İçeriğe atla

Askerî coğrafya

Kontrol Edilmiş

Askerî coğrafya, askeriye, akademisyenler ve politikacılar tarafından askeri bakış açısıyla inceleme için kullanılan bir coğrafya alt dalıdır. Askerî coğrafyacılar, jeopolitik konulardan askerî harekâtlar ve askerî varlığın kültürel ve ekonomik etkileri üzerine fiziksel yerlerin etkilerini değerlendirirler.

Taktik, operatif ve stratejik düzeyde coğrafi koşulları bir güç çarpanı olarak değerlendirmeyi hedeflemektedir.[1] Günümüzde askeri coğrafya savaşlara ek olarak, coğrafi sorunların güvenlik yönünü, çevre ve güvenlik ilişkisini, gelecekte yaşanabilecek doğa olaylarının yaratabileceği askeri sorunların çözümü gibi[2] birçok perspektifi bünyesine alarak kapsamını genişletmiştir.

Kaynakça

  1. ^ Ö. E. Kuşcu And K. KAPAN, "Askeri Coğrafyada Jeostratejik Koşulların Mekansal Kullanımı (Askeri Coğrafyada Jeostratejik Koşulların Mekansal Kullanımı)," TÜCAUM 2022 Uluslararası Coğrafya Sempozyum, vol.1, İstanbul, Turkey, pp.439-454, 2022
  2. ^ Kapan, Kaan; KuşCu, Ömer Emre (31 Aralık 2021). "Kavramsal ve tarihsel açıdan askeri coğrafya: Coğrafya mı? Jeopolitik mi?". Türk Coğrafya Dergisi (78): 145-154. doi:10.17211/tcd.1006406. ISSN 1302-5856. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Baron De Jomini, Antoine Henri, The Art of War, Plain Label Books, (from original French) 1862 translation 1-60303-255-X [1]

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Coğrafya</span> karasal yüzeyi, bu yüzeyler içerisinde yaşayan toplulukları ve birbirleriyle etkileşim halinde olan bölgeleri, yerleri ve konumları inceleyen bilim

Coğrafya; beşerî (insanî) sistemleri ve yeryüzünü araştıran, bunlar arasındaki ilişkiyi neden-sonuç ve dağılış ilkesine bağlı olarak inceleyen ve sorgulayan bir bilim dalıdır. Yer ve insanlar arasındaki ilişkiler coğrafyanın konusunu oluşturur. Coğrafya sözcüğü Yunanca “γεωγραφία” gaia (yer) ve gráphein sözcüklerinden türemiştir. Türkçesi yerçizim sözcüğüdür. Zamanımızdan 2200 yıl önce coğrafya terimini ilk kullanan kişi Eratosthenes olmuştur. Gregg ve Leinhardt (1994), coğrafyayı 4 özellikle karakterize edilen bir disiplin olarak tanımlamaktadırlar:

<span class="mw-page-title-main">Askeriye</span> öncelikli olarak savaşa hazırlanmak ve savaşı yürütmekle görevli kurum

Askeriye veya ordu, ağırlıklı olarak savaşa yönelik, toplu olarak silahlı kuvvetler olarak da bilinen, ağır silahlı, son derece organize bir güçtür. Genellikle egemen devlet tarafından resmi olarak yetkilendirilir ve muhafaza edilir, üyeleri farklı askerî üniformalarıyla tanımlanabilir. Bir ordu, donanma, hava kuvvetleri, uzay kuvvetleri, deniz kuvvetleri veya sahil güvenlik gibi bir veya daha fazla askerî şubeden oluşabilir. Ordunun ana görevi genellikle devletin savunulması ve dış silahlı tehditlere karşı çıkarları olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Asker</span> Silahlı kuvvetlerde görev yapan kimse

Asker; orduda görevli, erden mareşale kadar rütbeye sahip kişi. Askerlik yükümlülüğü altına giren şahıslar ile özel yasalarla silahlı kuvvetlere katılan ve resmî bir kıyafet taşıyan kişilerdir. Askerlerin aslî görevi ülkelerinin topraklarını iç ve dış tehditlere karşı savunmaktır.

<span class="mw-page-title-main">Coğrafi bilgi sistemi</span>

Coğrafi bilgi sistemi (CBS); Dünya üzerindeki karmaşık sosyal, ekonomik, çevresel vb. sorunların çözümüne yönelik mekana/konuma dayalı karar verme süreçlerinde kullanıcılara yardımcı olmak üzere, büyük hacimli coğrafi verilerin toplanması, depolanması, işlenmesi, yönetimi, mekansal analizi, sorgulaması ve sunulması fonksiyonlarını yerine getiren donanım, yazılım, personel, coğrafi veri ve yöntem bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Boğaz (coğrafya)</span>

Boğaz, kara parçaları arasında denizin çok daralmış yeridir. İki kara parçası arasında uzanan geçit biçimindeki coğrafi şekillere verilen addır. Bir başka deyişle boğaz, doğal kanallara verilen isimdir. Boğazlar, iki farklı noktadan deniz ulaşımını kolaylaştırdığı gibi, boğazların yetersiz kaldığı yerde insan eliyle kanallar açılmaktadır.

Jeopolitik, siyasi coğrafyadan doğan bir bilim dalıdır. Bu bilim siyasi coğrafyanın devletlere sağladığı avantaj ve dezavantajları inceler.

<span class="mw-page-title-main">Yarı askerî</span> Paramiliter

Bir yarı askerî ya da paramiliter güç, işlev ve örgütlenme olarak askerî ancak düzensiz gönüllülerden oluşan devletçe desteklenen bir tür yapı. Terim Yunanca harici anlamına gelen para ve asker anlamına gelen militer sözcüklerinden türemiştir. Paramiliter, yapısı, taktikleri, eğitimi, alt kültürü ve (çoğunlukla) işlevi profesyonel ordununkine benzeyen ancak bir ülkenin resmî veya meşru silahlı kuvvetlerinin parçası olmayan bir örgüttür. Paramiliter birimler, bir ülkenin askerî veya polis güçlerinin yerine getiremediği veya yerine getirmek istemediği görevleri yerine getirir. Diğer örgütler, silahsız olmalarına veya muharebe rolleri olmamasına rağmen, yalnızca yapıları itibarıyla da paramiliter olarak değerlendirilebilir.

<i>Lebensraum</i> Nazi Almanyasının Aryan yerleşimciler için uyguladığı kolonyalizm politikası

Lebensraum, Doğu Avrupa'da Almanya sınırları dışında yaşayan Alman azınlıkların Almanya'nın hakimiyetinde birleştirilmesi ve yeni toprakların kolonizasyonu ile beraber Alman popülasyonunun bu topraklara yerleştirilmesi politikasıdır. Bu gerekçeyle II. Dünya Savaşı boyunca Naziler milyonlarca Sovyet savaş esirini öldürmüştür.

Bölge, çeşitli fiziksel, beşeri ya da insanlık ile çevre etkileşimlerine göre oluşturulan alandır. Bölgeler bazı verilere göre altbölgelere ayrılır. Astrofizikte bazı bölgeler açık yıldız kümesi gibi bilimsel olarak özelleşmiş terimler mevcuttur.

Uluslararası İlişkilerde Güç birkaç farklı şekilde tanımlanabilir. Siyaset Bilimciler, tarihçiler ve diplomatlar siyasi gücün aşağıdaki kavramlarını kullanırlar:

<span class="mw-page-title-main">Militarizm</span> Sosyal Yapı

Militarizm veya orduculuk, bir ülkede ordu gücünün aşırı derecede ağır basması, her tür sorunu askerî yöntemlere başvurarak çözme, bundan dolayı silahlı kuvvetlere öncelik tanıma eğilimi ve savaşı yüceltmektir.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi coğrafya</span> beşeri coğrafya alt disiplini

Siyasi coğrafya, siyasi otorite ve organizasyonlar tarafından alınan kararlar üzerinde coğrafi etmenlerin etkisini, siyasi kararların uygulanmasının coğrafi çevreye etkisi ve bunun sonucunda oluşan coğrafi olayları inceleyen beşeri coğrafya alt disiplinidir. Siyasi coğrafya, devletle yer arasındaki ilişkileri coğrafyanın temel çalışma prensiplerine göre inceler. Alman bilim insanı Friedrich Ratzel (1844-1904) insanın dünyaya dağılışının doğal şartların etkisiyle oluştuğunu iddia ettiği Politik Coğrafya kitabıyla Siyasi coğrafyanın kurucusu sayılır.

Kültürel coğrafya, kültürü coğrafi bakış açısıyla inceleyen beşeri coğrafya disiplinidir. Coğrafyada çevrenin kültürler tarafından farklı algılanması önemlidir. Kültür coğrafyası fiziki çevreden çok kültürel ortamla ilgilenir. Bir kültüre ait insanların çevreyi anlama şekillerini inceler.

Beşeri coğrafya, coğrafi çevrenin insan yaşamına etkisi ve insanın mekanda yaptığı değişiklikleri inceleyen bir coğrafya anabilim dalıdır. Beşeri coğrafya, yeryüzünde insanın değiştirdiği ve hâlen değiştirmekte olduğu görünümünü analiz eder. Beşeri coğrafya bireyle ilgilenmez, insan denildiğinde, insan topluluğu anlaşılır. İnsan ve insan faaliyetlerini konuları incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Genel maksat helikopteri</span>

Genel maksat helikopteri çok amaçlı görevler için tasarlanmış helikopterdir. Çok amaçlı askerî helikopterler, kara saldırı, hava saldırı, ulaştırma, tıbbi tahliye, komuta ve kontrol ve asker taşıma gibi görevlerde kullanılabilmektedir. Terim bazen nakliye helikopteri ile örtüşmektedir.

İlhan Yaşar Hacısalihoğlu, Türk uluslararası ilişkiler uzmanı ve coğrafyacı. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi rektörüdür.

<span class="mw-page-title-main">Brezilya'nın bölgeleri</span>

Brezilya'nın bölgeleri, Brezilya'nın jeopolitik amaçlarla kullanılan bölgeleridir. Bölgeler, Brezilya Coğrafya ve İstatistik Enstitüsü (IBGE) tarafından tanımlanmış olup coğrafi, sosyal ve ekonomik faktörleri göz önünde bulundurarak yalnızca akademik olarak faaliyet göstermektedirler ve federal düzeydeki hükûmet programlarının yönlendirilmesinden başka siyasi etkileri bulunmamaktadır.

Jeopolitik teoriler arasında Fransız okulu olarak bilinen çevresel akımın temsilcileri, Lucien Febvre ve Vidal de la Blache, Anglo Amerikan ve Alman jeopolitik kuramların "deterministlik" yaklaşımını reddederek "Posibilist" (olasılıkçı) düşüncenin jeopolitik alanda temsilcileri olmuştur. Çevresel kuramda Fransız okulu olarak bilinen temel akımın ve “Posibilist” düşüncelerinin temsilcisi olan başta Lucien Febvre ve Vidal de la Blache, Angelo Amerikan ve Alman jeopolitik kuramcıların “deterministik” yaklaşımını kabul etmeyip reddetmektedirler. Fransız coğrafya okulunun düşüncesine göre, insan kendi doğal çevresini değiştirilebilen ve kendisine yönelik seçenekleri en sonunda kendisi belirleyebilen bir karaktere sahiptir. XX. Yüzyıl'ın jeopolitiklerinin hemen hemen hepsi, bu iki uç yaklaşım arasında düşüncelerini sergilemekte ve fikirlerini bu çizgide belirtmekte ve yer almaktadırlar. Bu üçüncü gruba göreyse çevre, insan davranışlarının Sınırlarını tek başına belirleyemez, fakat, eylemler üzerinde sınırlı da olsa, “koşullu” bir etkiye sahip olduğunu kabul etmek gerekir. Posibilist (olasılıklı) düşünceyi savunan ve jeopolitik teorinin önde gelen yazarlarından Harold Hance Sprout ve Margaret Sprout’a göre, coğrafya bize ne yapmamızı emredici bir öge olmayıp, tercihlerimizi oluşturmada yol göstericidir. Coğrafya ve çevresel faktörler bu anlamda insan davranışlarını koşullandırma yerine, diğer politika davranışlarının oluşmasında karar vericinin önündeki seçeneklere işaret etmektedir. Lucien Febvre ve Vidal de la Blache’dan etkilenmişle olan Amerikalı siyaset bilimcilerden, Sprout’lar’n jeopolitiğe getirdikleri bu farklı bakış açısı, 1930’lar ile 1970’ler arası dönemde uluslararası ilişkileri önemli ölçüde etkilenilir. Dolayısıyla olasılık teori, sadece “devlet çevre” ilişkisi üzerinde duran deterministi teoriden göstermektedir. Bu bağlamda, çevresel olasılıkçılar coğrafyanın karar vericinin kararlarını belirlediği ya da kontrol ettiği biçimindeki determinist bir anlayışla karşı çıkarlar. Olasılıklı doktrine göre; çevre ve değil ortam, karar vericiyi bir davranışla zorlayan bir unsuru olmayıp, karar vericinin önündeki imkânlara, seçeneklere ve sınırlamalara dikkat çekmektedir. Çevresel sınırlamalarını, genel ya da dar olabildiği gibi, algıya göre de denilebilir. Star'a göre, varlık çevre iliklisinde, çevrenin varlık tarafından nasıl algılandığının önemli olduğunun kabul edilmesi, determinist modeli sayımına karşı ciddi bir argümandır. Gerçek dünyanın algıladığına bağlı olarak çevrenin birim üzerindeki etkisi de denilebilir. Osterud'a göre; jeopolitik genişlik topoğrafya, konum ve iklimi de içermektedir. Harold South’a göreyse jeopolitik varsayım, güç konfigürasyonu, kara ve denizlerin oranı, doğal kaynakların dağılımı ve iklimin yanı sıra, nüfus, toplumsal ve siyasal kurumlar ve davranış biçimleri gibi çok sayıda toplumsal ögeyi de kapsamaktadır. jeopolitik faktörler, kısıtlamalar ve imkânlara işaret eden çevresel faktörlerdir. Coğrafik yapıyı da içeren jeopolitik yapı, karar vericilerin karşı karşıya oldukları politikaya ilişkin olanak ve sınırlamalar anlamına gelmektedir. Bu çerçevede bazı genellemeler de yapılmıştır; mesela coğrafyanın birinci yasası da denen, “mesafe uzadıkça devletin etkisinin azalacak ya da “devlet ülkesel (alansal) olarak büyüdükçe etkileyeceği mesafenin artacağı gibi yaklaşımlar sayılabilir. Ancak bu düşünceler elbette teknolojinin özellikle de bilgi, iletişim ve ulaştırma teknolojilerinin yüzyılımızda büyük hızla gelişmesi sonucunda denilmektedir. Siyasal coğrafyanın uluslararası› ilişkilere en önemli katkısı, aktörlerin eylemlerini ve hareket alanlarını doğru bir şekilde belirlemede anlamlı çerçeveler sunmasıdır. Uluslararası ilişkilerin boşlukta cereyan etmediğine göre, mekan (yer) unsuru, analizin çerçevesini meydana getirmektedir. Uluslararası ilişkilere yönelik ikinci bir katkısıysa model kurmaya ilişkindir. Coğrafya, dışı politika analizlerinde bir perspektif sağlayarak, araştırmaları daha da kolaylaştırmaktadır. Özellikle ittifak (bloklar) ve komşuluk ilişkilerine yönelik olarak devletlerin davranışlarını analiz etmeyi amaçlayan araştırmalarda, jeopolitik modeller sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Jeopolitikçilerin üzerinde durduğu bir diğer nokta da mekânsal heterojenle ve mekânsal bağımlılıktır.

Jeopolitik düşünce okulu altı grupta değerlendirilebilir. Georfrey Parker'ın sınıflandırmasına göre bu altı grup şunlardan oluşmaktadır.

Coğrafya Mahkûmları: Dünyanın Kaderini Değiştiren On Harita, İngiliz yazar ve gazeteci Tim Marshall'ın 2015 yılında jeopolitik hakkında yazdığı kurgu dışı bir kitaptır.