Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.
Nota, müzikal sesleri simgeleyen işaretlerdir. Nota sözcüğü, bir fikri daha sonra hatırlamak için işaretler ile bir yere o fikri temsil edecek biçimde yazıya dökmek manasına gelir. Müzik notası da, bir sesi temsil etmek üzere porte (dizek) üstündeki yerine konulan bir işaret, bir kayıttır. Müziği yazılı olarak ifade etmede kullanılan her bir nota, müzikteki belli bir sese karşılık gelir. Notalar seslerin zaman içindeki uzunluğunu ve temel frekansını gösterirler. Bir başka deyişle nota, müziğin okunup yazıya dökülmesini sağlayan şekillere ve o şekillerin temsil ettikleri temel frekanslara verilen addır.
Kantemiroğlu Edvarı 17. yüzyıl sonlarında İstanbul'da yaşamış bir Rumen soylusu olan Dimitri Kantemiroğlu tarafından yazılmış mûsikî bilimi hakkında Türkçe kitaptır. Tam adı Kitab-ı İlmi'l-Mûsikî âlâ Vechi'l-Hurûfât yahut İşârât-i Perdehây-ı Mûsikî olup, kısaca Kantemiroğlu Edvarı diye bilinir. Ebced notası ile yazılmış 17. yüzyıl ve öncesine ait yüzlerce eser notası ihtiva eden bir kaynaktır.
Legato, italyanca bir sözcüktür, "bağlı" anlamına gelir. Ardışık notaları, aralarında hiçbir kopukluk olmaksızın bağlı çalmaya denir.
Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.
Keman, viyola ve viyolonselin de bulunduğu violin ailesinin en yüksek tondan çalan, en küçük üyesidir. Dört teli vardır. Akort sesleri pesten tize sol, re, la ve mi'dir.
New wave, müzik alanında pek çok gelişmeyi tanımlamakta kullanılsa da, en yaygın olarak 1970'lerin sonlarında ve 1980'lerin başlarında Batı popüler müziğinde punk rock hareketinden esinlenerek ortaya çıkan müzik akımının adıdır. Bu müzik türü, 1980'ler boyunca popülerliğini sürdürmüş ve 2000'lerde tekrar bunu elde etmiştir. Başlangıçta punk rock'tan esinlenen New Wave; Funk, Disco, Reggae ve Ska türlerinin de bir karışımıdır.
Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.
Porte ya da dizek, üzerine notaların yerleştirildiği, 4 eşit aralık ve birbirine paralel 5 çizgiden ve bir donanım bölümünden oluşan şekildir. Genelde portenin donanımına değiştirici diyez veya bemol işaretleri, ritim rakamları yazılır. Notaların üzerine yazıldığı eşit aralıklı beş çizgi ve dört aralıktan oluşan şekle porte (dizek) denir. Çizgiler aşağıdan yukarıya doğru sayılır.
İşaret ya da im; bir varlığı, bir durumu veya belli bir kelimeyi anlatmak için kullanılan şekillerdir.
- Bir olayı, varlığı ve durumu anlatmada,
- Resimli şekillerle,
- Vücut hareketleri ve şekilleriyle kullanılabilir.
Sonat müzikte, tam olarak ve kantatın anlamına gelmektedir. Müzikal literatürde ise söylenen değil çalınan bir parçayı ifade eder. Müzik tarihi boyunca evrilmesi sonucu belirsizleşen terim, klasik çağ öncesi çeşitli biçimleri belirtir. Bir ya da iki çalgı için bestelenen, allegro, adagio, andante gibi türlü karakterlerde üç ya da dört bölümden oluşan, müzik eseridir. Sonatlar genellikle dört muvmanlı olan piyano, keman, viyolonsel gibi solo çalıgılarla, piyano eşliğinde yaylı ya da üflemeli çalgılardan birine yazılan kompozisyonlardır.
Accelerando, Batı müziğinde bir parçanın gittikçe hızlanarak çalınacağını gösterir. Acceleratemente ve accelerato terimleri de üzerinde bulunduğu noktaların çabuk çalınacağını belirtir.
Bağ aşağıdaki anlamlarda kullanılır:
- Bağ (tarım) üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası.
- Bağ, meyve bahçesi.
- Bağ (coğrafya), Kimi yörelerde yazın taşınılan kırsal alan, yayla.
- Bir şeyi başka bir şeye ya da birçok şeyleri topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip; sicim, şerit, tel gibi: düğümlenebilir nesne.
- Bağ (giysi), yün ya da ipek kadın kemeri.
- Bağ (sargı).
- Bağ (anatomi), kemikleri birbirine bağlamaya yarayan lif demeti. ligament.
- Bağ (denizcilik), bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm.
- Bağ (müzik), nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret.
- Bağ, bir veri tutanağını başka bir veri tutanağına bağlamak üzere kullanılan ve birinci tutanakta yer alıp ikincinin adresini gösteren veri öğesi. Link.
- Kimyasal bağ, atomlar arası çekime neden olan fiziksel olgu.
- Demet
- Bağ doku, bir organın hücrelerini bağlayan ve bir arada tutan doku.
Ses sinyali herhangi bir sesin iletilmek veya saklanmak için elektromanyetik enerjiye çevrilmiş halidir. Bu sinyal AF kısaltmasıyla da gösterilir.
GarageBand Apple Inc. tarafından geliştirilen, kullanıcılara müzik veya podcast oluşturmalarını sağlayan, OS X ve iOS için bir dizi dijital ses işleme istasyonudur. iTunes, iMovie, iDVD, iWeb ve iPhoto ile birlikte iLife yazılım paketinin parçasıdır.
Perde, bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Perde, bir notanın frekans değeriyle ilişkilidir. Bu nedenle zaman zaman perde ve nota sözcükleri eşanlamlı olarak kullanılır. Perde sözcüğü aynı zamanda telli çalgılardaki fret kısmını belirtmek için de kullanılır.
Staccato, bir müzikal artikülasyon şeklidir. Modern gösterimde, bir notanın süresini kısaltma anlamında kullanılır. Devamında notadan ayrılmış bir sessizlik gelebilir. 18. yüzyıldan bu yana müzikte ortaya çıkmıştır.
Müziksel gösterimde nota değeri, bir notanın ne kadar süreyle çalınacağını belirten kavram. Bu süre, nota yuvarlağının rengine veya şekline, nota bacağının varlığına, nota kuyruğu/çengeli/değer çizgisinin varlığına bağlı olarak değişir.
Barok dönemde (1600-1750) neredeyse evrensel geçerliliği olan sürekli bas partisi, bir bas çizgisi ve bir akor sürekliliği sağlayarak müziğin armonik yapısını oluşturmak için ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Genellikle continuo olarak kısaltılır ve sürekli bas partisini seslendiren çalıcılara sürekli bas grubu denir.
Romantik müzik, Batı Klasik müziğinde, genellikle Romantik dönem olarak adlandırılan 19. yüzyıl dönemiyle ilişkili stilistik bir harekettir. Yaklaşık 1800'den 1910'a kadar Avrupa'da öne çıkan entelektüel, sanatsal ve edebi hareket olan Romantizmin bir parçasıdır.