İçeriğe atla

Avrupa Akademisi

Avrupa Akademisi
Kuruluş1988
KurucuArnold Burgen, Hubert Curien, Umberto Columbo, David Magnusson, Eugen Seibold, Ruud van Lieshout
MerkezLondra, İngiltere
BaşkanSierd Cloetingh
Başkan VekiliAnne Buttimer
Kurul SekreteriDavid Coates
Resmî siteae-info.org

Avrupa Akademisi, 1988'de kurulan ve akademi olarak hareket eden Avrupa sivil toplum kuruluşudur.[1] Üyeler, toplu olarak öğrenmeyi, eğitimi ve araştırmayı teşvik etmeyi amaçlayan bilim adamları ve bilginlerden oluşur.[2] Cambridge Journals ile European Review'i yayınlamaktadır.[3]

Kaynakça

  1. ^ Burgen, Arnold (Ekim 2009), "Academia Europaea: Origin and Early Days", European Review, 17 (3-4), ss. 469-475, doi:10.1017/S106279870900088X .
  2. ^ Sinclair, Craig (1990), "Introduction to the Academia Europaea", Science and Public Policy, 17 (2), ss. 67-68, doi:10.1093/spp/17.2.67 .
  3. ^ Stagl, J.; Buttimer, A. (2013). "Foreword and Introduction". European Review. 21 (3). s. 315. doi:10.1017/S1062798713000264. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Diktatörlük</span> tek bir lider tarafından yönetilen otokratik hükümet biçimi

Diktatörlük, bir diktatör tarafından kontrol edilen bir hükümet biçimidir. Bir diktatörlükte siyaset, diktatör tarafından kontrol edilir ve danışmanlar, general ve diğer üst düzey yetkililerden oluşan bir iç çember aracılığıyla kolaylaştırılır. Diktatör, iç çevreyi etkileyerek ve onları memnun ederek kontrolünü sürdürürken, rakip siyasi partiler, silahlı direniş veya sadakatsiz parti üyeleri gibi herhangi bir olası muhalefeti baskı altına alır. Diktatörlükler, askeri darbeyle gücü ele geçiren önceki hükûmeti zorla deviren bir şekilde veya seçilmiş liderlerin yönetimlerini kalıcı hale getirdiği bir darbeyle oluşturulabilir. Diktatörlükler otoriter veya totaliter olup askeri diktatörlükler, tek parti diktatörlükleri veya mutlak monarşiler olarak sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi parti</span> politik hayatın en önemli ögesi olan ve belli bir siyasi görüşü temsil eden siyasal örgüt

Siyasi parti, belirli bir ülkenin seçimlerinde yarışacak adayları koordine eden bir örgütlenmedir. Bir parti üyelerinin genellikle politika konusunda benzer fikirlere sahip olması yaygındır ve partiler belirli ideolojik veya politika hedeflerini destekleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp krizi</span> Kalbin bir kısmına kan akışının kesilmesi

Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.

<i>Lepus europaeus</i>

Lepus europaeus, Lepus cinsine bağlı Avrupa'ya özgü bir hayvan türüdür. Avrupa ve Asya'nın bir bölümünde görülür. Bayağı tavşan, yabani tavşan veya tavşan olarak da adlandırılabilir. Takımındaki iri türlerden biridir ve ılıman açık araziye uyum sağlamıştır. Genellikle gececil ve otçuldur. Otların yanı sıra özellikle kışları olmak üzere ağaç kabukları, taze dallar ve tomurcuklarla beslenir. Doğada yırtıcı kuşlar, Canidae ve Felidae türleri tarafından avlanır. Uzun ve kuvvetli bacakları ve büyük burun delikleri sayesinde avlanmaktan kaçmak için yüksek hızlı uzun süreli koşulara dayanıklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

<span class="mw-page-title-main">Aşırı sol</span> politik konum

Aşırı sol, radikal sol veya ekstrem sol siyasi yelpazenin solunda standart siyasi solun ötesinde olan politikalardır. Terimin tek ve tutarlı bir tanımı yoktur; bazı bilim insanları bunu sosyal demokrasinin daha solunu temsil ettiği şeklinde değerlendirirken diğerleri bunu komünist partilerin soluyla sınırlı tutar. Bazı durumlarda aşırı sol, bazı otoriterlik biçimleri, anarşizm, komünizm ve Marksizm ile ilişkilendirilmiş veya devrimci sosyalizm, buna ek olarak ilgili komünist ideolojileri veya anti-kapitalizm ve küreselleşme karşıtlığını savunan gruplar olarak karakterize edilmiştir. Aşırı sol terörizm, ideallerini demokratik süreçleri kullanmak yerine siyasi şiddet yoluyla gerçekleştirmeye çalışan aşırıcı, militan veya isyankar gruplardan oluşur.

Makro evrim, ayrılmış gen havuzunun bölümlerindeki evrimdir. Makro evrim çalışmaları; mikro evrimin girdisiyle sadece tek bir tür içinde olmayan canlılar sınıflandırılmasında tür seviyesinin üzerindeki grup ve kategorilerde görülen tüm evrimsel değişimlerdir.

<i>Sıvacı kuşu</i> Küçük kuşları barındıran bir kuş cinsi

Sitta veya Sıvacı kuşu, Passeriformes takımından Sittidae familyana bağlı küçük kuşları barındıran bir kuş cinsidir. Gövdesine göre büyük kafası, küçük kuyruğu, renkli vücudu ve güçlü gaga ile ayakları belirgin özellikleridir. Yüksek ve basit şakımaları bölgelerini belirtir. Türlerin çoğunda göz çevresinde siyah bir bant bulunurken üst tüyleri gri ile mavi arası bir renktedir.

<span class="mw-page-title-main">Layşmanyaz</span>

Layşmanyaz, Leishmania cinsi protozoa parazitlerinin sebep olduğu ve belli tatarcık (yakağan) sineği türlerinin ısırmasıyla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık kütanöz, mukokütanöz ve viseral layşmanyaz (kala-azar) olmak üzere üç şekilde görülür. Kütanöz tip hastalığa deri ülserleri eşlik ederken, mukokütanöz tipte deri, ağız ve burun ülserleri görülür. Viseral (içorgansal) layşmanyaz ise deri ülserleriyle başlar ve daha sonra ateş, alyuvar sayısında azalma ve dalak ile karaciğerde büyüme görülür.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ İslam dünyasında astronomi</span>

İslam astronomisi, özellikle İslam'ın Altın Çağı sırasında, İslam dünyasında yapılan astronomik gelişmeleri kapsar ve çoğunlukla Arapça yazılmış eserlerden oluşur. Bu gelişmeler özellikle Uzak Doğu ve Hindistan'da daha sonra Orta Doğu, Orta Asya, Endülüs ve Kuzey Afrika'da gerçekleşti. Orta Çağ İslam astronomisi, yabancı dildeki kaynakların özümsenmesi ve bu kaynakların birbiriyle benzeşmeyen unsurlarının İslami özelliklere sahip bir bilim yaratmak için birleştirilmesi gibi yönleri nedeniyle diğer İslami bilimlerin doğuşuyla paralellik gösterir. Bu kaynaklar özellikle Arapça diline tercüme edilmiş ve üzerine çalışmalar gerçekleştirilmiş Yunan, Sasani ve Hint eserlerinden oluşuyordu.

Parton, Richard Feynman tarafından ortaya atılan bir hadron modelidir. Stanford Doğrusal Hızlandırıcı Merkezi'nde (SLAC) 1968 yılında yapılan derin inelastik saçılma deneyleri, protonun daha küçük, nokta benzeri parçacıklardan oluştuğunu ve böylece bir temel parçacık olmadığını gösterdi. O dönemde fizikçiler bu nesneleri kuarklar ile ilişkilendirmek konusunda tereddütlü olduklarından parçacıklar, Feynman tarafından türetilen "parton" olarak adlandırdı. Bu deneyler sırasında gözlemlenen cisimler, diğer çeşnilerin de keşfedilmesiyle daha sonra yukarı ve aşağı kuark olarak tanımlanacaktı. Buna rağmen parton, hadronların bileşenlerini tanımlayan ortak bir terim olarak kullanımda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Proto Hint-Avrupalılar</span> Tarih öncesi etnik grup

Proto-Hint-Avrupalılar veya Ön Hint-Avrupalılar, dilsel yeniden yapılandırmalara göre Hint-Avrupa dillerinin atası olan Proto-Hint-Avrupa dilini konuşmuş Avrasya'nın tarih öncesi insanları.

<span class="mw-page-title-main">Atriyal fibrilasyon</span>

Atriyal fibrilasyon, anormal kalp ritmi ile karakterize edilen, kalp kulakçıklarının hızlı ve düzensiz bir şekilde kasılmasıdır. Zamanla daha uzun ve muhtemelen sabit hale gelecek kısa süreli anormal kalp atşları halinde başlayan atriyal fibrilasyonda genellikle semptom görülmez. Ancak bazen kalp çarpıntısı, bayılma, baş dönmesi, nefes darlığı veya göğüs ağrısı olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu hipotezi</span> Hipotez

,

Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Yarasa yemekleri</span>

Yarasalar bazı Asya, Afrika ve Pasifik ülkelerinde yemek olarak tüketilir. Vietnam, Seyşeller, Endonezya, Palau, Tayland, Çin ve Guam yarasa yeme kültürünün olduğu ülkelerden bazılarıdır. Meyve yarasası türlerinin yarısı yemek için avlanırken, böcekçil yarasa türlerinin sadece %8'i yemek için avlanır. Guam'da Mariana meyve yarasası nadir bulunan pahalı ve leziz bir yiyecek olarak kabul edilir.

Türkiye, Holokost döneminde Nazi Almanyası ile güçlü diplomatik ilişkilerini sürdürmesine rağmen, 2. Dünya Savaşı sırasında tarafsız kaldı. Savaş sırasında Türkiye, yurt dışında yaşayan 3.000 ila 5.000 Yahudiyi vatandaşlıktan çıkardı; 2.200 ve 2.500 Türk Yahudi, Auschwitz ve Sobibor gibi imha kamplarına sürüldü ve birkaç yüz Nazi toplama kamplarında hapsedildi. Nazi Almanyası tarafsız ülkeleri Yahudi vatandaşlarını geri göndermeye teşvik ettiğinde Türk diplomatlar, Türk vatandaşlıklarını kanıtlasalar bile Yahudileri ülkelerine geri göndermekten kaçınmaları için talimatlar aldı. Türkiye aynı zamanda savaş sırasında Yahudi karşıtı yasaları uygulayan tek tarafsız ülkeydi. Ancak Alman yetkililer, Türkiye'nin açıkça Yahudi karşıtı yasalar uygulamadığını ve Yahudi karşıtı nefret kampanyaları için uygun olmadığını savaş boyunca birçok kez kaydettiler. 1940 ile 1944 yılları arasında, Türkiye üzerinden Filistin Mandası'na yaklaşık 13.000 Yahudi geçti. Rıfat Bali'nin bir araştırmasına göre, savaş sırasında ayrımcı politikalar sonucunda Türkiye tarafından kurtarılandan daha fazla Türk Yahudi zarar gördü. Bunun yanında, İzzet Bahar'a göre dönemin Türk otoritelerinin Yahudilere olan tavrı diğer ülkelerin hükûmetlerinden farklı değildi ve bu yüzden bu sıradışı zamanlarda meydana gelen olumsuz olayların çoğu için Türkiye suçlanmamalıydı.

<span class="mw-page-title-main">Kurban milliyetçiliği</span>

Kurban milliyetçiliği; bir milleti, tarihte gerçekleşmiş mağduriyetlerini vurgulayarak kolektif bir şekilde masum ve suçsuz olarak sunan bir milliyetçilik türüdür. Bu düşünce türü, özellikle İrlanda ve Polonya gibi geleneksel olarak Katolik Kilisesi'ne bağlı olan ülkelerde daha belirgindir. Çin ve Kore halkının, Japon işgali döneminde işlenen savaş suçlarına dair bakış açısı da sıklıkla bunun bir örneği olarak gösterilir. Bunların yanında; kurban milliyetçiliği, Ermeni milliyetçiliğinin önemli bir parçasıdır. Düşünce; halk tarafından benimsenmesi durumunda diğer grupların yaşadığı mağduriyetleri kabul etmeyi zorlaştırdığı için, etnik çatışmalarda barışın sağlanması sürecini olumsuz etkileyebilir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra 1980'lere kadar Avusturya'nın resmî bir devlet politikası olarak benimsediği Opferthese'nin ve Almanya'nın durumunda olduğu gibi; bu düşünce yapısı, uluslararası çatışmalarda "fail" olarak görülen ülkelerin, kendilerini çatışmadan sorumlu rejimlerin "ilk kurbanı" olarak göstermesiyle sonuçlanabilir.

The Cambridge History of Turkey; Cambridge University Press taraafından yayınlanan, Türkiye tarihi hakkında 4 ciltlik bir kitap serisidir. Seri, 1071'deki Malazgirt Meydan Muharebesi ile Türklerin Anadolu'ya girmesinden başlayıp 2010'a kadar olan dönemi konu alır. 1071 ile 1453'te İstanbul'un fethedilmesi arasındaki dönemi konu alan ilk cilt 2006'da, 1839 ile 2010 arasını konu alan son cilt ise 2012'de yayınlanmıştır. Yayınlanmasından sonra çoğunlukla olumlu eleştiriler alan serinin dördüncü cildi, bazı kitleler tarafından Ermeni Kırımı'ndan bahsederken soykırım kelimesini kullanmadığı ve Rum Kırımı ile Süryani Katliamı'ndan hiç bahsetmediği için eleştirilmiştir.

Fauna Europaea, yaşayan tüm çok hücreli Avrupa kara ve tatlı su hayvanlarının bilimsel adlarının ve dağılımının yer aldığı bir veri tabanıdır. Pan-Avrupa Tür Dizinleri Altyapısı (PESİ) içinde hayvan taksonomisi için standart bir taksonomik kaynak olarak hizmet vermektedir. Haziran 2020 itibarıyla Fauna Europaea veri tabanında 235.708 takson ismi ve 173.654 tür ismi bulunmaktadır.