İçeriğe atla

Avrupa komünizmi

Avrupa komünizmi ya da Avrokomünizm, 1970'li yıllarda kimi Batı Avrupa ülkelerindeki komünist partilerin izledikleri, politik ve kuramsal yenilenme hareketi. Hareketin arka planını Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) 1956 yılında yaptığı 20. Kongre ve sonrasında gündeme gelen Destalinizasyon süreci ile Doğu Avrupa'daki ayaklanmalar, Çin-Sovyet ayrılığı gibi uluslararası komünist hareketi geniş çaplı etkileyen tarihsel olaylar belirliyordu.

Tarihçe

Başta İtalyan Komünist Partisi, İspanyol Komünist Partisi ve Fransız Komünist Partisi olmak üzere bazı Batı Avrupa komünist partileri, 1970'li yıllarda yeni orta sınıflara hitap etme ve mücadeleyi işçi sınıfıyla sınırlı tutmama perspektifini geliştirdi. Avrokomünizm büyük oranda Bolşevizm'in reddi ve sosyalizmin barışçıl, demokratik esaslar üzerinde kurulması düşüncesine dayanıyordu. Bu yaklaşımla Komintern'in temelini oluşturan proletarya diktatörlüğü tezi reddedildi.

Avrokomünizm'i ilk uygulamaya geçiren, 1973 yılında "tarihsel uzlaşma" politikasını açıklayan İtalyan Komünist Partisi (PCI) oldu. Tarihsel uzlaşma düşüncesi, demokratik bir reform programı çevresinde Hristiyan Demokratlar ile yapılacak bir ittifakı sosyalizme giden yolun başlangıcı olarak görüyordu. Aynı şekilde Franco sonrası İspanya'da demokrasinin kurulmasına komünistlerin etkin bir şekilde katılması gerektiğini savunan İspanya Komünist Partisi (PCE) de benzer bir çizgi izledi. Sosyalist Parti ile birlikte ortak program hazırlayarak koalisyonla iktidara gelmek isteyen Fransız Komünist Partisi (PCF) de 1976'da proletarya diktatörlüğüne ve Sovyet modeline bağlılıktan vazgeçtiğini duyurdu. Bununla birlikte seçimlerde bu çizginin sosyalistleri kuvvetlendirmesi sonucu 1977'de parti Avrokomünizmden vazgeçip yeniden SBKP'ye yaklaştı.

İtalyan Komünist Partisi Polonya'da 1981 yılında Solidarność hareketine karşı sıkıyönetim ilan edilmesi üzerine Sovyetler Birliği ile ilişkilerini kestiğini duyurdu.

1980'lerde yaşanan seçim yenilgileri ve giderek marjinelleşme Avrokomünizm'in çöküşünü getirdi. Sovyetler Birliği'nin yıkılışından sonra derin bir kriz yaşayan Avrupa komünist partilerinin bir kısmı isim ve amblemlerini değiştirerek ya da en azından köklü program değişiklikleri yaparak demokratik sosyalizm anlayışını geliştirdiler. Örneğin, İtalyan Komünist Partisi'nin ismi, bu süreç içinde yeni katılımlarla da birlikte, önce Demokratik Sol Parti ve nihayet Demokratik Parti oldu.

Teorik arka plan

Avrokomünizm'in dayandığı başlıca teorik kaynak Antonio Gramsci'nin metinleriydi. Gramsci toplum içinde hegemonyanın kurulabilmesi için komünist partilerin toplumsal ittifaklar geliştirerek sosyal reformları desteklemelerini öneriyordu. Bu Batı Avrupa komünist partileri demokrasiye bağlı olduklarını çok açık bir şekilde duyuruyorlardı. Kamu sektörünü, orta sınıf emekçileri ve feminizm ya da eşcinsel hareketi gibi yeni toplumsal hareketleri kucaklamaya ve Sovyetler Birliği'ni sorgulamaya özen gösteriyorlardı.

Batı Avrupa dışında Avrupa Komünizmi

Avrokomünizm'in düşünceleri Batı Avrupa dışında da kısmen de olsa karşılık buldu. Bu akımdan etkilenen başlıca Avrupa dışı partiler Sosyalizm İçin Hareket (Venezuela), Japon Komünist Partisi, Meksika Komünist Partisi ve Avustralya Komünist Partisi'ydi. Mihail Gorbaçov da anılarında Avrokomünizm'in glasnost ve perestroyka düşünceleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu yazıyordu.

Kaynakça

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Antonio Gramsci</span> İtalyan düşünür, siyasetçi ve sosyalist kuramcı

Antonio Francesco Gramsci, İtalyan düşünür, siyasetçi, dilbilimci ve sosyalist kuramcı.

<span class="mw-page-title-main">Komintern</span> uluslararası kuruluş

Komintern 1919 Martında, savaş komünizmi döneminin (1918-1921) ortasında Vladimir Lenin ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi tarafından kurulan, "silahlı kuvvetler de dahil tüm mümkün araçlarla uluslararası burjuvaziyi yıkmak ve devletin tamamen yok oluşu için bir geçiş aşaması demek olan Uluslararası Sovyet Cumhuriyetini yaratmak için" mücadele etme amacı güden uluslararası bir komünist örgüt.

<span class="mw-page-title-main">Destalinizasyon</span> Stalinin ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan bir dizi siyasî reform

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Proletarya diktatörlüğü</span> Kapitalizmle Komünizm arasında uzanan geçiş döneminin siyasal biçimi

Proletarya diktatörlüğü, Marksizmdeki tarihsel ve siyasalproleter düşünceye göre, kapitalizmle komünizm arasında uzanan geçiş döneminin siyasal biçimini ifade eder. Sosyalizm dönemi, komünizme yani sınıfsız topluma geçiş dönemi olması itibarıyla proletarya diktatörlüğü dönemidir. Proletarya diktatörlüğü kavramı Marksist devlet anlayışına ve Marksist sınıf teorisine bağlı kesin bir önermedir. Marksizme göre, bu dönem zorunlu bir tarihsel dönemdir. Bu dönemde proletarya sınıf olarak iktidarı elinde bulundurur ve dünya sosyalizmine geçildiği durumda adım adım sönümlenerek sınıfsız topluma geçişi sağlar. Yani sanıldığının aksine proletarya diktatörlüğü sönümlenmez sosyalizm sönümlenerek komünizm yani sınıfsız sömürüsüz dünyaya geçiş yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Karl Kautsky</span> Alman Marksist, sosyal demokrasi kuramcısı ve lider

Karl Kautsky, Alman Marksist, sosyal demokrasi kuramcısı ve lider. Felsefe ve tarih öğrenimi gören Kautsky, Avrupa işçi sınıfı hareketinin en önemli liderlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Komünist Partisi</span> Sovyetler Birliğini yöneten parti

Sovyetler Birliği Komünist Partisi, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadınca kurulan ve 1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nden sonra 1991 yılına dek Sovyetler Birliği'ni yöneten parti. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi olarak iktidara gelen parti 1918 yılında Komünist Parti adını aldı.

<span class="mw-page-title-main">Sınıf mücadelesi</span>

Sınıf mücadelesi kavramını ilk olarak Karl Marx ele almış ve 1848 yılında Friedrich Engels'le birlikte kaleme aldığı Komünist Manifesto adlı eserde "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir" demiştir. Marx'a göre, kapitalizmde üretici pozisyonda bulunan ama bu pozisyonuna karşın üretim araçlarının burjuvazinin özel mülkiyetinde olmasından dolayı sömürülen işçi sınıfının, bu sömürüden kurtulması için burjuvazinin iktidarına son vermesi ve üretim araçlarını kamulaştırması gerekmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist revizyonizm</span> Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

Sosyalist revizyonizm, Marksist hareketin içinde revizyonizm sözcüğü, önemli Marksist öncüllerin çeşitli fikirlerinin, ilkelerinin ve teorilerinin genellikle burjuvazi sınıfı ile birlik olma benzeri değişiklikler içeren bir revizyondan geçmesi gerektiğine inanan bir düşünce tarzıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sol komünizm</span> Siyasi fikir

Komünist sol olarak da bilinen sol komünizm, Komünist Enternasyonal'in sol kanadını teşkil eden ve Komünist Enternasyonal'den 1920'lerden ayrılmış akımlardan gelen siyasi geleneğin ismidir. Komünist Enternasyonal'in dünyanın pek çok yerindeki partilerinde, oportünizme karşı, devrimci görüşleri savunan sol kanatlar gelişmiş olsa da, bu akımlar en net biçimde Almanya-Hollanda komünist solu ve İtalyan komünist solu tarafından ifade edilmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm-Leninizm</span> İdeoloji

Marksizm-Leninizm, adını Karl Marx ve Vladimir Lenin'den alan, 1920'li yıllarda komünist partiler arasında popülerlik kazanan ideolojik akım. Marksizm-Leninizm; Marx, Engels ve Lenin'in ortaya koyduğu temel öğretilere bağlı kalarak, değişen koşullara ve çağın gereklerine uygun bir biçimde sosyalist sistemde yeniden uygulanmasıdır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

Sovyetler Birliği Komünist Partisi 28. Kongresi 2 Temmuz 1990 – 13 Temmuz 1990 tarihleri arasında Moskova'da yapıldı. Planlanandan bir yıl önce, olağanüstü olarak toplanan Kongre, aynı zamanda Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) son kongresi olma özelliğini taşımaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Parlamentosu'nda Sol</span>

Avrupa Parlamentosunda Sol-GUE/NGL, Avrupa Parlamentosu'nda 1995 yılında kurulan sol bir siyasi gruptur. Grup çoğunlukla sosyalist ve komünist eğilimdeki partilerden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik merkeziyetçilik</span> sosyalist partilerin uyguladığı liderlik yöntemi

Demokratik merkeziyetçilik, siyasi bir partide çeşitli kararların alınması amacıyla yapılan tartışmalar sırasında, her konunun herhangi kısıtlama olmaksızın tartışılabileceğini fakat çoğunlukça hemfikir olunan bir kararın alınmasından sonra bu kararın uygulanmasında birlik sağlanması gerektiğini savunan Marksist-Leninist ilkeyi ifade eden terimdir. Bu ilke, dünyadaki pek çok komünist partinin parti genel çizgisi olarak kabul görmüştür.

Öncü parti ya da öncücülük, klasik Marksizm'de yer alan sınıf mücadelesi teorisine, Lenin tarafından "Proletarya Partisi" kapsamında yaptığı katkıyı ifade eden terim. Bu kavram Lenin tarafından Ne Yapmalı? adlı eserinde detaylı olarak açıklanır. Sovyet Anayasası 6. maddesi bu teoriye göre hazırlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Halkın demokratik diktatörlüğü</span> Çin Komünist Partisinin halkı temsil ettiğini, diktatörce güçleri olduğunu ve bunu kullanabileceğini anlatan Maoist terim

Halkın demokratik diktatörlüğü ,, Çin Komünist Partisi lideri Mao Zedong tarafından Çin anayasasına eklenmiş bir ifadedir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği siyaseti</span>

Sovyetler Birliği'nin siyasi sistemi, Anayasa'nın izin verdiği tek parti olan Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin (SBKP) öncü rolü ile karakterize edilen tek partili sosyalist cumhuriyet çerçevesindedir

Bilimsel komünizm, Marksizm-Leninizm 'in üç ana unsurundan biridir. "proleter sınıfın "(sosyalist sınıfın başka bir deyişle, işçi sınıfı mücadelesi ve sosyalist devrim, "sosyalizm ve komünizmin inşasının arkasındaki yasalar ve bir bütün olarak dünya devrimci süreci hakkında bilimdir. Daha geniş anlamda, bilimsel komünizm, Marksizm-Leninizmden bir bütün olarak söz edebilir; "işçi sınıfının mücadelesine dahil olan radikal çıkarların ve hedeflerin bilimsel ifadesi."