Klor, VIIA grubunda bulunan hafif, keskin kokulu, yeşilimsi sarı renkli, tahriş edici ve zehirleyici bir gaz. Havadan 2,5 kat ağır olan klor ilk zamanlar bir bileşik olarak kabul ediliyordu. Klor ilk olarak 1774 yılında Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedildi. 1810 yılında ise bugünkü ismi Humphry Davy tarafından verildi.
pH belirteçleri (İndikatörler), çözeltinin pH'sine bağlı olarak renk değiştiren, karmaşık yapıdaki organik bileşiklerdir. Bu tür bileşikler, asit ya da baz titrasyonunun bitiş noktasını saptamak amacıyla kullanılır. pH belirteçlerini asit, baz, redoks ve çöktürme belirteçleri olarak sınıflamak mümkündür.
Tuz, kimyada, bir asitle bir bazın tepkimeye girmesi neticesinde meydana gelen maddedir. Tuz, asitteki eksi yüklü iyonla (anyon) bazdaki artı yüklü iyondan (katyon) meydana gelir. Asitle baz arasındaki nötralleşme tepkimesi esnasında tuz ve su açığa çıkar. Erimiş tuz veya çözelti halindeki tuzların çoğu eksi ile artı yüklü iyonlarına ayrışır ve elektriği iletir. Tuz adı ayrıca sofra tuzu veya sodyum klorür (NaCl) için de kullanılır.
Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.
pH, bir çözeltinin asitlik veya bazlık derecesini tarif eden ölçü birimidir. pH'in açılımının ne olduğu kesin olarak bilinmese de genellikle "potential of hydrogen" veya "power of hydrogen" olduğu varsayılır.
Hidrojen klorür ya da Kloran, HCl formülüne sahip renksiz, zehirli bir gazdır. Hidrojen ve klor elementlerin oluşan inorganik bileşiktir. Havadaki nem ile temasında beyaz hidroklorik asit dumanı oluşturur. Hidroklorik asit, hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen addır.
Çözünürlük, belli bir miktar çözünenin, belirli şartlar altında, spesifik bir çözücü içinde çözünmesidir. Çözücü akışkan solvent olarak adlandırılır ve birlikte çözeltiyi oluştururlar. Çözümlendirme işlemi solvasyon olarak adlandırılır.
İnorganik kimya veya anorganik kimya; organik olmayan, yani karbon-hidrojen bağı içermeyen bileşiklerin özelliklerini ve kimyasal davranışlarını inceleyen kimya dalı. Anorganik ve organik kimyayı birleştiren organometalik bileşikler, organometalik kimya adında başka bir dalı oluşturur.
Baz, suda iyonlaştıklarında ortama OH− (hidroksit) iyonu ve elektron çifti verebilen maddelerdir. Bazlar da, asitler gibi tehlikeli maddelerdir. Suda iyonlaştıklarında hidroksit (OH−) iyonu derişimini arttıran maddelere baz denir. Bilinen en güçlü baz Sezyum hidroksittir (CsOH).
Alkaliler, suda çözünen bazlardır. Bir alkali çözeltisi, gösterge ilave edilerek tespit edilebilir. Örneğin bir sodyum hidroksit çözeltisi, turnusolü kırmızıdan maviye çevirir. Alkalik çözeltileri, hidroksit iyonları içerir. Asit ve alkali çözeltileri karıştığında, alkalideki hidroksit iyonları asitteki hidrojen iyonlarıyla tepkimeye girer ve suyu meydana getirir. Tuz tepkimenin diğer bir ürünüdür.
Karboksilik asitler karboksil grubu olan organik asitlerdir, -C(=O)OH formülüne sahiptirler, bu genelde -COOH veya CO2H olarak da yazılır. Karboksilik asitler Bronsted asitleridir, yani proton vericileridir. Karboksilik asitlerin tuz ve anyonlarına karboksilat denir. Karboksilik asitler, esterlerle fonsiyonel grup izomeridirler. Karboksilik asitlerin en basit dizisi alkanoik asitlerdir, R-COOH formülüyle gösterilirler, R bir hidrojen atomu veya bir alkil grubuna karşılık gelir. Bileşiklerde birden fazla karboksilik asit grubu bulunabilir.
Kimyada esterler, bir hidroksil grubundaki hidrojen atomunun bir organik grup (bu metinde R' olarak gösterilecektir) ile yer değiştirmiş olduğu organik bileşiklerdir. Hidrojenin bir H+ iyonu olarak ayrışabileceği -OH grubu olan bu tür asitlere oksijen asidi denir.
Hidroklorik asit, hidrojen ve klor elementlerinden oluşan, oda sıcaklığı ve normal basınçta gaz hâlinde olan hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen ad. Halk arasında tuz ruhu olarak da bilinir. 9. yüzyılda simyacı Câbir bin Hayyân tarafından keşfedildi ve sonrasında simya alanında kullanıldı. Sanayi Devrimi sırasında, sanayideki önemi keşfedilen asit, önce Leblanc işlemi, sonrasında Solvay işlemi ile sanayi alanında üretilmeye başladı. Hidroklorik asit, tarihte yeni kolaylıkların keşfinde önemli roller üstlendi. Günümüzde PVC'den demir-çeliğe, organik madde üretiminden gıda sektörüne kadar hemen hemen tüm alanlarda hidroklorik asit kullanılmaktadır.
Asetik asit veya etanoik asit CH3COOH formüllü bir organik asittir, sirkeye ekşi tadını ve keskin kokusunu vermesiyle bilinir. Bu yüzden halk arasında sirke ruhu veya sirke asidi şeklinde de adlandırılır. Karboksilik asitlerin en küçüklerindendir (en küçük olan formik asittir). Doğada karbonhidratların yükseltgenmesiyle oluşur. Sanayide asetik asit hem biyolojik yolla hem de sentetik yolla imal edilir. Tuz ve esterine asetat denir. Suda tamamen çözünür.
Organik asit asidik özellik gösteren organik bileşikler için kullanılan terim. En yaygın organik asitler asitliği karboksil grubu (–COOH) ile ilişkili olan karboksilik asitlerdir. Sülfonoik asitler ise karboksil asitlere oranla daha güçlü asitlerdir. Alkoller asit görevi görebilirler fakat genellikle çok zayıf bir asitlik mevcuttur. Asitin konjuge bazının bağıl kararlılığı onun asitliliğini belirler. Ayrıca başka gruplarda, tiyol, enol, fenol ve -SH grubu gibi,genelde az etkileri olsa da, asitliliği belirleyebilir. Biyolojik sistemlerde, bahsi geçen organik grupları içeren organik bileşikler genellikle organik asitlere tekabül eder.
İyodik asit, HIO3, beyaz veya kirli beyaz bir katı madde olarak elde edilebilir. Suda çok iyi çözünür, ancak klorik asit veya bromik asidin aksine saf halde bulunur. İyodik asit +5 oksidasyon durumunda iyot içerir ve halojenlerin saf halde en stabil okso-asitlerinden biridir. İyot asidi dikkatle ısıtıldığında pentoksit iyice dehidre olur. Daha sonraki ısıtmada, iyot pentoksit ayrıca iyot, oksijen ve düşük iyot oksitleri karışımı vererek ayrışır.
Hidrojen iyodür (HI) iki atomlu bir molekül ve hidrojen halojenürdür. Sulu çözeltisi, güçlü bir asit olan hidroiyodik asit veya hidriyodik asit olarak bilinir. Bununla birlikte, hidrojen iyodür ve hidroiodik asit, birincisinin standart koşullar altında bir gaz olması, diğerinin ise söz konusu gazın sulu bir çözeltisi olması bakımından farklıdır. Birbirine dönüştürülebilir. HI, organik ve inorganik sentezlerde birincil iyot kaynaklarından biri ve bir indirgeyici madde olarak kullanılır.
Asetik anhidrit veya etanoik anhidrit formüllü bir kimyasal bileşiktir. Organik sentezde çokça kullanılan bir bileşiktir. Güçlü bir asetik asit kokusuna sahiptir, asetik asitin havadaki nemle tepkimesi ile oluşur. Asetat iyonu verdiğinden asetik anhidrit asetilasyon tepkimelerinde kullanılabileceği gibi morfinin asetilasyonunda kullanılır, eroin (diasetilmorfin) üretiminde kullanılır.
Difosforik asit olarak da bilinen pirofosforik asit, H4P2O7 formülüne sahip inorganik bir bileşik veya daha açıklayıcı olarak [(HO)2P(O)]2O'dur. Renksiz ve kokusuzdur, su, dietil eter ve etil alkolde çözünür. Susuz asit, 54.3 °C ve 71.5 °C'de eriyen iki polimorf içinde kristalleşir. Bileşik, polifosforik asit ve pirofosfat anyonunun konjugat asidinin bir bileşeni olması dışında özel olarak yararlı değildir. Pirofosforik asit anyonları, tuzları ve esterlerine pirofosfatlar denir.
Potasyum ferrisiyanür K3[Fe(CN)6] formülü ile gösterilen inorganik bileşiktir. Bu parlak kırmızı tuz, oktahedral olarak koordine edilmiş [Fe(CN)6]3− iyonu içerir. Suda çözünür ve çözeltisi bir miktar yeşil-sarı flüoresans gösterir. 1822 yılında Leopold Gmelin tarafından keşfedilmiştir ve başlangıçta ultramarin boyalarının üretiminde kullanılmıştır.