İçeriğe atla

Aspergillus

Aspergillus
Korunma durumu
Değerlendirilmedi (IUCN 3.1)
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem:Fungi
Bölüm:Ascomycota
Sınıf:Eurotiomycetes
Takım:Eurotiales
Familya:Trichocomaceae
Cins:Aspergillus
(Micheli ex Haller, 1768)

Aspergillus, dünyanın her yerine yayılmış yaklaşık 200 mantar (küf) türünden oluşmuş bir cinstir. Yuvarlak hücrelerden oluşmuş mayalardan farklı olarak, Aspergilluslar hif olarak adlandırılan hücre zincirlerinden oluşan ipliksi mantar türleridir. Doğada saman ve çürüyen bitki artıklarında yaşarlar.Hayvanlarda, özellikle kuşlarda solunumla ilgili ciddi bir hastalık olan Asperjilloz hastalığına yol açar.

Aspergillus ilk 1729'da İtalyan rahip ve biyoloğu Pier Antonio Micheli tarafından, Nova plantarum genera juxta Tournafortii methodum disposita kitabın da kataloglanmıştır. Mantarın şekli ona Hristiyan ayinlerinde kutsal su serpmeye yarayan aspergillumu hatırlattığı için bu ismi kullanmıştır.

Taksonomi

Aspergillus cinsine bağlı bazı türler:

  1. Aspergillus caesiellus
  2. Aspergillus candidus
  3. Aspergillus carneus
  4. Aspergillus clavatus
  5. Aspergillus deflectus
  6. Aspergillus flavus
  7. Aspergillus fumigatus
  8. Aspergillus glaucus
  9. Aspergillus nidulans
  10. Aspergillus niger
  11. Aspergillus ochraceus
  12. Aspergillus oryzae
  13. Aspergillus parasiticus
  14. Aspergillus penicilloides
  15. Aspergillus restrictus
  16. Aspergillus sojae
  17. Aspergillus sydowi
  18. Aspergillus terreus
  19. Aspergillus ustus
  20. Aspergillus versicolor

Büyüme ve dağılımı

Aspergillus türleri aerobiktirler ve bol oksijenli hemen her ortamda rastlanırlar, yüzeyde küf olarak büyürler. Mantarlar genelde bol karbonlu yüzeylerde, glikoz gibi monosakkaritler ile büyümelerine karşın, Aspergillus amilaz enzimleri salgıladığı için nişasta gibi polisakkaritleri de kullanabilir. Bu yüzden Aspergillus türleri ekmek ve patates gibi nişastalı yiyeceklerin bozulmalarında sıkça görülür, ayrıca çoğu bitki ve ağaç üzerinde de büyürler.

Glikoz, früktoz, maltoz ve nişasta gibi karbon kaynakları ile büyüyebilmelerinin yanı sıra çoğu Aspergillus türü besin maddelerinin çok düşük konsantrasyonda olduğu veya başka organizmaların kullanmadığı besin kaynaklarının olduğu ortamlarda da büyüme yeteneğine sahiptir. Bunun başlıca örneği olan A. niger, nemli duvarlar üzerinde büyür, banyolardaki küfü oluşturur.

Ticari önemi

Aspergillus türleri, hem birincil hem ikincil metabolitlerin üretimi nedeniyle ticari önemi en büyük olan mantar türü sayılabilir. A. niger'in en önemli kullanımı sitrik asit üretimidir; bu organizma dünya çapındaki üretiminin %99'u olan yılda 4,5 milyon ton sitrik asitten sorumludur. A. niger ayrıca hem kendisine hem başka organizmalara ait enzimlerin üretimi için kullanılır, bunlara örnek glikoz oksidaz ve tavuk yumurta lizozimidir. Bu kullanımlarda kültür katı yüzey üzerinde değil (ancak Japonya'da bu hâlâ yapılır), sıvı ortam içinde, biyoreaktörde büyütülür. Bu sayede büyümeyle ilgili en önemli parametreler ince bir şekilde kontrol edilebilir. Ayrıca elde edilmek istenen kimyasalı veya enzimi kültür ortamından ayrıştırmak çok daha kolay olduğu için bu yöntem daha ekonomiktir.

Araştırma

A. nidulans bir araştırma organizması olarak uzun yıllardır kullanılmaktadır. Onun ve A. fumigatus, A. oryzae ve A. niger gibi çeşitli Aspergillus türlerinin genom dizinleri yakın yıllarda çözülmüştür.

Agar ortamda büyüyen Aspergillus fumigatus

Patojenler

Bazı Aspergillus türleri patojendir, insan ve hayvanlarda ciddi hastalıklara yol açabilirler. Envazif etmen olanlardan en yaygınları Aspergillus fumigatus ve Aspergillus flavus'tur. Alerjik hastalığa neden olanlar arasında en yaygın olanlar Aspergillus fumigatus ve Aspergillus clavatus'tur. Diğer bazıları zirai patojendir. Aspergillus türlerinin bazıları tahıl ürünlerinde hastalık yapar, aflatoksin dahil çeşitli mikotoksinler üretirler.

Akciğerde damara yayılmış aspergillosis. Damarın elastika tabakası mavi, aspergillus siyah boyalı.

Aspergillosis

Aspergillosis (veya aspergilloz), Aspergillus cinslerinin neden olduğu bir hastalık grubudur. Belirtiler arasında ateş, öksürük, göğüs ağrısı veya nefessizlik olabilir, bunlar başka hastalıklarda da görüldüğü için tanı koymak zordur. Bağışıklık sistemi zayıflamış veya başka akciğer sorunları olan hastalar buna müsaittir.

İnsanda hastalığın başlıca biçimleri:

  1. Alerjik aspergillosis (astım, kistik fibroz ve sinüzit hastalarını etkiler)
  2. Akut invazif aspergillosis (bazı kanser hastaları ve kemoterapi görenlerde olduğu gibi zayıf bağışıklık sistemlilerde risk artar)
  3. Dissemine invazif aspergillosis (vücuda yayılmış).

Kaynakça

Dış bağlantılar

Asan A (2004, updated: February 10, 2015). Aspergillus, Penicillium, and Related Species Reported from Turkey. Mycotaxon. 89 (1): 155-157. Link: http://www.mycotaxon.com/resources/checklists/asan-v89-checklist.pdf 30 Eylül 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">Mantarlar</span> ökaryot âlemi

Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">HIV/AIDS</span> HIV virüsünün sebep olduğu bulaşıcı ölümcül hastalık

AIDS, ilk kez 1980'lerin başında Orta ve Güney Afrika'da gündeme gelen ve giderek ürkütücü boyutlara ulaşan, etkeni HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus / Türkçe: İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü) olan bir enfeksiyon hastalığıdır. HIV, bağışıklık sistemindeki akyuvarların (özellikle CD4+ lenfositler) yapısını bozarak ve sayısını azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı direncini ortadan kaldırır.

<span class="mw-page-title-main">Fermantasyon</span> kimyasal çürüme

Fermantasyon, hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet olarak ‘NAD+'yi yeniden oluşturmak için glikozun glikoliz yoluyla kısmi oksidasyonunu takip eden metabolik adımlar’ şeklinde tanımlanmaktadır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Glukoz</span> izomer grubu

Basit bir şeker (monosakkarit) olan glukoz yaşam için en önemli karbonhidratlardan biridir. Hücreler onu bir enerji kaynağı ve metabolik reaksiyonlarda bir ara ürün olarak kullanırlar. Glukoz fotosentezin ana ürünlerinden biridir ve hücresel solunum onunla başlar.

<span class="mw-page-title-main">Penisilin</span> Penicillium mantarlarından elde edilen bir grup antibiyotik

Penisilinler aslen Penicillium küflerinden, özellikle de P. chrysogenum ve P. rubens'ten elde edilen bir grup β-laktam antibiyotiktir. Klinik kullanımdaki penisilinlerin çoğu P. chrysogenum tarafından derin tank fermantasyonu kullanılarak sentezlenir ve daha sonra saflaştırılır. Bir dizi doğal penisilin keşfedilmiştir, ancak sadece iki saflaştırılmış bileşik klinik kullanımdadır: penisilin G ve penisilin V. Penisilinler, stafilokok ve streptokokların neden olduğu birçok bakteriyel enfeksiyona karşı etkili olan ilk ilaçlar arasındaydı. Günümüzde farklı bakteriyel enfeksiyonlar için hala yaygın olarak kullanılmaktadırlar, ancak birçok bakteri türü yoğun kullanımın ardından direnç geliştirmiştir.

<i>Penicillium</i> mantar cinsi

Penicillium, birçok türün mikobiyomunun bir parçası olan ve doğal ortamda, gıda bozulmasında ve gıda ve ilaç üretiminde büyük öneme sahip bir ascomycetous mantar cinsidir.

<span class="mw-page-title-main">Statinler</span> İlaç Grubu

Lipit düşürücü bir ilaçlar grubu olan statinler yüksek kan kolesterol düzeylerinden dolayı kardiyovasküler hastalık riski taşıyan kişilerde kolesterolu düşürmek için kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Beslenme</span>

Beslenme, canlılığın gereklerini yerine getirmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan edinme faaliyetine verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Candida albicans</span>

Candida albicans, eşeyli çoğalan, diploit, maya tipi bir mantar türü ve insanlarda oral ve vajinal fırsatçı enfeksiyonların etmenidir. Candida cinsine ait 200 tür olmasına karşın Candida enfeksiyonlarının %75'inin sorumlusu C. albicans'tır. Türkçe okunuşu kandida albikanstır.

Pamukçuk ya da oral kandidiyaz (oral candidiasis), Candida albicans mantarının ağız mukozasında yaptığı enfeksiyondur. "Pamukçuk" adı genelde bebeklerin ağzında görülen enfeksiyon için kullanılmakla beraber yetişkinlerin ağzında veya boğazında meydana gelen kandida enfeksiyonları için de kullanılır.

<i>Aspergillus oryzae</i>

Aspergillus oryzae Çin mutfağı ve Japon mutfaklarında kullanılan, soya fasulyesini fermente edip miso ve soya sosu üreten bir mantardır. Mantar ayrıca her iki çeşit ülkenin kültüründe de pirinç, patates ve tahıllardaki nişastayı şekere dönüştürüp sake, şoçu ve huangjiu fermantasyonu için kullanılır.

<i>Aspergillus nidulans</i> Asklımantarlar bölümünde yer alan pek çok ipliksi mantarlardan birisi

Aspergillus nidulans bölümünde yer alan pek çok ipliksi mantarlardan biri olan Aspergillus nidulans, ökaryotik hücre biyolojisini çalışmak için kullanılmış önemli bir araştırma organizmasıdır. Elli yıldan fazla bir süreden beri üzerinde çalışılmakta olan bu organizma Aspergillus türlerinin metabolizmasını anlamak için bir temel oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mikoloji</span> mantarların incelenmesi ile ilgilenen biyoloji dalı

Mikoloji, taksonomileri, genetikleri, biyokimyasal özellikleri ve insanlar tarafından kullanımları da dahil olmak üzere mantarların incelenmesiyle ilgilenen biyoloji dalıdır. Mantarlar çıra, gıda, geleneksel ilaç kaynağı olabileceği gibi entojen, zehir ve enfeksiyon kaynağı da olabilir. Mikoloji, bitki hastalıklarının incelenmesi olan fitopatoloji alanına girer. İki disiplin birbiriyle yakından ilişkilidir, çünkü bitki patojenlerinin büyük çoğunluğu mantardır. Mikoloji alanında uzmanlaşmış bir biyoloğa mikolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Arama-kurtarma</span> tehlike veya yakın tehlike altında olan kişileri arama ve onlara yardım sağlama

Arama-kurtarma, herhangi bir doğal ya da insan kaynaklı acil durum veya afet esnasında, acil yardıma ihtiyacı olan kimselerin yerini tespit etme, gerekirse ilk yardım uygulama ve daha kapsamlı yardım alabilecekleri güvenli bir yere nakletme faaliyetleri. Kısaltma olarak İngilizce "search and rescue" sözcüklerinden oluşturulan SAR kullanılır. Bazı arama-kurtarma ekipleri, kurtarma sonrası bakım ve barınma olanaklarının sağlanmasında da kazazedelere yardımcı olurlar. Arama-kurtarma faaliyetleri esnasında insanların ve özel eğitimli hayvanların yanı sıra, basit araç-gereçlerden özel donanımlı hava, kara ve deniz taşıtlarına kadar çok çeşitli ekipmanlardan istifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Histoplasma capsulatum</span>

Histoplasma capsulatum dünya genelinde Antarktika hariç yaygın görülen bir organizmadır. En sık vadi aralarındaki nehir yataklarında bulunur. En sık orta ve doğu Amerika Birleşik Devletleri'nde ve orta ve Güney Amerika'da bulunur. En sık görüldüğü yerler Ohio ve Mississippi vadileridir. 1906 yılında Samuel Taylor Darling tarafından keşfedilmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hemokromatoz</span>

Hemokromatoz : Hemosiderozun yaygın olduğu ve hemosiderinin birçok dokuya biriktiği kalıtsal bir hastalıktır. Besinlerle alınan demir duodenumdan emilir. Normalde demirin duodenumdan fazla emilimine engel olan düzenleyici bir mekanizma vardır. Demir emilimi mekanizması bozuk olduğunda normalin 8 katına varan demir emilimi olur. Vücuttaki total demir miktarı artınca dokulara hemosiderin birikir, zamanla fibrozis oluşur. Hastaların büyük bölümü erkektir; orta ve ileri yaşlarda sıktır. Kadınlarda az görülmesi menstrüasyonda kan yitirilmesiyle açıklanmaktadır. Demir birikimi yıllarca sürer ve ilk belirtiler 40 yaşlarında görülür.

<span class="mw-page-title-main">Mukor</span>

Mukor, doğada çürüyen bitkilerde ve ekmek küfünün içeriğinde bulunan normalde hastalık yapamayan (saprofit) fakat vücut direncinin bozulduğu durumlarda hastalık yapan (çıkarcı) bir maya mantarıdır. Burun ve üst solunum yollarının nekrozlu-ülserli lezyonlarının en önemli nedenlerinden biridir. Özellikle ketoasidozlu diabet hastalarında, nötropenisi olanlarda, deri yaralarının oluştuğu travmalarda ve eroin bağımlılarında önemlidir. Lenfomalar, karaciğer sirozu, böbrek yetmezliği, geniş yanıklar, beslenme bozuklukları ve organ transplantasyonları başlıca risk faktörleridir. Organizmaya sindirim ya da solunum yoluyla giren etken, özellikle üst solunum yollarında yerleşir. Burun mukozasından paranazal sinüslere ve elmacık kemiğine doğru genişleyen nekrotik lezyonlar oluşur; damak delinmesi (perforasyon) ile ağız boşluğuna açılabilir. Yukarıya doğru gelişen enfeksiyon göz yuvasına (orbita) ve beyine ulaşabilir, kafadaki sinirleri etkileyebilir, beyindeki büyük toplardamar olan kavernöz sinüs’te tromboz gelişebilir. Aspergillus gibi atardamar çeperlerinin içine girerek yerel arterit oluşturabilen mantarların başında gelir. Beyin damarlarının çeperlerine girerek tromboza ve beyin infarktlarına yol açar; felçler, konuşma bozuklukları (afazi) ve epileptiform nöbetler görülür. Rinoserebral mukor'un prognozu kötüdür.

Bu liste, Aspergillus cinsi içindeki türleri barındırır.

Köpekler bazı bulaşıcı ve ölümcül hastalıklara karşı aşılanması ve bağışıklık sistemi kuvvetlendirilmesi gereken canlılardır. Türkiye'de ve dünyada yaygın olarak görülen bazı hastalıklara karşı yavru ve yetişkin köpeklerin düzenli olarak aşılanarak korunması gerekmektedir. Bu hastalıkların bazıları köpekler arasında bulaşıcı ve hatta öldürücü karakterde, bazılarıysa insan sağlığını da tehdit edebilecek niteliktedir. Aşılama ile korunma ve bağışıklık sağlama öncesinde köpeklerin barsak ve dış parazitlerden arınmış olması önceliklidir. Ayrıca aşı uygulamalarından önce köpeğin vücudunun başka bir hastalık ya da enfeksiyonla mücadele ediyor olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan aşılar yeterli bağışıklığı oluşturamayacaktır.