İçeriğe atla

Artrit


Artrit, eklemlerde vücut tarafından üretilen bir iltihaptır. Bu iltihap mikrobik değildir, vücut tarafından üretilir. Artrit tek bir hastalık değildir, 100'den fazla farklı hastalık artrit ile ilişkilidir. Bazı formları çok ağır seyreder, bazıları ise dönem dönem kendini gösteren hafif şiddete olan artritlerdir. Dirsek eklemlerinde zorlanmaya bağlı olarak kas liflerindeki yırtık (lateral epikondilit) gibi basit romatizmal hastalıklardan, romatoid artrit (ra) spondiloartrit (spa) gibi tüm vücudu etkileyen ağır hastalıklara kadar farklı hastalık grupları bunun içinde yer alır. Sistematik lupus eritematozus gibi artritle ilişkili ancak vücudun akciğer, kalp ve böbrekler gibi hayati organlarını etkileyebilen romatizmal hastalıklar da artritle olan ilişkileri nedeniyle bu grupta yer almaktadır.

Oluşumu

Genellikle eklem ağrısının nedeni, eklem yüzlerini kaplayan zarların (sinovya) mikrobik olmayan iltihabıdır (inflamasyon). İnflamasyonu olan eklem ağrılıdır, şiştir ve genellikle üzerinde kızarıklık bulunur, sıcaktır. Eklem kıkırdağının çeşitli sebeplerden dolayı hasara uğraması (romatoid artrit, osteoartrit'te olduğu gibi) eklemi oluşturan kemiklerin birbirine sürtmesi, ağrıya ve şekil bozukluğuna neden olmaktadır. Eklemi oluşturan kemikler arasında bulunan boşluk kemiklerin rahatça hareket etmesini sağlamaktadır. Bu boşluğu saran eklem kapsülü elastik yapıdadır ancak eklemi oluşturan kemiklerin birbirlerinden ayrılmalarını engelleyecek kadar güçlüdür. Bu kapsülün iç yüzünü döşeyen ve sinovyum adı verilen zardan salgılanan eklem sıvısı eklemin kayganlığını ve dokularının beslenmesini sağlar. Artritin pek çok türünde sinovyum iltihaplanır, kalınlaşır ve normalden fazla eklem sıvısı üretmeye başlar. Bu da artrite eklem kıkırdağı ve hemen altındaki kemiğe zarar veren temel sorundur.

Artritin ne sebeplerle ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Genetik ve çevresel faktörlerin oluşumunda önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Yine de bazı artritlerin tedavisi mümkündür. Tedavinin temelinde doğru teşhis ve tanının erken konmasında yatmaktadır. Bu uygulanan tedavilerin hemen hemen tamamı, artritin başlangıç döneminde uygulandıklarında daha etkili olmaktadır. Ailevi Akdeniz Ateşi(FMF) hastalığı da ayak bileklerinde kızarıklık ve şişme ile birlikte ağrıya yol açabilir. Bu hastalık romatizma ile karıştırılabilmekte ve yanlış tedavi uygulanabilmektedir (sürekli antibiyotik tedavisi gibi). Bu nedenle doktorunuzu FMF olabileceği yolunda uyarmanız ve gerekli tahlilleri yaptırmanız hastalığın tanısına yardımcı olacaktır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Omurga</span> omurgalılarda bulunan kemikli yapı

Omurga, yani columna vertebralis vücudu destekleyen servikal, torasik, lumbar, sakral ve koksiks olarak gruplanan 26 kemikten 33 vertebradan oluşan ana yapıdır. Omurga, vücudu desteklemek üzere torasik ve pelvik uzuvların arasında bir köprü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Fibula</span>

Fibula veya baldır kemiği kaval kemiğinin (tibia) lateral tarafında bulunan ve tibiaya hem aşağıdan hem de yukarıdan bağlanan kemiktir. Fibula, tibiadan boyca küçüktür ve tüm uzun kemiklerin çoğundan daha incedir. Üst kısmı büyüktür, tibianın kafasının arka kısmı diz ekleminin altına yerleşir ve bu eklemin oluşumunun dışındadır. Alt kısmı biraz öne eğilir, böylece üst ucuna göre daha önde durur; tibianın altında çıkıntı yapar ve ayak bileği ekleminin lateral kısmını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Eklem</span> İki ya da daha fazla kemiğin birleştiği nokta

Eklem, iki veya daha fazla kemiğin, vücut bölümlerinin hareket edebilmesini sağlamak maksadıyla birleştiği kısıma verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Romatoloji</span>

Romatoloji, özellikle kas iskelet sistemini tutan hastalıkları inceleyen bir bilim dalıdır. Ancak romatizmal hastalıklar yalnızca kas iskelet sistemi ile sınırlı kalmaz. Vücudumuzdaki diğer organlar ve sistemler de zaman zaman etkilenebilmektedir. Bu yönüyle multisistemik hastalıklar grubuyla ilgilenmektedir. MS. birinci yüzyılda “Rheuma” kelimesi yangılı akıcı bir sıvıyı tanımlamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Romatoid artrit</span>

Romatoid artrit (RA), öncelikle eklemleri etkileyen uzun süreli bir otoimmün hastalıktır. Tipik olarak sıcak, şiş ve ağrılı eklemlerle sonuçlanır. Ağrı ve sertlik genellikle istirahatten sonra kötüleşir. En yaygın olarak, bilek ve eller tutulur ve aynı eklemler tipik olarak vücudun her iki tarafında tutulur. Hastalık ayrıca cilt, gözler, akciğerler, kalp, sinirler ve kan dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilir. Bu, düşük alyuvar sayısı, akciğer çevresinde iltihaplanma ve kalp çevresinde iltihaplanma ile sonuçlanabilir. Ateş ve düşük enerji de mevcut olabilir. Genellikle semptomlar haftalar ve aylar içinde kademeli olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Femur</span> Uyluk kemiği

Femur veya uyluk kemiği, memelilerin vücutlarındaki en uzun, en hacimli ve en güçlü kemiktir. Kalçanın ve dizin bir bölümünü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Kemik</span> Omurgalıların iç iskeletinin bir parçasını oluşturan sert organlar

Kemik veya süyek, vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Organizmada gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca organizmanın kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Bu doku yapısında çeşitli tipte hücreler ve hücrelerarası madde (matrix) bulunmaktadır.

Romatizma kelimesi, Yunanca ’’rheuma’’ kökünden gelir. Bu kelime herhangi bir vücut sıvısının akışını, kanın yürümesini ifade eder. Romatizma, kemikleri, eklemleri, eklem çevresi dokuları, hatta sinir köklerini etkileyen bütün hastalıkları adlandırmak için kullanılır. Bir başka deyişle, kaslarda ve özellikle eklemlerde kendini gösteren ağrılı hastalıkların genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çıban</span>

Çıban veya fronkül, bakteriyel enfeksiyon; deride oluşan ağrılı, şiş apseye verilen isimdir.

Juvenil idiopatik artrit her 1000 çocuktan birinde görülen bir iltihaplı romatizmal hastalıktır. Romatizmal hastalıklar arasında çocuklarda en yaygın görülendir. Hastalık ismindeki "juvenil", çocuklarda görülmesinden ; "idiopatik", hastalığın sebebinin belli olmamasından; "artrit" ise eklem iltihabı bulunmasından gelir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan kas-iskelet sistemi</span> İnsanlara kas ve iskeletlerini kullanarak hareket etme yeteneği kazandıran organ sistemi

İnsan kas-iskelet sistemi, insanlara kas ve iskelet sistemlerini kullanarak hareket etme yeteneği veren bir Organ sistemidir. Kas-iskelet sistemi vücuda şekil, destek, denge ve hareket sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Kıkırdak doku</span>

Kıkırdak esnek ve pürüzsüz bir bağ dokusu türüdür. Yarı şeffaf ve gözeneksiz bir doku türüdür. Genellikle perikondriyum adı verilen sert ve lifli bir zarla kaplıdır. Tetrapodlarda, eklemlerdeki uzun kemiklerin uçlarını eklem kıkırdağı olarak kaplar ve korur ve göğüs kafesi, kulak, burun, boğaz, boyun, bronşiyal tüpler ve omurlar arası diskler de dahil olmak üzere birçok vücut parçasının yapısal bileşenidir. Kıkırdaklılar gibi diğer taksonlarda ve aynı zamanda cephalaspidomorphide iskeletin çok daha büyük bir kısmını oluşturabilir. Kemik kadar sert ve katı değildir ancak kastan çok daha sert ve çok daha az esnektir. Kıkırdak matrisi glikozaminoglikanlardan, proteoglikanlardan, kollajen liflerinden ve bazen elastinden oluşur. Genellikle kemikten daha hızlı büyür.

<span class="mw-page-title-main">Hastalığı modifiye eden antiromatizmal ilaç</span> birçok otoimmün hastalıkta hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için kullanılan ilaçlar

Hastalık modifiye eden antiromatizmal ilaç (DMARD) birçok otoimmün hastalıkta hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar ilk olarak romatoid artrit tedavisi için üretilmişlerdir ama birçok başka hastalıkta da kullanılmaya başlamışlardır, bu hastalıklar arasında Crohn hastalığı, sistemik lupus eritematozus, idyopatik trombositopenik purpura (ITP), myasthenia gravis sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kortikosteroid</span>

Kortikosteroid, böbrek üstü bezlerinde salgılanan bir steroid hormon türü ve bu hormonların sentetik analoglarına verilen addır. Glukokortikoid olan kortizon ile hidrokortizon kan şekeri seviyesi ve inflamasyon tepkisinde, mineralokortikoid olan aldosteron ise böbrek borucukları düzeyinde, su ve sodyumun geri emilimini ve potasyumun atılımını kolaylaştırarak su mineral dengesinde rol oynarlar.

<span class="mw-page-title-main">Aşık kemiği</span> Kemik

Aşık kemiği, talus ya da astragalus, ayak bileğinin alt kısmını oluşturan talus kemiklerinden birisidir. Tibia ve fibulanın uzantısı olan medial ve lateral malleolüs ile, tarsus kemikleri içerisinde, altta calcaneus ile ve önde naviküler kemik ile eklem yapar. Bu eklemler aracılığı ile, vücudun tüm ağırlığını ayağa aktarır.

<span class="mw-page-title-main">Sinoviyal sıvı</span>

Eklemlerde, iki kemiğin birleştiği bölgede, bu bölgeyi saran sinovial zarın (sinovyum) salgıladığı kayganlaştırıcı bir maddedir. Bu kayganlaştırıcı madde eklemin kolay hareket etmesini sağlar.

Semptomatik tedavi, hastalığı tam olarak tedavi etmeden hastalık belirtilerini ve bulgularını yani etiyolojisini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü tıbbi tedavi.

Protrusio asetabuli, asetabulumun nadir bir bozukluğudur. Asetabulum, femur başını içine alan ve küre-soket şeklindeki kalça ekleminin soket bölümünü oluşturan yapıdır. Pelvis, üç kemik, ilium, ischium ve pubisden oluşur. Protrusio deformitesinde femur başının mediale yer değiştirmesi söz konusudur. Femur başının mediali, ilioischial çizginin medialine taşmıştır. Asetabulum derinliği çok artmış ve bu sebeple femur başı pelvis içine girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Diz artriti</span>

Diz artriti genellikle insanı güçten düşüren bir artrit şeklidir. Diz hemen hemen her türlü artritten etkilenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sülük tedavisi</span>

Sülük tedavisi (Hirudoterapi), tıbbi sülüklerin kullanıldığı eski bir tıbbi tedavi yöntemidir. Bu tedavi, sülüklerin kan emerken salgıladıkları çeşitli biyokimyasal maddeler aracılığıyla hastalıkları hafifletmeyi amaçlar. Sülüklerin ısırdığı bölgeden kan emmesi, lokal dolaşımı artırır, antikoagülan etkiler gösterir ve bazı inflamatuvar hastalıkların semptomlarını azaltabilir. Sülük tedavisi, binlerce yıldır kullanılan bir yöntem olup, modern tıpta bazı durumlarda alternatif veya tamamlayıcı tedavi olarak kullanılmaktadır.