
Ziya Gökalp, Türk yazar, toplum bilimci, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebûsanda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilliği yapmıştır. "Türk milliyetçiliğinin babası" olarak da anılır.

Ergenekon Efsanesi veya Ergenekon Destanı; kaynaklara göre Göktürklerin yeniden doğuşuna ilişkin hikâye.

Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

Ay Dede veya Ay Ata - Tengricilik inancında ay tanrısı olarak görülebilecek bir kutsal varlıktır ve Gök Aleminin altıncı katında oturur. Bu inanca göre Ay Dede insanların ilk büyükbabası ve Gün Ana ilk büyükannesidir.

Türkçülük, Türkizm veya Pan-Türkizm, tüm Türk halkının kültürel ve politik birliğini ve yükselmesini amaçlayan; 1880'lerde Osmanlı İmparatorluğu'nda ve o zamanlar Rus İmparatorluğu'nun bir parçası olan Azerbaycan'da yaşayan Türk aydınlarının başlattığı harekettir.

Romulus ve Remus, Roma Mitolojisine göre MÖ 753'te Roma şehrinin kurucularıdır. Efsaneye göre Savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleridir. Ataları ise Truva'dan kaçan Afrodit'in oğlu Prens Aeneas'tır. Aeneas, Hektor'un kuzenidir.

Bozkurt, Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde kutsal hayvan ve ulusal sembol. Boskord ve Pusgurt olarak da söylenir. Bozkaskır, Çalkurd sözcükleri yine aynı anlama gelir. Moğollar, Börteçine derler. Gökkurt veya Gökbörü, Kökbörü betimlemesi de yine niteleyici olarak kullanılır.

Kurt veya bozkurt, Avrasya ve Kuzey Amerika'ya özgü ve Canis cinsinden iri bir memelidir. Otuzdan fazla Canis lupus alt türü tanınmakta ve bozkurt denildiğinde günlük konuşma dilinde evcilleştirilmemiş ve yabani alt türler anlaşılmaktadır. Ortalama ağırlığı erkeklerde 40 kg, dişilerde de 37 kg olan kurtlar, köpekgiller (Canidae) familyasının yaşayan en iri üyeleridir. Boyları 105 ila 160 cm arasında değişirken omuz yükseklikleri de 80 ila 85 cm arasındadır. Kurtlar diğer Canis türlerinden daha az sivri kulakları ve ağız ile burunlarıyla olduğu kadar daha uzun kuyrukları ve daha kısa gövdeleri ile de ayırt edilir. Yine de kır kurdu ile altın çakal gibi daha küçük Canis türleri ile yakın akraba oldukları için birlikte üreyerek doğurgan melezler ortaya çıkarabilir. Kurdun çizgili kürkleri genellikle beyaz, kahverengi, gri ve siyah alacalıdır ancak Arktik bölgelerde yaşayan alt türleri hemen hemen tamamen beyaz kürklü olabilmektedir.
İlteriş Kağan, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu. Bilge Kağan ve Kül Tigin'in babasıdır. M.S. 681-693 yılları arasında egemenlik yapmıştır. 2022'de kendisi adına yazılan bir yazıt bulunmuştur.

Teeli — Tıva Cumhuriyetinde Bay-Tayga Bölgesi'nin veya ilçesinin merkezi olan bir yerleşim birimidir. Teeli denilen yerleşim birimi 4 köyü de içine almaktadır: Orta Teeli köyü, Hemçik köyü, Sovhoz, Nayıral (Dostluk).
Börteçin veya Börteçine, Ergenekon efsanesine göre Türklerin yaşadığı yurdu çevreleyen demirden dağı eriterek Türkleri, Ergenekon'dan çıkaran demircinin adıdır. Göktürklere göre ise hikâye daha farklıdır. Ergenekon'dan çıkınca Göktürklerin ulu hakanı Kayı han soyundan Börteçine, bütün illere elçi gönderip Ergenekon'dan çıktıklarını bildirir.

Aşina, Türk veya Kök Türk bir Göktürk soyu, Göktürk Kağanlığı'nın kurucu boyudur. Efsaneye göre Aşina soyu bir dişi kurttan türemiştir.
Alankova - Türk/Moğol mitolojisinde özellikle Moğolların soyundan geldiklerine inandıkları ana. Alanguva, Alanhova, Alangova da denir.

Alasığın - Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde Kutsal Geyik. Değişik Türk lehçe ve şivelerinde Alageyik (Alakeyik, Alakiyik) veya Alabolan (Alabulan) ya da Alabuğa (Alabuğu) olarak da bilinir. Moğollar ise Kubamaral (Govamaral, Guvamaral) derler. “Gökgeyik / Kökgeyik” tabiri de kullanılır. Yalnızca “Sığın” olarak da ifade edilir.
Kurt Ata – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Kurt Tanrı. Kort Ata olarak da bilinir. Börü Ata ve Moğolca Çına Ecege sözcükleri de eş anlamlı olarak kullanılır.
Kurt Ana – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Kurt Tanrıça. Kort Ana olarak da bilinir. Börü Ana ve Moğolca Çına Ece sözcükleri de eşanlamlı olarak kullanılır.

Yaglakar uruğu, Türk Kağanlığı'nın yıkılmasıyla Uygur Kağanlığı'nı kuran Kutluk Bilge Kül Kağan'ın mensup olduğu Uygur kağanlık soyudur. 744'te kurulan Uygur Kağanlığı'nı, Bögü Kağan'ın üvey evladı Tun Baga Tarkan tarafından öldürülmesine kadar Yaglakar uruğu yönetmiştir. Ancak Tun Baga Tarkan, Bögü Kağan tarafından evlat edinildiği için devlet geleneğinde Yaglakar unvanını kullanmıştır. Bu yüzden, Tun Baga Tarkan'ın Çin kaynaklarında Yaglakar uruğuna mensup olduğu kayıtlıdır. Tun Baga Tarkan'ın tahta geçmesiyle resmî olmasa bile gerçekte Yaglakar uruğunun Uygur Kağanlığı'ndaki kut sahipliği sona ermiştir.
Türk edebiyatında destan, efsaneden sonra ortaya çıkmış bir edebî türdür. Türk milletinin bir bütün olarak zamanımıza ulaşmış büyük destanları olmasa da yabancı kaynaklarda yer alan bazı parçaları mevcuttur. Türk destanlarına ait çeşitli parçalar Çin, Fars, Moğol ve Arap kaynaklarında bulunmaktadır. Bilinen Türk destanları arasında en eskisi Yaratılış Destanı’dır. Bu destan, Altay Türkleri arasında anlatılagelmiştir. Rus Türkolog Vasili Radlof tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. İslâmiyet'ten önceki döneme ait en eski destanlar Saka Türkleri'ne aittir. Bu destan zinciri içinde Alp Er Tunga ve Şu Destanı parçaları bulunur. Bunlar Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk adlı eserinde yer almaktadır.

Küçük Mecmua, Ziya Gökalp tarafından 1922-1923 yıllarında yayımlanan haftalık fikir, edebiyat ve siyaset dergisi. Diyarbekir'de neşredilen derginin toplam otuz üç sayısı çıktı. İlk sayısı 5 Haziran 1922'de, son sayısı 18 Mart 1923'te yayımlandı. Küçük boyda ve iki sütun üzerine toplam on altı sayfadan oluşan dergi, "Haftada bir çıkar, ilmî, edebi, siyâsî, iktisâdî mecmuadır." sloganını kullandı. İmtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü Gökalp'tir. Pek az nüshası günümüze kadar gelen derginin Türkçeye çevirisi Şahin Filiz tarafından yapılmış olup yaklaşık altı yüz sayfayı bulmuştur ve üç cilt şeklinde yayımlandı.