August Rush

August Rush
August Rush
	August Rush Film afişi
Yönetmen	Kirsten Sheridan
Yapımcı	Richard Barton Lewis
Senarist	Nick Castle; James V. Hart; Paul Castro
Oyuncular	Freddie Highmore; Keri Russell; Jonathan Rhys Meyers; Robin Williams; Terrence Howard
Müzik	Chick Corea; Mark Mancina
Görüntü yönetmeni	John Mathieson
Dağıtıcı	Warner Bros.
Cinsi	Sinema filmi
Türü	Dramatik ; Müzikal
Renk	Renkli
Yapım yılı	2007,
Çıkış tarih(ler)i	; 21 Kasım 2007; ; 29 Şubat 2008
Süre	102 dakika
Dil	İngilizce
Bütçe	25.000.000 $
Hasılat	66.122.026 $
	Resmî sitesi

August Rush yönetmeni Kirsten Sheridan olan 2007 yapımı film. Nick Castle, Jim Hart, Kirsten Sheridan ve Paul Castro filmin senaryosunu yazarken, filmin yapımcılığını Richard B. Lewis yapmıştır. Film ABD'de 21 Kasım 2007'de, Türkiye'de ise 29 Şubat 2008'de gösterime girdi.^[2]

Konusu

Evan Taylor Newyork Erkek Çocuk Yetimhanesinde büyümüştür. Müziğe yürekten inanmaktadır ve bir gün müzik sayesinde ailesini bulacağına emindir. Evan'ın annesi ile babası gerçekte evli değillerdir. Annesi bir müzik okulundan mezun olmuş bir çellist babası ise İrlandalı bir Rock yıldızıdır. Çocuk doğmadan önce birbirlerinin izlerini kaybetmişlerdir. Annesi Lyla Novachek'in hamile olduğunu anlayan Lyla'nın babası sürekli onun üzerinde baskı kurmaktadır. Bir gün bu baskılardan sıkılan Lyla sinirle yola fırlar ve bir trafik kazası geçirir. Hastanede babasından çocuğun hayatını kaybettiğini öğrenir. Ama aslında Lyla'nın babası Lylanın imzasını taklit etmiş, çocuğu hastaneden kaçırmış ve bir yetimhaneye bırakıp gitmiştir. Lyla'nın çocuktan haberi bile yoktur. Bir gün Evan annesi ile babasının izini bulmak için yetimhaneden kaçar ve bir kamyoncu onu şehire getirir. Sabah olduğunda kamyoncu ona yetimhanenin kartını verir. Bunu asla kaybetmemesi gerektiğini söyler. Yetimhane görevlisi onu meydandan alacaktır. Şehirde her duyduğu notayı yönetmeye başlar. Ve kendini kaptırdığı için kartı elinden uçurur. Şehirde ne yapacağını bilemeyen Evan sokakta gitar çalan Zenci bir çocukla arkadaşlık kurar. Çocuk onu kendi yaşadığı yere götürür. O da yetim bir çocuktur. Gittikleri yer baraka gibi bir yerdir ve burada çocukları çalıştıran Wizard adından bir adam vardır. Bu adam Evan'ı ilk başlarda hiç sevmez ancak Evan'ın kendi kendine daha hiç gitar görmemişken sanki profesyonelmiş gibi çalması onu çok etkiler. Evan'ı da çalıştırmaya başlar. Ondan çok para kazanır. Ve yetimhaneden kimsenin onu bulmaması için ona August Rush diye bir takma ad da takar. Bir gün yetimhane görevlisi kaybolan birkaç çocuğu ararken Evan'ın zenci arkadaşı Arthur'a rastlar. Bunları beraber gören Wizard yanlarına gelir. Yetimhane görevlisin Evan'ı aradığını öğrenince ona yerini bildiğini söyler ama nerede olduğunu söylemez. Bundan şüphelenen yetimhane görevlisi polise haber verir. Polisler de Arthuru takip eder. Bakında polislerden kaçan Evan bir kiliseye gider. orada bir zenci kızın yatağının altında uyur ve sabah olunca o kızla arkadaş olur. Kız ona notaları gösterir. Müzik kitabını da ödünç verir. Bunlardan esinlenerek duyduğu her sesi notaya çeviren Evan kilesdeki rahibi ve diğerlerini üstün yetenekleri olduğuna inandırır. Bunun üzerine rahip Evan'ı annesininde mezun olduğu müzik okulu Julliard'a götürür. Julliardda yıldızı bir anda parlar çünkü okulun en küçük öğrencisi odur. Kısa sürede kendi senfonisini yazar ve bu okulun konserinde sergilenecektir. Ancak Wizard kısa zamanda Evan'ı bulur. Ve onu yetimhaneye vermekle tehdit ederek okuldan alır. Eski işine geri dönen Evan bir gün konser için Washington'dan gelen onun çocuğu olduğundan bile haberi olmayan babası Louis ile karşılaşır. Karşılıklı düet yaparlar ve babası onu konsere gitmesi için yüreklendirir. Bu sırada Lyla gerçeği babasından öğrenir. Oğlunu aramak için Chicago'dan New York'a gelir. Ve oğlunu bulabilmek için her yere afişler göndermeye başlar. Evan ise Arthur sayesinde Wizard da kaçar ve konserine çıkar. onun konserinden bir önce ise annesinin konseri vardır. annesi konserin geri kalanını izlemeye devam eder. Bir an Onun oğlu olduğunu hisseder. Konseri bitip yolda olan Evan'ın babası Louis afişte Lyla'nın ismini görür ve o da hemen konsere gider. Orada annesi ile babası karşılaşırlar. Evan ise arkasını döndüğünde onları görür. Artık birbirlerini bulmuşlardır. Her ikisi de oğullarıyla gurur duymaktadırlar.