İçeriğe atla

Asar-ı Şevket


Asar-ı Şevket
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluğu
AdıAsar-ı Şevket
Adının geldiği yer/kişi "Tanrı'nın Eseri"
Sipariş 1866
İnşa edenForges et Chantiers de la Gironde
Kızağa konuluşu 1867
Denize indirilişi 1868
Görevlendirme 3 Mart 1870
Hizmetten çıkışı 1903
Akıbet 31 Temmuz 1909'da hurda olarak satıldı
Genel karakteristik
Uzunluk 66,4 m (217 ft 10 in) (loa)
Genişlik 12,9 m (42 ft 4 in)
Su çekimi 5 m (16 ft 5 in)
Kurulu güç
İtme gücü 1 yatay bileşik buhar motoru
Hız 12 knot (22 km/sa; 14 mph)
Kişi kapasitesi 170
Silah donanımı

1870[1]

  • 1 × 229 mm (9 in) Armstrong top
  • 4 × 178 mm (7 in) Armstrong top

1891:[1]

  • 1 × 229 mm Armstrong top
  • 4 × 178 mm Armstrong top
  • 2 × 87 mm Krupp top
  • 2 × 63,5 mm Krupp top
  • 2 × 37 mm Hotchkiss top
  • 1 × 25,4 mm Nordenfelt top
Zırh
  • Kemer: 152 mm (6 in)
  • Batarya: 114 mm (4,5 in)
  • Barbet: 114 mm
  • Asar-ı Şevket (Osmanlı Türkçesi: اثارشوكت, Anlamı: Allah'ın Eseri)[2] 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş merkezî bataryalı bir zırhlı korvettir. Başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilen ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konulan geminin ilk adı Kahire'ydi. Geminin yapımına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı filosunda hizmete girdi. Asar-i Şevket, dört adet 178 mm Armstrong topundan oluşan kazamat içinde bir merkezi batarya ve kazamatın üzerinde yer alan bir döner barbete monte edilmiş bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    Gemi 1877-1878 Rus-Osmanlı Savaşı (93 Harbi) sırasında Karadeniz'deki Rus kuvvetlerine karşı görev aldı. Öncelikle Kafkasya'da Osmanlı kara kuvvetlerini desteklemekle görevlendirildi, ardından Tuna'daki Sulina limanını korudu. Savaştan sonra yirmi yıl boyunca Haliç'te bekledi ve Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında seferber edildiği 1897'ye kadar başka bir faaliyet görmedi. Bu savaşın başında Osmanlı filosunun geri kalanı gibi Asar-ı Şevket de kötü durumdaydı ve hücumda kullanılamadı. Savaş sonrası modernizasyon programına dahil edilmeyen Asar-ı Şevket, 1903'te hizmet dışı bırakıldı ve 1909'da hurda olarak söküldü.

    Tasarım

    Asar-ı Şevket'in tam boyu 66,4 m, dikmeler arası uzunluğu ise 62 m idi. 12,9 m genişliğinde olan geminin su çekimi 5 metreydi. Gemi gövdesi demirden yapılmıştı, burunda bir mahmuz yer alıyordu ve gemi kısmen çift tekneliydi. Geminin deplasmanı normal yükte 2.047 metrik tondu. 170 subay ve denizciden oluşan mürettebatı vardı.[3][1]

    Gemi, tek bir vidalı pervaneyi çeviren tek bir yatay bileşik buhar motoruna sahipti. Buhar, gemi ortasında bulunan tek bir bacaya bağlı dört adet kömürle çalışan kutu kazan tarafından sağlanıyordu. Motor 1.750 belirtilen beygir (1.300 kW) gücündeydi ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaştırabiliyordu ancak kötü bakım sebebiyle 1877'de gemi sadece 8 deniz miline (15 km/sa) ulaşabilmekteydi. Asar-ı Şevket, 300 metrik ton kömür taşıyabiliyordu. 1890'da gemiye Tersane-i Amire'de yeni kazanlar takıldı. Gemide ilave bir brigantin yelken teçhizatı da yer almaktaydı.[3][1]

    Asar-ı Şevket bir adet 229 mm ve dört adet 178 mm Armstrong ağızdan dolma top ile silahlandırılmıştı. 178 mm'lik toplar merkezi, zırhlı bir bataryada yer alırken 228 mm top açık bir barbet üzerinde yer alıyordu. Geminin zırhlı kemeri dövme demirden yapılmıştı. Gemi ortasında 152 mm kalınlıktaydı, zırh kalınlığı baş ve kıça doğru incelerek 114 mm'ye düşüyordu. Ana kemerin üzerinde 114 mm kalınlığında zırhlı borda kaplamaları ana bataryayı koruyordu; aynı zırh kalınlığı barbet için de kullanılmıştı. 1890 modernizasyonunda gemiye iki 87 mm Krupp top, iki 63,5 mm Krupp top, iki 37 mm Hotchkiss revolver top ve bir 25,4 mm Nordenfelt topundan oluşan yeni bir hafif batarya takıldı.[3][1]

    Hizmet geçmişi

    Asar-ı Şevket aslen 1866 yılında Bordeaux'daki Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinden Kahire adı altında Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olan Mısır Eyaleti tarafından sipariş edildi. Geminin inşaatına 1867 yılında başlandı ve ertesi yıl denize indirildi.[1] Mısır'ın bağımsızlığa yönelik çabaları, Sultan Abdülaziz'i kızdırdı ve sultan, 5 Haziran 1867'de Mısır'dan yabancı tersanelerden sipariş edilen tüm zırhlıları teslim etmesini istedi. Uzun müzakerelerden sonra gemi 29 Ağustos 1868'de resmen Osmanlı İmparatorluğu'na transfer edildi.[4] Geminin adı daha sonra Asar-ı Şevket olarak değiştirildi ve Osmanlı donanmasında 3 Mart 1870'te hizmete girdi.[1] Tamamlandığında Asar-ı Şevket ile İngiltere ve Fransa'da inşa edilen diğer zırhlılar Girit'e gönderildi ve 1866-1869 Girit İsyanı sonrasında adanın stabil hale getirilmesinde yardımcı olmak amacıyla kullanıldı. Bu dönemde Hobart Paşa yönetimindeki Osmanlı filosu, tercüme edilen İngiliz talimat kılavuzlarını okumakla sınırlı bir eğitim dışında büyük ölçüde pasif kaldı.[5] Asar-ı Şevket, kardeş gemisi Necm-i Şevket ve Hıfzu'r-Rahman ile Lütf-i Celil Asya Filosunun I. Tümen'ine atandı.[6]

    93 Harbi

    Asar-ı Şevket'e yapılan saldırıyı gösteren Rus resmi, geminin sözde batışını tasvir ediyor.

    Osmanlı filosu, 1875'in ortalarında başlayan Hersek İsyanı ve Temmuz 1876'da Sırbistan'ın Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmesinin ardından Eylül 1876'da Rusya ile olası bir çatışma için hazırlandı. 93 Harbi, 24 Nisan 1877'de Rusya'nın Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilanı ile başladı.[7] Bu esnada Asar-ı Şevket, Akdeniz Filosu'na bağlı 1. Tümen ile faaliyetlerine başlamış; ancak savaşın başlaması ile Osmanlı zırhlı filosunun büyük bir bölümü ile birlikte Karadeniz Filosu'na transfer edilmişti.[6][8] Hobart Paşa komutasındaki Osmanlı filosu, Rus Karadeniz filosundan çok daha üstündü; Rusların Karadeniz'de sahip olduğu zırhlı gemiler, savaşta başarısızlıkları ortaya çıkan dairesel gemiler Vitse-admiral Popov ve Novgorod'dan ibaretti.[9] Osmanlı filosunun varlığı, Rusları iki kolordularını kıyı savunması için yedekte tutmaya zorladı ancak Osmanlı genelkurmayı deniz üstünlüğünü özellikle Rusya'nın Balkanlar'daki ilerlemesini engellemede anlamlı bir şekilde kullanamadı.[10] Hobart Paşa filoyu Doğu Karadeniz'e götürdü ve burada Kafkasya'daki Rus kuvvetleriyle savaşan Osmanlı kara unsurlarını desteklemek için daha agresif bir şekilde kullandı. Filo, Poti'yi bombardımana tuttu ve Batum savunmasına destek verdi.[11]

    Mayıs ayında Asar-ı Şevket, buharlı fırkateyn Mubir-i Sürur ve birkaç piyade nakliye gemisi Batum'a doğru istim aldı. Savaş sırasında Rus torpido botları Batum'da bulunan gemilere birkaç saldırı yaptı ancak Asar-ı Şevket bu saldırılarda hasar almadı.[12] Haziran sonunda Asar-ı Şevket, Muin-i Zafer ve Hıfzu'r-Rahman ile Tuna ağzındaki Sulina limanına nakledildi. Gemilere, üç sahil tahkimatını destekleyerek limana denizden yaklaşımı savunma görevi verildi.[13] Ağustos ayında gemi Sohum'a transfer edildi. 24 Ağustos gecesi dört Rus torpido botu limandaki gemilere saldırı başlattı. Torpido botlardan biri Asar-ı Tevfik'in gövde altında bir spar torpido infilak ettirmeyi başardı ve gemiyi batırdığını iddia etti ancak gemi saldırıda hasar görmedi.[14] Rus torpido botları, bölgedeki deniz suyu rengine uyum sağlamaları için yeşil renge boyanmıştı; bu deniz savaşında kamuflaj kullanımının bilinen ilk örneğidir.[15]

    Sonraki kariyer

    1878'deki savaşın bitiminden sonra Asar-ı Şevket İstanbul'a çekildi.[1] Filonun Haliç'e hapsedilmesinin nedeni kısmen kronik düşük bütçeler, kısmen de V. Murad'a yapılan ve donanmanın üst düzey subaylarının da yer aldığı bir darbe sayesinde tahta çıkan Sultan II. Abdülhamit'in donanmaya güvenmemesiydi.[3] 1890'da gemi yeniden donatılmak üzere Tersane-i Amire'ye götürüldü ve yeni kazanları takıldı. Gemiye ayrıca iki 87 mm Krupp top, iki 63,5 mm Krupp top, iki 37 mm Hotchkiss revolver top ve bir 25,4 mm Nordenfelt topundan oluşan yeni bir hafif batarya takıldı. Gemi 12 Şubat 1892'de yeniden hizmete girdi.[1]

    1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında Osmanlılar filoyu teftiş ettiklerinde neredeyse tüm gemilerin, üç modern Hydra sınıfı zırhlıya sahip olan Yunan donanmasına karşı savaşmaya hiçbir şekilde uygun olmadığını keşfettiler. Gemilerin çoğunun gövdesi çürümüş, mürettebatları iyi eğitilmemişti. Nisan ve mayıs ayları boyunca Osmanlı filosunun unsurları, Osmanlıların Yunan kuvvetlerine doğrudan saldırmaya niyeti olmamasına rağmen gemilerin mürettebatlarının moralini yükseltmek amacıyla Ege Denizi'ne birkaç sorti yaptı. Bu operasyonlar sırasında Asar-ı Şevket ve geri kalan zırhlı filo, Çanakkale Boğazı'nın en dar noktası olan Nara Burnu'ndan ileriye gitmedi. Osmanlı filosunun durumu, hükûmet için bir utanç kaynağı olmuştu ve nihayet Sultan II. Abdülhamid, zırhlıların yabancı tersanelerde modernize edilmesini içeren bir modernizasyon programına izin vermek zorunda kaldı. Programa göre Krupp, Schichau-Werke ve AG Vulcan dahil olmak üzere Alman firmaları gemileri yeniden inşa edeceklerdi ancak firmalar gemileri inceledikten sonra modernleştirmenin pratik olmaması ve Osmanlı hükûmetinin iş için ödeme yapamaması nedeniyle geri çekildiler. 1900 yılına gelindiğinde sözleşmeler nihayet verildi ancak Asar-ı Şevket modernizasyon programına dahil edilmedi.[16] Bunun yerine gemi 1903'te hizmet dışı bırakıldı ve en sonunda 31 Temmuz 1909'da hurda olarak satıldı.[1]

    Kaynakça

    Özel
    Genel

    İlgili Araştırma Makaleleri

    <i>Mesudiye</i> (zırhlı)

    Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

    <i>Asar-ı Tevfik</i>

    Asar-ı Tevfik, 1860'larda inşa edilen ve sınıfının tek üyesi olan, Osmanlı donanmasının zırhlı bir savaş gemisiydi. Aslen Mısır Hidivliği tarafından İbrahimiye ismiyle sipariş edilen gemi, daha sonra Osmanlılar tarafından alındı. Kırım Savaşı'ndan sonra 1860'larda Osmanlı filosu için bir genişleme programının bir parçası olarak inşa edilen Asar-ı Tevfik, sekiz adet 220 mm toptan oluşan bir ana batarya ile donatılmış 4.600 metrik tonluk barbetli bir merkezî bataryalı zırhlıydı.

    TCG <i>Peyk</i>

    TCG Peyk ya da Osmanlı donanmasındaki adıyla Peyk-i Şevket, Osmanlı donanması ve sonrasında Türk Deniz Kuvvetleri'nde hizmet gören Peyk-i Şevket sınıfının öncü gemi olan torpido kruvazörüdür. 1906-1907 yıllarında Kiel, Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde inşa edilmiş ve Kasım 1907'de Osmanlı donanması hizmetine girmişti. Geminin ana silahı üç 450 mm torpido tüpü ve bir çift 105 mm toptan oluşuyordu ve gemi 21 knot hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Muin-i Zafer</i>

    Muin-i Zafer, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilen iki Avnillah sınıfı zırhlı korvetin ikincisiydi. Geminin inşasına 1868'de başlandı, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı olan gemi, ana silah olarak kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm top taşıyordu ve saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Peyk-i Şevket</i> sınıfı torpido kruvazörü

    Peyk-i Şevket sınıfı, Osmanlı donanması için Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde 1906-1907 yıllarında inşa edilen bir çift torpido kruvazörüdür. Peyk-i Şevket ve Berk-i Satvet adlarında iki gemiden oluşuyordu. 20. yüzyılın başında Osmanlı donanmasını modernize etme programının bir parçası olarak sipariş edildiler. 775 metrik ton deplasmanındaki gemiler, görece küçük boyutlarına göre ağır silahlıydılar ve üç torpido tüpü, bir çift 105 milimetre (4,1 in) top ve birçok küçük silah taşıyorlardı.

    <i>Feth-i Bülend</i>

    Feth-i Bülend 1860'ların sonlarında sınıfının öncü gemisi olan demir zırhlı korvet savaş gemisidir. Osmanlı Donanması için İngiliz Thames Iron Works'ten sipariş edildi ve 1868'de inşasına başlandı, 1869'da denize indirildi ve 1870'te hizmete girdi. Dört 229 mm topu vardı, tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi.

    <i>Avnillah</i> sınıfı zırhlı korvet Osmanlı Donanmasının zırhlı savaş gemisi sınıfı

    Avnillah sınıfı, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen iki zırhlı korvet savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıfta yer alan gemiler Avnillah ve Muin-i Zafer'dir. İki gemi İngiltere'de 1868 ve 1870 arasında inşa edildi. Gemi ortasındaki kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm çapında top taşıyorlardı.

    <i>İclaliye</i>

    İclaliye, 1860'ların sonunda ve 1870'lerin başında Osmanlı donanması için inşa edilmiş, sınıfının tek örneği olan zırhlı savaş gemisidir. Avusturya-Macaristan tersanesi Stabilimento Tecnico Triestino'dan sipariş edildi, Mayıs 1868'de omurgası serildi ve inşası Şubat 1871'de tamamlandı. İclaliye'nin tasarımı, daha önceki Asar-ı Şevket sınıfına dayanıyordu. İki adet 228 mm ve üç adet 178 mm Armstrong top taşıyan İclaliye, 93 Harbi sırasında Kafkasya'da savaşan Osmanlı güçlerini destekledi. Kariyerinin geri kalanının çoğunu, Osmanlı donanmasına çok az bütçe ayrılan bir dönemde hizmet dışında geçirdi. 1912'de donanma, İstanbul'u savunan güçlere topçu desteği sağlamak için İclaliye'yi yeniden hizmete aldı. Birinci Balkan Savaşı sonrasında eğitim gemisi ve kışla gemisi gibi yan görevlerde bulundu. 1928'de hizmetten çıkartıldı ve hurda olarak söküldü.

    <i>Avnillah</i> Osmanlı savaş gemisi

    Avnillah 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Necm-i Şevket</i>

    Necm-i Şevket, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilen iki Asar-ı Şevket sınıfı merkezî bataryalı gemi tipindeki zırhlı korvetlerin ikincisidir. Başlangıçta Mısır Hidivliği tarafından Muzaffer adıyla sipariş edildi ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konuldu. Gemi inşasına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı donanmasında hizmete girdi. Asar-ı Şevket sınıfı zırhlılar, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm ve döner tablalı barbette yer alan bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    <i>Asar-ı Şevket</i> sınıfı zırhlı korvet

    Asar-ı Şevket sınıfı, 1860'larda başta Mısır, ardından Osmanlı donanması için inşa edilen Asar-ı Şevket ve Necm-i Şevket olmak üzere iki gemiden oluşan zırhlı korvet sınıfıdır. Fransa'da inşa edilen gemiler, tasarımları daha önceki zırhlı korvet sınıfı Asar-ı Tevfik'in tasarımına dayanıyordu. Merkezî bataryalı olarak inşa edilen iki gemi, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm Armstrong top ve kazamatın üstünde döner bir barbette bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Lütf-i Celil</i>

    Lütf-i Celil, Osmanlı Donanması'nın Lütf-i Celil sınıfının öncü gemisi olan zırhlı savaş gemisiydi. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk bir devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen Lütf-i Celil, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı gemiyi teslim etmeye zorlaması ile Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlılara devredildi. Lütf-i Celil, 1877'de 93 Harbi sırasında aktif görevde bulundu ve Rus güçlerinin Tuna'yı geçmesini önlemek için operasyonlarda bulundu. 11 Mayıs'ta devriye gezerken bir Rus topçu bataryasıyla çatışmaya girdi. Geminin kazan dairesine isabet eden bir top mermisinin yol açtığı patlamada gemi mürettebatının çoğu ölürken gemi de battı.

    <i>Hıfzur-Rahman</i>

    Hıfzu'r-Rahman, Osmanlı Donanması için 1860'ların sonlarında inşa edilen Lütf-i Celil sınıfı zırhlı korvetlerin ikincisi olan demir zırhlı savaş gemisidir. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk vasal devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen gemi, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı zorlaması ile henüz Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlı donanmasına devredildi. Taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Lütf-i Celil</i> sınıfı zırhlı korvet

    Lütf-i Celil sınıfı, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için Fransa'da inşa edilmiş bir çift zırhlı korvet tipi savaş gemisidir. Sınıf, Lütf-i Celil ve Hıfzu'r-Rahman gemilerinden oluşmaktaydı. İki gemi de başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilmiş; ancak yapım aşamasında iken Osmanlı İmparatorluğu'na devredilmiştir. İki gemi de döner taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Hamidiye</i> (zırhlı) Osmanlı zırhlı gemisi

    Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

    <i>Osmaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Osmaniye, Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateynlerin öncü gemisi olan bir zırhlı savaş gemisiydi. Adını Padişah I. Osman'dan alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Aziziye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <i>Orhaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Orhaniye, Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateyn sınıfının üçüncüsü gemisidir. 1860'larda Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'ta inşa edilen bir zırhlı savaş gemisidir. Omurgası 1863 yılında serilen gemi, Haziran 1865'te denize indirildi. Orhaniye, ilk tasarlandığı haliyle burunda tek bir 229 mm Armstrong top ile bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 librelik top Armstrong top taşımaktaydı. Osmaniye sınıfı gemiler, 1877-1878 yıllarında gerçekleşen 93 Harbi sırasında gemiyi Akdeniz'de güvenli bir şekilde tutuldu Gemi, 1880'leri Haliç'te geçirdi. 1890'ların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edilerek daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü. Buna rağmen 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı başladığında bakımsızlık ve mürettebatın eğitim eksikliği nedeniyle Yunan gemileriyle çatışmaya girmeye uygun durumda değildi. Sonuç olarak hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahları söküldü. 1909'da aktif hizmetten çıkarıldıktan sonra kışla gemisi olarak kullanıldı. 1913'te hurda olarak satıldı ve parçalandı.

    <i>Mahmudiye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Mahmudiye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin sonuncusu olan zırhlı savaş gemisiydi. Geminin inşaatı 1863'te başladı, Aralık 1864'te denize indirildi. Osmaniye sınıfında Thames Ironworks and Shipbuilding Company'de inşa edilen tek gemi olan Mahmudiye, adını Sultan II. Mahmud'dan alıyordu. Gemi bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36-libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Gemi kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında riske atmak için çok değerli olması sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. Gemi 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü; ancak yeniden inşasının hemen ardından başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı. Bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahsızlandırıldı. 1909'dan 1913'e kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1913 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı korvetleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

    1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması, neredeyse tamamen yabancı tersanelerde inşa edilen bir dizi zırhlı korvet savaş gemisi sipariş etti ve satın aldı. Sipariş edilen ilk sınıf olan Osmaniye sınıfı, dört adet zırhlı fırkateynden oluşuyordu. Osmaniye sınıfı 1860'ların başında Birleşik Krallık'taki tersanelerinden sipariş edildi. 1864'te beşinci gemi Fatih sipariş edilse de bu gemi, 1867'de Prusya donanması tarafından satın alındı. Aynı yıl Osmanlılar, Feth-i Bülend ile iki gemiden oluşan Avnillah sınıfını yine Birleşik Krallık'tan sipariş etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Mısır da o dönem, merkezî otoriteden bağımsız olarak Fransa'daki tersanelerden; Asar-ı Tevfik, Asar-ı Şevket ve Lütf-i Celil zırhlı korvet sınıflarına ait gemi siparişleri vermiş, bir Avusturya-Macaristan firmasıyla ise İclaliye için sözleşme imzalamışlardı. Mısır'ın bağımsızlığını savunmaya yönelik çabaları, Mısır'dan 1868'de yaptığı sipariş ettiği tüm zırhlı korvetleri teslim etmesini isteyen Padişah Abdülaziz'i kızdırdı. Bu esnada ikinci bir Feth-i Bülend sınıfı zırhlı olan Mukaddeme-i Hayr sipariş edilmiş ve Osmanlı Tersane-i Amire'sinde inşa edilen ilk zırhlı olmuştu. 1871'de Osmanlılar, iki Mesudiye sınıfını sipariş etti. İlk gemi teslim alınırken ikinci gemi Birleşik Krallık'ın 1878'de Rusya ile savaşa girmesi korkusunun ortasında Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve yerini Tersane-i Amire'de inşa edilecek üçüncü bir gemi olan Hamidiye'ye bıraktı. Son iki gemi, Peyk-i Şeref sınıfı, 1874 yılında Birleşik Krallık'tan sipariş edildi fakat Kraliyet Donanması 1878'de savaş beklentileri sırasında her ikisini de satın aldı.