İçeriğe atla

Asya mandası

Asya mandası
Suda serinleyen mandalar
Korunma durumu
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Animalia
Şube: Chordata
Alt şube: Vertebrata
İnfa şube: Gnathostomata
Sınıf: Mammalia
Takım: Artiodactyla
(Çift toynaklılar)
Familya: Bovidae (Boynuzlugiller)
Alt familya: Bovinae (Sığırlar)
Cins: Bubalus
Tür: B. bubalis
Bubalus bubalis
(Kerr, 1792)
Hürmetçi Sazlığı'nda manda sürüsü

Asya mandası (Bubalus bubalis), kısaca manda, Boynuzlugiller (Bovidae) familyasının sığırlar (Bovinae) alt familyasına ait bir memeli türü. Çoğunlukla evcil olarak yetiştirilen mandaların yabani nüfusları önemli ölçüde azalmıştır.

Mandalar hava sıcaklığı 30 °C'nin üzerine çıktığında ter bezleri sığırınkine göre %10 daha az olduğundan yeterince vücut ısısını ter yoluyla atamazlar. Bu durum, onların metabolizmalarının bozulmasına neden olur. Bu olumsuzluğu önlemek ve serinlemek için günde birkaç kez suya girmeleri gerekir. Bu yüzden fazla kurak iklimli bölgelerde, yapay bir göl ya da duş sistemi yapılmazsa manda yetiştirilemez.

Manda sıcağa karşı duyarlı olduğu gibi soğuğa karşı da oldukça duyarlıdır. Ortam sıcaklığı 5 santigrad derecenin altına düşerse ve uzun süre sıfır derecenin altındaki sıcaklıklara maruz kalırsa üşür ve bunu titreyerek belli eder. Sürekli düşük sıcaklığa maruz kalırlarsa, ölmeseler bile kuyruk uçları donarak kangren olur ve düşer. Daha önemlisi üşümeye bir de yetersiz beslenme sonucu enerji noksanlığı eklenirse, metabolizmaları bozularak karaciğer ve böbrek yetmezlikleri gelişebilir ve ölürler.

İsimlendirme

Mandalar, Türkçede camız, camış, kömüş ve dombay adları ile de bilinirler. Manda yavrusuna malak denir. İngilizce water buffalo örneğinde olduğu gibi birçok dilde, suya bağımlı yaşama şekillerine atıfta bulunan isimleri vardır.

Özellikleri

Manda 180 cm boyuna, 3 metre uzunluğa ve 1 ton ağırlığa kadar varabilir. Ama bu en büyük ölçüleri neredeyse sadece yabani mandalarda görülmüştür. Ev hayvanı olarak tutulan mandalar daha küçük olurlar ve ağırlıkları 500 kilodan fazla olanlara zor rastlanır. Vücutları sığırlar için tipik olan fıçı şekline sahiptir. Yabani mandaların rengi gri, kahverengi ya da siyah olur. Evcil mandalarda bu renklerin yanında, siyah-beyaz alacalıları ve hatta tamamen beyazları da bulunur.

Mandalarda sadece erkeklerin değil dişilerin de boynuzları vardır. Bu boynuzları bazı soylarda dümdüz yanlara doğru uzanır, diğerlerinde ise yuvarlağımsı bir biçimde arkaya doğru uzanır. Boynuzların uzunlukları bir metreye kadar varabilir. Dişilerin boynuzları erkeklerinkinden biraz daha kısa olur. Ayrıca daha kısa boynuzları olan manda soyları vardır. Tırnaklarını birbirlerinden epey ayırabilmesi, yaşadığı bataklıklarda daha rahat yürüyebilmesini sağlar. Mandalar boynuz şekillerine göre gruplara ayrılır. Bunlar, Murrah, Akdeniz, Jaffarabadi ve Bataklık mandasıdır. Murrah gruptaki mandaların boynuzları küçüktür ve daire şeklinde kıvrıktır. Akdeniz grubundaki mandalarda boynuzlar yukarıdan aşağıya ve sonra geriye yönelmiştir. Jaffarabadi'de ise boynuzlar aşağıya doğru uzun şekilde yönelir sonra yukarı yönelerek ucundan daire şeklinde kıvrılır. Bataklık mandlarında boynuzlar hem kalın ve hem de oldukça uzundur.

Coğrafi yayılımları

Mandaların yaşadığı coğrafya, son buz-çağından bu yana hiç durmaksızın daralmıştır. Pleistosende Kuzey Afrika'da bile mandaların yaşamış oldukları bilinmektedir. Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya'nın yanında, Mezopotamya'nın eski yüksek kültürleri çağında Mezopotamya'da da çok yaygınlarmış[].

Tayland'da evcil bir manda

Günümüzde hangi mandaların hakiki yabani manda ve hangilerinin sonradan tekrar yabanileşmiş olan evcil manda soyu olduğunu kesin olarak belirlemek zor olmuştur. Kamboçya, Laos ve Vietnam'da artık hakiki yaban mandaları bulunmadığı düşünülür. Birkaç hakiki yabani manda sürüleri dağınık şekilde Nepal, Bhutan ve Hindistan'ın Assam, Madhya Pradesh, Meghalaya ve Arunaçhal Pradesh illerinde yaşamaktadırlar. Tayland'ın batısında ve Sri Lanka'da yaşayan mandaların hakiki yaban mandası olup olmadığı konusu hala tartışılmaktadır.

Mandalar yaşam bölgesi olarak geniş sulak bölgeleri, bataklıkları ve ırmak vadilerini tercih ederler. Mandaların derisi, hem çok kalın hem de koyu renk olduğu için, çabuk sıcaklar ve serinlemek için suya girmesi gerekir. Serinlemek ve böcek/sineklerden kurtulmak için her gün saatlerce suya veya çamura girerler. Çamurdan çıktıktan sonra üzerlerinde kuruyup kalan çamur da onları bir süre kan emici sineklere karşı korur.

Yaşam şekilleri

Hindistanda bir manda

Asya'da artık neredeyse sadece evcil mandalar ya da "tekrar yabanileşmiş" mandalar bulunduğu için mandaların davranışları daha çok uzun zamandır yabani olarak yaşadıkları Avustralya'da incelenmektedir. Mandalar 30 hayvandan oluşan sürüler oluştururlar ve bu sürünün başında tecrübeli bir dişi bulunur. Genç dişiler sürüde kalırlar ama genç erkek hayvanlar 2 yaşına vardıklarında sürüden kovulurlar. Erkek mandalar kendi aralarında 10 hayvandan oluşan bekar sürüleri oluştururlar. Çiftleşme zamanında (Eylül ayında) erkek mandalar, dişi sürülerinin peşine takılırlar. Çiftleşme zamanı sona erince, dişilerden ve yavrulardan oluşan sürünün başı olan yaşlı dişi, erkek mandaları tekrar sürüden kovar. Yaşlılıktan dolayı artık çiftleşemeyen erkekler gönüllü olarak sürülerden uzaklaşıp yalnız yaşamaya başlarlar. Bazen de daha genç bir erkek manda tarafından sürüden kovulurlar.

Dişiler her 2 yılda bir gebe olurlar. 320 gün süren bir gebelikten sonra 40 kilo ağırlığında bir yavru dünyaya getirirler. Yavrular 6 ay boyunca sütle beslendikten sonra kendileri otlamaya başlarlar. 2-3 yıl sonra üreme yaşına gelirler. Yabani mandaların ömrü 25 yıl kadardır. Ama evcil mandalarda daha uzun yaşadıkları da görülür.

Mandalar otlar ve su kenarlarında büyüyen bitkiler ile beslenirler. Doğal düşmanı kaplandır. Kaplanlar özellikle yavru mandalara ve yalnız gezen mandalara saldırırlar, sağlıklı bir sürüye yaklaşamazlar. Bir manda sürüsü, bir kaplanı rahatlıkla korkutup kovar, hatta büyük mandalar kaplanları boynuzları ile öldürebilirler.

Evcilleştirme tarihi

Japonya'da evcil mandalar

Dünyada 150 milyon evcil manda olduğu tahmin edilir. Mandanın ilk kez ne zaman evcilleştirildiğini söylemek zordur. Çünkü evcil ve yabani mandaların iskeletlerinde herhangi bir fark yoktur. Tarihte birbirinden bağlantısı olmayarak farklı bölgelerde evcilleştirilmeye başlandığı düşünülür.

Evcilleştirilmelerin en eski kanıtları MÖ 400'de Hindistan'da Harappa-Kültüründe bulunur. Dolavira ve Shikapur bölgelerinde çok sayıda bulunan kemiklerin, orada sürü halinde tutulduklarını kanıtlamaktadır. Bu kalıntılardan az daha genç olan kalıntılar Mezopotamya'da bulunmuştur. En eski kalıntıları Hindistan'da olmak üzere, Mezopotamya'ya, Çin'e ve Güneydoğu Asya'ya doğru evcil mandaların kalıntıları bulunur.

Son birkaç yüzyıl içerisinde evcil mandalar insanlar tarafından daha uzak bölgelere yayılmışlardır; Güneydoğu Avrupa, Kuzey ve Doğu Afrika, Avustralya, Mauritius, Hawaii, Güney Amerika ve Japonya. Avrupa'da özellikle İtalya'da, Romanya'da ve Bulgaristan'da büyük kapsamlı bir şekilde yetiştirilmektedirler. Gemilerle Avustralya'ya götürülmüş olan mandaların yetiştirilmeleri bir süre sonra boş verilmiş ve mandalar yabanileşmişlerdir. Bu yabanileşen mandalar Avustralya'nın sulak bölgelerinde çok fazla türeyip bir sorun olmaya başlamışlardır. Avustralya hükûmeti sayıları 200.000 olarak tahmin edilen mandaların sayılarını azaltmak için manda avını desteklemeye başlamıştır. Yeni Guinea, Arjantin ve Tunus'ta da yabanileşmiş manda sürülerine rastlamak mümkündür.

Mandalar insanlara karşı sakindir ve hatta çocuklar bile onları rahatlıkla yönlendirebilirler. Yabanî mandalar genelde insanlardan uzak durur ve insanlardan kaçarlar. Sadece yalnız yaşayan yaşlı boğalar saldırgan ve tehlikeli olabilirler ve sadece insanlara değil hatta bir File bile saldırabilirler. Asya'da mandaların sarı ve kavuniçi rengini görünce derhal saldırdıkları söylenir. Bu yüzden kavuniçi renkli mintanlar giyen Buddha-rahipleri daima mandalardan uzak dururlar.

Kullanımı

Yarış hayvanı olarak Manda, Tayland

Mandalar pirinç tarlalarında çalıştırılırlar ve yük hayvanı olarak kullanılırlar. Sütü, eti ve deriside kullanılır. Mandanın diğer bir özelliği de, diğer sığır türlerinin yakalandığı tipik hastalıklara karşı daha dayanıklı olmasıdır.

Manda sütü

Mandalardan, diğer evcil sığırlardaki kadar fazla süt ve et elde edilemez. Ama zamanla geliştirilmeye devam eden yeni manda soyları biraz daha fazla süt verebilirler. 1979 senesine kadar bir yıl içerisinde bir mandanın verdiği en fazla süt miktarı 3000 litre olarak bilinmekteydi. Daha modern manda soyları ile bu miktar 5000 litreye kadar yükseltilebildi. Manda sütü, inek sütünden iki kat daha fazla yağlıdır ve daha uzun zaman bozulmadan saklanabilir. Sütteki kolesterol içeriği ise aksine yaklaşık 2,5 kat daha düşüktür.Manda yetiştiricileri, aynı diğer evcil sığırlar kadar süt verebilecek manda soylarının yetiştirilmesinin mümkün olduğuna inanmaktadırlar.

İtalya'ya özgü mozzarella peyniri manda sütü ile üretilmektedir.

Manda soyları

Tayland'da yöresel bir manda soyu

Mandaların 74 ayrı soyları tanınmaktadır. Bu soylar kabaca, Bataklık mandaları ve Irmak mandaları diye ikiye ayrılır. Bataklık mandaları yük hayvanları ve ırmak mandaları et ve süt elde edilen mandalardır.

Bataklık mandaları özellikle Çin'de ve Güneydoğu Asya'da bulunurlar. Pirinç tarlalarını sürmekte kullanılan bu mandalar yaşlanınca kesilip yenilirler. Bu tür mandalar süt üretimi için uygun değillerdir.

Irmak mandaları süt ve et elde etmek için yetiştirilirler. Bu tür mandaların memleketi hiç şüphesiz Hindistan'dır. Hindistan'da en fazla ve en çok ticari anlamda elverişli manda soyları bulunur. Bunun en önemli sebebi Hindistan'da inek eti yasa dışı olduğu için manda etinin tüketilmesidir. Son zamanlarda manda soyları geliştirmesi daha çok Avrupa'da ve Amerika'da devam etmektedir.

En önemli manda soyları:

  • Baladi:Türkiye nin güneyinde; Yük hayvanı ve süt
  • Saidi, Mısır'ın kuzeyinde; Yük hayvanı ve süt
  • Kundi, Hindistan/ Sindhi; Süt'ü için tutulur; siyah renkli. Çok iri bir manda soyudur
  • Murrah, Hindistan/ Haryana, Punjab; En fazla süt veren manda soyu. Bütün dünyaya ihraç edilmekte.
  • Nili-Ravi, Hindistan/ Punjab; Süt-mandası; vücudu siyah ama yüzü beyaz alacadır. Boynuzları çok kısadır.
  • Pandharpuri, Hindistan/ Maharashtra; Süt-mandası; Vücudu siyah renk, dev boynuzları 150 cm uzunluğundadır.
  • Malaii mandası, Güneydoğu Asya; Yük hayvanı; Vücudu gri renk, orta uzunlukta orak şeklinde boynuzları vardır.

Sınıflandırma

Mandaların eski sınıflandırmalarında yabani mandalar Bubalus arnee ve evcil mandalar Bubalus bubalis diye adlandırılıyorlardı. Ama bunların ikisi de aynı türe ait oldukları için bugünkü modern sınıflandırmada artık sırf Bubalus bubalis adı kullanılmaktadır. Ama bu türün yanında diğer türlerin var olması biyologların arasında hala tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Bazı biyologlar, atasının soyu 3500 yıl evvel tükenmiş olan Çin mandasını ayrı bir tür olarak görüp Bubalus mephistopheles adını kullanırlar. Filipinler'de bulunan Tamarau mandasıda, bazı biyologlar tarafından alt tür olarak kabul edilir. Günümüzde mandalar Syncerus ve Bubalus olarak iki ayrı cinse aittir. Syncerus cinsinin tüm türleri yabani olarak Afrika kıtasında yaşarlar. Syncerus caffer caffer (Cape mandası)belgesel filmlerde en çok gösterilen mandadır.

Dış bağlantılar

Galeri


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şarbon</span> Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan bulaşıcı bir hastalık

Şarbon, antraks veya anthrax; Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan zoonotik karakterde bulaşıcı bir hastalık.

<span class="mw-page-title-main">Boynuzlugiller</span> Gevişgetiren bir çift toynaklı familyası, bovidae

Boynuzlugiller (Bovidae), gevişgetiren bir çift toynaklı familyası.

<span class="mw-page-title-main">Koyun</span>

Koyun (Ovis), keçiler ile birlikte Caprinae alt familyası içerisinde yer alan bir memeli cinsi. Cinsin coğrafi olarak ve nüfusça en yaygın türü Evcil koyun olmaktadır, ancak pek çok yabani tür de Ovis cinsine aittir.

<span class="mw-page-title-main">Antilop</span> Otobur bir memeli hayvan

Antilop, Bovidae familyası içerisindeki 100 kadar otobur memeli türüne verilen addır. Zarif yapılı olan antiloplar da sığırlar gibi çift toynaklı ve geviş getiren hayvanlardandır. Bulunmuş fosiller bize Asya ve Avrupa'nın birçok yerinde antilopların yaşadığını söylemektedir. Buna karşılık antilop türlerinin çoğu Afrika'da, sadece 8 türü Asya'da yaşamaktadır. Kuzey Amerika'ya özgü olan Amerika antilobu ise adına rağmen antiloplarla aynı familyadan bile değildir. Antiloplar, çatallanmadan uzayan boynuzlarını dökmezken, Amerika antilopları çatallanarak uzayan boynuzlarını yılda 1 defa dökerler.

<i>Bos mutus</i>

Bos mutus, Tibet öküzü, Tibet sığırı, Yak veya Hotoz olarak da bilinir. Boynuzlugiller (Bovidae) familyasından Tibet, Himalaya bölgeleri ve Moğolistan'da bulunan uzun tüylü kamburlu bir sığır türüdür. Büyük evcil bir nüfusa ek olarak küçük korunmasız vahşi bir yak nüfusu vardır. Evcilleri de, yabanileri de sürü hayvanlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kurt</span> Avrasya ve Kuzey Amerikaya özgü memeli

Kurt veya bozkurt, Avrasya ve Kuzey Amerika'ya özgü ve Canis cinsinden iri bir memelidir. Otuzdan fazla Canis lupus alt türü tanınmakta ve bozkurt denildiğinde günlük konuşma dilinde evcilleştirilmemiş ve yabani alt türler anlaşılmaktadır. Ortalama ağırlığı erkeklerde 40 kg, dişilerde de 37 kg olan kurtlar, köpekgiller (Canidae) familyasının yaşayan en iri üyeleridir. Boyları 105 ila 160 cm arasında değişirken omuz yükseklikleri de 80 ila 85 cm arasındadır. Kurtlar diğer Canis türlerinden daha az sivri kulakları ve ağız ile burunlarıyla olduğu kadar daha uzun kuyrukları ve daha kısa gövdeleri ile de ayırt edilir. Yine de kır kurdu ile altın çakal gibi daha küçük Canis türleri ile yakın akraba oldukları için birlikte üreyerek doğurgan melezler ortaya çıkarabilir. Kurdun çizgili kürkleri genellikle beyaz, kahverengi, gri ve siyah alacalıdır ancak Arktik bölgelerde yaşayan alt türleri hemen hemen tamamen beyaz kürklü olabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Geyik</span> geyikgiller familyasındaki gevişgetiren memeliler

Geyik, geyikgiller familyasında geviş getiren otobur memeli hayvanların ortak adıdır. Çift toynaklılar takımında bulunan akraba familyalardaki benzer hayvanlar da genel olarak geyik diye adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alageyik</span> hayvan

Alageyik ya da Yağmurca geyikgiller (Cervidae) familyasından, göçmen olmayan ve sürü oluşturan, kürek boynuzlu ve benekli gececil bir geyik türüdür. Dünyada en saf yabani alageyiklerin bulunduğu tek yer Antalya'dır ve yöre halkı tarafından Benekli geyik adı da verilmektedir. Sonradan insanlar tarafından asırlar içinde bütün Avrupa'ya yayılmıştır. İran'ın batı kıyıları ötesinde Asya'da doğal olarak bulunmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Domuzgiller</span> Çift parmaklılar takımının, geviş getirmeyenler alt takımına giren bir familya

Domuzgiller (Suidae), geviş getirmeyen bir çift toynaklı familyası. Familyanın 5 cinse ayrılan 20 türünden Avrupa'da ve Türkiye'de bulunan tek temsilcisi, evcil domuzun atası olan yaban domuzudur.

<span class="mw-page-title-main">Devegiller</span> çift toynaklı familyası

Devegiller (Camelidae), çift toynaklılar takımı içerisinde topuktabanlılar (Tylopoda) alt takımındaki tek hayatta olan familya.

<span class="mw-page-title-main">Sığır</span> geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı

Sığır, memeliler (Mammalia) sınıfının, çift toynaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasının sığırlar (Bovinae) alt familyasından evcil büyükbaş hayvan. Çoğunlukla evcil olan, kaba ve hantal yapılı, kuyrukları püsküllü, boynuzlu büyükbaş hayvanlardır. Mideleri dört gözlüdür ve geviş getirirler. Üst çenelerinde kesici dişleri bulunmaz. Otları alt çenelerinin dişleriyle keserler. Boynuzları daimidir. Kırıldığında bir daha yeniden çıkmaz.

<span class="mw-page-title-main">Evcil hayvanlar</span> İnsanlarla birlikte yaşayan ve insanlar tarafından evcilleştirilen hayvanlardır

Evcil hayvanlar.

<span class="mw-page-title-main">Afrika'nın beş büyükleri</span>

Afrika'nın beş büyükleri, Afrika kıtasına özgü büyük hayvanların en tehlikelilerini belirtmek için kullanılır. Bu hayvanlar; aslan, pars, gergedan, fil ve Afrika mandasıdır. Bunlar, popüler kültürde belirgin bir şekilde yer alan karizmatik megafauna örnekleridir ve Afrika'nın en büyük hayvanları arasındadır. Büyük hayvan avcıları tarafından ortaya atılan bu terim, Afrika'da yaya olarak avlanması en zor beş hayvanı ifade etmektedir ancak artık oyun izleyen turistler ve safari tur operatörleri tarafından daha yaygın olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gaur</span> sığır türü

Gaur, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından bugün en büyük popülasyonu Hindistan'da olan bir sığır türüdür. Yerli halk tarafından seladang, gayal veya mithun diye de çağrılır. Bazen Hint bizonu olarak isimlendirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Asya fili</span>

Asya fili, yaşayan iki fil türünden biri, Elephas cinsinin yaşayan tek üyesidir. Aynı zamanda Asya'da yaşayan en iri hayvandır. Bu tür genelde Bangladeş, Hindistan, Sri Lanka, Çinhindi ve Endonezya'nın bazı yerlerinde görülür. Bu türün nesli tehlikededir, dünyada yalnızca 25.600 ila 32.750 arasında yabani Asya fili kaldığı düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mozzarella</span>

Mozzarella dünyaca tanınan bir tür peynirdir. Peynir genellikle dilimlenmiş olarak servis edilir. Mozzare sözcüğü, İtalyancada "kesmek" anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Argali</span>

Argali, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından Asya'da Kazakistan, Tacikistan, Doğu Türkistan, Tibet, Altay Dağları'nda ve Batı Moğolistan'da yaşayan yabani bir koyun türüdür. Yaşayan koyunların en irisi olan argali çifttırnaklıların en büyük türlerinden bir tanesi olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Cadı makigiller</span> gececil, uzun bacaklı primatlar

Tarsiidae bir primat familyasıdır. Güneydoğu Asya'nın adalarında yaşayan, küçük, gece faal hayvanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Evcil yak</span>

Evcil yak (Bos grunniens) uzun kıllı olan evcil hayvanlar arasındadır ve Himalaya bölgesi boyunca yani Hindistan Yarımadası'nda, Tibet Platosu, Kuzey Myanmar, Yunnan, Siçuan ve bilindiği kadarıyla daha kuzey bölgeler olan Moğolistan ve Sibirya'da yaşamaktadır. Yabani yak soyundan gelir. Tibetçede yak kelimesi sadece türün erkeğini tanımlamakta kullanılır, dişiler nak veya dri olarak adlandırılır. Buna rağmen birçok dilde yak iki cinsiyet için kullanılmaktadır.

Yaban atı, Equus cinsinin bir türüdür ve bu cinse modern evcil at ile nesli tükenme tehlikesi altında olan Przewalski atı alt türlerini barındırır. 19. yüzyılın sonu veya 20. yüzyılın başında nesli tükenen Avrupa yaban atları, tarpan olarak da bilinir, daha önce yaban atlarının Equus ferus ferus isimli bir aday alt türü olarak ele alınmıştı; ancak daha yakın tarihli çalışmalar, tarpanların gerçekten yabani olup olmadığı veya aslında yabanileşmiş ya da melez olup olmadıkları konusunda şüphe uyandırdı.