Kimya, maddenin yapısını, özelliklerini, birleşimlerini, etkileşimlerini, tepkimelerini araştıran ve uygulayan bilim dalıdır. Kimya bilmi daha kapsamlı bir ifadeyle maddelerin özellikleriyle, sınıflandırılmasıyla, atomlarla, atom teorisiyle, kimyasal bileşiklerle, kimyasal tepkimelerle, maddenin hâlleriyle, moleküller arası ve moleküler kuvvetlerle, kimyasal bağlarla, tepkime kinetiğiyle, kimyasal dengenin prensipleriyle vb konularla ilgilenir. Kimyanın en önemli dalları arasında analitik kimya, anorganik kimya, organik kimya, fizikokimya ve biyokimya sayılır.
Franz Kafka, Almanca konuşan Bohemyalı, roman ve hikâye yazarı. 20. yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Gerçekçilik unsurlarını ve fantastik unsurları birleştiren eserleri tipik olarak tuhaf veya sürrealist ön yargılarla ve anlaşılmaz sosyal-bürokratik güçlerle karşı karşıya kalan izole kahramanlara sahiptir ve yabancılaşma, varoluşsal kaygı, suçluluk ve saçmalık temalarını keşfetme olarak yorumlanmıştır. "Dönüşüm", Dava ve Şato en bilinen eserleridir. "Kafkaesk" terimi, Kafka'nın yazdıklarındaki gibi durumları tanımlamak için üretilmiştir.
İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.
Albertus Magnus, Orta Çağ'da kendisine doktor üniversalis unvanı verilmiş olan 13. yüzyıl Alman skolastik filozofu ve tanrıbilimcisi. Albertus, Anselmus, Petrus Abelard, Saint Victor'dan Hugh, Petrus Lombard, Thomas Aquinas ve Duns Scotus en ünlü skolastikler arasındadır.
Saraybosna Suikastı, 28 Haziran 1914 saat 01.15'te Arşidük Franz Ferdinand'a Gavrilo Princip adındaki bir Boşnak Sırp tarafından düzenlendi. Princip, aynı zamanda Muhamed Mehmedbašić, Vaso Čubrilović, Nedeljko Čabrinović, Cvjetko Popović ve Trifko Grabež içeren ve Boşnak Sırp Danilo Ilić ve Kara El adlı gizli cemiyetinin bir üyesi tarafından koordine edilen altı suikastçıdan biriydi. Suikastın siyasi amacı, Avusturya-Macaristan'ın Güney Slav eyaletlerini bir Yugoslavya'da birleştirebilmek için koparmaktı. Suikastçıların bu girişimlerinin nedenleri, daha sonra Genç Bosna olarak bilinen hareketle tutarlıydı. Suikast, Avusturya-Macaristan'ın daha sonra Sırbistan Krallığı'na bir ültimatom vermesi ve kısmen reddedilmesi ile doğrudan I. Dünya Savaşı'na yol açtı. Avusturya-Macaristan daha sonra Sırbistan'a savaş ilan ederek çoğu Avrupa devleti arasında savaşa yol açan eylemleri tetikledi.
Felsefe taşı, Simya ilmine göre dokunduğu her nesneyi altına dönüştüreceğine inanılan taştır. Kimya bilimine göre herhangi bir maddeyi altına dönüştürmek mümkün değildir. Zira altın bir bileşik değil bir elementtir. Bu taşı elde edebilmek için birçok formül ve deneme yapılmıştır. Bu çalışmalar altın elde etmekte başarısız olmuşlardır ama bu çalışmalar modern kimyanın temellerinin atılmasına vesile olmuştur.
Bihzâd ya da tam sanıyla Üstâd Kemâleddin Bihzâd, geç Timurlular ve erken Safevîler dönemlerinde yaşamış İranlı minyatür sanatçısı ve Herat ve Tebriz'deki sultanlara ait minyatür atölyelerinin başı.
Marie-Louise von Franz İsviçreli analitik psikolog ve araştırmacı. Özellikle simya üzerine olan el yazmaları ve peri masallarının psikolojik çözümlemeleri ve yorumlanması üzerine çalışmalarıyla tanınır.
Ashburnham Tevratı MS 7. yüzyılda tamamlanmış minyatürlü bir el yazmasıdır. El yazması, Eski Ahit'ten Tanah'ın ilk beş kitabı olan tevratı kapsamaktadır.
Kimya tarihi, antik çağdan günümüze kadar uzanan zaman aralığında kimya biliminin ortaya çıkışı ve gelişimini konu alır. MÖ 1000 yılına gelindiğinde antik uygarlıklar ileride kimyanın çeşitli dallarının temelini oluşturacak teknolojileri kullanmaktaydı. Ateşin keşfi, cevherlerden metal elde edilmesi, çömlek ve sır yapımı, bira ve şarabın fermantasyon ile elde edilmesi, ilaç ve parfüm yapmak için bitkilerden kimyasalların özütlenmesi, yağın sabuna dönüştürülmesi, cam imâli ve bronz gibi çeşitli alaşımların üretimi bu teknolojiler arasında sayılabilir.
İran felsefesi veya Fars felsefesi, Doğu felsefesinin bir parçası olup, oldukça zengin ve eski bir tarihe sahiptir. İran felsefesi'nin kökeni eski İran'da Hint-İran kökleriyle ortaya çıkan ve Zerdüşt öğretilerinden büyük ölçüde etkilenen, felsefi gelenek ve düşünceler zamanına kadar uzanmaktadır. Pers bölgesinde bağımsız felsefi düşüncenin ortaya çıkışını, M.Ö. 1500’ler de Avesta metinleri aracılığı ile tarihleyen Hint-İranlılar’dan öğrenmekteyiz. Zerdüşt'ün görüşlerinin, Yahudilik ve Orta Platonizm dönemi fikirleri aracılığıyla, Batı Avrupa kültürlerini de etkilediğini görmekteyiz.
Franz von Baader, doğum ismi Benedikt Franz Xaver Baader olan Alman Katolik filozof, teolog, doktor ve maden mühendisidir. Zamanının ampirizmine direnerek, Descartes'tan bu yana Batı felsefesinin çoğunu ateizme yönelmekle suçladı ve Skolastik okulun yeniden canlanması olarak kabul edildi. Çağının en etkili ilahiyatçılarından biriydi, ancak daha sonraki felsefe üzerindeki etkisi daha az oldu. Bugün, Meister Eckhart ile teolojik angajmanı akademiye ve hatta daha genel olarak Hıristiyanlık ve teozofiye yeniden soktuğu düşünülüyor.
Simyacı Kleopatra bir Yunan simyacı, yazar ve filozoftu. Pratik simya ile deneyler yaptı ancak aynı zamanda felsefe taşını üretebilen dört kadın simyacıdan biri olarak da kabul edildi. Bazı yazarlar, onu bir damıtma cihazı olan imbik'in mucidi olarak görüyor.
Meryem veya Yahudi Meryem, aynı zamanda Kâhin Meryem ya da Kıptî Meryem Yunan simya geleneği temsilcileri ve Panopolisli Zosimos'un çalışmalarıyla tanınan erken dönem simyacılardan biridir. Zosimos'un aktardıkları kapsamında İskenderiye'de milattan önce birinci ve üçüncü yüzyıllar arasında yaşamıştır. Birinci yüzyıldan daha erkene dayanmayan çalışmaları nedeniyle French, Taylor ve Lippman tarafından ilk simya yazarlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Sör George Ripley İngiliz Augustinian kanonu, yazar ve simyacıydı.
Atalanta Fugiens veya Atalanta Fleeing, Michael Maier tarafından hazırlanan, Oppenheim'da Johann Theodor de Bry tarafından 1617'de yayımlanan simya temalı bir amblem kitabıdır. Matthias Merian'ın çizimleriyle 50 söylemden oluşuyor ve her birine bir nükteli mısra, nesir ve müzikal bir füg eşlik ediyor. Bu nedenle erken bir multimedya örneği olarak kabul edilebilir.
Rubedo, simyacılar tarafından magnum opus'larındaki dördüncü ve son ana kısımı tanımlamak için kabul edilen "kırmızılık" anlamına gelen Latince bir kelimedir. Rubedo simyasal başarıyı ve büyük işin sonunu işaret ettiğinden, hem altın hem de felsefe taşı kırmızı renkle ilişkilendirilmiştir. Rubedo, Yunanca da iosis kelimesiyle de bilinir.
Heinrich Khunrath veya diğer adıyla Dr. Henricus Khunrath ; Alman doktor, hermetik filozof ve simyacı. Frances Yates onu John Dee felsefesi ile Gül-haçlılar arasında bir bağlantı olarak görüyordu. "Henricus Künraht" şeklinde yazılan adı, Baruch Spinoza'nın Tractatus Theologico-Politicus'un 1670 yayıncısı için bir takma ad olarak kullanıldı.
Simyanın, hem simya metinlerinde hem de ana akım eğlencede görülen, sanatla uzun süredir devam eden bir ilişkisi vardır. Edebi simya, Shakespeare'den modern fantezi yazarlarına kadar İngiliz edebiyat tarihi boyunca görülmektedir. Burada karakterler veya olay örgüsü, simyasal bir magnum opus'u takip eder. On dördüncü yüzyılda Chaucer, Terry Pratchett'inkiler gibi son zamanlardaki fantezi eserlerinde hala görülebilen bir simya hiciv akımı başlattı.
Marie-Louise von Motesiczky, Avusturya doğumlu İngiliz ressam. 1939'dan itibaren Britanya'da yaşadı ve 1948'de İngiliz vatandaşı oldu.