Ağrı ile şu maddeler kastediliyor olabilir:
Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.
Dev hücreli arterit veya temporal arterit, spesifik olarak başa, gözlere ve optik sinirlere kan taşıyan damarların, özellikle temporal arterin enflamasyonudur (iltihaplanması).
Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.
Romatizma kelimesi, Yunanca ’’rheuma’’ kökünden gelir. Bu kelime herhangi bir vücut sıvısının akışını, kanın yürümesini ifade eder. Romatizma, kemikleri, eklemleri, eklem çevresi dokuları, hatta sinir köklerini etkileyen bütün hastalıkları adlandırmak için kullanılır. Bir başka deyişle, kaslarda ve özellikle eklemlerde kendini gösteren ağrılı hastalıkların genel adıdır.
Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.
Nörolojik bozukluk, sinir sisteminde meydana gelen herhangi bir bozukluktur. Beyin, omurilik ya da diğer sinirlerde görülen yapısal, biyokimyasal ya da elektriksel anormallikler belirtilere dahildir. Bu belirtilerden bazıları felç, kas zayıflığı, zayıf motor koordinasyonu, hissiyat kaybı, nöbetler, konfüzyon, ağrı ve şuur değişikliğidir.
Gecikmeli kas ağrısı veya geciken kas ağrısı, egzersizi takiben 24-72 saat arasında kendini gösteren ve 2-3 gün içerisinde hafiflemeye başlayan kas ağrısıdır. Genellikle, “Geciken Kas Ağrısı”nın temel nedeninin artan laktat konsantrasyonu olduğu düşünülür; hâlbuki, idmanı takiben oluşan yüksek laktat vücutta sadece ortalama bir saat kalır. Bu nedenle idmanı takiben iki-üç gün içerisindeki kas ağrılarının nedenini yüksek laktat konsantrasyonuna bağlamak yanlıştır.
Ketoprofen, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip bir ilaç etken maddesidir. Non steroidal antiinflamatuar ilaçların propiyonik asitler sınıfındandır.
Baş ağrısı, başta ve bazen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrı. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından muzdarip olurlar.
Oksikodon (Oxycodone), çok güçlü bir ağrı kesici olup genellikle ameliyat sonrası için verilir. Kırmızı reçete ile satılır. Bağımlılık yapabilir ve baş dönmesi gibi yan etkileri vardır. Böbrek taşı, sistit, bel ağrısı gibi durumlarda da kullanılır. Tebain'den sentez edilir. Kodein'e benzer fakat daha fazla bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir. Ağız yoluyla ve Percodan gibi diğer ilaçlarla karıştırılarak ağrı kesici olarak kullanılır. Araç ve makine kullanımını etkiler.
Küme baş ağrısı, Cluster baş ağrısı veya salkım ağrı, nörolojik bir hastalıktan kaynaklanan şiddetli baş ağrısı. En belirgin özelliği çok yüksek bir ağrı şiddetine sahip olmasıdır. Bu ağrıların periyodik olarak belirmesinden dolayı adına küme baş ağrısı denilmiştir. Bu periyotlar içerisinde ağrılarda anlık hafiflemeler de görülür. Histaminik sefalalji olarak da nitelenen bu tür başağrılarının en önemli nedeninin vazodilatasyon olduğu varsayılmaktadır. Bu görüşün en önemli kanıtı vazodilatasyona neden olan faktörlerin tetikleyici rolüdür; örneğin, alkol çok önemli bir tetikleyicidir. Hastaların büyük bölümü 30-45 yaşlarındadır. Nüfusun %0,1'inde ve daha çok erkeklerde görülür.
Ağrı genellikle yoğun veya zarar verici uyaranların neden olduğu üzücü bir duygudur. Uluslararası Ağrı Çalışmaları Derneği ağrıyı "gerçek veya olası doku hasarıyla ilişkili veya ilişkili olana benzeyen hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyim" olarak tanımlar."
Maksillofasiyal ağrı sendromları tıp biliminin günümüzdeki aşamaya gelmesindeki en önemli itici faktör “ağrı”dır. Bu bölümde yalnızca yüz, çene ve diş ağrılarının saptandığı sendromların adları verilmektedir.
Karın ağrısı, ciddi ve ciddi olmayan tıbbi durumlarla ilişkili olabilen bir semptomdur.
Hoffa hastalığı; Hoffa yağ yastığının tekrarlayan akut ya da kronik mikrotravmalara bağlı enflamasyonu veya sıkışması sonucu meydana gelen dizde ağrıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Ağrı genellikle diz kapağının hemen altındadır. Hoffa hastalığı nadiren teşhis edilmesine rağmen aslında oldukça yaygındır. Başta menisküs ve patella kaynaklı olmak üzere, ön diz ağrısına neden olan birçok hastalıkla karıştırılmaktadır.
Göğüs ağrısı, göğüste, tipik olarak göğsün ön tarafında ağrı veya rahatsızlıktır. Keskin, künt, baskı, ağırlık veya sıkma olarak tanımlanabilir. İlişkili semptomlar, mide bulantısı, terleme veya nefes darlığı ile birlikte omuz, kol, üst karın veya çenede ağrı olabilir. Kalple ilgili ve kalple ilgili olmayan ağrı olarak ikiye ayrılabilir. Kalbe yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan ağrı, anjina pektoris olarak da adlandırılır. Diyabet hastaları veya yaşlılar daha az belirgin semptomlara sahip olabilir.
Q humması veya Q ateşi, insanları ve diğer hayvanları etkileyen bir bakteri olan Coxiella burnetii'nin, neden olduğu bir hastalıktır. Bu organizma doğada yaygın değildir ancak sığır, koyun, keçi, kedi ve köpekler dahil diğer evcil memelilerde bulunabilir. Enfeksiyon, spor benzeri küçük hücreli bir varyantın solunmasından ve enfekte hayvanların süt, idrar, dışkı, vajinal mukus veya meni ile temastan kaynaklanır. Nadiren hastalık kene kaynaklıdır. Kuluçka süresi 9-40 gündür. İnsanlar Q hummasına karşı savunmasızdır. Ateş ve enfeksiyon birkaç organizmadan bile kaynaklanabilir. Bakteri zorunlu hücre içi bir patojendir.
Mefenamik asit, antranilik asit türevleri nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) sınıfının bir üyesidir ve hafif ile orta şiddette ağrıyı tedavi etmek için kullanılır. Diğer NSAİİ'lere kıyasla yan etkileri ve yüksek maliyeti nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'nde yaygın olarak kullanılmamaktadır.