İçeriğe atla

Asılı yük

Akarsularda genellikle turbulent akış (çalkantılı veya girdaplı akış) olur ve bu nedenle akarsu yükünü oluşturan unsurların bir kısmı dipten kaldırılır ve su içinde asılı halde taşınır. Bu sebeple bu yüklere asılı yük (yüzücü yükler) denir. Asılı yükler genellikle çok ince kum, silt ve kil gibi parçacıklardan oluşur.[1]

Akarsularda Katı Madde Taşınımı

Bütün akarsular büyüklükleri ne olursa olsun bir miktar kaya malzemeyi taşırlar. Akarsular katı maddeleri taşırken aynı zamanda büyüklüklerine göre sıralarlar çünkü önce ince ve hafif, daha sonra büyük ve ağır katı maddeler taşınırlar. Akarsular katı madde yüklerini üç yolla taşırlar: (1) çözünmüş halde (çözünmüş katı madde yükü), (2) askıda(askıda katı madde yükü), (3) taban boyunca kayarak veya yuvarlanarak (taban malzemesi yükü).[2]

Sediment transport

Tortu Taşınımı

Askıda katı maddelerin tip ve miktarı iki faktör tarafından kontrol edilmektedir: akış hızı ve katı madde taneciklerinin çökelme hızı. Çökelme hızı bir katı madde tanesinin durgun sudaki serbest düşme hızıdır. Büyük parçacıklar akarsu tabanına doğru daha hızlı çökelirler. Parçacığın boyutu ve şekline ilaveten parçacığın özgül ağırlığı da çökelme hızını etkiler. Düz yassı tanecikler küresel yuvarlak taneciklere nazaran daha yavaş suyun dibine çökerler. Özgül ağırlığı daha fazla olan parçacıklar hafif parçacıklara nazaran akarsu tabanına doğru daha hızlı inerler. Çökelme hızının yavaş, akış hızının yüksek olduğu akarsularda katı maddeler daha uzun süre askıda kalır ve mansaba doğru daha uzun mesafelere taşınırlar.[2]

Akarsu Hareketi

Akan bir su içindeki akımın hareketi, zaman içinde birim su kütlesinin yaptığı harekete bağlı olarak tanımlanır. Bu harekete, akım hatları (streamlines) denir. Tüm karasularda akan sular, ya laminer ya da türbülanslı adı verilen tarzda akarlar. Akımın tarzı, üç unsura bağlıdır: a) suyun hızı, b) suyun akış geometrisi ve c) viskozitesi.[3][4]

Akarsularda Hız

Akarsuyun birim zamanda (saniye) aldığı yol (metre) onun hızını meydana getirir ve m/s olarak ifade edilir (V=yol/zaman=m/s). Akarsuyun hızı, genellikle muline (moulinet) adı verilen bir alet vasıtası ile ölçülür. Mulinede pervanenin dönme hızı akarsuyun hızıyla orantılıdır. Diğer bir deyişle, belirli dönme sayıları belirli akış hızlarına karşılık gelir. Bu nedenle muline ile ölçmede, bir zaman birimindeki dönme sayısı belirlenir ve buna karşılık gelen hız değeri saptanır.[1]

Asılı yük, akarsuyun alt ile orta kısmı içinde taşınır ve 0.8 ile 1.2 arasında bir Rouse sayısı ile akışın ortalama akış hızının büyük bir kısmında hareket eder . Rouse sayısındaki oranlar, tortunun mevcut hızda hangi hızda taşınacağını gösterir. Bir oran üzerindeki düşme hızı ile yükselme hızının oranıdır.

Taşıma Modu Rouse Numarası
Yatak Yükü > 2.5
Asılı Yük %50 > 1.2, <2.5
Asılı Yük %100 > 0.8, <1.2
Yıkama Yükü <0.8

Kapasite ve Yeterlilik

Bir akarsuyun katı parçacıkları taşıma kabiliyeti iki kriterle belirlenir -kapasite ve yeterlilik. Kapasite bir akarsuyun birim zamanda taşıyabileceği maksimum katı madde yüküdür. Debi ne kadar büyükse katı madde taşıma kapasitesi o kadar büyüktür.

Yeterlilik bir akarsuyun miktar olarak değilde dane boyutuna göre katı madde parçacıklarını taşıyabilme kabiliyetinin bir ölçüsüdür. Yeterlikte akış hızı anahtar roldedir, hızlı akan akarsuların yeterliliği, kanal büyüklüğüne bakılmaksızın, yavaş akan akarsulardan daha fazladır. Bir akarsuyun yeterliliği hızının karesiyle orantılı şekilde artar.[2]

Asılı Yükü Ölçme

Askı malzemesi, parçacığın boyutuna, fiziksel ve kimyasal özelliğine ve akım özelliğine bağlı olarak değişir. Askı hareketi, akımın ortalama hızıyla iletim (konveksiyon) ve tanelerin, konsantrasyonun büyük olduğu bölgeden düşük olduğu bölgeye doğru hareketi (difüzyon) şeklinde olup, bu yolla taşınan taneler için maddenin korunumu prensibi sağlanmalıdır. Bir akarsuda; herhangi bir h derinliğinde ve V hacmindeki bir numunedeki katı madde hacmi Vs ise, konsantrasyon değeri şöyle tanımlanır:[4]

Kaynakça

  1. ^ a b Hidrografya'nın Ana Çizgileri I. Çantay Kitabevi. s. 103. 
  2. ^ a b c ESSENTIALS OF GEOLOGY. ss. 223-225. 
  3. ^ "NEHİRLER: OKYANUSLARA TAŞIMA" (PDF). 
  4. ^ a b Uygulamalı Hidrografya - İbrahim Atalay. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Havza, bir nehir ya da göl havzası, nehrin kaynağı ile sonlandığı yer arasında kalan, nehre su veren tüm alanı kapsamaktadır. Akarsuyun ana kolu ve yan kolları ile birlikte sularını topladığı ve drene ettiği bu alana akaçlama havzası da denilir.

<span class="mw-page-title-main">Su bilimi</span> Yerkürenin altında, üzerinde ve yüzeyinde bulunan suları inceleyen bilim dalı

Su bilimi ya da hidroloji, suların yerküre üzerindeki dağılımını ve mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceleyen disiplinler arası bir bilimdir.

<span class="mw-page-title-main">Erozyon</span> toprağı bir yerden başka bir yere taşıyan dışsal süreçler

Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına denir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik akımı</span> elektrik yükü akışı

Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Akarsu</span>

Akarsu, yeryüzünde ya da yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan sudur. Çoğunlukla tatlı sudan oluşan akarsular, tatlı su gölleriyle birlikte insanlığın temel su ihtiyacını karşılamak için kullanılırlar. Bunun yanında gıda, enerji ve turizm sektörleri tarafından da kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Baraj</span> sulama ve elektrik üretimi amacıyla su biriktirmek için akarsu üzerine yapılan set

Baraj, eski zamanlardan beri insanlığın su ihtiyacını karşılamak ve tarımsal alanların sulanması amacıyla inşa edilen su yapılarıdır. Günümüzün modern barajları stratejik öneme sahiplerdir. Çünkü;

<span class="mw-page-title-main">Delta (coğrafya)</span> bir nehrin ağzında oluşan yerşekli

Delta ya da çatal ağız, bir ırmağın çatallanarak denize döküldüğü yerdir. Eski Yunan tüccarların Nil Nehri'nin denize ulaşan kısmında üçgen biçiminde kara parçaları olduğunu gördüler. Oluşan şekiller Yunan alfabesinin dördüncü harfi Δ (delta) ile aynı olduğu için tüccarlar buraya delta adını verdiler.

<span class="mw-page-title-main">Hidrosfer</span> 3 küre biçiminden bir tanesi

Hidrosfer, su küre demektir. Bir gezegenin veya doğal uydunun yüzeyinde, altında ve üstünde bulunan birleşik su kütlesine verilen isimdir. Dünya'nın hidrosferi yaklaşık 4 milyar yıldır var olmasına rağmen, şekil değiştirmeye devam etmektedir. Bu durum, deniz taban yayılması ve kara ile okyanusları yeniden düzenleyen kıt'aların kayması nedeniyle gerçekleşmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Menderes</span> nehrin yatağındaki kıvrım

Menderes,, bir nehrin yatağında meydana gelen kıvrımlara verilen addır.

Akarsu terasları, vadinin nehir tarafından daha da derinleştirilmesinden sonra yamaçta kalan eski vadi topraklarının kalıntılarıdır. Bunlar, nehir boyunca, nehrin taşıma gücündeki azalmaya bağlı olarak akarsu tarafından taşınan kaya malzemesinin sedimantasyonundan kaynaklanır. Nehir terasları vadinin her iki tarafında veya sadece bir tarafında geliştirilebilir. Tektonik hareketler ve bir nehrin taşıma kapasitesini artırarak, nehir daha önce oluşturulmuş bir terasta tekrar yükselebilir ve karakteristik teras merdivenlerini oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">Tortulanma</span> Arazi yüzeyinde biriken partikül katı madde

Çökelme veya tortullanma, doğal oluşumlu bir materyaldir ki bu materyal kötü havadan dolayı aşınma ve erozyon sürecinde bozulur. Daha sonra bu tortulanma hava hareketi, su veya buz ya da parçacıklar üzerinde hareket eden yer çekimi ile taşınır. Meydana gelişi bir çözelti ya da süspansiyondaki katı parçacıkların dibe çökmesiyledir. Çeşitli meteryallerin yeryüzünün çukur (jeosenklinal) yerlerinde birikip doğal bir harç ile birleşerek katılaşması sonucu sedimenter yani tortul kayaçlar meydana gelir. Mesela kömür, linyit, tebeşir birer organik tortul kayaçken, kalker (kireçtaşı), jips, kayatuzu ise kimyasal tortul kayaçlara örnek verilebilir. İnsanlarda da çeşitli sedimantasyon faaliyetleri oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Kol (akarsu)</span>

Kol, daha büyük bir nehre veya göle akan bir akarsudur. Bir kol doğrudan bir denize veya okyanusa akmaz. Kollar ve ana akım nehirleri, yüzey ve yeraltı sularının çevresindeki drenaj havzasına boşalarak suyu okyanusa doğru yönlendirir.

<span class="mw-page-title-main">Toplam çözünmüş katı maddeler</span>

Toplam çözünmüş katı maddeler (ingilizce: total dissolved solids veya TDS), bir sıvıda bulunan moleküler, iyonize edilmiş veya mikro-granüler süspansiyon halinde bulunan inorganik ve organik bileşiklerin kombine içeriğinin bir ölçüsüdür. Bunu TDS metre adında bir cihaz gösterir. Genellikle, operasyonel tanımda, maddelerin iki mikrometre gözenekli bir filtreden süzülüp atılmaya yetecek kadar küçük olması gerekir. Tuzluluk, TDS tanımını oluşturan bazı iyonları içerdiğinden, toplam çözünmüş katı maddelerin normalde tatlı su sistemleri için uygunluğu tartışılmaktadır. TDS'nin başlıca uygulaması, akarsular, nehirler ve göller için su kalitesinin incelenmesidir, ancak TDS genellikle birincil kirletici olarak düşünülmemektedir. Bu, içme suyunun estetik özelliklerinin bir göstergesi olarak ve geniş bir dizi kimyasal kirleticilerin varlığının bir toplam göstergesi olarak kullanılır. Alınan sularda TDS için birincil kaynaklar, tarımsal ve konut akışı, kil zengin dağ suları, toprak kirliliğinin süzdürülmesi, endüstriyel veya kanalizasyon atık su arıtımı tesislerinden kaynaklanan su kirliliği kaynaklı noktalardır. En yaygın kimyasal bileşenler, besin maddesi akışı, genel yağmursuyu akışı ve kalsiyum, fosfatlar, nitratlar, sodyum, potasyum ve klorürdür. Çözünür bir mikro granül oluştuğu sürece, kimyasallar katyonlarca, daha az moleküllü, katyonlar, anyonlar, moleküller ya da yığışmalar olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kum filtresi</span>

Kum filtreleri, en yaygın su filtreleri türünden biridir ve su arıtma işleminde bir basamak olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ayırma işlemi</span> kimyasal madde karışımını iki veya daha fazla ürüne dönüştürmek için kullanılan yöntem

Ayırma işlemi, bir kimyasal madde karışımını en az iki veya daha fazla ürüne dönüştürmek için kullanılan yönteme verilen addır. Ayırma işlemi sonucunda oluşan ürünlerden en az biri, kaynaktaki bileşenlerden en az biri ya da birden fazlası bakımından zenginleşir. Bazı durumlarda karışımlar bir ayırma işlemiyle neredeyse tamamen saf iki bileşene ayırabilir. Karışımın bileşenleri arasındaki fiziksel veya kimyasal farklarından yararlanılarak ayırma gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Akanak</span> nehir yatağının nispeten dik bir eğime sahip olduğu bir nehrin bölümleri olup, su hızı ve türbülansında bir artışa neden olur.

Akanak, nehir yatağının nispeten dik bir eğime sahip olduğu bir nehrin bölümleri olup, suyun hızında ve türbülansında artışa neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Kum barı</span>

Kum barı, dışbükey kıyı boyunca bir akarsu kıvrımının iç kıvrımındaki alüvyon birikintinin birikmesi olarak adlandırılır. Kum barları, dolambaçlı ve kıvrımlı nehirlerde bol miktarda bulunur. Hilal şeklini alırlar ve akarsu akışın kıvrımlarının içinde bulunurlar. Kum barı, nehir adalarından daha küçük olmasına rağmen, oluşum ve bileşim bakımından nehir adalarına çok benzer.

Sedimanter yapılar, çökelme anında oluşan her türlü özelliği içerir. Sedimentler ve tortul kayaçlar, farklı partikül boyutlarına sahip tortu katmanlarının üst üste yığılmasıyla oluşan tabakalanmayla meydana gelir. Bu yataklar milimetreden santimetre kalınlığa kadar değişir ve hatta metre veya birkaç metre kalınlığa kadar çıkabilir.

Jeolojik olarak sıçramadan spesifik bir türü olan tanecik ile taşıma sıvıları gibi rüzgar ya da su. Bir yataktan gevşek malzemeler çıkarıldığında ve yüzeye geri taşınmadan önce akışkan tarafından taşındığında oluşur. Örnekler arasında nehirler ile çakıl taşlarının taşınması, çöl yüzeyleri üzerinde kum kayması, tarlalar üzerinde esen toprak ve Kuzey Kutbu veya Kanada Ovaları gibi pürüzsüz yüzeyler üzerinde kar kayması sayılabilir.