İçeriğe atla

Atapuerca Dağları

Atapuerca Antik Şehri
UNESCO Dünya Mirası
Konum İspanya
KriterKültürel: iii, v
Referans989
Tescil2000 (24. oturum)
BölgeAvrupa ve Kuzey Amerika

Atapuerca Dağları, (İspanyolca: Sierra de Atapuerca), İspanya'nın kuzeyindeki Kastilya ve Leon'daki Atapuerca kasabası yakınlarında yer alan karstik bir tepedir. Hâlen devam etmekte olan kazı çalışmalarında, Batı Avrupa'daki en eski Homo sakinlerine atfedilen yerel mağaralar kompleksinde zengin fosil yatakları ve taş alet toplulukları keşfedildi.[1] Atatuerca Dağları, Homo erectus, Homo antecessor (veya Homo erectus antagonisti) ve Homo heidelbergensis topluluklarının tercih ettiği "olağanüstü veri rezervi", Alt Paleolitik Çağ'da çökelmiştir.

Atapuerca dağlarında bulunan kafataslarının Homo erectus'unkilerden daha büyük beyin çukurları ve daha modern görünümlü burun ve yanak kemikleri vardı. Paleontologlar da yeni bir türün varlığına Homo antecessor adını verdiler.

Henüz ortaya çıkarılan ve güvenilir bir şekilde tarihlendirilen en eski örnek 1.2 Milyon ile 600.000 yıl arasındaki bir yaşı teyit etmektedir. Site, Atapuerca'nın Arkeolojik Alanı adı altında bir UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edildi.[2][3]

Kaynakça

  1. ^ "Homo heidelbergensis: Evolutionary Tree information". Smithsonian National Museum of Natural History. 4 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2017. 
  2. ^ "Archaeological Site of Atapuerca - UNESCO World Heritage Centre". Whc.unesco.org. 13 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2017. 
  3. ^ "Landforms And Geomorphological Processes In The Duero Basin. Pleistocene Geoarcheology Of Ambrona And Atapuerca Sites" (PDF). Geomorfologia.es. 12 Eylül 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eski Taş Çağı</span> çağlar

Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İnsanın evrimi</span> anatomik olarak modern insanların ortaya çıkmasına yol açan evrimsel süreç

İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.

<i>Homo erectus</i> tarih öncesi insan türü

Homo erectus, en eski kalıntıları 2 milyon yıl öncesine tarihlendirilen, Pleistosen'de yaşamış soyu tükenmiş bir arkaik insan türüdür. Örnekleri Homo (insan) cinsinin ilk tanınabilen üyeleri arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Dünya Mirasları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Türkiye'de yirmi bir tane UNESCO Dünya Mirası bulunmaktadır. İlk olarak 1985'te İstanbul'un Tarihî Alanları, Göreme Millî Parkı ve Kapadokya ile Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, son olarak da 2023'te Gordion ile Anadolu'nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri listeye dâhil edildi. Listedeki varlıklardan on dokuzu kültürel, ikisi karma alandır. Türkiye'nin Dünya Mirası Geçici Listesi'nde ise yetmiş dokuz tane varlığı bulunmaktadır.

<i>Homo</i> i̇nsan ve yakın akrabalarını içeren insansı cinsi

Homo, modern insanı ve yakın akrabalarını içeren insansı cinsine verilen ad. Cinsin üyeleri genelde "insan" adıyla birlikte anılır. En erken üyesi, en eski kalıntıları 2.3 milyon yıl öncesine tarihlenen Homo habilis olup modern insan dışındaki yaşayan son türü olan Homo neanderthalensis'in (Neandertal) yaklaşık 40.000 yıl öncesine kadar yaşadığı düşünülmektedir. Homo floresiensis türünün ise 50.000 yıl öncesine kadar var olduğu düşünülüyor. Homo, Paranthropus cinsi ile birlikte, muhtemelen Australopithecus africanus ile kardeştir ve kendisi de Pan soyundan, şempanzelerden ayrılmıştır.

<i>Homo ergaster</i> soyu tükenmiş hominid türü

Homo ergaster, Erken Pleyistosen'de Afrika'da yaşamış arkaik insanların nesli tükenmiş bir türü veya alt türüdür. H. ergaster'in kendine ait bir tür olup olmadığı veya H. erectus kapsamına alınması, paleoantropoloji içinde devam eden ve çözülmemiş bir tartışmadır. Eşanlamlılığı savunanlar, H. ergaster'i tipik olarak Afrikalı Homo erectus olarak ya da Homo erectus ergaster olarak tanımlar.

<i>Homo rhodesiensis</i> soyu tükenmiş hominid türü

Homo rhodesiensis, Arthur Smith Woodward (1921) tarafından Zambiya Broken Hill'deki bir mağaradan çıkarılan bir Orta Taş Devri fosili olan Kabwe 1'i sınıflandırmak için önerilen tür adıdır. 2020'de kafatası 324.000 ila 274.000 yıl öncesine tarihlendirildi. Türe ait diğer benzer yaşlı örnekler de mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Afrika'daki Dünya Mirasları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Afrika'da 145 Dünya Mirası belirlemiştir. Bu sit alanları 35 ülkede yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Arkaik insanlar</span> Tarihlerine ve görünümlerine göre Homo türünün erken, orijinal ("antik") örnekleri olarak yorumlanan Homo cinsinin fosilleri

Arkaik insanlar, anatomik olarak modern görünüme sahip olan insana karşıt olarak Homo cinsinin bazı çeşitlerini kapsayan, geniş tanımlı bir terimdir. Terim, Homo heidelbergensis, Homo rhodesiensis, Homo neanderthalensis, Homo naledi, Homo ergaster ve Homo antecessor türlerini kapsar. Neandertaller gibi iri yapılı olan ilkel diğer insanlar Neandertallere özgü, özellikle yüz çizgilerindeki yapısal aşırılıkları taşımazlar. Birkaç Homo türü, yaklaşık 300 bin yıl öncesinde en erken erken modern insanların ortaya çıkışından önceki ve bu dönemin çağdaşı olan geniş arkaik insan kategorisi altında gruplandırılmıştır. Güney Etiyopya'dan Omo-Kibish I, Fas'taki Jebel Irhoud ve Güney Afrika'daki Florisbad kalıntıları Homo sapiens'in en eski kalıntıları arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Hominini</span> memeli oymağı

Hominini veya homininler, Homininae ("hominineler") alt familyasının taksonomik bir oymağıdır. Hominini, mevcut Homo (insanlar) ve Pan cinslerini içerir ve standart kullanımda Gorilla (goriller) cinsini hariç tutar.

<i>Homo cepranensis</i> İtalyanın Buzul Çağından arkaik insan

Ceprano insanı veya Ceprano Adamı, 1994 yılında İtalya'nın Frosinone eyaletindeki Ceprano yakınlarında bir otoyol inşaatı projesinde yanlışlıkla ortaya çıkarılan, tek bir kafatası başlığı (kalvaria) olan Orta Pleyistosen arkaik insan fosilini ifade eder. Bir buldozer tarafından hasar görmesine karşın, fosil ortaya çıktığında orada bulunan arkeolog Italo Biddittu tarafından tanındı, belgelendi ve tanımlandı; Mallegni vd. (2003), fosile dayalı olarak Homo cepranensis adlı yeni bir insan türünün tanımlanmasını önerdi. Diğer paleontologlar onu Homo heidelbergensis'e ait olarak sınıflandırmış olsalar da. Mounier vd. (2011), fosili H. heidelbergensis'in "uygun bir ata stoğu", "bölgesel otapomorfik özelliklerin ortaya çıkmasına öncül" olarak tanımladılar.

<i>Homo heidelbergensis</i> soyu tükenmiş insan türü

Homo heidelbergensis, Pleyistosen'de yaşamış, soyu tükenmiş insan (Homo) türü. Kalıntıları ilk kez 1907 yılında Heidelberg yakınlarında bir taş ocağındaki çene kemikleri ile keşfedilmiştir. Bulunan çene, modern insanlar gibi küçük dişli olsa da modern insanın aksine çene kemikleri fazlasıysa geniş ve ağırdır.

<i>Homo antecessor</i> soyu tükenmiş hominid türü

Homo antecessor ; Eudald Carbonell, Juan Luis Arsuaga ve J. M. Bermúdez de Castro tarafından keşfedilen, yaklaşık 900 bin yıllık, soyu tükenmiş bir insan türüdür. H. antecessor, Avrupa'nın bilinen en eski insan türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Tehlike Altındaki Dünya Mirasları Listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Tehlike Altındaki Dünya Mirasları Listesi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 1972 yılında yayımlanan Dünya Mirası Sözleşmesi'nin 11.4 maddesine uygun olarak Dünya Miras Komitesi tarafından Dünya Mirası Alanları'nı belirlemek ve yönetmek amacıyla derlenmiştir. Listelenen alanlar, korunması için büyük operasyonların gerekli olduğu ve "yardım talep edilen" Dünya Mirası Alanları'ndan oluşmaktadır. Listenin amacı uluslararası farkındalığı artırmak ve tehditlere karşı önlemler almaktır. Alana yönelik tehditler arasında yakın zamanlı, gerçekleşmesi kesinleşmiş tehditler veya alanda olumsuz etkilere neden olabilecek potansiyel tehlikeler sayılabilir.

<i>Homo bodoensis</i> soyu tükenmiş insansı türü

Homo bodoensis, önerilmiş bir arkaik insan türüdür. 2021 yılında, eskiden H. heidelbergensis/H. rhodesiensis'e veya H. erectus'a atanan Bodo Kafatası'nın yeniden analizi ile tanımlanmıştır. Tanımlayanlar H. bodoensis'in, H. sapiens için atasal olabilecek özelliklere sahip olması ve türün diğer olası örneklerinin coğrafik dağılımı nedeniyle H. sapiens'e yol açmış olabileceğini önerdiler.

Kabwe 1, Arthur Smith Woodward tarafından 1921'de Homo rhodesiensis için tip örneği olarak atanan, günümüzde çoğunlukla Homo heidelbergensis ile eşanlamlı olarak kabul edilen bir Orta Paleolitik fosilidir.

<span class="mw-page-title-main">Bodo kafatası</span> 600.000 yıllık hominid fosili

Bodo kafatası, soyu tükenmiş bir hominin türünün fosilidir. 1976'da Jon Kalb liderliğindeki bir keşif gezisinin üyeleri tarafından bulundu. Rift Vadisi Araştırma Misyonu, Bodo kafatasının yanı sıra Aşölyen aletlerinin ve hayvan fosillerinin bulgularına yol açan bir dizi araştırma yaptı. İlk keşif, daha düşük bir yüz bulan Alemayhew Asfaw ve Charles Smart tarafından yapıldı. İki hafta sonra Paul Whitehead ve Craig Wood yüzün üst kısmını buldular. Etiyopya'daki Awash Nehri'nin kuru dallarından birinin yüzeyi boyunca kafatası parçaları keşfedildi. Kafatası, eserler ve diğer hayvan fosilleri, nispeten geniş bir orta kum alanı üzerinde bulundu ve kafatasının yakınında sadece birkaç alet bulundu. Kafatası 600.000 yaşındadır ve şu anda H. bodoensis'in tip örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Mauer 1</span> Almanyada bulunmuş en eski homo fosili

Mauer 1 alt çene kemiği, Almanya'daki Homo cinsinin bilinen en eski örneğidir. 1907'de Heidelberg'in yaklaşık 10 km güneydoğusundaki Mauer kasabasındaki bir kum ocağında bulundu. Mauer 1 çene kemiği, Homo heidelbergensis türünün tip örneğidir. Bazı Avrupalı araştırmacılar, buluntuyu Homo erectus'un bir alt türü olarak değerlendirerek Homo erectus heidelbergensis olarak sınıflandırdılar. 2010 yılında mandibulanın yaşı ilk kez tam olarak 609.000 ± 40.000 yıl olarak belirlendi. Daha önce, uzman literatür, daha hatalı tarihleme yöntemlerine dayanarak 600.000 veya 500.000 yıllık bir yaştan söz etmişti.

<span class="mw-page-title-main">Petralona mağarası</span>

Petralona mağarası, ayrıca Kızıl Taşlar Mağarası olarak da bilinir, Yunanistan'ın Halkidiki yarımadasındaki Selanik şehrinin yaklaşık 35 kilometre (22 mi) güney doğusunda, Petralona köyünün yaklaşık 1 kilometre (0,62 mi) doğusunda, Katsika Dağı'nın batı eteğinde deniz seviyesinden 300 m (984 ft) yükseklikte yer alan bir karstik oluşumdur. 1960 yılında fosilleşmiş bir arkaik insan kafatası bulunduğunda bölge halkın dikkatini çekti. Mağara, erozyon nedeniyle kayada yarıklar oluşmasından sadece bir yıl önce (1959) tesadüfen keşfedilmişti. Etkileyici sarkıt ve dikit oluşumlarıyla dikkat çeken ve yoğun miktarda fosil barındıran mağara kısa sürede jeologları ve paleontologları kendisine çekti. Onlarca yıl süren kazılardan sonra mağara halka açıldı ve bilimsel çalışmalara ait belgeler bitişikteki bir arkeoloji müzesinde sunulmaya başlandı.

<span class="mw-page-title-main">Sićevo Boğazı</span>

Sićevo Boğazı, Sırbistan'ın güneydoğusundaki bir nehir geçidi ve arkeolojik sit alanı, Nišava Nehri'nin oluşturduğu yerel olarak en belirgin jeolojik ve topografik özelliktir. Boğaz, Bela Palanka ve Nişka Banya kasabaları arasında yer almaktadır. 17 kilometre (11 mi) uzunluğunda ve 350 ila 400 metre derinliğindeki boğazın bazı kısımlarda kanyon benzeri yapılar yer almaktadır. Boğaz, Svrljig Dağları'nın güney yamaçları ile Suva Planina dağı arasında, Kunovica Platosu'nu kesmektedir. Çevredeki alanlar, yüksek kaliteli üzüm bağları ile tanınır. Boğaz çevresinde bir taş ocağı, Ostrovica ve altı köy yer almaktadır. Boğaz, bu köylerden en büyüğü olan Sićevo'un adını taşımaktadır.