İçeriğe atla

Atropin

Atropin
Klinik verisi
Uygulama
yolu
Oral,İntravenöz,Rektal
Farmakokinetik veri
Biyoyararlanım%25
Protein bağlanma%
Metabolizma% 50si hidrolize olarak tropin ve troik asite dönüşür
Eliminasyon yarı ömrü2 saat
Boşaltım% 50 si değişmeden renal atılır
Tanımlayıcılar
  • (8-methyl-8-azabicyclo[3.2.1]oct-3-yl) 3-hydroxy-2-phenyl-propanoate
CAS Numarası
PubChem CID
DrugBank
ECHA Bilgi Kartı100.000.096 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC17H21NO3
Mol kütlesi289.369 g/mol
Atropa belladonna

Atropin, Atropa belladonna (Güzelavrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir. Antikolinerjik yapıdadır. Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır.Ayrıca uyuşturucu madde olarak kullanımı 1984 yılında yaygınlaşmıştır.

Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Patlıcangiller (Solanaceae) familyasından Atropa belladonna (Güzel avrat otu) bitkisi ve meyvesi

Kullanım Şekli

Atropin sülfat ampulleri i.m., s.c. ya da i.v. yolla uygulanabilir. Bradikardi aritmi: Yetişkinlerde: Başlangıç dozu 0.5–1 mg i.v. Az şiddetli durumlarda toplam doz 0.03 mg/kg'a kadar tekrarlanabilir. Önerilen doz aralığı 3-5 dakika ile 1-2 saat arasında değişebilir. Şiddetli durumlarda ise 0.04 mg/kg'lık total doz verilebilir. Total doz 3-5 dakika aralıklarda üçe bölünerek veya 3 mg'lık toplam doz tek bir doz halinde uygulanabilir. Çocuklarda: 0.01-0.03 mg/kg i.v. verilir. Preanestezik medikasyon: Genel anestezi indüksiyonundan önce kalbin vagal inhibisyon riskini ve tükürük ve bronş ifrazatını azaltmak amacıyla, anesteziden genellikle 30-60 dakika önce s.c. veya i.m. yolla 0.3-0.6 mg uygulanabilir. Alternatif olarak aynı doz anestezi indüksiyonundan hemen önce i.v. olarak verilebilir. Uygun pediyatrik premedikasyon dozları: Subkutan yolla 3 kg'a kadar olan bebeklerde 0.1 mg, 7–9 kg çocuklarda 0.2 mg, 12–16 kg çocuklarda 0.3 mg, 20–27 kg'lık çocuklarda 0.4 mg 32–40 kg çocuklarda 0.5 mg ve 41 kg ağırlıktaki çocuklarda 0.6 mg'dır. Bu dozlar gerektiğinde 4-6 saatte bir tekrarlanır. Gastrointestinal radyografi: 1 mg i.m. yolla. Antidot olarak: Parasempatomimetik ajanlarla doz aşımı tedavisinde s.c. veya i.m. yolla 1–2 mg veya i.v. yolla 4 mg'a kadar dozlar kullanılır. Organofosfor insektisitleri gibi irreversibl antikolinesteraz zehirlenmelerin tedavisinde: Daha yüksek dozlar (en az 2–3 mg) gerekebilir. Siyanoz belirtileri kalkıncaya veya kalp ritmi 80-90/ dk oluncaya kadar bu dozlar tekrarlanır. Doz aralıkları hastanın kalp atım hızına göre ayarlanır. Bu uygulamaya kesin iyileşme oluncaya kadar devam edilmelidir. Bu süre 2 gün veya daha fazla olabiIir. Intoksikasyon belirtileri çabuk ortaya çıkan mantar zehirlenmelerinde koma ve kardiyovasküler kollaps görülmeden önce parasempatomimetik işaretleri kontrol etmek için yeterli dozlarda uygulanmalıdır. Süksinilkolin veya cerrahi müdahalenin neden olduğu aritmilerin önlenmesi: Subkütan olarak; 3 kg'a kadar olan çocuklarda 0.1 mg, 7–9 kg çocuklarda 0.2 mg, 12–16 kg çocuklarda 0.3 mg, 20–27 kg çocuklarda 0.4 mg, 32 kg çocuklarda 0.5 mg, 41 kg çocuklarda 0.6 mg verilir.

Endikasyonları

Antikolinerjik ve spazmolitik etkilidir. Vagal etkinliğin artışına bağlı bradiaritmilerde; ameliyat esnasında ortaya çıkabilen bradikardi, hipotansiyon ve aritmiler gibi vagal etkilerin giderilmesinde; kardiyopulmoner canlandırmada; anestezi sırasında solunum yollarının ifrazatlarını azaltmak ya da önlemek için (preanestezik medikasyonda antisialagog olarak); pilor, ince bağırsak ve kolon spazmlarında (irrite bağırsak sendromu); üretra ve safra koliklerinde; kolinesteraz inhibitörlerinin (neostigmin, piridostigmin, pilokarpin gibi), muskarin (İnocybe ve Clitocybe türü mantar zehirlenmelerinde) veya organofosfat pestisitlerin toksisitelerinin tedavisinde antidot olarak kullanılır.

Kontrendikasyonları

Obstrüktif gastrointestinal hastalıklarda (piloroduodenal stenosis, akalazya, kardiyospazm, paralitik ileus, özellikle geriyatrik hastalarda intestinal atoni, ülseratif kolit ve toksik megakolon, gastroesofageal reflüks ve hiatus hemisi); mesane boynu obstrüksiyonu, prostat hipertrofisi, atonik veya hipotonik mesane, diğer obstrüktif üro patilerde; dar açılı glokomda (geniş açılı glokomda miyotiklerle birlikte kullanılabilir); tirotoksikoz ve kalp yetmezliğine bağlı taşikardilerde; akut kanama nedeniyle kardiyovasküler sistem instilatesi olanlarda; atropin ve belladonna alkaloidlerine karşı hipersensitivitesi olanlarda kontrendikedir.

Uyarılar

Atropin, yan etkilerine daha duyarlı oldukları için çocuklarda ve yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır. Prostat hipertrofisinde veya büyümesinde, idrar zorluğuna neden olabilir. Paralitik ileus ve pilor stenozu olan hastalarda kullanılmamalıdır. Regional arteritis ve ülseratif kolitli hastalarda ileusa veya megakolona yol açabilir. Ya da özofagusta reflu şiddetini arttırabilir. Atropin dar açılı glokomlu hastalara verilmez. Zira göz içi basıncını arttırarak akut krizi davet eder. Çevre sıcaklığı yüksek ise veya hastanın ateşi varsa hiperpireksiyi provoke edebileceğinden özellikle çocuklarda çok dikkatli kullanılmalıdır. Atropinin yüksek dozlarda farelerde fetus üzerinde zararlı etkisi görülmemiştir. İnsanlarda yapılmış kontrollü araştırma yoktur. Atropin gebelikte, umulan faydaları potansiyel riskine göre yüksekse kullanılmalıdır. Gebelikte veya doğuma yakın, atropin intravenöz olarak anneye verilirse fetusta taşikardiye neden olabilir. Antikolinerjikler laktasyonu inhibe eder. Atropin az miktarda süte geçer. Emziren annelerde kullanılmamalıdır. Çünkü bebekler antikolinerjiklerin etkisine çok hassastır. Kalp operasyonlarında, tirotoksikoz, kalp yetmezliği gibi bradikardi mevcut olduğu durumlarda kalp atımını arttırabilir. Akut miyokard infarktüsü geçirenlerde kullanım dikkat gerektirir, infarkt kötüleşebilir. Atropin özellikle yaşlı veya beyin hasarlı hastalarda mental konfüzyona yol açabilir. Miyastenia graviste ekstrem bir dikkatle kullanılmalıdır. Parkinson tedavisinde dozun arttırılması ve başka bir tedaviye geçilmesi yavaş yapılmalı ve atropin birdenbire kesilmemelidir. Beyin hasarlı veya Down sendromu (mongolizm) bulunan kişilerde atropine duyarlılık artmıştır (Albinizm'de ise azalmıştır).

Yan Etkileri

Atropinin yan etkilerinin çoğu, ilacın muskarinik kolinerjik reseptörlerdeki farmakolojik etkilerinin devamı olup ilacın kesilmesi ile kaybolur. Antimuskarinik yan etkiler arasında sık rastlananlar; ağız kuruluğu, görmede bulanıklık, siklopleji, midriazis, fotofobi, anhidroz, idrar tutukluğu, idrar retansiyonu, taşikardi, çarpıntı ve kabızlıktır. Daha seyrek olarak intraoküler basınç artması, tat duygusu kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, uyuklama, yüzde kızarma (flushing), insomnia, bulantı, kusma, karında şişkinlik, deri alerjisi, eksitasyon ve konfüzyon görülemez.

İlaç Etkileşimleri

İdrarın alkalinizasyonu (sitrat, bikarbonat, karbonik anhidraz inhibitörleri) atropin eliminasyonunu zorlaştırır ve kan seviyelerini yükseltir. Antasidler ve antidiyareikler, oral atropinin absorpsiyonunu azaltır. Antikolinerjikler atropinle birlikte verilirse antimuskarinik etkiyi şiddetlendirir ve paralitik ileus'a neden olabilir. Siklopropan anestezisi sırasında atropin intravenöz olarak verilirse ventriküler aritmilere neden olabilir. Haloperidolun antipsikotik etkisini azaltabilir. Atropin mide pH'sını yükselterek ketokonazol absorpsiyonunu yavaşlatabilir. Metoklopramidin gastrokinetik etkisini antagonize edebilir. Atropin ile opioidlerin birlikte kullanılması ağır konstipasyon, paralitik ileus ve idrar retansiyonuna neden olabilir. Antimuskarinik özellikleri olan amantadin, bazı antihistaminikler, butirofenon ve fenotiyazinler gibi trisiklik antidepresan ilaçlar atropinin tesirini arttırabilirler.Mumlu-matrix bazıyla yapılmış potasyum preparatların ülseratif etkisini arttırabilir. Atropin verilmiş olanlarda mide sekresyon ölçme ve mide boşalma zamanını ölçme testleri yapılmamalıdır. Atropin verilmiş olanlarda fenolsülfonftalein (PSP) testi yapılmamalıdır. Her iki madde aynı tübüler mekanizma ile vücuttan atılır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Varfarin</span>

Varfarin, kalp ve damar sisteminde pıhtılaşmaya karşı kullanılan bir ilaçtır. Antikoagülan etkisi vardır. Aynı etkiyi gösteren ilaçların en eski kuşağındandır ve çok ekonomiktir.

Diritromisin makrolid grubundan geniş spektrumlu bir antibiyotiktir.

Albendazol, birçok parazitik enfeksiyonun tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Pentotal</span>

Pentotal, kısa etkili anestezik etki sağlayan bir barbitürat türevi ilaç etken maddesidir. Preparat suda çözünür. %2,5'luk solüsyonunun pH'ı 10,5'tur. Buzdolabında 1-2 hafta stabil kalır.

Flurbiprofen, fenilalkanoik asit türevi güçlü bir steroid olmayan antienflamatuar ilaçtır. Türkiye'de Majezik (Sanovel), Maxaljin(MeCom) ve Maximus ticari adı ile, Dünya'da Ansaid (Pfizer) ve Froben(Abbott) olarak satılmaktadır. Bazı boğaz pastillerinde de bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gabapentin</span>

Gabapentin [1-(aminometil), siklohekzanasetik asit; patent adı: Neurontin®], epilepsi tedavisinde GABA molekülünün taklidi olarak kullanılan bileşiktir.

<span class="mw-page-title-main">Alprazolam</span> Benzodiazepin türevi sakinleştirici ilaç

Alprazolam, kaygı-endişe giderici (anksiyolitik) olarak ve panik bozukluklarında kullanılan benzodiazepin türevidir. Myasthenia gravis, akut dar açılı glokomda kontrendikedir. Gebe ve emziren annelerde kullanılmamalıdır. Xanax® ismi Pfizer firmasının ticari markasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bağımlılık riski ve kötüye kullanımı engellemek için yeşil reçete ile satılması zorunludur.

<span class="mw-page-title-main">Nimesulid</span> Kimyasal bileşik

Nimesulid (4-nitro-2-fenoksi-metanosulfonanilid), 1996'da Pfizer ilac firmasi tarafından Türkiye'de piyasaya Mesulid adı altında çıkarılan bir non-steroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAİİ).

<span class="mw-page-title-main">Sitalopram</span> Seçici serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) sınıfının antidepresanı

Sitalopram, Citalopram diye de geçebilir. Seçici serotonin gerialım inhibitörüdür (SSRI). Serotonine özgüllüğü en yüksek, en seçici moleküldür. Karaciğer sitokrom (CYP) enzim ailesiyle az etkileşir. Bu sayede ilaç etkileşimlerinden az etkilenir. Polifarmasiye uygundur. Özellikle geriyatrik popülasyonda daha çok tercih edilir.

<span class="mw-page-title-main">Etodolak</span>

Etodolak indol türevi bir non-steroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAİİ)..

<span class="mw-page-title-main">Sibutramin</span>

Sibutramin, kilo vermede, verilen kilonun korunmasında ve obezite tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. İlaçlarda, sibutramin hidroklorür monohidrat şeklinde kullanılır. Ticari adı ABD'de Meridia, Avrupa'da ve diğer ülkelerde ise Reductildir. Abbott Laboratuvarları tarafından üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Rosiglitazon</span>

Rosiglitazon, insüline karşı duyarlılığı artırarak anti-hiperglisemik etki gösteren tiyazolidindion sınıfından bir antidiyabetik ilaç. İlaçlarda, rosiglitazon maleat şeklinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Morfin</span> narkotik analjezik

Morfin, çok etkili bir opiat ağrı kesici ilaç etken maddesidir, opioidlerin tipik aktif maddesidir ve bu grubun prototipidir. Ham afyonda %10-12 oranında mevcuttur. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Meloksikam</span> non steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesi

Meloksikam primer dismenore, ameliyat sonrası ağrı, romatoid artrit ve osteoartrit semptomlarını azaltmak için kullanılan bir non steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesidir. Piroksikamla çok benzeşmektedir. Bir selektif COX-2 inhibitörü bir olan non-streoid antienflamatuvar olan bir ilaçtır. COX-2 spesifik ürünler gibi miyokardiyal prostasiklini inhibe etmediği için hipertansiyona ve ödeme neden olmaz. Kardiyovasküler risk açısından oldukça güvenli bir alternatiftir. Meloksikam’ın, bazı klasik NSAİ ilaçlar tarafından indüklenen trombosit agregasyonu inhibisyonu sonucu oluşan kanama zamanının uzaması üzerine etkisi yoktur.

Methadon, tıpta doktor kontrolünde, kronik ağrıların yönetiminde ağrı kesici olarak ve narkotik bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir sentetik opioiddir. 1937'de Almanya'da geliştirilmiştir. Methadonun fizyolojik tesiri her bakımdan morfine benzer. En önemli farkı analjezik tesirinin morfinden fazla, toksik tesirinin, bağımlılık yapma etkisinin ve solunum sistemi üzerine etkisinin morfinden az olmasıdır.Buna rağmen metadonda diğer opiyatlara benzer şekilde istismar potansiyeli taşır. Bu nedenle methadon morfinmanların tedavisinde morfin yerine başlangıçta ilaç olarak verilir. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fentanil</span> kimyasal bileşik

Fentanil (Fentanyl), ilk olarak 1950'lerin sonunda Belçika'da bulunan Janssen Pharmaceutica tarafından sentez edilmiş, morfinden yaklaşık 80 kez, meperidinden ise 500 kat daha güçlü olan bir opioid analjeziktir. Fentanil, Sublimaze ticari adı altında bir intravenöz anestezik olarak 1960'larda tıbbi çalışmalarda kullanılmaya başlamıştır. Preparatlarda Fentanil sitrat tuzu hâlinde bulunur. Günümüzde çeşitli dozlarda - Türkiye'de - 0,05 mg/ml konsantrasyonda ampuller ve transdermal flaster şeklinde formları bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ketoprofen</span> Ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip bir ilaç etken maddesi

Ketoprofen, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip bir ilaç etken maddesidir. Non steroidal antiinflamatuar ilaçların propiyonik asitler sınıfındandır.

Klorprotiksen, tioksanten grubunun tipik bir antipsikotiktir.