İçeriğe atla

Attis

Frig şapkalı Attis'in büstü (M.Ö. 2. yüzyıl)
Frig - Zeus, Sibyl ve Attis, Eskişehir arkeoloji müzesi

Attis, (Yunanca: Ἄττις, also Ἄτυς, Ἄττυς, Ἄττης[1]) Eski Anadolu (Frigya) tanrılarından biri. Efsanelere göre Adonis kadar güzeldi, bu yüzden Anadolu tanrılarının anası Kybele ona gönül verdi. Ondan hayat boyu kendisine sadık kalma sözü almıştı ancak Attis Sakarya Nehri'nin perisi Sagaratis'e gönül verdi.[2] Kybele buna çok öfkelendi ve peri kızının hayatının bağlı olduğu ağacı keserek Attis'i de delirtti.[3]

Attis-Kybele, İsis ve Dionysos Sabazios'a bağlı ve sonradan Yunanistan ile Roma İmparatorluğu'nu istila eden Doğu Gizemleri, Bacchanalia, Eleusis törenleri ile birçok ortak özellikler taşımaktadırlar. Ancak, Doğu Gizemlerinde katılanların kendinden geçişleri (vecd) çok daha şiddetli, üstelik tanrılarla bütünleşme arzusunun yarattığı psikolojik gerilim çok daha tehlikeliydi. Örneğin, baş rahibin tanrının adını taşıdığı Attis tapımında inisiyeler kendilerini hadım ederlerdi. Tanrı ile bütünleşme, ya boğa kurbanı (Taurobolium) sırasında kana bulanma ya da sunak üzerinde kendi kollarının bıçakla kesilmesi ile sağlanırdı.[4] Ayrıca bir kutsal evlenme töreni düzenlenir ve inisiye büyük tanrıça ile cinsel ilişki kurardı. Frigya gizemlerinde, dramatik olarak ifade edilen, Attis'in ölümü ve dirilmesi çok belirgindi. Bu törenlerin gerçekleştirildiği "Hilaria" (sevinç ve neşe) bayramı ilkbahara rastlardı.[5]

Kaynakça

  1. ^ "William Smith. A Dictionary of Greek and Roman biography and mythology.". 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020. 
  2. ^ "Attis (Phrygian deity) 4 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.," Britannica Online Encyclopedia
  3. ^ Roman, Luke; Roman, Monica (2010). Encyclopedia of Greek and Roman Mythology (İngilizce). Infobase Publishing. s. 94. ISBN 978-1-4381-2639-5. 7 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020. 
  4. ^ Mark Merrony, "An Ivory Throne for Herculaneum 31 Mart 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.," Minerva, Mart-Nisan 2008. A picture accompanies the article.
  5. ^ "Regio IV – Regio I – Santuario di Attis (IV, I, 3)". www.ostia-antica.org. 13 Mayıs 2006. 19 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yunan mitolojisi</span> Antik Yunanların oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Yunan mitolojisi, Antik Yunanistan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hâllerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için o dönemin sanatındaki ipuçlarını bile toplar.

<span class="mw-page-title-main">Dionisos</span> Antik Yunan mitolojisinde şarabın ve şarapçılığın tanrısı

Dionysus veya Dionisos, Roma mitolojisinde Baküs (Bacchus) olarak da bilinen Çallı şarap tanrısı. Şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve faydalı etkilerini de temsil eder. Medeniyetin destekçisi ve barış aşığıdır. Yunan mitolojisinde, Dionysos Hindistan'a kadar geniş bir alana seyahat etti ve kültünü Yunanistan'a yaydı, esasen doğu kökenli olarak bilinirdi. Onun onuruna grup sekse benzeyen ayinler düzenlenirdi, burada katılımcılar kendilerini aşacak derecede Dionysosçu bir dans ve eğlence çılgınlığına kapılırlardı. Tiyatronun, Dionysos'a tapanlar gibi, kendi kişiliklerini geride bırakmaya ve canlandırdıkları karakterle bütünleşmeye çalıştıkları için bu etkinlikten doğduğuna inanılır. Gerçekten de, Dionysos rahiplerine Yunan tiyatrolarında şeref koltukları verildi.

Kibele veya Kybele, Anadolu kökenli bir ana tanrıçadır. Ana tanrıça inancı, birçok kültürde farklı isimlerle yer alır. Yunan anakarasında Rhea, özellikle Roma dönemi Mısır kültüründe İsis ve Yunan adaşı gibi bekaretle değil, doğurganlık ve bereketle ilişkilendirilen Efes Artemis'i, belli başlı ana tanrıça figürleridir.

Kelt mitolojisi en yalın tanımıyla Kelt politeizminin mitolojisidir. Kelt politeizmi Demir Çağı Keltlerinin diniydi. Demir Çağı'ndaki diğer Avrupalılar gibi erken dönem Keltleri de politeistik mitoloji ve dinî yapıyı benimsemişlerdi. Kelt insanlarının içinde, Roma ile yakın iletişimi olan Galyalıların ve İber Yarımadasındaki Keltlerin mitolojileri Roma İmparatorluğu altında devam edememiş, daha sonra ise bu insanlar Hristiyan olmuş ve Kelt(ik) dillerini de kaybetmişlerdir. İronik bir şekilde bu insanların inanç ve geleneklerine dair bilgiler çeşitli Roma ve Hristiyan kaynakları sayesinde bugüne kadar ulaşmıştır. Bir başka açıdan ise, kendi politik veya lenguistik (dilsel) kimliklerini korumuş olan Keltler Demir Çağı'ndaki atalarının mitolojilerinin en azından artakalan küçük bir kısmını iletebilmişlerdir. Bu iletilebilmiş kısım genellikle Orta Çağ'da kaydedilmiş ve yazılmıştır.

Bakırçay, eskiden Kaikos, Batı Anadolu'da, Ege Bölgesinde, Manisa ve İzmir ili içinde akan bir nehirdir. Gelenbe'nin doğusundan başlayan Bakırçay Vadisi'nin, çok küçük bir bölümü Manisa ili alanı içinde kalmaktadır. Vadinin Manisa il sınırları içinde kalan kısmında, Soma-Kırkağaç Ovası bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Niobe</span>

Niobe, "Frigyalı", hatta "Frigya Kralı" olarak anılan, ancak Frigya ülkesinin en batı ucunda, günümüzde İzmir-Manisa arasındaki Spil Dağı ve Yamanlar Dağı çevresinde, dağ ile aynı adı taşıyan, ancak günümüze çok az izi erişmiş Sipylus kenti merkezli olarak hüküm sürmüş Tantalus'un ve eşi Dione'nin kızıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Krallığı</span> Devlet

Pontus Krallığı ya da Pontus İmparatorluğu, Karadeniz'in güney kıyısında kurulan Helenistik Dönem devletlerinden biridir. Krallık önceleri Pontus Kapadokyası, sonra yalnız Pontus olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pelops</span>

Pelops, "Frigyalı", hatta "Frigya Kralı" olarak anılan, Frigya ülkesinin en batı ucunda, İzmir-Manisa arasındaki Spil Dağı ve Yamanlar Dağı çevresinde, dağ ile aynı adı taşıyan, ancak günümüze pek az izi erişmiş Sipylus kenti merkezli olarak, muhtemelen MÖ 12. yüzyılda hüküm sürmüş yerel bey Tantalus'un ve eşi Dione'nin oğlu, Niobe'nin erkek kardeşidir. Hakkındaki anlatı şeklinde günümüze ulaşan bilgiler eski Yunan mitolojisi yolu ile olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">I. Agis</span>

I. Agis, eski Sparta kralı. Efsaneye göre, Sparta'yı kuran ikizlerden biri olan Eurysthenes'in oğludur. Agiad kral soyu adını ondan aldığından, Agis'in tarihsel bir kişilik olduğu düşünülebilir. 4. yüzyıl Yunan tarihçisi Ephoros, Lakonia'daki Helos kentini zaptedenin ve kent halkını serf (helot) konumuna getirenin Agios olduğu söylenir.

<span class="mw-page-title-main">Julia (Jül Sezar'ın kızı)</span>

Julia Caesaris dictator Gaius Julius Caesar'ın ilk evliliğini yaptığı Cornelia Cinna'dan doğan tek meşru çocuğu. Julia, Büyük Pompey'in dördüncü karısı olmuş ve güzelliği ve erdemi ile ünlenmiştir.

Ariobarzanes, Pontus Krallığı krallarından ikincisidir ve babası Pontus kralı I. Mithridatis öldüğünde tahta çıkmıştır. MÖ 250 ile MÖ 240 arasında kesin olarak bilinmeyen bir tarihte öldü.

<span class="mw-page-title-main">Baukis ile Filemon</span>

Baukis ile Philemon, Yunan ve Roma mitolojisinde anlatılan bir öykünün kahramanlarıdır. Evli ve yaşlı, yoksul bir karı kocadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Galatya</span> Orta Anadoluda var olmuş antik bölge

Galatya veya Galatiya günümüz Türkiye'sinin Ankara ve Eskişehir illerini kapsayan, orta Anadolu tepeliklerinde bulunan antik bir bölgedir. Galatya, M.Ö. 279'da Balkanlara göçlerinin ardından, 3.yy.'da Trakya'dan buraya göç edip yerleşen Galya kabilelerinden ismini almıştır. Romalı tarih yazıcıları tarafından bu bölge Doğu Galya ve yerlileri Galli olarak adlandırılmıştır.

Abderalı Bion, Abdera, Trakya doğumlu bir Antik Yunan matematikçi ve astronom.

MÖ 4. yüzyılın Atinalı mimarı Philon, iki önemli eserin planlayıcısı olarak bilinir: Eleusis'teki büyük Gizemler Salonuna on iki Dor sütununun portikosu ve Lycurgus'un yönetimi altında, Atina'da bir cephanelik. Son olarak, bir yazıttan kesin bilgiye sahibiz. E. A. Gardner, "belki de bizim için antik çağın diğer kayıp anıtlarından daha ayrıntılı olarak bilindiğini" gözlemler. Kadırgaların donanımını tutmaktı; ve öylesine tasarlanmıştı ki, tüm içeriği merkezi bir salondan görülebiliyordu ve bu yüzden Atina demokrasisinin denetimine açıktı. Atina cephaneliği ve tapınak binalarının oranları üzerine kitaplar yazdığı biliniyor, ancak bunlar günümüze ulaşmadı.

<span class="mw-page-title-main">Salacia</span>

Antik Roma mitolojisi'nde, Salakiya veya Salaşiya, okyanusun derinliklerine başkanlık eden, tuzlu su tanrıçası olarak tapılan denizlerin kraliçesidir. Denizlerin kralı Neptün'ün eşi, onun yanında denizlerin kraliçesi olarak temsil edilir. Salakiya'nın Neptün'ün eşi olduğu ilk olarak Varro tarafından ima edilmiş, ardından da Seneca, Augustine ve Servius gibi yazarlar tarafından onaylanmıştır. İnterpretatio Graecia üzerinden Poseidon'un eşi Yunan tanrıçası Amfitriti ile özdeşleştirilmiştir.

Larissalı Heliodorus bir Yunan matematikçi ve optik üzerine hala var olan kısa bir incelemenin yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nótt</span> İskandinav mitolojisinde geçen bir tanrıça

Nótt, İskandinav mitolojisinde gece teşhisi olan tanrıça. Nótt jötunn Narfi ve Nór'un kızı, Thor'un büyükannesidir. Yggdrasill ağacının altındaki vadilerde doğmuştur. Hayvanı, Alfödr'in Nott ve Dagr'a verdiği atlardan biri olan Hrímfaxi'dir. Anonim Eski Norsça şiirlerin 13. yüzyıldaki derlemesi niteliğindeki Manzum Edda ve 13. yüzyılda yazılan Nesir Edda'da Nótt, Narfi'nin kızı olarak geçer ve Hrímfaxi ile ilişkilendirilir. Nesir Edda'da Nótt'un evlilikleri ve soyağacından bahsedilir. Nótt; ilki Naglfari, ikincisi Annar, üçüncüsü ise Dellingr ile olmak üzere her birinden bir çocuğu olan üç evlilik yapmıştır. Bir özel isim olan nótt kelimesi, Eski Norsça edebiyatında da geçer.

Asopus ) Yunanistan'daki dört, Türkiye'deki bir nehrin adıdır. Ayrıca Yunan mitolojisinde bu nehirlerin tanrılarının da adıydı.

<span class="mw-page-title-main">590 Roma veba salgını</span>

590 Roma veba salgını, 590 yılında Roma şehrini etkileyen bir veba salgınıdır. Justinianus Veba Salgınını takip eden İlk Veba Salgınının bir parçasıdır. Hıyarcıklı veba olduğu düşünülmektedir. Dünyanın diğer bölgelerine yayılmadan önce 100 milyondan fazla Avrupalıyı öldürdüğü ihtimali üzerinde durulur. Geç Antik Çağ'ın sonuna dek sürmüştür. Salgın, piskopos ve vakanüvis Gregorius ve daha sonraları tarihçi Diyakoz Paul tarafından veba olarak tanımlanmıştır.