İçeriğe atla

Ashame

Ashame
Reşîdüddîn Fazlullah-ı Hemedânî tarafından yapılan bir illüstrasyon
Necaşi
Görev süresi
614 - Ekim 630
Yerine geldiğiEbcer
Kişisel bilgiler
Doğum 560
Ölüm 630 (69-70 yaşlarında)
Habeşistan
Milliyeti Etiyopyalı
Ashame'nin adına basıldığı düşünülen sikkeler

Ashame veya Armah ya da tam adıyla Ashame bin Ebcer (d. y. 560 ö. Ekim 630, Habeşistan[1]), Adil ve merhametli kişiliğine vurgu yapılan, İslam tarihinde ve Arap tarihinde önemli bir yere sahip olan Habeş necaşisi.

İslam öncesi dönemdeki hükümdarlığı

İslâm öncesinde Araplar’ın Habeşistan ile ilişki içinde bulundukları ve bazı Arap ileri gelenlerinin Habeşistan’da ticari imtiyaz elde ettiği, ayrıca Abdülmuttalib ile Harb bin Ümeyye arasında yaşanan bir anlaşmazlıkta Necaşî’nin hakemliğine başvurulduğu bilinmektedir.[1]

Tahta çıkışı hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte amcasının babası Necaşi Ebcer'i tahttan indirerek öldürdüğü, Ashame'de çocuk olduğu için tahtın amcasına kaldığı ve Ashame'nin Arabistan'daki Damreoğulları'na satıldığı bilinmektedir.[1][2]

İslam dönemi hükümdarlığı

Necaşi Ashame ülkesine geri döndükten sonra tahta oturdu ve ülkesini istikrara kavuşturdu.[2] Ashame'nin baskı gören Müslümanların hicret etmesi için Muhammed'den bir mektup aldığı bilinmektedir:[3][4][5]

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Allah’ın elçisi Muhammed’den Habeş Necaşisi Ashame’ye.

Kendisinden başka ilah bulunmayan gerçek Melik (hükümdar), Kuddûs (mukaddes), Selâm, Mü’min ve Müheymin (koruyucu ve kurtarıcı) olan Allah’a hamd ederim. Tasdik edip şahadet ederim ki; Meryem oğlu İsa Allah’ın ruhu ve kelimesidir. Bu kelime kendisine dokunulmamış olan Meryem’e ilka edilmiştir. Böylece Meryem İsa’ya hamile kalmış, Allah Ruh ve Nefesinden olmak üzere Âdem’i nasıl yarattıysa onu da öylece yaratmıştır. Seni tek olan, eşi ve ortağı bulunmayan Allah’a davet ediyorum. O’na itaat konusunda karşılıklı yardıma çağırıyorum. Beni takip et, bana uy ve bana gelen şeye iman et. Muhakkak ki ben, Allah’ın Resûlüyüm. Bu nedenle seni ve etrafında bulunan askerlerini Allah’a iman etmeye çağırıyorum. Nasihat ve sözlerimi kabul etmenizi tavsiye ederim. Amca tarafından yeğenim olan Cafer’i yanında az sayıda Müslüman grubuyla beraber sana doğru yola çıkarıyorum. O sana ulaşır ulaşmaz gurur ve azameti bir kenara bırakıp onlara konukseverlik göster. Selam gerçek hidayet yolu üzerinde bulunanlara olsun”.[6]

Bu teklifi kabul eden Ashame ülkesinin kapısını Müslümanlara açtı. Ancak çok geçmeden bu durumun farkına varan Kureyşliler Amr bin Âs'ın liderliğinde Ashame bin Ebcer'den Müslümanların iadesini istediler. Bunun üzerine Necaşi Müslümanlara yanlarında Tanrı'dan gelen bir şey olup olmadığını sordu. Müslümanlardan biri olan Cafer, Kuran'ın Meryem Suresi'nden bir parçayı okudu. Necaşi de bunu duyduğunda şöyle haykırdı: "Gerçekten bu Kur'an ve İsa'nın getirdiği şey (İncil) aynı kaynaktan gelmiştir".[2] Necaşi daha sonra Kureyşlilere Müslümanları asla iade etmeyeceğini söyledi.[7][8] Ayrıca Habeş Müslümanlarının geri gönderilmeleri için Amr bin el-Âs ile Abdullah bin Ebû Rebîa’nın Necaşi nezdinde girişimlerinden netice alamayan Kureyşliler Bedir Muharebesi'nde yaşadıkları hezimetin ardından Müslümanlardan intikam almak için Necâşî Ashame’ye yeni bir elçi heyeti göndermeye karar verdiler. Bu defa Amr b. el-Âs’ın yanında Umâre bin Velîd bulunuyordu. Ancak Necâşî Kureyş’in Müslümanların geri gönderilmelerini talep eden bu girişimini de geri çevirmiştir.[1][9] Bazı kaynaklara göre Necaşi Ashame Muhammed'in mektubuna cevap olarak bir mektup yazmıştır:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Necâşî Ashame bin Ebcer’den Allah'ın elçisi Muhammed'e.

Ey Allah’ın elçisi! Kendisinden başka ilah olmayan ve beni İslâm’la şereflendiren Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. İsa’dan bahsettiğin mektubun bana ulaştı. Göğün ve yerin rabbine andolsun ki, İsa senin anlattığın gibidir. Bize gönderdiğin mesajı aldık. Amcazâdeni (amca oğlunu) ve yakınlarını ağırladık. Ben senin Allah’ın elçisi olduğunu tasdik ederek şehadet ediyorum. Amcazâdene ve yakınlarına sana olan bağlılığımı bildirdim. Onların huzurunda âlemlerin rabbi olan Allah için Müslüman oldum. Sana oğlum Erha’yı gönderiyorum. Ben sadece kendimden sorumluyum. Ey Allah’ın elçisi! Gelmemi istersen gelirim ve senin her sözünün hak olduğuna şehadet ederim. Selâm sana Yâ Resûlallah!”[6][10][11][12]

Ölümü ve sonrası

Muhammed Necaşi'nin ölümünün ardından gıyabi cenaze namazı kıldırmıştır.[6][12][13][14]

Ayrıca Ashame'den sonra başa geçen Necaşi'nin Müslümanlara karşı tutumu olduğu bilinmektedir.[9][15]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d "NECÂŞÎ ASHAME". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2023. 
  2. ^ a b c "Najashi – Ashama Ibn Abjar (ra): The Righteous King". Yaqeen Institute for Islamic Research (İngilizce). 25 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2023. 
  3. ^ Apak, Adem (22 Haziran 2017). "Habeşistan Hicreti Üzerine Mülahazalar". Siyer Araştırmaları Dergisi (2): 27-44. ISSN 2547-9822. 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023. 
  4. ^ İbn-i İshak (2004). Sīratu Rasūlillāh (Alfred Guillaume). Oxford Üniversitesi Basımı. s. 146. 
  5. ^ W. Montgomery Watt (1980). Muhammed Mekke'deyken. Oxford Üniversitesi Basımı. ss. 110-111. 
  6. ^ a b c "Peygamber Muhammed'in Habeş Necaşi'sine Mektubu". byvm.kapadokya.edu.tr. 9 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  7. ^ Martin Lings (2006). Muhammad: His Life Based on the Earliest Sources. Inner Traditions. ss. 81-84. 
  8. ^ İbni İshak (2004). Sīratu Rasūlillāh (Alfred Guillaume). Oxford Üniversitesi Basımı. ss. 150-153. 
  9. ^ a b Adem Apak. "HABEŞİSTAN HİCRETİ ÜZERİNE MÜLAHAZALAR". Siyer Araştırmaları Dergisi. Dergipark. s. 14. 17 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2023. 
  10. ^ Taberî, 3:89
  11. ^ Zâdü'l-Meâd, 3:71-72
  12. ^ a b "NECÂŞÎ ASHAME". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2023. 
  13. ^ Muhammed el-Buhari (2013). Sahih al-Bukhari: islâm'ın Erken Yılları. Muhammed Esad tarafından çevrildi. The Other Press. s. 179. ISBN 978-967-506-298-8. 29 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2020. 
  14. ^ Sahih-i Buhari 5.58.220 22 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  15. ^ İbn Kesîr, es-Sîretü’n-Nebeviyye, I-IV

İlgili Araştırma Makaleleri

Medine'ye Hicret, İslam peygamberi Muhammed ve beraberindeki Müslümanların, 622'de Mekke'den Medine'ye göç etmelerine verilen isimdir. Bu göçün sonucunda Medine'de, Medine Sözleşmesi ile günümüzde İslam devleti olarak sınıflandırılan devletlerden ilki kabul edilen Medine Şehir Devleti kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Meryem Suresi</span> Kuranın 19. suresi

Meryem Suresi, Kur'an'ın 19. suresidir. Sure 98 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Bedir Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ilk savaş

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke'nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil'in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed'in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Abdurrahman bin Avf</span> sahabe

Abdurrahman bin Avf, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden birisiydi. Sünni kaynaklara göre cennetle müjdelenen on sahabiden biri olması ile tanınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mus'ab bin Umeyr</span> sahabe

Mus'ab bin Umeyr, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesidir. Mekke'deki Kureyş kabilesinin Abdüddar boyuna mensuptur. 614 yılında İslam'ı kabul etti ve 625 yılında Uhud Muharebesi'nde öldü.

<span class="mw-page-title-main">Sa'd bin Ebû Vakkas</span> sahabe

Sa'd bin Ebû Vakkās (Arapça: سعد بن أبي وقاص ;, Cennet'le müjdelenen on sahabeden ve İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. Ebu Bekir vasıtasıyla Müslüman oldu. Yeteneği sayesinde Raşidin kuvvetlerinde komutanlık ve elçilik gibi görevlerde bulundu. Halîfe Ömer zamanında ileri bir karakol şehri olarak Kufe'yi kurdu ve valisi oldu. Ayrıca 657'de Sasani başkenti Medain'i alan ordunun komutanıydı.

<span class="mw-page-title-main">Mekke'nin Fethi</span> Müslümanların 630da Mekkeyi ele geçirmesi

Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Amr bin Âs</span> Amr bin Âs, Arap komutan. Kureyşin Beni Sehm kabilesindendi. Müslüman olmadan önce İslam orduları ile birkaç kez savaştı

Amr bin Âs, Arap komutan.

Karşılaştırmalı din alanında Hristiyanlık ve İslam arasındaki tarihsel etkileşim, Hristiyanlık ile İslam'ın benzer yönlerini ve temel fikirleri bağlar. İslam ve Hristiyanlık, Yahudilik gibi, semavi gelenekten aldıkları kökenlerini paylaşırlar. Bu kökene rağmen söz konusu iki din arasında derin farklar vardır. Örneğin, İsa’nın kim olduğu konusu bunlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Mikdâd bin Amr</span>

Mikdâd bin Amr, bilhassa Şiilerce önem verilen dört sahabedendir. Şiilerce Ali'nin yolundan gittiğine inanıldığından hürmet edilir ve en çok saygı duyulan sahabelerdendir. Ömer'in halifeliği zamanında Mısır'ın fethine katıldı ve onunla beraber Suriye'deki Cabiye'yi ziyaret etti. Muaviye'nin valiliği sırasında Kıbrıs'a gönderdiği orduda yer aldı. Bedir Muharebesi'nde elini kaybeden Mikdâd bu savaştaki az sayıda Müslüman süvarilerinden biri olduğundan dolayı "Farisü Rasûlallah" olarak bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sevde bint Zem'a</span> İslam peygamberi Muhammedin ikinci eşi

Sevde bint Zem'a, İslam peygamberi Muhammed’in ikinci eşidir. Muhammed, ilk eşi Hatice’nin ölümünden 2,5 yıl sonra Sevde ile evlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Habibe</span>

Ümmü Habibe veya Ümmü Habîbe Remle bint Ebî Süfyân İslâm Peygamberi Muhammed'in eşi. "Müminlerin annesi" diye de adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Seleme</span>

Ümmü Seleme İslâm peygamberi Muhammed'in eşlerinden biri.

Muhammed devrinde Müslümanlar ile temas kuran gayrimüslimler bu maddede listelenmiştir.

Hâtıb bin Ebû Beltea ya da İbn Ebû Beltea, Muhammed'in Mısır valisi Mukavkıs'a elçi olarak gönderdiği sahabe.

Muhammed'in devlet başkanlarına yazdığı mektuplar, İslam peygamberi Muhammed'in dünyanın siyasi liderlerine gönderdiği ve onları İslam'a davet ettiği bildirilen diplomatik mektuplardır. İslam tarihçiliğine göre Muhammed, Doğu Roma İmparatoru Herakleios'a, Pers Kralı II. Hüsrev'e, Etiyopya kralı Necaşi'ye, Mısır valisi Mukavkıs'a, Bizans Suriye'sinin vasal kralına ve Arap satrapına, ayrıca Doğu Arabistan'ın bazı aşiret despotlarına bu tür mektuplarla elçiler göndermişti.

İslam peygamberi Muhammed'in Hristiyanlar hakkındaki görüşleri, onlarla olan temasları yoluyla şekillendi. Muhammed, Hristiyanlar hakkında genel olarak yarı olumlu bir görüşe sahipti ve onları İbrahim'den gelen vahyin alıcıları olarak görüyordu. Ancak onları bazı inançlarından dolayı da eleştirdi.

İslam peygamberi Muhammed, şehrin sıkıntı çektiği kabileler arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak için şehir liderleri tarafından Medine'ye davet edilmişti. Muhammed Medine'ye hicret edip burada işleri yola koyduktan sonra 629 yılının Kasım ayında Mekke'yi fethetti.

<span class="mw-page-title-main">Medine İslam Devleti</span> İslam peygamberi Muhammedin Medinede kurduğu devlet

Medine İslam Devleti, İslâm peygamberi Muhammed'in ve takipçilerinin Mekke'den Hicret olarak bilinen göçünü takiben Medine şehrine geldiği 622 yılından 632 yılındaki ölümüne kadar Arap Yarımadası'na egemen olan teokratik bir devletti. Medine İslam Devleti, ilk İslâm devleti ve Râşidîn Halifeliği'nin öncüsü olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Habeşistan'a Hicret</span> Müslümanların ilk hicreti

Habeşistan'a Hicret, İslam peygamberi Muhammed'in Mekke'deki birkaç Müslümanın, Kureyş kabilesinin