İçeriğe atla

Askerî tarih

Askerî tarih, insanlık tarihi boyunca süregelen ve çatışma kategorisine giren olaylardan oluşur. Bunlar iki kabile arasındaki küçük çaplı dövüşmeden yeryüzündeki birey nüfusunun çoğunluğunu etkileyen düzenli ordular arasında geçen bir dünya savaşına kadar sıralanırlar. Bu olayları yazarak ya da diğer yollardan kaydeden kişilere de askerî tarihçi denir.

Askerî etkinlikler binlerce yıldır süregelmiş ve tarih boyunca temel taktikler, stratejiler ve askerî harekâtların ana amacı çok fazla değişmemiştir. Merkeze hücum eden düşmanı her iki kanattan da çevirerek kuşatmaya almak için uygulanan kanatlardan kuşatma taktiği mükemmel bir askerî manevra olarak sayılmaktadır ve 2.200 yıl önce MÖ 216 yılında Cannae Savaşında Hannibal tarafından uygulanmıştır. Roma İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarında ünlü kitabını yazan Çinli askerî teorisyen Sun Tzu'da Savaş sanatı'nda aynı manevradan sözetmiştir. Geçmişte yapılmış hatalara düşmemek, çarpışma esnasında tarihteki benzerlerini hatırlayarak komutanların performansını iyileştirebilmek ve yaşanan deneyimlerden dersler çıkarabilmek için askerî kuvvetlerde askerî tarihin öğrenilmesi çok önemlidir. Askerî tarihin ana bölümleri savaşların, çarpışmaların ve vuruşmaların tarihi, askerlik sanatı tarihi ve her silahlı kuvvetin kendi özel tarihinden oluşmaktadır.

Savaş sanatını bölümlere ayırmanın değişik yolları vardır. Bunlardan bir tanesi konvansiyonel ya da konvansiyonel olmayan savaş diye ikiye ayrılır. Konvansiyonel savaşta, düzenli ordular, birbirleriyle kitle imha silahları kullanmadan görece doğrudan savaşırlar. Konvansiyonel olmayan savaş tanımı ise diğer tüm tip çatışmaları tanımlamak için kullanılır: Baskın, Gerilla savaşı, ayaklanma ve terörizm gibi taktikler. Aynı zamanda nükleer, kimyasal veya biyolojik silahların kullanması da konvansiyonel olmayan savaş sayılmaktadır.

Bu kategorilerin tamamı daha geniş iki kategoride de değerlendirilir: Yüksek yoğunluklu ya da düşük yoğunluklu savaş. İki süpergüç ya da büyük ülkeler arasındaki siyasi nedenlerle yapılan çarpışmalar yüksek yoğunluklu, ayaklanmaları bastırmak, gerilla savaşı ya da devrimcilere karşı özel birliklerle çarpışmak düşük yoğunluklu savaş sayılmaktadır.

Dönemler

Bu kadar geniş bir konuyu bölmenin bir yolu tarihsel dönemlere ayırmaktır. Bu yöntem yararlı olduğu kadar bazen hatalı da olabilmektedir çünkü tarihsel ayrım farklı coğrafyalarda farklı zamanlara rastlamaktadır. Antik çağlarda savaş diye tanımlanan yöntemler hala dünyanın bazı bölgelerinde kullanılmaktadır. Orta Çağ Avrupa için oldukça ayırdedici bir bölümleme olsa da Doğu Asya için bir anlam ifade etmemektedir.

Tarih öncesi savaş

Tarih öncesi savaşların başlangıcı antropologlar ve tarihçiler arasında bir tartışma konusudur. Avcı-toplayıcı ilk toplumlarda sosyal roller yoktu ve sınıflar bulunmuyordu (yaş ve cinsiyet farklılıkları dışında.) Dolayısıyla bölgeyi korumak için ya da saldırıda bulunmak için her yetkin birey katkıda bulunabiliyordu.

Tarımın ortaya çıkması tarımla uğraşan toplumlarla avcı-toplayıcı toplumlar arasında büyük farklılıklar yaratmıştır. Büyük bir olasılıkla, kıtlık zamanlarında avcılar, tarımla uğraşanların köylerine yoğun saldırılar düzenleyerek belki de ilk düzenli savaşı başlatmışlardır. Görece daha ileri aşamadaki tarımla uğraşan toplumlarda sosyal rollerin ayrımı mümkündü ve ayrı organize birimler olarak profesyonel askerler ilk defa ortaya çıkıyordu.

Antik çağlarda savaş

Hala ilk olup olmadığı tartışılan ilk arkeolojik savaş kaydı Mısır'da Nil nehri bölgesinde bulunan ve 117 nci Mezarlık diye bilinen bölgedeki yedi bin yıllık savaş hakkındadır. İskeletlerinde okbaşı bulunan birçok vücut bir savaş sonucu ölenler olabilir.

Antik tarih hakkında bildiklerimizin çoğu aslında orduların tarihidir: Hangi fetihlerde bulundukları, hareketleri ve teknolojik icatları. Bunun böyle olmasının birçok sebebi vardır. antik çağlarda idari birim olarak bulunan krallık ve imparatorluklar ancak askerî güç ile kontrol altında tutulabiliyordu. Sınırlı sayıda yapılan tarım nedeniyle büyük topluluklara destek olabilen çok az yer vardı ve sık sık savaşılıyordu.

Silahlar ve zırhlar dayanaklı olmak için tasarlanmışlardı dolayısıyla diğer nesnelerden daha uzun süre dayanıyorlardı. Bu nedenle ortaya çıkarılan nesnelerin büyük çoğunluğu bu iki sınıfa girmektedir. Silahlar ve zırhlar aynı zamanda tarih boyunca oldukça yüksek sayılarda üretilmişlerdir ve bu da arkeolojik kazılarda bunların bulunma olasılığını artırmaktadır. Bu tarz nesneler aynı zamanda gelecek kuşaklar için bir erdem simgesi de sayılıyordu ve önde gelen savaşçıların mezarlarına ya da anıtlarına konulması en olası nesnelerdi. Ve yazı bulunduktan sonra sık sık kralların askerî fetihlerini ve zaferlerini övmek için kullanılmıştır.

Yazı, sade vatandaş tarafından kullanılsa bile yazmaya değer böyle olayları kaydetmek için de kullanılmıştır. Savaşlar da ister Homer'in Truva Savaşı'nı anlattığı destanlarında olsun, ister kişisel yazışmalarda olsun her zaman için kaydedilen konular olmuştur. Gerçekten de ilk yazılı eserler savaş üzerinde dönmektedirler. Savaş yaşamın hem çok yaygın hem de dramatik bir bölümünü oluşturmaktaydı. Bugün bile binlerce askerin katıldığı çarpışmalara tanık olmak bunun hem sanat yoluyla hem de gerçekçi tarihî yazılarla kayıt altına alınması için yeteri kadar önemlidir. Daha sonraları ulus-devletler gelişip imparatorluklar büyüdükçe, düzen ve verimlilik gereksiniminin artması, yazılı kayıtların da artmasını getirmiştir. Sun Tzu'nun sözleriyle "devlet için hayatî derecede önem taşıyan bir konu" olan savaşlarla ilgili kayıtların tutulması ordular ve devlet görevlileri için büyük önem taşıyordu. Bütün bu nedenlerden ötürü, antik tarihin büyük bir bölümünü askerî tarih oluşturmaktadır.

Bu uygarlıklar Antik yeryüzündeki dikkate değer askerî güçlere sahipti :Başta Xiongnu(Hunlar) olmak üzere Mısırlılar, Babil, Pers İmparatorluğu, Yunanlar, Çinliler, Makedonlar, Romalılar, Hintler, Gandhara, Qin.

Mezopotamya'nın verimli topraklarında tarih öncesi dönemin önemli fetihlerine sahne olmuştur. Mezopotamya Sümerler, Akadlar, Persler, Babil ve Asurlar tarafından fethedilmiştir.

Antik Mısır kuvvetli bir güç haline gelmeye başlamıştı ama daha sonra Eski Yunanlar, Romalılar, Bizanslılar ve Persler tarafından işgal edilmişlerdir.

Yunanistan'da Atina ve Sparta gibi çeşitli şehir-devletler güç kazanmışlardır.

Orta Çağda savaş

Karanlık çağın bir yerinde üzengiler kullanılmaya başlandığında ordular tamamen değişecekti. Bu buluşla birlikte teknolojik, kültürel ve toplumsal gelişmeler askerî taktikleri ve süvari ile topçunun rolünü değiştirerek savaşların antik çağdaki tarzı dramatik bir şekilde değiştirilmiştir. Aynı savaş tarzı dünyanın diğer bölgelerinde de varolmuştur. Bozkırların göçmen savaşçılarını taklit eden Çin ordusu beşinci yüzyılda yoğun piyade kuvvetinden süvari ağırlıklı kuvvetlere dönüşmüştür. Orta Doğu ve Kuzey Afrika Avrupa'dakine benzer ve sıklıkla da daha gelişmiş teknolojiler kullanmıştır. Çoğu kişi tarafından Japonya'daki Orta Çağ savaş tarzının 19. yy. ortalarına kadar devam ettiği kabul edilmektedir. Afrika'da da Sahel boyunca ve sennar Krallığı ile Fulani İmparatorluğu gibi Sudan devletleri de Orta Çağ savaş taktiğini ve silahlarını, bunlar Avrupa'da kullanımdan kalktıktan sonra uzun süreler kullanmaya devam etmişlerdir.

Orta Çağ'da feodalizm çok geniş bir şekilde yayılmıştı ve Avrupa'da birçok derebeyi vardı. Derebeyleri topraklarını korumak için çoğunlukla kalelerde yaşarlardı.

İslam İmparatorluğu da genişlemekteydi ve Emeviler zamanında batıda İspanya'ya doğu da da İndus nehrine uzanmıştı. Daha sonra iktidara Abbasiler geçmiştir. Abbasilerde Selçuklu Hanedanı ve Moğollar tarafından yenilmişlerdir. Tours Savaşı'nda Charles Martel komutasındaki Franklar, müslümanların Avrupa içlerine doğru olan ilerlemesini durdurmuştur.

Çin'de Sui Hanedanı ve diğer hanedanlar yükselmişti ancak Cengiz Han ve Kubilay Han komutasındaki Moğollar Çinlileri yenerek toprakları işgal etmişlerdir. Genişlemeye devam eden Moğol İmparatorluğu Kubilay Han'ın ölümüyle parçalanmıştır.

Barutlu silahlarla savaş

16ncı yüzyılın başlarındaki İtalyan Savaşları sırasında Avrupa ordularının arkebüsü (arquebus) kullanmayı benimsemeleri savaşalanındaki zırhlı süvari üstünlüğüne son vermiştir. Feodal sistemin çökmesi ve Orta Çağ şehir devletlerinin daha büyük uluslar altında toplanması Orta Çağ'daki standart askerî bileşen olan paralı askerlerin ve feodallerin zorla topladığı orduların yerine profesyonel orduların kurulmasını sağlamıştır.

Bu dönemdeki bazı önemli gelişmeler şunlardır:

Sanayi Çağı'nda savaş

Silahların, özellikle de küçük silahların kullanımı kolaylaştıkça ülkeler profesyonel askerlerden oluşan ordulardan çok belirli süreli askerî hizmete almaya dönmüşlerdir. Teknolojik ilerlemeler giderek daha da önemli hale gelmeye başlamıştır. Önceki dönemlerde savaşan orduların benzer silahları olmasına rağmen Sanayi Çağı'nda Sadowa Çarpışması gibi daha ileri teknolojiye sahip olmanın çarpışmanın sonucunu belirlediği de görülmüştür.

Sanayi çağı'nda uygulanan askerî hizmet altına alma yöntemiyle çarpışma için gerekli olan askerlerin sayısında artış sağlanmıştır. Bu yöntem Napolyon Bonapart tarafından Napolyon Savaşları'nda kullanılmıştır.

Sanayi Çağı'nda diğer bir ulusun savaşa girmesini engellemek amacıyla topyekün savaş kullanılmıştır. William Tecumseh Sherman'ın "March to the Sea" (Denize Yürüyüş'ü) ve Philip Sheridan'ın Shenandoah Vadisi'ni yakıp yıkması bu topyekûn savaşın örnekleridir.

Günümüzde savaş

Günümüzde savaş yüksek teknolojinin de yaygın olarak kullanıldığı oldukça karmaşık bir olaydır. Terim olarak elektronik çağında, birinci dünya ülkelerinden bir ya da birkaçının da katıldığı çatışmalar kastedilmektedir. Elbette, üçüncü dünya ülkeleri de savaş yapmaktadırlar ancak bu genellikle düşük teknolojili savaş ya da gerilla taktikleri olmaktadır.

Teknolojik evrim

Relief of Ramses II located in Abu Simbel fighting at the Battle of Kadesh on a chariot.

Tarihî kayıtlar

Ayrıca bakınız

Dipnotlar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Feodalizm</span> ekonomik örgütleniş biçimi

Feodalizm ya da derebeylik, başta Ortaçağ Avrupası olmak üzere tarihin birçok evresinde rastlanan toplumsal, siyasal ve ekonomik bir örgütleniş biçimidir. Feodalizm kelimesi, Latince feodum (tımar) ile taşınabilir değerli mal anlamına gelen Latin kökenli bir kelimeden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Askeriye</span> öncelikli olarak savaşa hazırlanmak ve savaşı yürütmekle görevli kurum

Askeriye veya ordu, ağırlıklı olarak savaşa yönelik, toplu olarak silahlı kuvvetler olarak da bilinen, ağır silahlı, son derece organize bir güçtür. Genellikle egemen devlet tarafından resmi olarak yetkilendirilir ve muhafaza edilir, üyeleri farklı askerî üniformalarıyla tanımlanabilir. Bir ordu, donanma, hava kuvvetleri, uzay kuvvetleri, deniz kuvvetleri veya sahil güvenlik gibi bir veya daha fazla askerî şubeden oluşabilir. Ordunun ana görevi genellikle devletin savunulması ve dış silahlı tehditlere karşı çıkarları olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Tarih öncesi savaş</span>

Tarih öncesi savaş, yazının bulunmasından ve devletler gibi büyük sosyal yapıların kurulmasından önceki çağlarda yapılan savaşlardır. Tarihî savaşlar Sümerlerde Bronz Çağı'ndaki profesyonel ordularla birlikte başlar. Bazı topluluklarda ise daha sonraki dönemlerde dahi tarih öncesi savaş varolmaya devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Antik Çağ'da savaş</span> Antik Çağ Savaşları

Antik çağlarda savaş yazılı tarihin başlangıcından antik dönemin sonuna kadar geçen dönemdeki savaş tarzıdır. Avrupa'da Eski Çağ'ın sonu genellikle Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla (476) eş tutulur. Çin'de de aynı şekilde beşinci yüzyılın sonu sayılabilir.

Orta Çağ'da savaş, genellikle Orta Çağ Avrupası'nda kullanılan savaş tarzını anlatmak için kullanılır.

Barutlu silahlarla savaş ya da daha yaygın kullanımla Ateşli Silahlarla Savaş, barutun bu patlayıcı maddenin kullanımına elverişli silahların kullanılması ve bu silah teknolojisinin geliştirilmesiyle zamanla savaşların ana silahları kategorisini oluşturmasıyla ortaya çıkan bir savaş tarzıdır. Avrupa ve Asya'da onbeşinci yüzyıldan itibaren sınırlı bir şekilde başlamış ve ondokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1792'den 1815'e kadar süren Napolyon Savaşları'nda doruk noktasına ulaşmıştır. Barutun Çinliler tarafından bulunduğunu belirten İngiliz felsefeci ve dinadamı Roger Bacon bu tarz savaşın ilk savunucularındandı.

<span class="mw-page-title-main">Gayrinizami harp</span> düzenli ve büyük birlikler yerine küçük ve işlevsel birliklerle düşmanı yıpratmak, moralini bozmak, kayıplar verdirmek için yapılan savaş şekli

Gayrinizami harp; düzenli ve büyük birlikler yerine küçük ve işlevsel birliklerle düşmanı yıpratmak, moralini bozmak, kayıplar verdirmek için yapılan savaş şeklidir. Psikolojik harp, istikrar harekâtı ve gayrinizami harp olarak üçe ayrılan özel harbin son parçasıdır. Askerî terminolojide Düşük Yoğunluklu Çatışma olarak da geçer. Gayrinizami Harp genellikle yedi aşama olacak şekilde; hazırlık safhası, akabinde kurulan ilk temas, hedef noktaya sızma, organizasyon ve toplanma, ana amaç olan; görev ve son olarak geri intikal ile gerçekleştirilir. Bu aşamalar, bazı durumlarda eş zamanlı olarak meydana gelebilir veya gerekli olmayabilir. Geçmiş yıllarda nizami harpten farklı olarak düşünülen ve sadece gerillaların yaptığı bu çarpışma şekli günümüzde dünya ordularında nizami harbin bir parçası olarak düşünülmeye başlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Ordusunun özellikle uzun yıllar süren Vietnam Savaşı yenilgisinden sonra yeni bir savaş biçimi geliştirmesi sonrası, millî ve devrimci hareketlere karşı girişilen bastırma kampanyalarında derinleştirilen yeni savaş doktrini ve bu doktrinin pratiği "özel harp" adını aldı.

<span class="mw-page-title-main">Roma lejyonu</span> Roma İmparatorluğunda 1.000 ile 5.600 kişi arasında değişen eski ağır piyade birliği

Roma Lejyonu Roma Cumhuriyeti ve Roma İmparatorluğu boyunca tüm Roma ordusunu ya da daha dar anlamda ağır piyadeleri kasteden temel askeri birlik. İkinci anlamı birkaç Kohorttan oluşan ve legionaries olarak bilinen ağır piyadelere vurgu yapar. Roma lejyonunun ana unsurunu ağır piyadeler oluştururken, piyadelere neredeyse her zaman bir ya da daha fazla sayıda, Roma yurttaşı olmayan kişilerden oluşturulan süvariler, düzenli birlikler ve avcılardan kurulu destek birlikleri olan Auxilialar eşlik ederdi.

<span class="mw-page-title-main">Sipahi</span> askeri sınıf

Sipahi, Osmanlı ordusunun ağır süvari sınıfı askeri. Tımar sahibi olan tımarlı sipahiler ve Kapıkulu Ocağı'na bağlı kapıkulu sipahileri olmak üzere ikiye ayrılır. "

<span class="mw-page-title-main">Süvari</span> At sırtında savaşan birlikler

Süvari, tekil bir atlı asker veya bu atlı askerlerin oluşturduğu birlikleri kapsayan askerî sınıf. Geçmişte daha çok ani baskınlarda ve vurucu saldırılarda kullanılırdı. Sözcüğün kökeni Farsça سوار suvâr = at kelimesinden gelir.

Askerî Devrim, Avrupa ordularında Erken Modern Dönem'de gözlemlenen köklü değişiklikleri ifade eder. Kavram, Michael Roberts tarafından 1955 yılının ocak ayında Belfast Queen's University'deki bir konferansın açılış konuşmasında ortaya sürdüğü teze dayanmaktadır. Gerçekte Askeri Devrim kavramını ilk ortaya atan Roberts değildi. İngiliz Orta Çağ savaş tarihçisi Charles Orman, 1924 yılındaki bir çalışmasında "16. yüzyıl askeri devrimi"nden sözetmiştir. Ancak, Askeri Devrim'in isim babası Roberts olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Thema</span>

Thema, yaklaşık yedi yüz yıllık bir dönem için Bizans İmparatorluğu'nun ana yerel idare birimi idi. Thema sistemi yedinci yüzyılda Bizans topraklarının Müslüman orduları tarafından zaptedilmeye başlanması ile kurulmuş ve daha önceki ana yerel birim olan ve Roma imparatorları Diocletianus ve I. Konstantin tarafından kurulmuş olan Roma diakos sistemi yerine geçirilmiştir.

Dördüncü nesil savaş, savaş nesillerinden biridir. Harp ile siyasetin, asker ile sivilin, barış ile çatışmanın, savaş alanı ile emniyetli bölgenin aralarındaki bulanık hatların olması olarak nitelendirilen savaş türü. Sanayi Çağı'nda savaş ile beraber modern savaştır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa'nın askerî tarihi</span>

Avrupa'nın askeri tarihi, Avrupa kıtasının geçirdiği savaşların ve Dünya tarihinin gördüğü en gelişmiş savaş teknolojilerinin icat edildiği ve kullanıldığı döneme verilen isimdir. Ayrıca Avrupa'nın askeri tarihi dünyada yaşanmış savaşlar arasında savaşların tarih kayıtlarına en detaylı olarak işlendiği dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Arkebüz</span> 15 ila 17.yüzyıllar arasında kullanılan namludan doldurulan bir tüfek türü

Arkebüz, 15 ila 17. yüzyıllar arasında kullanılan namludan doldurulan bir tüfek türüdür. Ateşli silahın adı Almanca hakenbüchse kelimesinden türetilerek diğer dillere farklı şekillerde geçmiştir. Öncülü olan küçük toplardan farkı çakmaklı/fitilli olmasıdır. Ardılı olan tüfekler gibi yivsizdir.

<span class="mw-page-title-main">Taginae Muharebesi</span> Gotlar Savaşı (535-554) sırasında Bizans İmparatorluğu ile Ostrogotlar Krallığı arasındaki muharebe

Taginae Muharebesi veya Busta Gallorum Muharebesi, Temmuz 552 meydana gelen Doğu Roma İmparatorluğu generali Narses İmparator I. Justinianus namına Ostrogotlar Krallığı'nın kralı Totila'yı mağlup etmiştir. Bu muharebede Ostrogotlar Krallığı Kralı Totila öldürülmüştür. Bu muharebe Gotlar Savaşı (535-554)'nın en sondan bir önceki büyük muharebesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Barut İmparatorlukları</span> Üç büyük Türk-Müslüman İmparatorluk

Barut İmparatorlukları ya da Ateşli Silah İmparatorlukları, üçü de farklı çizgilerde de olsa müslüman Osmanlı, Safevi ve Babür imparatorluklarını anlatmak için kullanılan bir terimdir. Bu imparatorluklar, daha tarih sahnesinde yeni geliştirilmeye başlanmış olan ateşli silahları kısa sürede askeriyelerinin ana silah unsurları haline getirmiş, ateşli silahların sistemli ve yaygın kullanımıyla güçlü birer imparatorluk haline gelmişlerdir. Bu üç imparatorluğun ateşli silahları son derece etkin bir şekilde kullanan ilk devletler oldukları ileri sürülür. Üç imparatorluk, ateşli silah teknolojisi sayesinde geniş ve verimli toprakları ele geçirerek, erken modern dönemin en güçlü ve en istikrarlı ekonomileri arasında yer aldılar. Bunlar ticari büyümeye ve kültürel faaliyetlerin himayesine yol açarken, siyasi ve yasal kurumları artan bir merkezileşme derecesiyle konsolide edildi. Kişi başına gelir ve nüfusta önemli bir artış ve sürekli bir teknolojik inovasyon hızı elde ettiler.

<span class="mw-page-title-main">Antik Makedon ordusu</span> Antik dünyanın ordularından

Antik Makedon ordusu, antik dünyanın en büyük askeri güçleri arasında yer alan, Makedon Kralı II. Filip tarafından yaratılmış ve Büyük İskender ile yükseliş dönemini yaşamış, Antik Makedonya Krallığı'na bağlı ordu.

<span class="mw-page-title-main">Düzensiz askeriye</span> standart olmayan herhangi bir askeri organizasyon

Düzensiz askeriye veya düzensiz ordu bir ülkenin ulusal silahlı kuvvetlerinden farklı, standart olmayan herhangi bir askeri bileşendir. Dışlama ile tanımlandığından, terimin kapsamına giren şeyde önemli farklılıklar vardır. Askeri organizasyonun türüne veya kullanılan taktiklerin türüne atıfta bulunabilir. Düzensiz bir askeri örgüt, düzenli ordu örgütünün parçası olmayan bir örgüttür. Standart askerî birlik organizasyonu olmadan, genellikle çeşitli daha genel isimler kullanılır; bu tür organizasyonlar birlik, grup, kol veya kuvvet olarak adlandırılabilir. Düzensizler, bu örgütlere üye olan veya düzensiz askeri taktikler uygulayan özel askerî birliklerin üyesi olan asker veya savaşçılardır. Bu, aynı zamanda düzensiz piyade ve düzensiz süvari birimleri için de geçerlidir.