İçeriğe atla

Ateşten Gömlek

Ateşten Gömlek
YazarHalide Edip Adıvar
TürRoman
YayımHaziran 1922
YayımcıÖzgür Yayınları
ISBN975-447-079-0

Ateşten Gömlek, Halide Edip Adıvar'ın savaş sırasında yaşanan bir aşk öyküsünü konu edinen ve 1922 yılında Kurtuluş Savaşı devam ederken tefrika edilmiş olan romanı.

Roman, savaşta iki bacağını kaybeden ve kafasından vurulan Peyami'nin hastanede yazdığı hatıralarından oluşur. Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan ilk romandır.

Savaş sırasında İkdam gazetesinde tefrika edilmiş; savaş bittikten sonra 1923 yılında Teşebbüs Matbaası'nda kitap olarak basılmıştır.[1][2] Eser, Vurun Kahpeye, Ankara, Yaban gibi romanları içeren "Kurtuluş Savaşı anlatıları" türünün kurucu metni kabul edilir.[3]

Bu romanla birlikte "ateşten gömlek" sözü, Türk edebiyatında vatan aşkını çağrıştıran özel bir ifade kalıbı haline gelmiştir.[2]

Romanın adı

"Ateşten Gömlek", Yakup Kadri’nin kendi yazacağı bir romana koymayı düşündüğü bir addır. Yakup Kadri bu düşüncesini, her ikisi de cephedeyken sohbet sırasında Halide Edip’le paylaşmıştı. Halide Edip,"Ben de bir 'Ateşten Gömlek' yazacağım." diyerek ona takıldı.[4] Halide Hanım Sakarya Savaşı'ndan sonra Ankara'ya döndüğünde bir roman yazmaya başladı ve romanına, en uygun isim olarak gördüğü 'Ateşten Gömlek' adını koydu.

Halide Edip, romanın başında bir açık mektup yayımlayarak Yakup Kadri'ye bu metafor için hem teşekkür etmiş hem de af dilemiştir.[4] Yakup Kadri, Halide Edip'in bu romanı yazmasından sonra Ateşten Gömlek adında başka bir roman yazmamış; Kurtuluş Savaşı'nın çeşitli yönlerini Sodeom ve Gomore (1928), Yaban (1932) ve Ankara (1934) adlı romanlarında işlemiştir.

Konu

Roman baş kişisi Ayşe'nin, kocası Mukbil Bey ve çocuğu Hasan İzmir'in işgali sırasında düşman tarafından öldürülmüştür. Ayşe, İstanbul’a akrabası Peyami’nin yanına gelir. Peyami, Sultanahmet mitinginden bir gün önce gelen Ayşe'yi karşılar; ve İzmir ile özdeşleştirdiği Ayşe'nin yeşil gözlerinden etkilenir. Ayşe ile Peyami'nin yanına Binbaşı İhsan da katılır ve Kuvâ-yi Milliye’ye hizmet etmek üzere Anadolu'ya geçerler. İhsan da Peyami gibi Ayşe'ye aşık olmuştur; ama İzmir’in kurtuluşunu tek aşkı ve hayali yapan Ayşe, ancak İzmir kurtarıldıktan sonra teklife cevap vereceğini söyler. Ayşe'ye duydukları aşk, Bu aşk hem İhsan, hem Peyami için ateşten bir gömleğe dönüşür.

Ayşe, Eskişehir Asker Hastanesinde ve Polatlı Sahra Hastanesinde hemşire olarak çalışır. Bu arada Binbaşı İhsan da Ayşe’ye aşık olur. İhsan Ayşe'ye evlenme teklifi eder ama İzmir’in kurtuluşunu tek aşkı ve hayali yapan Ayşe, ancak İzmir kurtarıldıktan sonra teklife cevap vereceğini söyler. Peyami ise Ayşe'ye sevgisini hiçbir zaman söylemez.

İhsan ve Ayşe cephede ölürler, yaralanan Peyami, kafasında kalan bir kurşunla Ankara Cebeci Hastanesinde "ateşten gömlek" ismini verdiği anılarını yazmayı tamamlar ve kafasındaki kurşunun çıkarılması için girdiği ameliyatta hayatını kaybeder.[5] Doktorlar, Peyami'nin anı defterindeki isimleri araştırır ve ne Ayşe'nin ne de İhsan'ın hiçbir zaman var olmadığını fark eder.

Uyarlamaları

Roman, ilk defa 1923 yılında sinemaya uyarlandı. Kemal Film tarafından Muhsin Ertuğrul yönetmenliğinde çekilen film, henüz işgal altında olan İstanbul'da gösterime girdiğinde olağanüstü coşkulu bir hava yarattı [6] Ateşten Gömlek ikinci defa Vedat Örfi Bengü tarafından 1950'de sinemaya uyarlandı. Günümüzde her iki filmin kayıtları da mevcut değildir.[7]

Roman, 1987 yılında Ateşten Günler adıyla dört bölümlük dizi olarak TRT tarafından televizyona uyarlandı.

Ayrıca radyo tiyatrosuna uyarlandı. Çeşitli yerlerde tiyatro oyunu olarak sahnelendi.

Kaynakça

  1. ^ Özyeğin Üniversitesi, 'Türk Edebiyatında Tefrika Roman Tarihi' proje sayfası 8 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ a b Mutlu, Betül (30 Haziran 2018). "Tek Ateşten Gömlek, İki Ayrı Coğrafya: Ateşten Gömlek ve Zeynep Romanlarında Vatanın Temsili Olarak Kadın". İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi. 7 (2): 684-694. doi:10.15869/itobiad.390593. ISSN 2147-1185. 
  3. ^ "Edebiyat". edebiyat.k12.org.tr. 8 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2024. 
  4. ^ a b Adıvar, Halide Edib (27 Haziran 2014). Ateşten Gömlek: Selim İleri'nin Sonsözüyle. Can Yayınları. ISBN 978-975-07-2004-8. 19 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2022. 
  5. ^ "Ateşten Gömlek – Halide Edip Adıvar". 29 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2015. 
  6. ^ Yildirim, Yüksel (31 Aralık 2021). "Tarihsel Süreç İçinde Türk Sinemasında Kadın (1920-1990)". Al Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi. 6 (4): 71-85. ISSN 2564-7946. 4 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2022. 
  7. ^ ""100 YIL SONRA ATEŞTEN GÖMLEK" PANELİ". zeytinburnukultursanat.com. 21 Ekim 2022. 22 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Peyami Safa</span> Türk yazar ve gazeteci

Peyami Safa, Türk yazar ve gazeteci. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu ve Yalnızız gibi psikolojik türdeki eserleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ön plana çıktı. Yaşamı ve fikrî hayatındaki değişimlerini eserlerine de yansıttı. Server Bedi takma adıyla birçok roman kaleme aldı. Cingöz Recai tiplemesini Fransız yazar Maurice Leblanc'ın Arsen Lüpen karakterinden esinlenerek yarattı. Aynı zamanda çeşitli kurumlarda gazetecilik mesleğini sürdürdü ve ağabeyi İlhami Safa ile birlikte Kültür Haftası gibi çeşitli dergiler çıkardı.

Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bedia Muvahhit</span> Türk oyuncu

Emine Bedia Muvahhit, Türk oyuncu.

<i>Ankara</i> (roman) Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından yazılan roman

Ankara, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun 1934 yılında yayımladığı romanının adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yakup Kadri Karaosmanoğlu</span> Türk yazar, diplomat

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk yazar ve diplomattır. Türk Dil Kurumunun kurucularındandır.

<span class="mw-page-title-main">Halide Edib Adıvar</span> Türk yazar, öğretmen ve politikacı (1884–1964)

Halide Adıvar, Türk yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmen. Halide Onbaşı olarak da tanınır.

Ateşten Gömlek, Halide Edib Adıvar'ın bir romanıdır. Şu anlamlara da gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı konulu romanlar</span>

Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı konulu romanlar, 1919-1922 yılları arasında gerçekleşen Türk Kurtuluş Savaşı'nın sosyal, ekonomik, kültürel, askeri ve edebi etkileri olmuştur. Bu savaşlar, Türk edebiyatında özellikle Millî Edebiyat dönemine denk gelen eseler için bir konu seçimi olmuştur. Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen bazı romanlar o dönemde geçmektedir fakat doğrudan Kurtuluş Savaşı'nı anlatmamaktadır. Bazı eserlerde ise ateşkes dönemi ile işgal altındaki İstanbul yüzeysel olarak ele alınmıştır.

Türkün Ateşle İmtihanı, Halide Edib Adıvar'ın Milli Mücadele yıllarında eşi Adnan Adıvar ile Anadolu' da geçirdikleri günlerden, Zafer'in kazanılıp İstanbul'a dönmelerine kadar olan döneme ait anılarını içeren kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<i>Ateşten Gömlek</i> (film, 1923) 1923 yapımı Türk filmi

Ateşten Gömlek, Halide Edib Adıvar’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul yaptığı 1923 tarihli film.

<i>Ateşten Gömlek</i> (film, 1950) 1950 filmi

Ateşten Gömlek, Halide Edib Adıvar'ın aynı adlı romanından Vedat Örfi Bengü tarafından beyaz perdeye aktarılmış 1950 tarihli Türk filmidir.

<i>Kerim Ustanın Oğlu</i>

Kerim Usta'nın Oğlu, (Bazı baskılarda; Kerim Usta'nın Oğlu - Bir Doktorun Hayatı) Halide Edib Adıvar tarafından kaleme alınan 1958 yılında basılan roman. 1983'te Heyulâ ile birlikte basılmıştır.

<i>Nur Baba</i> (roman) Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından yazılan roman

Nur Baba, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Kısıklı'daki Bektaşi Tekkesi'ne devam ettiği yıllardaki gözlemlerine dayanarak, 1913'te yazmaya başladığı ilk romanı.

Mütareke, Türk tarihinde 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile başlayıp Mudanya Mütarekesi ile sona erdiği kabul edilen ve işgal ve Türk Kurtuluş Savaşı ile betimlenen ara dönem. Edebiyat ve diğer sanat eserlerine konu ve sahne oluşturmuştur.

<i>Ateşten Günler</i>

Ateşten Günler, 1987 yılında Halide Edib Adıvar'ın Ateşten Gömlek adlı eserinden televizyona uyarlanmış ve TRT 1'de yayımlanmış olan, Ziya Öztan'ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği tarihî Türk dizisidir.

<i>Son Eseri</i> Halide Edib Adıvarın yazdığı ve 1913 yılında tefrika edilen bir aşk romanı

Son Eseri, Halide Edib Adıvar'ın yazdığı ve1913 yılında tefrika edilen bir aşk romanıdır.

Millî Edebiyat Dönemi, II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında faaliyet gösteren edebiyat akımıdır. Genellikle Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in Genç Kalemler dergisinde savundukları Yeni Lisan Hareketi ile başlatılır. Dilde sadeleşme, şiirde aruzun yerine aruz ölçüsü, içerikte halkın sorunları ve yerli yaşam Millî Edebiyat Dönemi'nin temelini oluşturur. Bu dönemde Türk edebiyatı Doğu ve Batı taklitçiliğinden kurtarılmaya çalışılmış, yalın bir anlatım benimsenmiştir. Ayrıca Türk kültürü ve tarihi, incelenmemiş bir hazine olarak kabul edilmiştir.

Peyami Safa kronolojisi, Türk yazar ve gazeteci Peyami Safa'nın yıllara göre verilmiş yaşamını içerir. Kronoloji Beşir Ayvazoğlu'nun Peyami Safa hakkındaki eserinin kaynak alınmasıyla oluşturulmuştur. Tarih ve olaylar için ayrıntılı kaynaklar Peyami Safa maddesinde verilmiştir.

Maske ve Ruh, daha çok romanlarıyla tanınan Halide Edib Adıvar'ın 1930'lu yıllarda yazdığı oyun. Oyunda dünyaya ve dünyada karşılaşılan sorun ve tehditlere Türk mizah ve felsefesinin önemli isimlerinden Nasreddin Hoca'nın bakış açısıyla yaklaşılır. Halide Edib eseri yazma fikrinin Milli Mücadele yıllarında Akşehir'e yaptığı gezi sırasında geldiğini belirtti fakat ziyaretinden 10 yıl sonra kaleme alabildi. Bu tarzda bir eser yazmasında Akşehir'de Nasreddin Hoca felsefesinden etkilenmesi ilham kaynağı olmuştur. İlk olarak Yedigün dergisinde tefrika edilmiştir. Aynı zamanda ikinci versiyonu "Masks or Souls" adıyla yazar tarafından güncellenerek İngilizce yayımlandı. Güncelliğini yitirmiş olabilecek bazı kaynaklara göre oyun hiçbir tiyatroda sergilenmemiştir.