
Astronomi, gök bilimi ya da gökbilim gök cisimlerinin kökenlerini, evrimlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklamaya çalışan doğa bilimi dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, gökadalar ve kozmik mikrodalga arkaalan ışınımı gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır.

Gök ölçümü, gökölçüm veya astrometri, yıldızların ve diğer gökyüzü cisimlerinin konumlarının ve hareketlerinin yüksek hassasiyetle hesaplanmasını içine alan bir gök bilimi dalıdır. Astrometrik ölçümlerden elde edilen bilgiler kinematik, Güneş Sistemi'nin fiziksel kökeni ve galaksimiz Samanyolu ile ilgili bilgiler sunar.

Yıldız, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan, karanlık uzayda ışık saçan, gökyüzünde bir nokta olarak görünen plazma küresidir. Bir araya toplanan yıldızların oluşturduğu galaksiler, gözlemlenebilir evrenin hâkimidir. Dünya'dan çıplak gözle görülebilen yaklaşık 6 bin dolayında yıldız vardır. Dünya'ya en yakın yıldız, aynı zamanda Dünya üzerindeki yaşamın gerçekleşmesi için gerekli olan ısı ve ışığın kaynağı da olan Güneş'tir.

Paralaks veya ıraklık açısı; iki farklı bakış açısından bakıldığında cismin görünen konumunun değişme miktarıdır ve açı ile hesaplanır. İki bakış açısının arasındaki uzaklık arttıkça artar, cismin iki bakış açısına uzaklığı arrtıkça ise azalır. Yakındaki cisimlerin ıraklık açısı uzaktaki cisimlerinkinden fazla olacağından uzaklık hesaplamak için kullanılabilir. Ayrıca görüşte derinlik algısı da ıraklık açısı ile sağlanır.

Fizik ve astronomide kırmızıya kayma diye tanımlanan fenomen, bir cisimden yayılan ışımanın dalga boyunun artmasıdır. Görülebilen ışık için bu ışığın renginin elektromanyetik tayfın kırmızı yöne doğru kaymasıdır. Tersine dalga uzunluğunun azalması, maviye kayma olarak bilinir. Kâinat'ta gözlenen galaksilerden gelen ışığın birkaç istisnaî durum dışında tayfın hep kırmızı bölgesine kaydığı gözlenir. Edwin Hubble, bu gözlemin sonucunda Kâinat'ın yönden bağımsız olarak genişlediğini söylemiştir.

Güneş kütlesi; astronomide diğer yıldızların, yıldız kümesinin, bulutsuların ve gök adaların kütlelerini belirtmede kullanılan, kütlesi yaklaşık 2×1030 kg olan standart bir kütle birimidir. Bu birim için Güneş kütlesi ölçek olarak düşünülmüştür. Yaklaşık iki nonilyon kilograma eşittir:


T Tauri yıldızları, on milyon yıldan genç olan bir değişken yıldızlar sınıfıdır. Genelde moleküler bulutların yakınlarında bulunup, değişken ışıksallıkları ve güçlü renkyuvarı çizgileri ile tanınırlar.

Herbig Ae/Be yıldızları, A ve B tayf türünden yıldızlardır. Hâlâ gaz-toz bulutu içerisinde yer alırlar ve bazen çöküntü çemberleri ile bulunurlar. Tayflarında hidrojen ile kalsiyum salınım çizgileri bulunur. 2 ile 8 güneş kütlesine sahiptirler. Hertzsprung-Russell diyagramında bu yıldızlar, ana kolun sağında yer alırlar. Adlarını, onları ilk olarak 1960 yılında diğer yıldızlardan ayıran Amerikalı gökbilimci George Herbig'den almıştırlar.

Wolf-Rayet yıldızları, evrim geçirmiş olağanüstü büyüklükte yıldızlardır ve kütlelerini 2000 km/s hızına ulaşabilen çok yeğin yıldız rüzgârı nedeniyle kaybetmektedirler. Kendi yıldızımız kütlesinin her yıl 10−14'ünü kaybederken, Wolf-Rayet yıldızlarında bu değer 10−5 güneş kütlesidir. Bu yıldız türlerinin sıcaklığı genelde 25.000 ile 50.000 K arasındadır.
Parıltılı yıldızlar (Flare), birkaç dakika veya saatliğine beklenmedik ve olağanüstü miktarlarda aydınlık artışına gidebilen değişken yıldızlardır. Aydınlık artışı tüm elektromıknatıssal izgeyi kapsayarak, X ışınlarından radyo dalgalarına kadar uzanır.

Dev yıldız, aynı yüzey sıcaklığına sahip bir anakol yıldızından önemli ölçüde daha büyük bir yarıçapa ve aydınlatma gücüne sahip olan yıldızdır. Büyük bir boyut mutlaka büyük kütle anlamına gelmez, dev bir yıldızın yoğunluğu bazen çok düşük olabilir. Hertzsprung-Russell diyagramındaki anakolun tepesinde yer alırlar ve aydınlatma sınıfları II ve III'e karşılık gelir. Dev ve cüce terimleri, 1905 civarında Ejnar Hertzsprung tarafından benzer sıcaklık veya tayf tipine rağmen oldukça farklı aydınlatma gücüne sahip olan yıldızlar için türetilmiştir.
Renk ölçeği bir yıldızın, iki farklı tayf bölgesinde ölçülen parlaklıklarının farkı olarak tanımlanır.. Örneğin,vB-V renk ölçeği “B” tayf bölgesindeki Görünür kadiri ile “V” tayf bölgesindeki görünür kadir arasındaki farkı gösterir. Günümüzde çok renkli ışık ölçümünde çeşitli renk ölçekleri kullanılmaktadır. U, B, V sisteminde etkin dalgaboyu λeff = 3500A°’ de görülen parlaklık U, λeff = 4300A°’ de ölçülen parlaklık B, λeff = 5500 A° de ölçülen parlaklık V ise, dizgede (U-B), (B-V) farkları, renk ölçeği olarak kullanılır.

Simbiyotik değişen yıldız veya Z And değişenleri, etkileşen çift yıldız sistemleridir. Bu grubun belirleyici karakteristik özelliği, düzensiz fotometrik değişimlerin yanı sıra, tayflarının aynı zamanda soğuk bir devin tayf özellikleri ile yüksek sıcaklıktaki plazmanın tayf özelliklerini göstermeleridir. Sınırlı dalga boyu bölgelerinde yapılan çalışmalar sık sık Simbiyotik yıldızları yanlış sınıflandırılmasına neden olmuştur.

Değişen yıldız, parlaklıkları zaman içinde değişen yıldızlardır. Parlaklıkları genelde ya çok gençken ya da çok yaşlı iken değişir. Bunun nedeni, ya genişleme, daralma, püskürme gibi yıldızın iç dinamiğinden; ya da iki ya da daha fazla yıldızın birbirlerinin yörüngelerinde dönerken oluşturdukları tutulmalardan kaynaklanan dış dinamiklerden dolayı oluşur. 2000 yılına kadar 30,000'in üzerinde değişken yıldız bulunup kataloglanmıştır. Ayrıca 14,000 kadar başka yıldızda parlaklık değişiminden şüphelenilmektedir. Güneşimiz ve Kutup Yıldızı dahil olmak üzere birçok yıldızın, yeterli duyarlılıkta ölçüldüğünde, parlaklıkları değişmektedir.

Mutlak parlaklık veya mutlak kadir, bir nesnenin olağan aydınlama gücü mesafesinde bulunduğunda sahip olduğu görünür parlaklıktır. Nesnelerin parlaklıklarını mesafeden bağımsız olarak değerlendirmeye olanak tanır. Bir nesnenin mutlak büyüklüğü, nesnenin yıldızlararası ortam emilimi ve kozmik toz nedeniyle ışığı sönmeden tam olarak 10 parsek mesafeden bakıldığında sahip olacağı görünür parlaklığa eşit olarak tanımlanır. Varsayımsal olarak tüm nesneleri gözlemciden standart bir referans mesafesine yerleştirerek, parlaklıkları bir büyüklük ölçeğinde birbirleri arasında doğrudan karşılaştırılabilir.
Yarıdüzenli değişen yıldızlar yüksek ışınım gücüne sahip soğuk yıldızların hemen hemen tamamı değişkenlik gösterir. Bu onların temel karakteristiklerinden biridir. Bu nedenle geç tür yıldızlar arasından fotometrik standartlar bulmak oldukça güçtür.

Anakol öncesi yıldız yıldızlararası ortamdaki maddelerden yeni oluşmuş ve merkezlerinde nükleer tepkimeleri başlatacak sıcaklığa henüz erişmemiş yıldızlardır. Dolayısıyla çekimsel büzülme sonucu sıkışan yıldız maddesinin sağladığı enerji ile ışınım yapmaktadırlar. Anakol öncesi yıldızların ışınım enerjisini sağlayan bu büzülme türüne Kelvin-Helmholtz büzülmesi denmektedir. PMS yıldızları genellikle püsküren değişenler olarak dikkate alınmış ve GCVS de çok sayıda alt gruba bölünmüştür. Ancak bu sınıflama tamamen gösterdikleri fotometrik özelliklere göre yapıldığından, oldukça karmaşık bir gruplama ortaya çıkmıştır. Fiziksel anlamda birbirinden pek de farklı olmayan bazı yıldızlar ayrı alt gruplar oluşturmuşlardır. Örneğin RW Aur türü değişenler ile T Tauri yıldızları olarak adlandırılan düşük kütleli PMS yıldızları arasında fiziksel açıdan hiçbir fark yoktur. FU Ori türü değişenler ise evrimlerinin özel bir safhasında yer alan T Tauri yıldızlarıdır. Bu türden değişenlere bazen genel olarak Orion Değişenleri veya Orion Popülasyonu da denmektedir. Çünkü Orion yıldız oluşum bölgesinde, bahsedilen tüm türlerden yıldız bulabilmek mümkündür. Bu yıldızların çoğu hâlen oluştukları bulutsuların içinde yer aldıklarından “Bulutsu değişenleri” olarak da adlandırılmışlardır.
Astronomik cisim ya da gök cismi gözlemlenebilir evrenin içindeki cisimlerin genel adıdır. Bu cisimleri astronominin dalı olan morfoloji inceler. Gökteki cisimlerin bazıları sabitken bazıları yörüngelerinde döner.
Fotometri bir astronomik nesnenin ışık akısı veya elektromanyetik radyasyonunun yoğunluğunun ölçülmesi ile ilgili bir astronomi tekniğidir.
Atom fiziğinde Balmer serileri veya Balmer çizgileri hidrojen atomunun tayf çizgilerini emisyonu olan isimlendirilmiş altı serinin gösterimidir.. Balmer serileri Johann Balmer tarafından 1885'te deneysel olarak bulunmuş olan Balmer folmulü sayesinde hesaplanır.