Lens, aşağıdaki anlamlara gelebilir:
- Lens (anatomi), gözün bir dokusu.
- Lens (fotoğrafçılık), fotoğraf makinesi objektifi
- Lens (hayvan), Contradentini oymağına bağlı bir hayvan cinsi
- Lens (optik), optik bir yapı.
- Kontakt lens, Korneanın üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek
- RC Lens, Fransa'da bir futbol kulübü
- Jeremain Lens, Hollandalı futbolcu
Rifampisin veya rifampin, bakterisidal etkisi olan rifamisin grubundan bir antibiyotik ilaçtır. Genellikle mikobakteri enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca metisilin dirençli Staphylococcus aureus tedavisinde fusidik asit ile beraber kullanılır. Türkiye'de Rifadin ve Rifcap markalarıyla piyasaya sürülmüştür.

Kontak lens, göz bozukluklarında, özellikle ileri derece miyoplarda göz camının çok fazla kalınlaşmasından dolayı kullanımı tercih edilen optik mercek. Esnek bir maddeden yapılmış olup çok yakından bakılmadıkça göz üzerindeki varlığı belli olmaz. 1887 yılında Fransa'da üretilen ilk lensler camdan yapılıyordu.
LASIK, İngilizce “Laser-Assisted in Situ Keratomileusis” kelimesinin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltmadır, bu kelime Türkçe olarak Lazer eşlikli korneanın yerinde şekillendirilmesi olarak da söylenebilir. LASIK, miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve presbiyopi tedavisinde gözlük veya kontakt lenslere alternatif olarak görmenin düzeltilmesi için göz doktorları tarafından uygulanan bir cerrahi tekniktir.
PRKnın açılımı photorefraktif keratektomidir Anlamı ışık kullanarak korneayı kesmektir. Excimer lazer ile gözün odaklama sisteminin önemli bir kısmı olan korneanın eğimi değiştirilir. Halen en yaygın şekilde kullanılan Lasik tekniğinden farklı olarak PRK da korneada kapak açılmaz, lazer direkt olarak dış yüzeyden başlar.

Paul Hermann Müller, İsviçreli kimyacı. DDT'nin böcekler üzerindeki güçlü toksit etkisini bularak 1948 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü almıştır.

Allvar Gullstrand, İsveçli göz doktorudur.

Mercek ya da lens ışığın yönünü değiştiren (kıran), ışık ışınlarını birbirine yaklaştıran ya da uzaklaştıran optik alet.
Basit mercek tek bir optik elemanın kullanıldığı, bileşik mercek ise iki optik elemanın bir arada olduğu mercek tipidir. Bileşik mercek, basit mercek kullanıldığında ortaya çıkan sapınç olayının etkisini azaltmak için kullanılır. Mercekler genelde camdan ve saydam plastikten yapılır. Lensler, gereken şekle göre taşlanır, parlatılır veya kalıplanır. Bir mercek, ışığı odaklamadan kıran bir prizmadan farklı olarak, bir görüntü oluşturmak için ışığı odaklayabilir. Mikrodalga lensler, elektron lensler, akustik lensler veya patlayıcı lensler gibi görünür ışık dışındaki dalgaları ve radyasyonu benzer şekilde odaklayan veya dağıtan cihazlara da "mercekler" denir.

Johannes Georg Bednorz, Nobel Fizik Ödülü sahibi Alman fizikçi.
Optik, Mısır ve Mezopotamyalılar tarafından geliştirilen lenslerle başlamış ve Yunan ve Hint filozofları tarafından geliştirilen ışık ve vizyon teorileri takip etmiştir.
Optik cihaz veya optik alet, bir görüntünün görünümünü geliştirmek amacıyla ışık dalgalarını yönlendiren veya bir dizi karakteristik özelliklerini belirlemek amacıyla ışık dalgalarını analiz etmede kullanılan bir araçtır.

Friedrich Max Müller, genelde bilinen ismiyle Max Müller, Alman filolog ve oryantalist. Hayatının önemli kısmını Britanya'da geçirmiş ve batı akademisinde kabul gören Hindoloji ve Karşılaştırmalı Din disiplinlerine büyük katkı yapmış ve ayrıca Turan Dil Ailesi gruplandırmasını yapan kişidir.

Lenssiz gözlük lenssiz gözlüklerdir. Görme düzeltme veya göz korumada hiçbir işlevi olmayan, yalnızca estetik veya moda amaçlar için giyilirler. Çerçeveler genellikle büyük boy ve genelde siyah renklidir. Kontakt lensler ile birlikte takılabilirler. Lenssiz gözlüklerin avantajı, sis veya yansıma olmamasıdır ve uzun kirpiklere ve kirpik uzantılarına dokunacak mercek yoktur. Lenssiz gözlükler ilk kez 1990'larda Japonya'da popüler oldu. Bu eğilim sona ermiştir, ancak son zamanlarda Çin ve Tayvan'da yeniden canlandı. Maison Margiela, lenssiz ve yarı çerçevesiz altın çerçeveler çıkardı.

Optik başa takılı ekran (OHMD) kullanıcı için optik teknoloji sağlayan bir başa takılı ekran türüdür. OHMD teknolojisi, 1997 yılından bu yana çeşitli formlarda var olmuş, ancak endüstriden bir dizi girişime rağmen, ticari olarak yokdur.

Yemek fotoğrafçılığı, esas olarak yemeği lezzetli göstermeyi amaçlayan ve konusu gıda ürünleri olan fotoğrafçılık dalıdır. Yemek fotoğrafları genel olarak menüler, dergiler, gıda firmalarının reklamları ve yemek kitapları gibi ortamlarda kullanılmaktadır. Teknik çalışmanın ve kompozisyon çalışmasını tamamının yemek fotoğrafçısı tarafından yapabileceği gibi; fotoğrafçı, yemek stilisti ve prop stilisti ile de bir ekip olarak çalışabilmektedir.
Lens ışığın kırılarak retinada odaklanmasını sağlayan saydam ve bikonveks bir yapıdır.Lens şekil değiştirerek odak uzunluğunu değiştirir. Böylece çeşitli mesafelerdeki cisimlere odaklanabilmeyi sağlar. Bu ayarlama akomodasyon diye de bilinir.Akomodasyon kameranın lens hareketleriyle odaklanması gibidir.Lensin ön yüzü arka yüze göre daha düzdür. İnsanlarda, doğal ortamındaki lensin kırma gücü yaklaşık 18 diyoptri, yani gözün toplam kırma gücünün kabaca üçte biri kadardır.

Katoptrik, yansıyan ışık fenomeni ve aynaları kullanan görüntü oluşturan optik sistemlerle ilgilenir. Aynı zamanda ışığın yansıması ile ilgilenen bilim dalıdır. Bir katoptrik sisteme ayrıca katopter (catoptre) denir.
Astigmatizm (veya Astigmatizma) ile bir optik sistemde, iki dik düzlemde yayılan ışınların farklı odaklara sahip olduğu bir sistem sorunudur. Bir çarpı görüntüsünü oluşturmak için astigmatizma ile optik bir sistem kullanılırsa, dikey ve yatay çizgiler iki farklı mesafede keskin odakta olacaktır. Terim, "yok" anlamına gelen Yunanca α- (a- ) ve στίγμα ( stigma), ("bir işaret, nokta, delinme" anlamına gelen") birleşiminden oluşmuştur.

Optikte, bulanıklaşma,, defokus aberasyonu olarak ifade edilen basitçe görüntünün odak dışı olduğu bulanık hale geldiği optik sapmaları ifade eder. Bu optik aberasyon sorunu ile, kamera, video kamera, mikroskop, teleskop veya dürbün kullanan herkes karşılaşır. Optik olarak, odak bulanıklığı, odaklamanın optik eksen boyunca algılama yüzeyinden uzağa çevrilmesi anlamına gelir. Genel olarak, bulanıklaştırma görüntünün keskinliğini ve kontrastını azaltır. Bir sahnede keskin olması gerekliliktir, bu yüksek kontrastlı kenarlar kademeli geçişler halinde olur. Ancak bu problemde sahnedeki ince ayrıntılar bulanıklaşır ve hatta görünmez hale gelir. Neredeyse tüm görüntü oluşturan optik aygıtlar, odaksızlık problemini en aza indirmek ve görüntü kalitesini en üst düzeye çıkarmak için bir tür odak ayarı içerir.

Otto Wichterle, en çok modern yumuşak kontakt lensleri icat etmesiyle tanınan Çek bir kimyagerdir.