zayıflatmıştır. Bunun sonucunda patlak veren Otuz Yıl Savaşları, 1618 ile 1648 yılları arasında yapılan ve Avrupa devletlerinin çoğunun katıldığı savaşlar dizisidir. Temelinde, bir Protestan-Katolik mezhep kavgası olsa da, savaşan devletlerin çoğu dinsel değil siyasi amaçlar için savaşmıştır. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na bağlı prensliklerin farklı taraflarda savaşması sebebiyle bir iç savaş niteliği de taşır.

Savaş, 1648'de Protestanların zaferiyle bitmiş ve Westphalia Barışı ile savaş sonucunda Almanya'yı oluşturan Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu her biri bağımsız olan birçok küçük devlete ayrılmıştır, İmparatorluk makamının yetkileri ise çok kısıtlanmıştır.[42]

Yeni Çağın sonunda İmparatorluklar

1479'da Aragon kralı II. Fernando ve Kastilya kraliçesi I. Isabel'in evlenerek iki ülkeyi birleştirmeleri ve 1492'de de Müslüman Gırnata Emirliği'ne son vermeleri sonucu İspanya 800 yıl sonra tekrar Hristiyan bir ülke olarak birleşti.[43] 1478'de da ülkede yaşayan Müslüman ve Yahudileri Hristiyanlığa zorlamak amacıyla İspanyol Engizisyonunu başlattılar. Portekiz ve İspanya'da Hristiyanlığı kabul etmeyen veya ülkeyi terkeden Müslüman ve Yahudilerin mallarına el kondu. Büyük bir donanma inşa edilmesi sayesinde Orta ve Güney Amerika, Afrika kıyıları ve Güneydoğu Asya'yı kontrolüne geçiren İspanyol İmparatorluğu dünya tarihindeki ilk sömürge imparatorluğudur.[44]

İspanyol Armadası

Portekiz ve İspanya sömürge imparatorluklarını Hollanda Sömürge İmparatorluğu izledi. Hollandalılar da Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika ve Güney Doğu Asya'da koloniler kurdular. 1588 yılına kadar İngiltere bu ülkelere göre çok daha zayıf bir ülkeydi. Ancak Tudor Hanedanı döneminde İngiltere Krallığı güçlenerek İskoçya'yı geride bıraktı. İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth 1588'de Avrupa'nın en güçlü donanması olan İspanyol Armada'sını yenilgiye uğratarak Britanya İmparatorluğunun temellerini attı[45][46] Böylece Amerika kolonileri üzerindeki İspanyol denetimi son buldu. Bu tarihten sonra Hollanda, Fransa ve İngiliz güçleri Amerika'daki kolonileri birer ikişer ele geçirdiler. İngilizlerle giriştikleri ve yenildikleri iki deniz savaşından sonra Hollanda, 1667'de Kuzey Amerika'dan çekilmek zorunda kaldı. Fransa ise Kuzey Amerika'daki tüm kolonilerini 1763 tarihinde, Yedi Yıl Savaşları sonunda imzalanan Paris Antlaşması ile İngiltere'ye kaptırdı. Böylece Kuzey Amerika'daki kolonilerin tümü İngiltere'nin kontrolüne geçti.

1707'de İngiltere ve İskoçya birleşerek Büyük Britanya Krallığını kurmuşlardı. 1800'de bu birliğe İrlanda'yı da katarak Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı kuruldu. 1837- 1901 yılları arasında hüküm süren I. Victoria döneminde Birleşik Krallık, "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" haline geldi.[47] 1921'e gelindiğinde bu imparatorluk Hindistan, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Afrika dahil 36,6 million km²'lik bir alanı kapsıyor, 458 milyon kişilik bir nüfusa hükmediyordu. Alan ve nüfus bakımından dünyanın dörtte biri Britanya'nın egemenliği altında yaşıyordu.

1683 - 1699 tarihleri arasında gerçekleşen Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları'ndan Osmanlı İmparatorluğu yenik çıkmasıyla ülke askeri gücünü kaybetmeye başlamış, Avrupa'daki hakimiyeti ağır darbe almış ve gerileme dönemine girmiştir.

Çarlık Rusyası'nın yerine 1721'de I. Petro tarafından kurulan Rus İmparatorluğu Avrupa tarihinde 1917'deki Ekim Devrimi'ne kadar önemli rol almış bir imparatorluktur.

Yakın Çağ

Amerikan ve Fransız Devrimleri

Amerikan Bağımsızlık Bildirisi

17. yüzyıla kadar Fransa Kuzey Amerika'yı kolonileştirme açısında İngiltere'nin ötesindeydi. Ancak Fransa İngiltere'yle savaştığı Yedi Yıl Savaşları'nı kaybedince 1763'te imzaladığı Paris Antlaşması ile Kuzey Amerika'daki tüm kolonilerini İngiltere'ye kaptırdı. Bu arada İngiltere Yedi Yıl Savaşları'nın malî yükünü kolonilerde yaşayan vatandaşlarından çıkartmaya kalkışınca, bu durum Kuzey Amerika kolonilerinde büyük bir huzursuzluk yarattı. 1774'te isyan eden On Üç Koloni'nin başlattığı Amerikan Bağımsızlık Savaşı 1776'da bağımsızlık ilanına yol açtı. 1783'te imzalanan Paris Antlaşması ile Büyük Britanya Amerika Birleşik Devletleri'nin bağımsızlığı tanımak zorunda kaldı. Böylece İngiltere de Kuzey Amerika'daki kolonilerinin büyük bir bölümünü kaybetti.[48]

Bastille Baskını

ABD'deki bağımsızlık hareketlerine mali açıdan büyük bir destek sağlamış olan Fransa monarşisi saray masrafları da eklenince malî yönden büyük bir krize girdi. Fransızca Ancien Régime adı verilen eski düzende din adamları ve soylular vergi yükümlüğünden muaftı.[49] 1789'da Fransa kralı XVI. Louis soyluları toplayıp vergi düzeninde değişiklik yapılmasını önerdi. Soylular buna cevap olarak toplumun üç ana kesiminin temsil edildiği bir meclis olan États généraux'nun yeniden toplanmasını istediler. XVI. Louis bu talebi kabul etmek zorunda kaldı. Ancak meclisin orta sınıftan (Burjuvazi) gelen üyelerinin istekleri üzerine bu meclis bir Millî Meclise dönüştü. Bu gelişmelerden telaşlanan kral orta sınıf yanlısı Maliye Bakanı Jacques Necker'i görevden aldı. Kralın, kazandığı hakları geri alacağından korkan orta sınıf isyan etti. Peşine diğer halktan unsurları da katarak 14 Temmuz 1789 günü Bastille hapishanesine saldırdı.[50] Hapishane ele geçirilip mahkûmlar salındı. Böylece başlayan Fransız Devrimi 1789-1815 yılları arasında beş farklı dönem yaşayarak devam etti.

Napolyon Bonapart

Fransız Devrimi'nden sonra yıldızı parlayan Napolyon Bonapart'ın önderliğindeki Fransa Avrupa'nın diğer güçlü devletlerine karşı bir dizi savaşa girişti. Napolyon Savaşları adı altında 1800-1815 yılları arasında[51] yapılan bu savaşlar yaklaşık 15 sene sürmüştür. Fransa'ya karşı olan İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya gibi ülkeler 9 Mart 1814 tarihinde Avrupa'da siyasi coğrafyayı ve dolayısıyla güçler dengesini yeniden düzenlemek için aralarına bir ittifak oluşturmuşlardı. Bu ittifak, sadece askeri değil aynı zamanda politik bir ittifaktı.

Söz konusu devletlere İsveç ve Portekiz'in de katılmasıyla 30 Mayıs 1814 tarihinde Paris'te imzalanan Paris Antlaşması'sında savaşa katılmış olan tüm devletlerin Viyana'da toplanacak bir kongreye, tam yetkili temsilciler göndermesi kararlaştırıldı.Fransız Devrimi ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. 1815'te yapılan Viyana Kongresi'nde Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya Başbakanı Klemens von Metternich oynamıştır. Kongre sonunda ortaya çıkan Metternich sistemi adı verilen doktrin Büyük Britanya, Avusturya, Rusya ve Prusya'nın Avrupa'da statükoyu gerekirse silah gücü kullanarak korumayı öngörüyordu.[52] Ancak bu sistem uzun ömürlü olmadı, Metternich Sistemi 1848 Devrimleri sonucunda da çöktü.

Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi

James Watt tarafından icat edilmiş buhar makinesi.

Avrupa'da 15. yüzyılda sanat dalında başlayan yenilikçilik hareketleri 18. yüzyılda bilim, din ve felsefe konularına da yayıldı. Geleneksel ve batıl inançlar yerine özgürlükçü, akılcı ve bilimsel bulgular benimsendi. Bu döneme Aydınlanma Çağı adı verilmektedir.[53] Fransız Rene Descartes ve Alman Gottfried Leibniz bu dönemin öncüleri sayılırlar. Isaac Newton ve Nicolaus Copernicus fiziksel ve astronomik olaylara getirdiği akılcı açıklamalarla bilimde yeni bir çağ açmış, Rene Descartes ve Immanuel Kant ise bu bilimsel gelişmelerin felsefi altyapısını hazırlamıştır.

Sanayi Devrimi ise sanat, din, bilim ve felsefede ortaya çıkan yeni düşüncelerin ilk defa sıradan insanların günlük yaşamını etkilediği bir gelişmedir. Makine gücü kullanarak tüketici ürünlerini daha kolay ve ucuza imal etmek Avrupa halkının refah düzeyini hızla yükseltmiş,[54] 16. yüzyıla kadar tarih boyunca aşağı yukarı sabit kalan kişi başına düşen millî gelir aniden katlanarak artmaya başlamıştır. Bu da bir nüfus patlamasına yol açmış, Avrupa kıtasının diğer kıtalara oranla askeri ve ekonomik gücünü arttırmıştır. Bu gelişmelerde özellikle buhar makinesinin rolü büyüktür. Buhar makinesi hem fabrikalarda insan gücü yerine kullanılmaya başlamış, hem de gemi ve lokomotiflerin daha hızlı hareket etmesini sağlayarak insan ve mamullerin daha hızlı bir şekilde ulaşımını sağlamıştır.

Kırım Savaşı

Kırım Savaşı sırasında bir İngiliz bombardımanı.

1853 yılına kadar Osmanlı Devleti'ni zayıflatma siyaseti izleyen Rusya, bu tarihte bu siyaseti değiştirerek Osmanlı Devleti'ni tamamen yıkmaya karar verdi. Bu amaçla da Kutsal Topraklar sorununu kullandı. Rusya tarafından İstanbul'a gönderilen general ve diplomat Aleksandr Menşikov Osmanlı Devleti'nden Rusya'ya Ortodoks azınlıkların himayesini devretmesini önerdi. Rusya'nın asıl amacı Osmanlı Devleti'nin içişlerinde söz sahibi olarak otoritesini zayıflatmaktı. Britanya hükûmeti Stratford Canning'i İstanbul'a göndererek Rusya'nın bu taleplerini reddetmeye ikna etti. Bunun üzerine Rusya savaş bile ilan etmeden ordularını 2 Temmuz 1853'te Eflak ve Boğdan'a gönderdi. Viyana'da toplanan Büyük Britanya, Fransa, Avusturya ve Prusya savaşı önlemeye çalıştılar ama başarılı olamadılar. Rusya, Eflak ve Boğdan'dan çıkmayı reddetti. 23 Ekim 1853'te Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş ilan etti. 28 Mart 1854'te de Britanya ve Fransa Osmanlı Devleti'nin tarafında Rusya'ya savaş açtılar.[55]

17 Ekim 1854'te Birleşik Krallık ve Fransa Rusya'nın Karadeniz'deki Sivastopol limanını kuşattılar. Bir yıla yakın bir süre alan Sivastopol Kuşatması 11 Eylül 1855 tarihinde Sivastopol'un düşmesiyle sonuçlandı. Ayrıca Azak Denizi'nde, Baltık Denizi'nde, Kafkaslarda ve hatta Pasifik Okyanusu'nda muharebeler yapıldı. Savaşa İtalyanlar da katıldı. Nihayet 30 Mart 1856 tarihinde Rusya anlaşmaya razı oldu. Fransa, Britanya, Osmanlı Devleti ve Sardinya Krallığı'yla yapılan Paris Antlaşması uyarınca Rusya Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü kabullendi.[56]

Halk Hareketleri ve Ulusal Bilinç

1815'te Napolyon Savaşları'ndan sonra toplanan Viyana Kongresi'nde alınan kararlar Avrupa'nın büyük güçleri arasında bir denge kurmayı amaçlıyordu. Ancak Fransız Devrimi'nin Avrupa halkına verdiği cesaret ve Sanayi Devrimi'nin yarattığı sorunlar bu dengeye izin vermedi. 1815-1871 arasında Avrupa'da sayısız devrimler, ulusal birleşme hareketleri, sosyalist ve anarşist hareketler ortaya çıktı. Alman düşünür Karl Marx 1848'de yazdığı Komünist Manifesto'da kapitalizmi ve özel mülkiyeti eleştirdi. Avrupa'nın o zamana kadar ayrı devletçikler halinde yaşayan Alman ve İtalyan bölgelerinde, Fransa, Avusturya, Polonya ve hatta Osmanlı Devleti'ne bağlı Eflak'ta 1848 Devrimleri adıyla anılan isyanlar, gösteriler ve halk hareketleri yaşandı.[57]

Napolyon Savaşları sırasında İtalya Yarımadasındaki devletçikler yıkılmış, İtalya'nın büyük bir kısmı Avusturya tarafından işgal edilmişti. Viyana Kongresi yarımadadaki eski devletlerin yeniden kurulmasını öngörüyordu. Ancak halk arasında bu devletlerin yeniden kurulması yerine İtalya Yarımadasında tek bir devlet kurulması düşüncesi yayılmaya başladı. Carbonari adı verilen gizli dernekler İtalya'nın birleşmesi için çalışmaya başladılar. Giuseppe Garibaldi bu birleşme hareketinin kahramanı olarak tanınır. Sardinya kralı II. Vittorio Emanuele de bu birleşme hareketini destekleyenler arasındaydı. Avusturyalıları İtalya'dan çıkarmak için İngiltere ve Fransa'nın desteğine gerek duyan Sardinyalılar Kırım Savaşı'na katıldılar ama bundan bir yarar göremediler. Devam eden isyanlara dayanamayan Avusturya sonunda Venedik hariç İtalya'yı terk etti. 1861'de İtalya Krallığı ilan edildi. Vittorio Emanuele İtalya'nın ilk kralı oldu.[58]

Alman İmparatorluğu'nun kurulması

Almanya'nın birleşmesi ise Prusya'nın etrafında gerçekleşti. Prusya kralı I. Wilhelm Otto von Bismarck'ı 1862'de başbakanlığa getirdi. Prusya meclisini dağıtan Bismarck Danimarka'ya savaş açtı. Prusya'nın askerî gücünü kullanarak Alman devletçikleri birer birer eline geçirdi ve Kuzey Almanya Konfederasyonunu kurdu. Başkenti Berlin olan bu konfederasyon III. Napolyon komutasındaki Fransız ordusunu yenerek Alsace-Lorraine bölgesini kazandı. Böylece 18 Ocak 1871'de Alman İmparatorluğu kuruldu. Yeni İmparatorluğu Hohenzollern Hanedanı yönetti, imparator Prusya kralı I. Wilhelm, şansölye Bismarck, başkent ise Berlin oldu.[59]

Dünya Savaşları

1914'te Avrupa

Avrupa'nın güçleri arasında olan denge 20. yüzyılın başlarında iyice bozuldu. Yeni kurulmuş olan Almanya diğer Avrupa güçlerinin tersine Asya ve Afrika'da sömürgelerden yoksundu. Fransa Almanya'dan Alsace-Lorraine'i geri almak peşindeydi. Rusya ve Avusturya'nın çıkarları Balkanlardaki Slav uluslar konusunda sürtüşüyordu. Sonunda Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand'ın Gavrilo Princip adlı bir Sırp tarafından Saraybosna'da öldürülmesiyle savaş başladı.[60] Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti, İttifak Devletleri'ni oluşturdular. Büyük Britanya, Fransa, İtalya, Rusya, ABD, Belçika, Avustralya ve Yeni Zelanda ise İtilaf Devletleri'ni oluşturdular. 28 Temmuz 1914 tarihinde başladığı kabul edilen I. Dünya Savaşı'nda Batı Cephesi, Kafkasya Cephesi, Çanakkale Cephesi, Galiçya Cephesi, Suriye, Sina, Irak ve Makedonya gibi birçok cephede savaşıldı.

1916'da I. Dünya Savaşı'nın Somme Muharebesi sırasında İrlandalı askerler

Dünyanın dört bir yanındaki ülkelere ve diğer kıtalardaki sömürgelere yayılan bu savaş 1918'de İttifak Devletlerinin yenilgisiyle sona erdi. Savaşın sonunda Avrupa'nın üç büyük imparatorluğu (Rusya İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu) çöktü. 7 Kasım 1917 tarihinde Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi üzerine Rusya 3 Mart 1918'de İttifak Devletleriyle Brest Litovsk Barış Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi,[61] Sovyetler Birliği adını alarak komünist ekonomiyi benimsedi. 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaşa son verdi. 29 Ekim 1923 tarihinde Osmanlı Devleti'nin yerine Türkiye ilan edildi. Almanya ise 28 Haziran 1919'da Versailles Barış Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekildi.

İtalya başbakanı Benito Mussolini ve Almanya Devlet başkanı Adolf Hitler

Ancak bütün bunlara rağmen Avrupa'da barış uzun ömürlü olmadı. I. Dünya Savaşından sonra Amerika Birleşik Devletleri dünyada büyük bir ekonomik güç haline geldi, Britanya'nın gücü azaldı, Almanya savaştan büyük bir zararla çıktı. İtalya'da sürekli bir işsizlik ve yüksek enflasyon ortamı oluştu. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı Avrupa'nın bütün ülkelerinde hissedildi.[62] 1922'de İtalya'da Benito Mussolini'nin lideri olduğu Ulusal Faşist Parti, 1933'te ise Almanya'da Adolf Hitler'in başkanı olduğu Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi iktidara geldiler. 1936'da başlayan İspanya İç Savaşı 1939'da General Francisco Franco'nun liderliğindeki milliyetçilerin zaferiyle sonuçlandı. Bu tarihten sonra İspanya 36 yıl boyunca Franco'nun diktatörlüğü altında yaşadı.

1938'de Almanya Avusturya'yı ilhak etmeye karar verdi. 1 Eylül 1939'de de Alman orduları Polonya'ya saldırdı.[63] Böylece II. Dünya Savaşı başlamış oldu. İspanya, İsveç, İsviçre, Portekiz ve Türkiye'nin tarafsız kaldıkları bu savaşta, Almanya'nın başlıca müttefikleri Japonya, İtalya ve Hırvatistan'dı. Savaş sırasında Almanya'nın Avrupa çapında başlattığı Holokost adı verilen bir dizi katliamlar sonucu başta Yahudiler olmak üzere 6 milyon civarında rejim karşıtı kişiler, dini ve etnik azınlıklar ve eşcinseller öldürüldüler.[64] Toplam 70 milyonun üzerinde insanın öldüğü bu savaş Almanya ve İtalya'nın yenilgisiyle sonuçlandı. Savaştan sonra Almanya, ABD, Britanya, Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından 4 işgal bölgesine ayrıldı.[65] 1949'da Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği bölge Alman Demokratik Cumhuriyeti haline geldi, diğer 3 bölge de Almanya Federal Cumhuriyeti oldu. ABD ve Sovyetler Birliği savaştan Süper güçler olarak çıktılar.

Soğuk Savaş

Doğu ve Batı Bloklar
1941-1942 yıllarında Avrupa

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa ülkeleri siyasi ve ekonomik açıdan iki kutuba ayrıldılar: Doğu Avrupa'daki Doğu Almanya, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Çekoslovakya gibi ülkeler Sovyetler Birliği'nin liderliği altında Varşova Paktı'nı oluşturdular.[66] Büyük Britanya, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler ABD'nin liderliği altında NATO'yu oluşturdular. Varşova Paktı ülkeleri Doğu Bloku olarak, NATO ülkeleri ise Batı Bloku olarak tanındılar.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve Arnavutluk Halk Cumhuriyeti, sosyalist devletler olmalarına rağmen Varşova Paktı'na katılmamış ve tarafsız olmayı tercih etmişlerdir. Yugoslavya aynı zamanda Bağlantısızlar Hareketi'nin kurucularındandır. Soğuk Savaş boyunca tarafsız kalmış diğer büyük Avrupa devletleri de İsviçre, Avusturya, İrlanda, İsveç ve Finlandiya'dır.

1950'den başlayarak iki blok arasında giderek tırmanan bir gerginlik ortamı oluşmaya başladı. Bu gerginlik dönemine Soğuk Savaş adı verilmektedir.[67] Gerginlik hiçbir zaman taraflar arasında sıcak savaşa dönüşmemiş olsa da taraflar her anlamda birbirlerini yıpratmaya çalışmışlar, zaman zaman sıcak savaşın eşiğine gelmişlerdir. Bu dönemde NATO tarihinde kayda değer en önemli olay Fransa'nın Mart 1966 tarihinde ülkeyi NATO'nun askeri kanatından çıkarmasıdır. Varşova Paktı'ndaki en önemli iki olay Macar Devrimi'nin 1956'da, Prag Baharı'nın da 1968'de Sovyetler Birliği orduları tarafından kanlıca bastırılmasıdır.

Bu dönemde gerçekleşen Yunanistan’daki İç Savaş’ın son bulması (1948), Portekiz'deki Karanfil Devrimi (1974), İspanya’nın demokrasiye geçişi (1978) kayda değer diğer önemli olaylardır.

Kore Savaşı (1950-1953) Soğuk Savaşın ilk evrelerinden biridir. 1961'de Doğu Alman vatandaşlarının batıya kaçmalarını önlemek için yapılan Berlin Duvarı savaşın diğer dönüm noktalarından biridir. 1968'de Çekoslovakya'daki Prag Baharı'nın Varşova ülkeleri tarafından zor kullanarak bastırılması iki taraf arasındaki gerginliği daha da arttırmıştır. Vietnam Savaşı, Grenada'nın İşgali ve Panama'nın işgali de ABD'nin Soğuk Savaş sırasında yaptığı askeri hareketlerdir. 1979'da Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi sonrasında uğradığı başarısızlık Doğu Blokunu zayıflatmış, Polonya, Doğu Almanya ve Sovyetler Birliği'ndeki bir dizi toplum hareketleri Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin Duvarının yıkılmasıyla sonuçlanmış, böylece Soğuk Savaş son bulmuştur.[68]

Günümüzde Avrupa

Soğuk Savaştan sonrası

Bosna Savaşı sırasında Saraybosna

Soğuk Savaş'ın sona ermesi Doğu Avrupa'da baskı altında tutulmuş bazı milliyetçilik hareketlerinin tekrar ortaya çıkmasına neden oldu. Çekoslovakya 1 Ocak 1993'te barışçı bir şekilde bölünerek Çekya ve Slovakya adı altında iki ülkeye ayrıldı. Yugoslavya’nın Dağılması ise kanlı oldu. 1992-1995 arasındaki Bosna Savaşı'nda 50.000 civarında insan öldü ve yüzbinlerce insan göçe zorlandı.[69] Savaş ancak NATO'nun Deliberate Force Operasyonu sonucu sona erdi.

Yugoslavya'da ortaya çıkan bir başka etnik sorun da Sırbistan'a bağlı özerk Kosova bölgesinde oldu. 1990'da Sırbistan Kosova'nın özerkliğini kaldırınca nüfusun çoğunluğunu oluşturan Arnavutlar bağımsızlık istediler. Arnavutlara karşı Yugoslav ordusunun yürüttüğü operasyon 1998-1999 Kosova Savaşına yol açtı. Yugoslavya'nın sivil halka uyguladığı şiddeti engellemek için 22 Mart - 11 Haziran 1999 arasında NATO uçakları Sırbistan'daki bazı hedefleri bombaladılar. Yugoslavya barış istedi ve böylece Kosova'daki savaş sona erdi.[70] Savaş suçluları için Lahey'de Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi kuruldu. Yugoslavya'da işlenen savaş suçlarından yargılanan Slobodan Miloseviç, 11 Mart 2006'da Lahey'de öldü. Bosna Kasabı olarak da bilinen Radovan Karadžić ise 21 Temmuz 2008'de yakalandı.[71] Ratko Mladiç ise 26 mayıs 2011'de Sırbistan'ın kuzeyindeki Voyvodina özerk bölgesine bağlı Zrenyanin kenti yakınlarındaki Lazarevo köyünde, Sırbistan istihbarat servisi ve özel polis timlerince gözaltına alındı. 17 Şubat 2008 tarihinde Kosova bağımsızlığını ilan etti.

8 Ağustos 2008 tarihindeki Rusya ve Gürcistan çatışmaları sırasında yanan Gürcü T-72 tankları.[72]

Sovyetler Birliği'nin cumhuriyetlerinin dağılması ise daha kanlı olmuştur. 1988'de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'nın Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlanmasını isteyen Ermeniler ile bunu kabul etmeyen Azeriler arasında Karabağ Savaşı çıktı.[73] 1991'de Sovyetler Birliği resmen dağılıp yerine Bağımsız Devletler Topluluğu kurulmasının hemen ardından Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş sıcak çatışmaya dönüştü. Savaş öncesinde ve etnik çatışmaların sıcak savaşa dönüşmesi yüzünden Sumqayıt Pogromu, Kirovabad Pogromu, Bakü Pogromu gibi pogromlar, Hocalı Katliamı ve Maragha Katliamı gibi katliamlar yaşanmıştır. 1992'de Dağlık Karabağ Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Ermenistan ve Dağlık Karabağ Cumhuriyeti savaştan galip çıktı. Mayıs 1994'te Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkes sağlandı, hemen ardından Karabağ sorunu'nun çözümü için AGİT Minsk Grubu kuruldu. Bu sorun günümüzde de devam etmektedir. 1990'da Transdinyester ve Gagavuzya bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1992'de Moldova'da Transdinyester Savaşı çıktı. 1994'te Gagavuzlara özerklik verildi. Bu da eski SSCB'de çözülen tek etnik sorundur. 1992 sonlarına doğru Oset-İnguş Çatışması çıktı. 1994-1996 arasında Birinci Çeçen Savaşı ve 1999'da İkinci Çeçen Savaşı yaşandı.

Eski SSCB'de ortaya çıkan bir başka etnik sorun da Abhazya ve Güney Osetya'dır. Aynı tarihlerde Gürcistan İç Savaşı çıktı. Politik karmaşalar içindeki Gürcistan, bir yandan Abhaz bir yandan da Oset ayrılıkçılarla savaşmak zorunda kalmıştır. Savaş sonunda Abhazya ve Güney Osetya bağımsızlıklarını ilan ederler. Daha sonra Gürcistan ile Abhazya ve Güney Osetya arasında 1998, 2004 ve 2008 yıllarında çatışmalar çıkmıştır. 2008 Güney Osetya Savaşı'ndan sonra Rusya, Nikaragua, Venezuela ve Nauru, Abhazya ve Güney Osetya'yı tanımıştır.

Avrupa Birliği

Eurotower (Frankfurt)

Avrupa ülkelerinin siyasi ve ekonomik açılardan birleşmesini öngören Avrupa Birliği düşüncesinin temelleri 1951'de imzalanan Paris Antlaşması ile atıldı. Bu antlaşmayla kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun kurucu üyeleri olan Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya, 6 yıl sonra 25 Mart 1957 tarihinde Roma Antlaşmasını imzalayarak Euratom olarak da adlandırılan Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu kurdular.[74] Bu anlaşma ile aynı zamanda Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurulmuş oldu.[75] 1958'de yürürlüğe giren Roma Antlaşması üye ülkeler arasında önce gümrük birliğini, yani malların gümrük vergisi ödenmeden üye ülkeler arasında serbestçe alınıp satılmasını öngörüyordu.

1972'de İngiltere, Danimarka ve İrlanda tam üye olarak topluluğa girdi.[76] 1981'de Yunanistan, 1985'te de Portekiz ve İspanya topluluğa katıldı. 14 Haziran 1985 tarihinde 5 üye ülke aralarında sınır kontrollerini kaldırmayı amaçlayan Schengen Antlaşmasını imzaladılar. Giderek topluluğun amaçlarına tarım, ulaştırma, rekabet gibi diğer birçok alanda ortak politikalar oluşturulması, ekonomik politikaların yakınlaştırılması, ekonomik ve parasal birlik kurulması, ortak bir dış politika ve güvenlik politikası oluşturulması gibi hedefler de eklendi. 1992'de imzalanan Maastricht Anlaşması günümüzdeki anlamda Avrupa Birliği'ni kuran antlaşma sayılmaktadır.[77]

21. yüzyıla girerken Avrupa Birliği'nin genişlemesi süreci tekrar ivme kazandı. Çoğu Soğuk Savaşın sona ermesiyle bağımsızlıklarını kazanan 10 adet Doğu Bloku ülkesi 2004'te birliğe katıldı.[78] Üç yıl sonra Bulgaristan ve Romanya da birliğe girdi.

Günümüzde Avrupa Birliği 27 Avrupa ülkesinin üye olduğu büyük bir ekonomik ve siyasi işbirliği örgütüdür. Şu aşamada üyeliğe aday ülkeler Kuzey Makedonya ve Türkiye'dir. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan, İzlanda ve Kosova da resmi adaylardır.[79][80] İsviçre'nin 1992'de, Norveç'in 1972 ve 1994 yıllarındaki referandumlarında üyeliğe hayır cevabı çıkması nedeniyle şu anda bu iki ülkenin üyelik görüşmeleri askıdadır. Andorra, Lihtenştayn, Monako, San Marino ve Vatikan'ın Avrupa Birliği ile çok sıkı bağlantıları vardır ve birliğe üye olabilmeleri mümkün olduğu halde üyelik süreçleri gündemde değildir. Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Rusya ve Ukrayna'nın birlik ile ilişkileri gelişmektedir ama üyelik görüşmeleri henüz gündemde değildir. 2016 yılında referanduma gidildi ve seçmenlerin %52'si Avrupa Birliği'nden çıkılması yönünde oy verdi. Brexit referandumundan sonra Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron istifa etti. Bu süreçte ülkenin ayrılmamasını daha doğru bulan milletvekili Jo Cox bir etkinlikte konuşma yapmaya giderken öldürüldü. 31 Ocak 2020'de Birleşik Krallık resmi olarak AB'den çekilmiştir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Trinkaus, E., Milota, Ş., Rodrigo, R., Gherase, M., Moldovan, O. (2003), Early Modern Human Cranial remains from the Peştera cu Oase, Romania, Journal of Human Evolution, 45:245 –253
  2. ^ "The Iliad-Homer". 28 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  3. ^ "Mr. Dowling's Middle Age Page". 3 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  4. ^ "CIA - The World Factbook -- Country Comparison :: Exports". 4 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2010. 
  5. ^ "Gross National Product". 20 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2010. 
  6. ^ "First Homo erectus from Turkey and implications for migrations into temperate Eurasia". Erişim tarihi: 6 Ocak 2010. []
  7. ^ http://ngm.nationalgeographic.com/2008/06/stonehenge/alexander-text 28 Şubat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Stonehenge, National Geographic, Haziran 2008
  8. ^ "The Mycenaean world". 1976. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  9. ^ "Demokrasi ve Antik Yunanistan". Arwhead.com. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009. 
  10. ^ "Aeschylus'un dilinden Persler". Ucalgary.ca. 8 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009. 
  11. ^ "Romulus and Remus". 13 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2010. 
  12. ^ "Julius Ceasar: Historical Background". 5 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2010. 
  13. ^ "Five Good Emperors". UNRV History. 16 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2007. 
  14. ^ O'Connell, 1989. page81.
  15. ^ Kreis, Steven (28 Şubat 2006). "Lecture 12: Augustus Caesar and the Pax Romana". 6 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mart 2007. 
  16. ^ Scarre 1995
  17. ^ "Alaric (c. 370–410)- Hutchinson Encyclopedia". 21 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  18. ^ "[[Theodora (I. Justinianus'un eşi)|Theodora]]". 13 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010.  URL–vikibağı karışıklığı (yardım)
  19. ^ "Franklar". 17 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2010. 
  20. ^ "Ortaçağ Avrupası'nda Anayasacılığın düşünsel ve kurumsal temelleri" (PDF). Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. []
  21. ^ "İtalya hakkında makaleler". 6 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  22. ^ "İşte Almanya: 800-1499". 28 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2010. 
  23. ^ "Guelf and Ghibelline". 23 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  24. ^ "VİKİNGLER Vikingler IX. ve X. yüzyıllarda parlayan İskandinav halklarıdır". 31 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  25. ^ "Magna Carta'dan 20 inci asra kadar îngiliz Anayasa Hareketleri" (PDF). 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  26. ^ "Büyükelçi tarafından Elysée Antlaşması'nın 45. yıldönümü vesilesiyle yapılan konuşma". 19 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  27. ^ "Bourbon Dynasty-France.com". 16 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2010. 
  28. ^ "Tariq Bin Ziyad". 8 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  29. ^ "History of Andalusia". 26 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  30. ^ "Constantine the Great - Emperor Constantine I". 5 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  31. ^ "Muslims Attack Constantinople 717-718". 15 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  32. ^ "Malazgirt Savaşı". 19 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2010. 
  33. ^ "Council of Clermont". 5 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  34. ^ "Kudüsün Alınışı ve Akka Müdafası". 19 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  35. ^ "İstanbul'un Fethi". 10 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  36. ^ "Siege of Vienna (Europe 1683) -- Britannica Onl". 16 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  37. ^ "Johannes Gutenberg and the Printing Press". 15 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  38. ^ "English Bible History:Matin Luther". 8 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2010. 
  39. ^ "Nantes Fermanı 13 Nisan 1598". 19 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  40. ^ "Christopher Columbus: Explorer". 1 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  41. ^ "Modern History Sourcebook: John Stuart Mill: On Colonies and Colonization, 1848". 15 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  42. ^ "Treaty of Westphalia". 11 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  43. ^ "About Isabella I of Spain". 20 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2010. 
  44. ^ "The Spanish Empire". 3 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  45. ^ The Armada. 1959. 
  46. ^ Tüzün, Gürel (2004). "I. Elizabeth". Ölmeden Tarihte Olağanüstü kişiler. Ana Yayıncılık. s. 14. ISBN 978-975-7760-83-2. 
  47. ^ "The Sun Never Set on the British Empire, "Dominion over palm and pine"". 24 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  48. ^ "The Declaration of Independence". 6 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  49. ^ "Fransız Devriminde Devlet-Birey İlişkisi, Mehmet Ali Ağaoğulları" (PDF). 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  50. ^ "Fransız devrimi gerçekten aristokrasiyi ve monarşileri bitirdi mi?". 18 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  51. ^ Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003 Napoleonic Wars maddesi
  52. ^ "Prince Klemens von Metternich: Political Confession of Faith, 1820". 14 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  53. ^ "The Enlightenment". 9 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  54. ^ "The Topic: Industrial Revolution". 7 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  55. ^ "Kırım Savaşı". 19 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  56. ^ "Kırım Savaşı ve Paris Antlaşması" (PDF). 29 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  57. ^ Roger Price (2000). 1848 Devrimleri. Babil Yayınları. 
  58. ^ "Victor Emanuel II". 19 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2010. 
  59. ^ "Was Bismarck the Key Factor in the Unification of Germany?". 14 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2010. 
  60. ^ "I.Dünya Savaşının Başlama Sebebi". 21 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2010. 
  61. ^ "The Bolshevik Revolution". 16 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  62. ^ "Modern Dünyanın Temel Çizgileri Şekilleniyor: 1929 Bunalımı". 25 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2010. 
  63. ^ "Tarihin akışı 70 yıl önce bugün değişti". 5 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2010. 
  64. ^ "Holokost". 24 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  65. ^ "What is to be done? TIME Magazine 9 Temmuz 1945". 26 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  66. ^ "The Warsaw Pact". 26 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  67. ^ Oxford Dictionary of English 2e, 2003, Oxford University Press, Cold War maddesi
  68. ^ "Fotoğraflarıyla Berlin Duvarı'nın yapılış öyküsü". 17 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  69. ^ "War-related Deaths in the 1992-1995 Armed Conflicts in Bosnia and Herzegovina: A Critique of Previous Estimates and Recent Results". 12 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. 
  70. ^ "TÜSİAD International Sırbistan ve Bosna-Hersek Raporu" (PDF). Erişim tarihi: 14 Ocak 2010. []
  71. ^ "Rewards for Justice". 17 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2010. 
  72. ^ "Der Spiegel URL Erişim tarihi: 10 Ağustos 2008". 6 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2010. 
  73. ^ Armenia, Azerbaijan, and Georia Country Studies, Area Handbook Series, Federal Reserch Division Library of Congress, 1994, ISBN 0-8444-0848-4, pp. 20-21.
  74. ^ "Merging the executives". European NAvigator. 12 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2007. 
  75. ^ "The History of the European Union". 21 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2010. 
  76. ^ "The first enlargement". European NAvigator. 9 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2007. 
  77. ^ "Treaty of Maastricht on European Union". Activities of the European Union. Europa. 21 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2007. ; Craig, Paul (2006). EU Law: Text, Cases and Materials. Oxford University Press. ss. p15. ISBN 978-0-19-927389-8. 
  78. ^ "A decade of further expansion". Europa. 15 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2007. 
  79. ^ "European Commission - Enlargement - Candidate and Potential Candidate Countries". Europa. 22 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2007. 
  80. ^ "EU/Kosovo Factsheet" (PDF). European Union - Delegation of the European Commission to the United States. 28 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 27 Mart 2007. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">I. Dünya Savaşı</span> Avrupada başlayan küresel savaş (1914–1918)

I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli küresel bir savaştır. II. Dünya Savaşı'na (1939-1945) kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Savaşın taraflarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda "Genel Savaş" anlamında Harb-i Umumi, halk arasında ise Seferberlik olarak adlandırılmıştır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşa katılmasına kadar bu savaş ABD basınında Avrupa Savaşı olarak anılmıştır. Savaşan taraflar, çoğunlukla Avrupa, Kafkasya, Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bazı bölgelerinde çatıştılar.

<span class="mw-page-title-main">Prusya</span> 1525-1947 yılları arasında Orta Avrupada varlığını sürdürmüş eski bir Alman devleti

Prusya, tarihin değişik dönemlerinde değişik anlamlarda kullanılmış bir isim olmakla birlikte en çok 1713-1867 yılları arasında kendine Prusya Krallığı adını veren ve Orta Avrupa'da hüküm süren Alman devletinin ismidir.

<span class="mw-page-title-main">Reform (tarih)</span> 16. yüzyılda yalnızca Kutsal Kitapa dayanan bir ilahiyat anlayışını ortaya çıkaran hareket

Reform veya Yenilikçi Devrim 16. yüzyılda başlatılarak tüm Avrupa’yı etkilemiş ve Katolik Kilisesi’ne karşı yapılmış dinsel bir harekettir. Bu hareket Avrupa'nın değişim ve dönüşümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ</span> 5. yüzyıl – 15. yüzyıl arasını kapsayan tarihî dönem

Orta Çağ, tarihçiler tarafından 5. yüzyılın sonlarından 15. yüzyılın sonlarına kadar sürdüğü söylenen tarihî dönemi ifade eden kavramdır. Orta Çağ dönemine verilen bir diğer isim olan "Klasik Sonrası Dönem" terimi, "Klasik Antik Çağ" döneminin adından türetilmiş olsa da, daha geniş bir coğrafi tanıma sahiptir. Orta Çağ, tarihçiler tarafından ihtilaflar olmasıyla birlikte, genel olarak MS 500–1500 aralığındaki dönemi kapsamaktadır ve Antik Çağ ile modern zamanlar arasında ayrı bir dönem olarak görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya-Macaristan İmparatorluğu</span> 1867 ile 1918 yılları arasında Orta Avrupada var olan bir monarşi

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Orta Avrupa'da hüküm sürmüş ve I. Dünya Savaşı'ndan sonra yıkılmış bir imparatorluktur. Bu imparatorluğu oluşturan Avusturya İmparatorluğu ve Macaristan Krallığı aslında içişlerinde bağımsız iki ayrı ülkeydi fakat dışişleri açısından, Avrupa'nın birçok ülkesinde hüküm süren Habsburg Hanedanı'na mensup tek bir Habsburg imparatoru tarafından yönetilmekteydi. Resmî para birimi Kron'du.

<span class="mw-page-title-main">I. Dünya Savaşı Balkan Cephesi</span> I. Dünya Savaşında Balkanlarda meydana gelen muharebeler

Balkan Cephesi, I. Dünya Savaşı dahilinde Balkanlar'da meydana gelen muharebeleri kapsayan cephedir. I. Dünya Savaşı, Avusturya-Macaristan ve Sırbistan arasında yaşanan çatışmalarla başlamış olması açısından Balkanlar'da çıkmıştır. Balkan Cephesi'ndeki savaşa sonradan Rusya, Osmanlı İmparatorluğu, İtalya ve Bulgaristan gibi ülkeler de katılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Franklar</span> Roma İmparatorluğunun yıkılmasında büyük rol oynamış bir Cermen boyu

Franklar, Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasında büyük rol oynamış bir Cermen boyudur. 4. yüzyıl sonlarından itibaren Galya eyaletinin kuzeyine Roma müttefiki sıfatıyla sızmaya başlar, 406 tarihinden itibaren ise tam güçle Kuzey Galya'yı istila ederler. 6. yüzyılda Güney Galya'dan Vizigotları kovarak hakimiyetlerini pekiştirirler. Bu tarihten sonra Galya artık Fransiya yani Fransa olarak anılacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Alman İmparatorluğu</span> 1871den 1918e dek Almanya

Alman İmparatorluğu ya da İkinci Reich, 18 Ocak 1871'de Prusya ve diğer Küçük Alman Devletlerinin özellikle Otto von Bismarck'ın katkılarıyla, birleşmesiyle oluşan birleşik Alman devletidir. İlk imparatoru I. Wilhelm'in taç giymesiyle imparatorluk resmen kuruldu. Yeni İmparatorluğu Habsburg Hanedanı yerine Hohenzollern Hanedanı yönetti, başkent Berlin yapıldı. Yeni İmparatorluk, Avusturya'yı toprakları dışında bıraktı. 1884'ten itibaren Almanya, Avrupa dışında sömürgeler kurmaya başladı. Hızlı büyüyen ekonomisiyle, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri oldu, ordusu ve donanmasıyla Büyük Britanya'ya kafa tutar hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Cermenler</span> bugünkü Almanya, Avusturya, Bohemya ve Cermanyada MÖ 3. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar yaşayan halk

Cermenler, bugünkü Almanya, Avusturya, Bohemya ve Cermanya'da MÖ 3. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar yaşayan halk veya bu halktan olan kimse.

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan tarihi</span>

Yunanistan'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgalcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve Ege Adaları'na yayıldılar. MÖ 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla Yunancaya dönüşen bir Hint-Avrupa dili getirdiler.

<span class="mw-page-title-main">Almanya tarihi</span>

Almanya tarihi, Cermenlerin ilk olarak Roma İmparatorluğu döneminde devlet kurmalarıyla başlar. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu dönemiyle 1806 yılına kadar devam eder. Bu dönemde ulaştığı en geniş sınırlar günümüzdeki Almanya, Avusturya, Slovenya, İsviçre, Çekya, Polonya'nın batısı, Hollanda, doğu Fransa ve kuzey İtalya'yı kapsamaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">İtalya tarihi</span>

İtalya tarihi, İtalya yarımadasında yaşayan halkların antik çağlardan başlayarak günümüze kadar ulaşan tarihini kapsar.

Taştan aletler, bundan yaklaşık 1.8 milyon yıl önce Fransa'da ilkel insanın bulunduğunu kanıtlamaktadır. Bölgede ilk modern insan 40.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Fransa tarihi için ilk yazılı kayıtlar Demir Çağı'ndan itibaren bulunmaktadır. Günümüzdeki Fransa, Galya olarak bilinen bir Roma İmparatorluğu eyaletinin üstüne kuruludur. Romalı tarihçiler, bölgede, dil farkıyla ayrılan üç büyük etnik grubun varlığını ortaya koymuşlardır: Galyalılar, Akuitanlar ve Belgalar. En büyük ve bölgeye en hakim grup olan Galyalılar, Galyaca konuşan Keltlerdi.

<span class="mw-page-title-main">I. Maximilian (Kutsal Roma imparatoru)</span> XVI. yyde Kutsal Roma İmparatoru

Habsburglu I. Maximilian, Kutsal Roma İmparatoru. 1493 yılından ölümüne kadar hüküm sürmüş, yaptığı savaşlar ve evlilikler sayesinde Habsburg Hanedanı'nın nüfuzunu arttırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İtalya Savaşları</span>

İtalya Savaşları (1494-1559), Orta Çağ'dan Yeni Çağ'a geçiş döneminde Avrupa ve Akdeniz coğrafyasının büyük güçlerini karşı karşıya getiren savaşlar dizisidir.

<span class="mw-page-title-main">Güney Avrupa</span> Avrupanın yön bakımından aşağı (güneyinde) yer alan harita yönü

Güney Avrupa, "Avrupa'nın güneyinde yer alan tüm ülkeleri" belirtmek amacıyla kullanılan bir terim. Bunun yanı sıra, kavram zaman içinde farklı politik, dilbilimsel ve kültürel anlamlar da kazanmıştır. Çoğu Güney Avrupa ülkesinin Akdeniz'e sınırı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Danimarka-Türkiye ilişkileri</span>

Danimarka-Türkiye ilişkileri, Danimarka ve Türkiye arasındaki mevcut ve tarihi ilişkilere dayanır. Danimarka'nın Ankara'da ve Türkiye'nin de Kopenhag'da bir elçiliği vardır. İki ülke de NATO üyesidir. Danimarka ve Türkiye arasındaki ilişkiler Jyllands-Posten Muhammed karikatürleri tartışması ve Roj TV meselesinden dolayı gergin durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü Koalisyon</span>

Üçüncü Koalisyon veya Üçüncü Koalisyon Savaşı, 1803-1806 yılları arasında, Büyük Britanya - Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu - Rus İmparatorluğu Koalisyonu ile Fransa Cumhuriyeti arasında gerçekleşmiş muharebeler dizisidir. Bu koalisyon savaşında, Napolyon'un asıl amacı, Büyük Britanya'nı işgal edip, savaşı kökten bitirmekti. Trafalgar Muharebesi'nde yenilmesi üzerine, bu planı suya düştü. Bunun yerine, Rusya hariç tüm Kıta Avrupası'nı işgal etmeye başladı.

<span class="mw-page-title-main">Asya tarihi</span> Kıta Tarihi

Asya tarihi, Asya'nın çeşitli bölgelerinde, merkezi Avrasya bozkırlarındaki duruma bağlı olarak daha fazla veya daha az bağlama sahip Doğu Asya, Güney Asya ve Orta Doğu'nun tarihi olarak görülebilir.

Avrupa güç dengesi, uluslararası ilişkilerde tek bir gücün Avrupa kıtasının üzerinde hegemonya kurmasına izin verilmemesi gerektiği ilkesidir. Modern Çağ’ın büyük bir bölümünde bu denge, güç için mücadele eden az sayıda ve sürekli değişen ittifaklar sayesinde sağlanmış ve bu durum 20. yüzyılın başlarındaki Dünya Savaşları ile tepe noktasına ulaşmıştır. 1945’e gelindiğinde Avrupa liderliğindeki küresel hakimiyet ve rekabet sona ermiş ve Avrupa güç dengesi doktrini yerini modern süper güçler olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği’nin arasında dünya çapında bir güç dengesine bırakmıştır.