İçeriğe atla

Atışma

Atışma temalı bir Kazak hatıra parası

Halk edebiyatında âşıkların karşılıklı şiir söylemesidir. Kelimenin kökeninde iki anlam vardır: 1. Atmak: Birbirine laf atmak manası. 2. Aytışmak: Karşılıklı konuşmak, deyişmek (Ayıtmak/Aytmak: Konuşmak). Sözcüğün eski biçimi Aytışma şeklindedir.[1] Deyişme de denir.

En az iki âşık kendi kendilerine ya da bilirkişiler ve dinleyiciler karşısında belli kurallar çerçevesinde şiir yarışı yaparlar. Birbirlerini denerler, ustalıklarıyla öne çıkmaya çalışırlar.

Atışmadaki yarışın yerini karşılıklı övgü ve tanışmanın aldığı buluşmalara ağırlama denir.

Sıralama

Deyişme şu sırayla yapılır: Merhabalaşma, giriş bölümüdür. Âşıklar, birbirlerini ve dinleyicileri "Hoşgeldiniz", "Sefa geldiniz", "Merhaba" gibi sözcüklerle rediflerine bağlanan kafiyelerle dörtlükler kurarak selamlar. İkinci bölümde âşıklar kendi ustalarının şiirlerinden örnekler söyler.

Tekerleme bölümü denilen üçüncü bölüm asıl deyişme bölümüdür. Ev sahibi ya da yaşlı bir kişi düz ya da geniş ayakla deyişmeyi açar. Âşıklar konu ve bend sınırlaması olmaksızın verilen oyun üzerinden deyişmeye başlar. Âşıklar asıl ustalıklarını ve sanatçılıklarını burada göstermeye çalışır. İlk ayak bitince diğer âşık yeni bir ayak açar. Deyişme sürdükçe ayaklar darayak halini alır. Deyişme karşılıklı soru-yanıt şekline döner. Âşıklar böylece birbirlerinin bilgi ve sanatlarını ölçer. Bir şekilde karşısındakini söz söylemez haline getiren âşık deyişmeyi kazanır.

Deyişmenin sonunda da âşıklar birbirlerini rahatlatmak, gönül almak için karşılıklı koşmalar söyler. Birbirlerini överek hoşgörü örneğiyle deyişmeyi bitirirler.

Örnek

Âşık Şenlik ile âşık Feryadî’nin deyişmesi:

Şenlik: Şöhretin vezir payında
Rütbesiyle şana layık
Oturuşun o duruşun
Hem sultana hana layık

Feryadî: Sefa geldin gözüm üzere
Olsam mihmana layık
Şeyhülislam, sadrazam
Doğru Al’Osman’a layık

Şenlik: Seninle oldum taaşşuk
Gözlerime geldi ışık
Duymadım sen kime aşık
Dillerin Kur’an’a layık

Feryadî: Bu düşkün gönlüm açarsın
Selim Sırat’ı geçersin
Kevser ırmaktan içersin
Olasan cihana layık

Şenlik:

Kul şenliği eder hürmet
Rikabın kıldım ziyaret
Sana nasip olsun cennet
Huriye gılmana layık

Feryadî: Sefil Feryadî göresen
Meram maksûda eresen
Sancak altında durusan
Habîb-i Rahman’a layık

Lebdeğmez

Dudakların birbirine değmesiyle çıkan harfleri kullanmadan yapılan atışmaya "lebdeğmez" veya "dudak değmez" denir. Aşıklar dudaklarının arasına, dik pozisyonda bir iğne yerleştirip "doğaçlama" olarak, içinde b, f, p, m, v harfleri bulunmayan sözcükler kullanarak hem çalarlar hem de atışırlar. Örneğin;
"Çekil izzetle, uzlet kûşesinde
Aziz ol, derd-i şöhretden cüdâ ol"(Ahmed Remzi Akyürek)
beytinde, sesli harflerden sonra dudakların birbirine dağmesiyle çıkabilecek olan b, f, p, m, v harleri kullanılmayarak lebdeğmez sanatı yapılmıştır.

Diğer halk edebiyatları

Ayrıca Kazak ve Kırgız halk edebiyatında Aytış olarak bilinen, (Kırgızcaайтыш Şablon:IPA-ky), (Kazakçaайтыс, Kazakça telaffuz: [ɑjtə́s]), iki Akın (Âşık) arasında düzenlenen bir şarkı yarışması da vardır. Her bir akın genellikle ulusal enstrümanları (Kırgızların kopuz, Kazakların dombra) tıngırdatıp bir dizi konuda kendiliğinden uyaklı koşukta birbirlerine yanıt verir. Onlar (eğer karşı cinsten iseler) birbirlerinin tarzına, cinaslı siyasi açıklamalar yapmak ve düz bir şekilde atışarak birbirlerini, ama hepsi iyi mizahlı yapılır; Kırgızca akın sık sık bir iyi niyetli olması gerektiğinin söylemli atışı olabilir. İftira gibi her türlü özel izne rağmen, Kazakistan'da devlet başkanına karşı siyasi açıklamalar yapılmış Akın Vakası'nın var olduğu bilinmektedir.

Kırgız Akınlar bu nedenle iyi bir canlandırmayla (ve onların izleyici tarafından farkında olmaları önemlidir) bazı zor soyutlamaları (örneğin, canlı seyirci olmadan bir stüdyoda) gerçekleştirmektedirler. Seyirci genellikle bir yarışmada kazanan üzerinde oyu, bu resmi bir süreç olmasa da, birçok kişi "hissediyor" olabilir (herkes açıkça bunu ifade etmeden), seyirci hangi akının sadece kalabalık dinamikleri ile bir kazanan olduğu üzerine yakınlaşmıştır.

Genellikle Akınlar aynı milliyetten diğer Akınlarla yarışırlar, ancak Kırgız ve Kazak Türkçeleri arasında karşılıklı yüksek düzeyde anlaşılabilirlik nedeniyle, hatta son yıllarda, Kırgız ve Kazak Akınların birbirlerine karşı yarıştığı durumlar olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Sesli-Sözlük - Aytışma 4 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Atasözü geçmişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Türkçede "sav" ve "irsal-i mesel, darb-ı mesel" olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Gazel</span> divan edebiyatının aşktan bahseden temel şiir biçimi

Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Koşma (edebiyat)</span>

Koşma, coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:

Âşık halk edebiyatı, halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel Türk edebiyatı dalıdır. âşıkların oluşturduğu eserlerin bütününe verilen isimdir.Halk edebiyatı içerisinde yer alır. Anonim ürünlerin dışında kalan şiirlerin oluşturduğu edebi ürünler toplamıdır. Kimi âşıkların başından geçen ve yaygınlaşıp ünlenen hikâyeler de âşık edebiyatı içinde incelenir.

<i>Gün Olur Asra Bedel</i> Kırgız yazar Cengiz Aytmatovun 1991 yılında yayınladığı roman

Gün Olur Asra Bedel, Cengiz Aytmatov'un bir romanıdır. Roman, geleneklerini korumaya çalışan insanları anlatır. Komünizm sırasında yaşanan anılar, insanların kutsal saydığı şeylerin yok sayılması, aşkın sorgulanması romanın değindiği konulardır. Komünizm materyalist düşünce yapısı ile hayata bakmış, cenneti dünyaya getirmeye çalışmıştır. Elbette bunun içinde cennet var olsun ya da olmasın insanlara yaşadıkları cehennemi değiştirmenin kendi ellerinde olduğunu anlatma çabası içinde olmuştur. Kitaba kısaca mankurtlaşma ile geleneklerini koruma arasındaki insanların hikâyesi de denebilir.

Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...

Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı Özek uzar giderdi.

Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.

Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi...

Lehçe ya da diyalekt, bir dilin belli bir coğrafî bölgedeki insanlar tarafından konuşulan çeşididir. Lehçe sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Lehçe anlamında bazı sözlüklerde diyelek ve ağgan sözcükleri de bulunmaktadır.

Tekerleme, genellikle ölçülü ve kafiyeli, basmakalıp sözdür. Masal, hikâye, bilmece, halk tiyatrosu gibi bazı edebi türler içinde ve çocuk oyunlarında tekerlemelere rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Hip hop (kültür)</span> Amerikada ortaya çıkmış müzik kültürü

Hip hop, 1970'li yılların sonunda Amerika'da kötü koşullarda ve azınlık olarak yaşayan siyahilerin gündemden uzaklaşmak ve eğlenmek için oluşturduğu bir kültür, yaşam tarzı ve sanat akımıdır. Bu kültür Rap müziği, Graffiti sanatı, Breakdance'ı ve DJ'liği içerir. Hip hop kültürünün doğmasında Blues, Funk, Soul ve Caz müziğinin etkisi büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Alesker</span>

Âşık Alesker, 19. yüzyıl Azerbaycan saz üstadlarının en önemli temsilcisi, Azerbaycan aşık edebiyatının klasiklerinden biridir.

Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

"Tabula Rasa", The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin altıncı sezonunun sekizinci bölümü.

Âşık, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

<span class="mw-page-title-main">Kardeş</span>

Kardeş, anne veya babadan en az birinin ortak olduğu kişilerin birbirlerine göre durumuna verilen addır. Kardeşler erkek ya da kız olabilirler. Birçok toplumda kardeşler anne babalarıyla birlikte aynı ortamda oynayarak ve eğlenerek çocukluklarını birlikte geçirerek büyürler. Bu kalıtsal ve fiziksel yakınlık birbirlerine karşı sevgi ya da düşmanlık gibi duygusal hisler beslemelerine neden olur.

Lebdeğmez veya dudak değmez, halk edebiyatında, atışmada icra edilen bir söz sanatıdır. Dudakların birbirine değmesiyle çıkan harfleri kullanmadan yapılan atışmaya denir. Aşıklar dudaklarının arasına, dik pozisyonda bir iğne yerleştirip "doğaçlama" olarak, içinde b, f, p, m, v harfleri bulunmayan sözcükler kullanarak hem çalarlar hem de atışırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kozı Körpeç ve Bayan Sulu</span>

Kozı Körpeç - Bayan Sulu XIX yüzyılın ortalarında yazılmış XIII - XIV.yüzyıllara ait Kazak lirik-destansı şiiri, tır. Çıbanbay, Bekbau, Janak ve Şoje adlı şiir akınların sözlü icrası sayesinde beğeni topladı. Yaklaşık 20 tür arasında Janak'a ait versiyon en popüler olanıdır. En yaygın yazılı versiyonları folklor koleksiyoncuları Sablukova (1831), Derbisalin (1834), A. Frolova (1841) ve Çokan Valikhanova (1856)'ya aittir. Şiir, 1865'te M. Putintsev tarafından Rusça, daha sonra 1870'te V. Radlov tarafından "Türk kabilelerinin halk edebiyatı örnekleri" koleksiyonun üçüncü cildinde yer almaktadır.