İçeriğe atla

Avnillah


İstanbul'da bulunan Avnillah (Nisan 1884)
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluğu
AdıAvnillah
Sipariş 1867
İnşa edenThames Iron Works
Kızağa konuluşu 1868
Denize indirilişi 21 Nisan 1869
Görevlendirme 1870
Akıbet 24 Şubat 1912'de battı
Genel karakteristik
Deplasman 2.362 metrik ton
Uzunluk 68,9 m (dikler arası)
Genişlik 10,9 m
Su çekimi 5 m
Kurulu güç
İtme gücü 1 dikey bileşik buhar motoru
Hız 12 knot (22 km/sa; 14 mph)
Kişi kapasitesi
  • 15 subay
  • 130 denizci
Silah donanımı

1870:[1]

1882:[1]

1906:[1]

  • 4 × 150 mm Krupp QF top
  • 6 × 75 mm Krupp QF top
  • 10 × 57 mm Krupp QF top
  • 2 × 47 mm Krupp QF top

1910:[1]

  • 4 × 57 mm Krupp QF top
Zırh
  • Kemer: 130-150 mm
  • Kazamat: 150 mm
  • Avnillah (Osmanlı Türkçesi: عؤناللە, Anlamı: İlahi Yardım)[2] 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    Avnillah, ilk kez 1877-1878'de 93 Harbi sırasında Kafkasya'daki Osmanlı güçlerini destekleme amacıyla çatışmaya girdi. Savaştan sonra rezerve alındı ve Haliç'te çürümeye terk edildi; 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın patlak verdiğinde hizmet edemez durumdaydı. Savaştan sonra başlatılan büyük bir yeniden yapılanma programı sırasında 1903-1906 yılları arasında modernize edilmiştir. Daha sonra Beyrut'ta liman savunma gemisi olarak görev yaptı. Şubat 1912'de Trablusgarp Savaşı sırasında Beyrut Muharebesi'nde İtalyan zırhlı kruvazörü Giuseppe Garibaldi tarafından batırıldı.

    Tasarım

    Avnillah'ın çizimi

    Avnillah, dikler arasında 68,9 m uzunlukta, 10,9 m genişlikte ve 5 m su çekimindeydi. Gövde demirden yapılmış, kısmi çift tekneliydi ve normalde 2.362 metrik ton deplasmana sahipti. Gemi mürettebatı 15 subay ve 130 denizciden oluşuyordu.[3][4]

    Gemi, bir vida pervaneyi süren tek bir yatay bileşik buhar motoruna sahipti. Buhar, gemi ortasında bulunan tek bir bacaya bağlı dört adet kömürle çalışan kutu kazan tarafından sağlanıyordu. Motor 2.200 belirtilen beygir (1.600 kW) gücündeydi ve gemiyi en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaştırabiliyordu; ancak 1877'ye gelindiğinde gemi, 10 deniz miline (19 km/sa) ulaşabilmekteydi. 1892'de yıllarca süren kötü bakım sebebiyle geminin son hızı saatte 8 deniz miline (15 km/sa) kadar düşmüştü. 220 metrik ton kömür taşıyabilen Avnillah, ek bir brigantin yelken teçhizatına sahipti.[3][4]

    Gemi merkezî bir bataryada yer alan, zırhlı kazamatlara monte edilmiş, iskele ve sancak yanında ikişer adet olmak üzere toplam dört adet 230 mm ağızdan dolma top ile silahlandırılmıştı. Topların konumlandırması her şartta iki topun ileri, yana veya geriye doğru ateş etmesine olanak sağlıyordu. Geminin zırhlı kemeri 130–150 mm kalınlığındaydı, daha kalın kısım su hattı üzerinde yer alırken su altındaki kısım daha inceydi. Kemerin iki ucunda 76 mm kalınlıkta zırha sahip bölmeler yer alıyordu. Kazamatlar kalın bir zırh korumasına sahipti, top bataryası 150 mm kalınlığında demir zırh kaplaması ile korunuyordu.[3][4]

    Hizmet geçmişi

    Avnillah, 1867 yılında sipariş edildi ve sonraki yıl Blackwall, Londra'daki Thames Iron Works'te omurgası serildi. 21 Nisan 1869'da denize indirildi, gemi donatımı 1870 yılında tamamlandı ve aynı yıl hizmete girmeden önceki deniz denemelerini tamamladı.[1] Tamamlandığında Avnillah ve Birleşik Krallık ve Fransa'da inşa edilen diğer zırhlılar, 1866-1869 yılları arasındaki Girit İsyanı sonrasında adanın stabil hale getirilmesine yardımcı olmak üzere Girit'e gönderildi. Bu dönemde Hobart Paşa yönetimindeki Osmanlı filosu, İngiliz talimatnamelerini okumakla sınırlı eğitim dışında büyük ölçüde hareketsiz kaldı.[5] Avnillah, kardeş gemisi Muin-i Zafer, Hıfzu'r-Rahman ve Lütf-i Celil ile birlikte Asya Filosu'nun ikinci tümenine atandı.[6]

    93 Harbi

    Haliç'teki Osmanlı zırhlı filosu; Avnillah limandaki gemiler arasında

    Osmanlı filosu, 1875'in ortalarında başlayan Hersek İsyanı ve Temmuz 1876'da Sırbistan'ın Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmesinin ardından Eylül 1876'da Rusya ile olası bir çatışma için hazırlıklara başladı. Aralık 1876'da Avnillah ve kardeşi Muin-i Zafer, bölgedeki giderek artan Rus deniz kuvvetleri aktivitesi sebebiyle Batum'a transfer edildi. 93 Harbi 24 Nisan 1877'de Rusya'nın savaş ilanı ile başladı.[7] Avnillah, savaşı Osmanlı zırhlı filosunun büyük bir kısmı ile birlikte Karadeniz Filosunda geçirdi.[8] Hobart tarafından yönetilen, Karadeniz'deki Osmanlı filosunun sekiz zırhlısı, Rus Karadeniz Filosundan çok daha üstündü; Rusların Karadeniz'deki zırhlı kuvveti sadece çok düşük hızları ve kontrollerinin zorluğu ile savaş alanında başarısızlıkları ortaya çıkan dairesel zırhlılar Vitse-admiral Popov ve Novgorod'dan ibaretti.[9][10]

    Filonun varlığı Rusları iki kolordularını kıyı savunması için yedek tutmaya zorladı; ancak Osmanlı genelkurmayı, özellikle Rusya'nın Balkanlar'daki ilerlemesini engellemek için deniz üstünlüğünü anlamlı bir şekilde kullanamadı.[11] Hobart Paşa filoyu Karadeniz'in doğusuna götürdü ve burada Kafkasya'da Ruslarla savaşan Osmanlı güçlerini desteklemek için daha agresif bir şekilde kullandı. Filo Poti'yi bombardımana tuttu ve Batum savunmasına yardım etti.[12] 14 Mayıs 1877 tarihinde Avnillah, Muin-i Zafer, Necm-i Şevket, Feth-i Bülend, Mukaddeme-i Hayr ve İclaliye'den oluşan Osmanlı filosu Karadeniz limanı Sohum etrafındaki Rus mevzilerini bombaladı ve piyade çıkartması ile Ruslara karşı yerel halkın silahlandırılarak bir ayaklanma başlatması amacına yardımcı oldu. Osmanlılar iki gün sonra Sohum'u ele geçirdi. Savaş sırasında Rus torpido botları Batum'da bulunan gemilere birkaç saldırı gerçekleştirdi ancak Avnillah bu saldırıların hiçbirinde hasar görmedi.[13][14] Filo, savaşın sonuna kadar sürekli Rus saldırılarına karşı Batum'daki Osmanlı garnizonunu desteklemeye devam etti.[15]

    Sonraki kariyeri

    Beyrut muharebesinde tarafların hareketi
    I. Dünya Savaşı sırasında havadan çekilen bir fotoğrafta Beyrut limanında görülen Avnillah batığı
    Beyrut limanında Avnillah batığı, 16 Mayıs 1915

    Gemi, 1878'de İstanbul'da demir attı ve sonraki yirmi yıl boyunca faaliyet görmedi. Bu dönemde gemiye hafif bir modernizasyon yapıldı. 1882'de Krupp tarafından üretilen bir çift 87 mm kuyruktan dolma top ilave edildi.[1] Bir noktada, yeni Scotch deniz kazanları takıldı ve brigantin teçhizatı kaldırılarak yerine ağır askeri direkler takıldı.[3] Osmanlılar geminin silahlandırılmasını daha da güçlendirmek için 1891'de iki 63 mm Krupp, iki 37 mm Hotchkiss revolver top, iki 25,4 mm Hotchkiss top ve bir 450 mm'lik torpido tüpü takılmasını planladı ama bu planlar uygulanmadı.[1]

    Şubat 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında, Osmanlılar filoyu teftiş ettiklerinde Avnillah da dahil olmak üzere neredeyse tüm gemilerin, üç modern Hydra sınıfı zırhlıya sahip olan Yunan Donanması'na karşı savaşmaya hiçbir şekilde uygun olmadığını tespit ettiler.[16][17] Gemilerin silahları ve zırhları çoktan eskimişti, mürettebat eğitimi ise kötüydü. Osmanlı filosu, Nisan ve Mayıs ayları boyunca gemi mürettebatlarının moralini yükseltmek amacıyla Ege Denizi'ne birkaç kez sortiye çıktı ancak Osmanlılar'ın Yunan kuvvetlerine saldırmaya niyeti yoktu. Osmanlı filosunun durumu, özellikle İngiliz Amiral Henry Felix Woods ve teftişi yöneten Alman Amiral Eugen Kalau vom Hofe gibi yabancı gözlemcilerden gizlenemedi. Filo hükûmet için bir utanç kaynağı olmuştu ve nihayet Sultan II. Abdülhamid'i, zırhlıların yabancı tersanelerde modernize edilmesini içeren bir donanma modernizasyon programına izin vermeye zorladı. Krupp, Schichau-Werke ve AG Vulcan dahil olmak üzere Alman tersaneleri gemileri yeniden inşa edeceklerdi ancak şirketler gemileri inceledikten sonra modernizasyonun pratik olmaması ve Osmanlı hükûmetinin iş için ödeme yapamayacak olması nedeniyle geri çekildi. 1900 yılında sözleşmeler nihayet verildi ancak Avnillah modernizasyon programına dahil edilmedi.[18] Daha fazla müzakereden sonra Gio. Ansaldo & C., 1903 yılında gemiyi yeniden inşa etme sözleşmesini aldı; modernizasyon 1906 yılına kadar sürdü. Geminin eski namludan dolma ana silahları yeni 150 mm Krupp 40 kalibre toplar ile; ikincil batarya ise altı adet 75 mm seri ateşli (SA) Krupp top, on 57 mm SA Krupp top ve iki 47 mm SA Krupp toptan oluşan bir hafif batarya ile değiştirildi.[1]

    Modası geçeli çok uzun zaman olan Avnillah 1910 yılında Beyrut merkezli bir sabit gemiye düşürülmüştür[4] ve burada yerel savunma sağlamakla görevlendirilmiştir.[19] Bu esnada gemide sadece dört 57 mm çapında seri atışlı top bırakılmıştı.[1] Eylül 1911'de İtalya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan ederek Trablusgarp Savaşı'nı başlattı. İtalyan komutanlığı, limanda bulunan Avnillah veya torpido botu Ankara'nın Süveyş Kanalı'ndan geçen İtalyan asker taşıma gemilerine saldırmasından endişe duyuyordu ve bu nedenle gemileri etkisiz hale getirmeye karar vermişti. 24 Ocak 1912 sabahı iki İtalyan zırhlı kruvazörü Giuseppe Garibaldi ve Francesco Ferruccio, Beyrut limanına vardı ve iki geminin teslim edilmesini istedi. 9.00'da Osmanlı valisinden cevap almayan İtalyan gemileri, 6 bin metre mesafeden ateş açtı. Başlayan muharebede İtalyanlar, Avnillah'ı vurdu ve ateşe verdi; Avnillah da İtalyan kruvazörlerine ateş açsa da isabet sağlayamadı. Kruvazörlerin daha sonra limana girmelerinin ardından Giuseppe Garibaldi'nin Avnillah'a doğru ateşlediği iki torpidodan ilki hedefi ıskalayarak altı sivil gemiyi batırdı. İkinci torpido Avnillah'ın ortasına isabet etti ve gemi, sığ suda battı. Ölü tahminleri iki subay ve kırk dokuz denizci ile üç subay ve elli beş denizci arasında değişmektedir. Sekiz subay ve yüz denizci de yaralanmıştır.[20][21]

    Kaynakça

    Özel
    Genel

    İlgili Araştırma Makaleleri

    <i>Mesudiye</i> (zırhlı)

    Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

    <i>Asar-ı Tevfik</i>

    Asar-ı Tevfik, 1860'larda inşa edilen ve sınıfının tek üyesi olan, Osmanlı donanmasının zırhlı bir savaş gemisiydi. Aslen Mısır Hidivliği tarafından İbrahimiye ismiyle sipariş edilen gemi, daha sonra Osmanlılar tarafından alındı. Kırım Savaşı'ndan sonra 1860'larda Osmanlı filosu için bir genişleme programının bir parçası olarak inşa edilen Asar-ı Tevfik, sekiz adet 220 mm toptan oluşan bir ana batarya ile donatılmış 4.600 metrik tonluk barbetli bir merkezî bataryalı zırhlıydı.

    <i>Muin-i Zafer</i>

    Muin-i Zafer, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilen iki Avnillah sınıfı zırhlı korvetin ikincisiydi. Geminin inşasına 1868'de başlandı, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı olan gemi, ana silah olarak kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm top taşıyordu ve saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Peyk-i Şevket</i> sınıfı torpido kruvazörü

    Peyk-i Şevket sınıfı, Osmanlı donanması için Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde 1906-1907 yıllarında inşa edilen bir çift torpido kruvazörüdür. Peyk-i Şevket ve Berk-i Satvet adlarında iki gemiden oluşuyordu. 20. yüzyılın başında Osmanlı donanmasını modernize etme programının bir parçası olarak sipariş edildiler. 775 metrik ton deplasmanındaki gemiler, görece küçük boyutlarına göre ağır silahlıydılar ve üç torpido tüpü, bir çift 105 milimetre (4,1 in) top ve birçok küçük silah taşıyorlardı.

    <i>Feth-i Bülend</i>

    Feth-i Bülend 1860'ların sonlarında sınıfının öncü gemisi olan demir zırhlı korvet savaş gemisidir. Osmanlı Donanması için İngiliz Thames Iron Works'ten sipariş edildi ve 1868'de inşasına başlandı, 1869'da denize indirildi ve 1870'te hizmete girdi. Dört 229 mm topu vardı, tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi.

    <i>Feth-i Bülend</i> sınıfı zırhlı korvet

    Feth-i Bülend sınıfı, 1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması için inşa edilmiş iki zırhlı savaş gemisini içeren bir gemi sınıfıdır. Sınıftaki ilk gemi Feth-i Bülend, Birleşik Krallık'ta inşa edildi ve Haliç'teki Tersane-i Amire'de inşa edilen ikinci gemi Mukaddeme-i Hayr için temel görevi gördü. Gemilerin tasarımı daha önce yine Birleşik Krallık'ta inşa edilen Avnillah sınıfına dayanıyordu. Ortadan bataryalı zırhlı korvetler Feth-i Bülend ve Mukaddeme-i Hayır ana silah olarak kazamatlarda yer alan namludan dolma dört 222 mm Armstrong top taşımaktaydı.

    <i>Avnillah</i> sınıfı zırhlı korvet Osmanlı Donanmasının zırhlı savaş gemisi sınıfı

    Avnillah sınıfı, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen iki zırhlı korvet savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıfta yer alan gemiler Avnillah ve Muin-i Zafer'dir. İki gemi İngiltere'de 1868 ve 1870 arasında inşa edildi. Gemi ortasındaki kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm çapında top taşıyorlardı.

    <i>İclaliye</i>

    İclaliye, 1860'ların sonunda ve 1870'lerin başında Osmanlı donanması için inşa edilmiş, sınıfının tek örneği olan zırhlı savaş gemisidir. Avusturya-Macaristan tersanesi Stabilimento Tecnico Triestino'dan sipariş edildi, Mayıs 1868'de omurgası serildi ve inşası Şubat 1871'de tamamlandı. İclaliye'nin tasarımı, daha önceki Asar-ı Şevket sınıfına dayanıyordu. İki adet 228 mm ve üç adet 178 mm Armstrong top taşıyan İclaliye, 93 Harbi sırasında Kafkasya'da savaşan Osmanlı güçlerini destekledi. Kariyerinin geri kalanının çoğunu, Osmanlı donanmasına çok az bütçe ayrılan bir dönemde hizmet dışında geçirdi. 1912'de donanma, İstanbul'u savunan güçlere topçu desteği sağlamak için İclaliye'yi yeniden hizmete aldı. Birinci Balkan Savaşı sonrasında eğitim gemisi ve kışla gemisi gibi yan görevlerde bulundu. 1928'de hizmetten çıkartıldı ve hurda olarak söküldü.

    <i>Necm-i Şevket</i>

    Necm-i Şevket, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilen iki Asar-ı Şevket sınıfı merkezî bataryalı gemi tipindeki zırhlı korvetlerin ikincisidir. Başlangıçta Mısır Hidivliği tarafından Muzaffer adıyla sipariş edildi ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konuldu. Gemi inşasına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı donanmasında hizmete girdi. Asar-ı Şevket sınıfı zırhlılar, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm ve döner tablalı barbette yer alan bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    <i>Asar-ı Şevket</i> sınıfı zırhlı korvet

    Asar-ı Şevket sınıfı, 1860'larda başta Mısır, ardından Osmanlı donanması için inşa edilen Asar-ı Şevket ve Necm-i Şevket olmak üzere iki gemiden oluşan zırhlı korvet sınıfıdır. Fransa'da inşa edilen gemiler, tasarımları daha önceki zırhlı korvet sınıfı Asar-ı Tevfik'in tasarımına dayanıyordu. Merkezî bataryalı olarak inşa edilen iki gemi, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm Armstrong top ve kazamatın üstünde döner bir barbette bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Asar-ı Şevket</i>

    Asar-ı Şevket 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş merkezî bataryalı bir zırhlı korvettir. Başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilen ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konulan geminin ilk adı Kahire'ydi. Geminin yapımına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı filosunda hizmete girdi. Asar-i Şevket, dört adet 178 mm Armstrong topundan oluşan kazamat içinde bir merkezi batarya ve kazamatın üzerinde yer alan bir döner barbete monte edilmiş bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    <i>Lütf-i Celil</i>

    Lütf-i Celil, Osmanlı Donanması'nın Lütf-i Celil sınıfının öncü gemisi olan zırhlı savaş gemisiydi. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk bir devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen Lütf-i Celil, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı gemiyi teslim etmeye zorlaması ile Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlılara devredildi. Lütf-i Celil, 1877'de 93 Harbi sırasında aktif görevde bulundu ve Rus güçlerinin Tuna'yı geçmesini önlemek için operasyonlarda bulundu. 11 Mayıs'ta devriye gezerken bir Rus topçu bataryasıyla çatışmaya girdi. Geminin kazan dairesine isabet eden bir top mermisinin yol açtığı patlamada gemi mürettebatının çoğu ölürken gemi de battı.

    <i>Hıfzur-Rahman</i>

    Hıfzu'r-Rahman, Osmanlı Donanması için 1860'ların sonlarında inşa edilen Lütf-i Celil sınıfı zırhlı korvetlerin ikincisi olan demir zırhlı savaş gemisidir. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk vasal devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen gemi, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı zorlaması ile henüz Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlı donanmasına devredildi. Taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Lütf-i Celil</i> sınıfı zırhlı korvet

    Lütf-i Celil sınıfı, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için Fransa'da inşa edilmiş bir çift zırhlı korvet tipi savaş gemisidir. Sınıf, Lütf-i Celil ve Hıfzu'r-Rahman gemilerinden oluşmaktaydı. İki gemi de başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilmiş; ancak yapım aşamasında iken Osmanlı İmparatorluğu'na devredilmiştir. İki gemi de döner taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Hamidiye</i> (zırhlı) Osmanlı zırhlı gemisi

    Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

    <i>Osmaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Osmaniye, Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateynlerin öncü gemisi olan bir zırhlı savaş gemisiydi. Adını Padişah I. Osman'dan alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Aziziye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <i>Orhaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Orhaniye, Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateyn sınıfının üçüncüsü gemisidir. 1860'larda Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'ta inşa edilen bir zırhlı savaş gemisidir. Omurgası 1863 yılında serilen gemi, Haziran 1865'te denize indirildi. Orhaniye, ilk tasarlandığı haliyle burunda tek bir 229 mm Armstrong top ile bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 librelik top Armstrong top taşımaktaydı. Osmaniye sınıfı gemiler, 1877-1878 yıllarında gerçekleşen 93 Harbi sırasında gemiyi Akdeniz'de güvenli bir şekilde tutuldu Gemi, 1880'leri Haliç'te geçirdi. 1890'ların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edilerek daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü. Buna rağmen 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı başladığında bakımsızlık ve mürettebatın eğitim eksikliği nedeniyle Yunan gemileriyle çatışmaya girmeye uygun durumda değildi. Sonuç olarak hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahları söküldü. 1909'da aktif hizmetten çıkarıldıktan sonra kışla gemisi olarak kullanıldı. 1913'te hurda olarak satıldı ve parçalandı.

    <i>Mahmudiye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Mahmudiye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin sonuncusu olan zırhlı savaş gemisiydi. Geminin inşaatı 1863'te başladı, Aralık 1864'te denize indirildi. Osmaniye sınıfında Thames Ironworks and Shipbuilding Company'de inşa edilen tek gemi olan Mahmudiye, adını Sultan II. Mahmud'dan alıyordu. Gemi bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36-libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Gemi kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında riske atmak için çok değerli olması sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. Gemi 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü; ancak yeniden inşasının hemen ardından başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı. Bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahsızlandırıldı. 1909'dan 1913'e kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1913 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı korvetleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

    1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması, neredeyse tamamen yabancı tersanelerde inşa edilen bir dizi zırhlı korvet savaş gemisi sipariş etti ve satın aldı. Sipariş edilen ilk sınıf olan Osmaniye sınıfı, dört adet zırhlı fırkateynden oluşuyordu. Osmaniye sınıfı 1860'ların başında Birleşik Krallık'taki tersanelerinden sipariş edildi. 1864'te beşinci gemi Fatih sipariş edilse de bu gemi, 1867'de Prusya donanması tarafından satın alındı. Aynı yıl Osmanlılar, Feth-i Bülend ile iki gemiden oluşan Avnillah sınıfını yine Birleşik Krallık'tan sipariş etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Mısır da o dönem, merkezî otoriteden bağımsız olarak Fransa'daki tersanelerden; Asar-ı Tevfik, Asar-ı Şevket ve Lütf-i Celil zırhlı korvet sınıflarına ait gemi siparişleri vermiş, bir Avusturya-Macaristan firmasıyla ise İclaliye için sözleşme imzalamışlardı. Mısır'ın bağımsızlığını savunmaya yönelik çabaları, Mısır'dan 1868'de yaptığı sipariş ettiği tüm zırhlı korvetleri teslim etmesini isteyen Padişah Abdülaziz'i kızdırdı. Bu esnada ikinci bir Feth-i Bülend sınıfı zırhlı olan Mukaddeme-i Hayr sipariş edilmiş ve Osmanlı Tersane-i Amire'sinde inşa edilen ilk zırhlı olmuştu. 1871'de Osmanlılar, iki Mesudiye sınıfını sipariş etti. İlk gemi teslim alınırken ikinci gemi Birleşik Krallık'ın 1878'de Rusya ile savaşa girmesi korkusunun ortasında Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve yerini Tersane-i Amire'de inşa edilecek üçüncü bir gemi olan Hamidiye'ye bıraktı. Son iki gemi, Peyk-i Şeref sınıfı, 1874 yılında Birleşik Krallık'tan sipariş edildi fakat Kraliyet Donanması 1878'de savaş beklentileri sırasında her ikisini de satın aldı.