İçeriğe atla

Atak Beyliği

Atak Beyliği (16-19 Yy) Beyliğin kurucusu Zırkanlı Mir Mahmud oğlu Ahmed Bey'dir. Kendisi Şah İsmail'in çağdaşıydı. Şah İsmail Diyarbakır bölgesini istila ederken, Ahmed Bey'in elinden de Atak Kalesi'ni ve çevresindeki nahiyeleri almış, Kaçar oymağına vermişti. Zırkanlılar burayı terk etmek, başka yörelere göç etmek zorunda kaldılar. Bu durum Çaldıran Savaşı'na kadar sürdü.[1][2][3]

Çaldıran Savaşı'nda Şah İsmail yenilip Diyarbakır Valisi Ustaclu Muhammed Han öldürülünce, diğer bey ve aşiretler gibi Zırkanlılar da harekete geçtiler. Elverişli durumdan yararlanarak, "Mılh" adıyla bilinen ve Atak kalesine yakın olan yıkık bir kaleye gelip yerleştiler. Mevsim kıştı, Kaçar Beyi durumdan kuşkulandı. "Mılh"a yerleşmenin sebebini sordurdu. Onlar da "Mırdasî aşiretiyle aramızda eski husumet ve köklü düşmanlık vardır. Onların bu kış, soğuk ve kar ortasında bize saldırıp çocuklarımızı ve ailelerimizi esir almaları uzak ihtimal değildir. Bunun için, soğukların hafifleyeceği ve karların eriyeceği bahar mevsimine kadar bu yıkık kalede kalmamıza izin verilmesini istirham ediyoruz" cevabını verdiler. Atak valisi bunlara acıdı ve kışı orada geçirmelerine izin verdi.[4]

Zırkanlar, Atak'ı geri almak için çalışmalara başladılar. Tırmanmakta kullanmak için, direklerden ve iplerden merdivenler hazırladılar. Uygun buldukları bir gece, aşiretin iyi savaşan savaşçılarından bazıları, kalenin surlarına tırmanarak burçlara ve kale duvarlarına ip bağlamak suretiyle merdiven dikmeyi başardılar. Arkasından Zırkan savaşçıları kaleye çıktılar ve Kızılbaş muhafızlarını öldürerek, başlarını ibret olsun diye kesip çeşitli yerlere astılar. Kadınları ve çocukları kaleden çıkardılar. Ahmed Bey'i getirtip başlarına eskisi gibi hükümdar yaptılar.[5]

19. yüzyılda Osmanlının merkezileşmesi ile beraber, beylik statüleri ellerinden alınmıştır. Osmanlının merkezileşmesi ile birlikte yeni düzene uymayan bazı Zirki beyleri Sivas ve Edirne gibi batı şehirlerine yerleştirilmişlerdir.[1]

Kaynaklar

  1. ^ a b Pekol, Fatih (21 Mart 2017). "ZİRKİ BEYLİKLERİ VE BEYLERİ TARİHİ". 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  2. ^ Atak beyliği. ss. 274-278. 25 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  3. ^ "Zirki Beylikleri ve beyleri tarihi - Tez Arşivi". tezarsivi.com. 21 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. 
  4. ^ Yıldız, Erdal. "Şerefhan Şerefnâme Kürt Tarihi cilt 1" (İngilizce). 25 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. S 274
  5. ^ Yıldız, Erdal. "Şerefhan Şerefnâme Kürt Tarihi cilt 1" (İngilizce). 25 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021. S 275

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çaldıran Muharebesi</span> I. Selim ve I. İsmail arasındaki askeri muharebe

Çaldıran Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde yer alan Maku şehri yakınlarındaki Çaldıran Ovası'nda yapılan meydan muharebesidir. Muharebe, Osmanlı imparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dunbuliler</span>

Dunbuliler, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinde Hoy ve Salmas çevresinde yaşayan Türk dili konuşan Türkleşmiş bir Kürt aşiretidir.

Hezarhesbi, Fadlavi ya da Luristan Atabeyliği, Orta Çağ'da (1148-1424) günümüzün İran'ın Luristan ve Fars eyaletlerinde hüküm sürmüş bir Kürt hanedanlığı. Şeref Han hanedanı Fadluya'nın soyundan geldiği için "Fadlavi" olarak adlandırdı ve hanedanın bir Kürt hanedanı olduğunu belirtmiştir.

Hurşidiler veya Küçük Luristan Atabeyliği, 1184 ile 1597 yılları arasında Luristan ve Çaharmahal ve Bahtiyari eyaletlerini kapsayan bölgede hüküm sürmüş Kürt devletidir. Halkı Kürt ve Lurlar oluşturmaktaydı. Ünlü gezgin Marco Polo buraya da seyahat etmiş ve kurucusunun Şucaedîn Hurşid Kürd, adında bir Kürt beyi olduğunu yazmıştır.

Bu listede, tarihte Kürtler tarafından kurulmuş devletler, hanedanlıklar ve otonomiler bulunmaktadır.

Nur Ali Halife İsyanı, Rumlu Nur Ali Halife'nin Şah İsmail'in emriyle Safevi Devleti'ne, Kızılbaşlardan asker toplamak için çıkardığı isyandır.

<span class="mw-page-title-main">Kemah Kuşatması</span>

Kemah Kuşatması, 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti yönetimindeki Kemah Kalesi'ni almasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Botan Emirliği</span> Osmanlı İmparatorluğunda bir Kürt beyliği

Botan Emirliği, 1338-1855 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğuna bağlı Güneydoğu Anadolu'da topraklarında bulunan Kürt Emirliklerinden birisidir. Cizre, Şırnak ve Siirt'in Eruh ilçesini içine almaktadır. Emirliğin adını aldığı Bûhtî Kürtleri Orta Çağlarda günümüz Hakkâri ili ile Musul arasında yaşamışlardır. Ayrıca Bûhtî Kürtleri, bazı tarihçiler nezdinde köken olarak Mervani hanedanının kurucusu olan Humeydi Kürtleri ile ilişkilendirilmişlerdir. 16. Yüzyılda yaşamış olan Kürt tarihçi Şerefhan-ı Bitlisi kaleme aldığı Şerefname adlı eserinde; Botan Emirliğinin, isminin cesaret ve savaşçılıklarıyla tanınmış olan Bûhtî aşiretinden aldığını ifade etmektedir. Antropolog Martin van Bruinessen, Botan Emirliğinin askerî gücünün Şıllet ve Çoxsor olarak ikiye ayrıldığını söylemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Palu Beyliği</span>

Palu Beyliği, 16. yüzyıl'ın başında günümüz Türkiye sınırları içerisinde yer almakta olan doğu'da Bingöl ile Genç, kuzey'de Karakoçan ile Kiğı, Batı'da Uluova ve güney'de Akdağ ile çevrili Elazığ ilinin Palu ilçesi merkez olmak üzere kurulmuş ve yönetiminde nesep itibarıyla Abbasiler'e dayanan Sancak Beyleri tarafından 19. yüzyıl başlarına kadar yönetilmiş bir Osmanlı Hükümetidir. Osmanlı döneminde “hükümet sancak” olarak yerli hanedanlardan Cemşid Bey'e Yavuz Sultan Selim döneminde evlada intikal edecek şekilde mülkiyet üzere verilmiştir.

Hasankeyf Emirliği, Eyyubiler'in 1260'de dağılmasıyla birlikte bağımsız olan bir emirliktir. Eyyubi Hanedanının Soyundan Gelmektedir Eyyubiler'in dağılmasından sonra kurulan emirlikler arasında en uzun süre varlığını koruyabilenidir. 1462'de Akkoyunlular'ın işgaline uğramıştır ve 1482'de Salih II. Halil'in bölgeyi almasıyla birlikte Akkoyunlu işgalinden kurtulmuştur. 1511'de ise Şah ismail' tarafından kuşatılmış fakat bu kuşatma başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bunun üzerine Salih II. Halil tuzağa çekilmiş, bölgeyi Ustacalı Mehmet'e bırakmıştır.

Eğil Beyliği veya Eğil Emirliği, Emir Mansur'un neslinden Pir Bedir tarafından, Mirdasi aşireti ile Diyarbakır yöresinde Zazalar ve bazı Kürt aşiretlerinin yardımıyla 1049 yılında kurulan ve günümüz Eğil ve çevresinde hüküm süren beyliktir.

Mahmudi Beyliği, Hoşap'ta hüküm sürmüş Mahmudi aşiretinin kurmuş olduğu Kürt beyliktir. Mahmudi aşiretinin bölgeye nereden geldiği hakkında ihtilaflı bilgiler mevcuttur. Şerefname'de, Karakoyunlular döneminde Kara Yusuf tarafından Şam'dan veyahut Azerbaycan'dan bölgeye getirildikleri yönünde bilgiler yer almaktadır. Ayrıca Mahmudi aşireti reisi Mahmud Ağa'nın Cizre'den, Azerbaycan'a gittikleri ifade edilmiştir.

Hezo Emirleri, 11. yüzyıl ve 16. yüzyıllar aralığında merkezleri Hezo ve Sason olmak üzere Erzen bölgesini ellerinde tutmuş bir Kürt Beyliğidir.

Şirvan beyliği ya da Küfe beyliği, 1264-1845 yılları arasında var olmuş bir beyliktir.

Siyah Mansur Beyliği (1543-1596) Halil Han tarafından 24 Kürt aşireti ile ittifak yapılarak kurulmuştur, Şah tahmasb, Halil Han'a, bütün İran Kürtler'inin Beylerbeyi ünvanını verdi.

Tercil Beyliği Zirkan Aşireti lideri Şeyh Hasan oğlu Seyyid Hüseyin tarafından kurulmuştur. Seyyid Hüseyin vefat edince, yerine büyük oğlu Ömer Bey geçti.

Gırdıkan Beyliği Bu beylik Hazan Ezraki'nin oğullarından Kabil tarafından kurulmuştur. Zirki Aşiretinin kurduğu dört beylikden biridir.

Derzini Beyliği Beylik, önceleri Derzin kalesi olarak bilinen ve Hristiyanların elinde bulunan bölgeyi,Zirki Aşiretinin fethetmesiyle kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mukri Emirliği</span>

Mukri Emirliği (Mukriyan,Mokri) olarak da bilinen Mukri Emirliği, 15. yüzyılın sonundan itibaren dört yüzyıl boyunca Urmiye gölünün güney ve batısındaki Mahabad ve çevresi bölgelerinde merkezlenmiş bir Kürt emirliğiydi.

Hizan Beyliği (1520-1845) Kürt Beyliği Beylik Hizan, İsabyerd ve Müks bölgelerinden oluşmaktaydı. Bu beyliğin halkı ve aşiretleri 'Nemıran' (ölümsüzler) adıyla tanınmışlardır. Bu adla adlandırılmalarının nedeni şudur:Aşiret ve kabilelerin, Ulufe sahibi olan herhangi bir ferdi öldüğünde, yönetici bu ulufeyi eksisiz olarak, ister küçük ister büyük olsun çocuklarına dağıtırmış; böylece, geçimlerini sağlar,ölmemiş gibi fazlalaşmak ya da eksilmekle durumlarında bir değişiklik olmazmış. Bu nedenle onlara 'ölümsüzler'anlamına gelen 'Nemıran' adı verilmiştir.