
Mezopotamya sözcüğü Grekçe Potamos (nehirler) ve Mezos (arası)sözcüklerinin birleşiminden doğmuştur ve bu yeni sözcük genel anlamda Fırat ve Dicle nehirlerinin Anadolu'yu terk ettiği bölgeden başlayıp iki nehrin birleşerek Basra körfezine döküldüğü noktaya dek uzanan nehirler arasındaki geniş alanı kapsar.
Çini, bir yüzü sırlı, su geçirmez bir tabaka veya cam ile seramiğin ateşle birbirine kaynaştırılması sonucu ortaya çıkan levhadır.

İslam sanatı, İslâm kültürünün büyük bir bölümünü oluşturur. İslamî sanat(lar) terimi görece yeni bir terimdir ve genel olarak modern bir kavram olarak ele alınabilir. Terim ile kastedilen İslam topraklarında üretilen, İslam kültürünün izini taşıyan sanat eserleridir; eserlerin illâ ki Müslüman için veya Müslümanlar tarafından yapılmış olması gerekmez. Nitekim birçok Hindu, Hristiyan ve Yahudi sanatçılar İslamî sanat eserleri verdikleri gibi, Müslümanlar tarafından yapılan bazı sanat eserlerinin alıcıları, sahipleri gayri müslimdir. Zaman zaman tarihi İslamî sanat eserleri ve sanatçılar çağdaş zamanlarda dinîden ziyade millî sanat açısından değerlendirilmiştirler; bununla birlikte bu genelde yanlış bulunur zira İslamî sanatlarda tarih boyunca ortak olan değer ve vurgu İslamdır ve sanatlar birçok etnik grubun katkısının sonucu olarak ortaya çıkmışlardır. Nitekim o dönemlerde İslam topraklarında bulunan vatandaşların da ayırıcı özelliği etnik gruplarından ziyade dinleriydi ve bu sebeple de bugün birçok tarihî İslamî sanatçının yaşadığı toprağa bakarak etnik kökenini bilmek çok zordur.

Fransız mimarisi veya Fransa mimarisi, Fransız ve yabancı asıllı mimarların Fransa Cumhuriyeti coğrafi sınırları içinde tasarladığı veya inşa ettiği mimari eserlere verilen genel isimdir.

Art Nouveau, zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı, kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımıdır. Köklerinin Londra merkezli Arts & Crafts Hareketi'ne dek gittiği söylenebilir. Avrupa ve Amerika'yı etkilemiştir.

El Palacio de Bellas Artes, Meksiko'nun en önemli opera binası olup içerdiği Diego Rivera, Rufino Tamayo, David Alfaro Siqueiros ve José Clemente Orozco gibi duvar ressamlarının eserleriyle ünlüdür.

Viktorya mimarisi, 19. yüzyılın ortalarından sonlarına uzanan bir mimari tarz dizisidir. Adını, Victoria devrinde 1837-1901 yılları arasında Britanya İmparatorluğu'na hükmeden kraliçe I. Victoria'dan alır.

Lee Oscar Lawrie, ABD'nin II. Dünya Savaşı öncesindeki en önemli mimarî heykeltıraşçılardan olup ABD sanat dünyasının söz sahiplerinden biriydi. 300 yapıtı içeren uzun kariyerinde tarzı zaman içinde Modern Gotik'ten, Beaux-Arts Klasisizmine, oradan Modern Art deco'ya doğru bir evrim geçirdi.

Stoclet Sarayı, Brüksel’in Sint-Pieters-Woluwe belediyesi’nin Tervurenlaan Caddesinde bir villadır. Villanın tasarımı Avusturyalı mimar Josef Hoffmann tarafından 1911’de çizilmiştir. Binanın kendisi mimarın ustalık eseri ve Jugendstil sanat akımının da kapanış dönemi olarak kabul edilir.

Philadelphia Museum of Art. Philadelphia, ABD'de bulunan sanat müzesi. ABD'de bulunan en büyük sanat müzesidir. Bünyesinde birçok önemli eserinde yer aldığı 227.000 eser vardır. Müzenin ana binası yılda yaklaşık 800.000 kişi tarafından ziyaret edilir. Müze Philadelphia'nın batısındaki Benjamin Franklin Parkway'da bulunur.

Brütalist mimari, 1950'lerde Birleşik Krallık'ta savaş sonrası yeniden yapılanma projeleri arasında ortaya çıkan bir mimari tarzdır. Brütalist binalar, dekoratif tasarımın üzerine yapı malzemeleri ve yapısal unsurları öne çıkaran minimalist yapılarla karakterizedir. Bu tarz, genellikle boyasız beton veya tuğla, açısal geometrik şekiller ve ağırlıklı olarak tek renkli bir renk paleti kullanır; çelik, ahşap ve cam gibi diğer malzemeler de kullanılır.

Hayvanların Efendisi, antik sanatta yüz yüze gelen iki hayvan arasında duran ve hayvanları tutan bir insanı gösteren motiftir. Bu motif, Antik Yakın Doğu ve Mısır sanatında çok yaygındır. Figür normalde erkektir ancak bu kural her zaman geçerli değildir. Hayvanlar gerçekçi veya fevkalade olabilir. Şekil, boynuz gibi hayvan unsurlarını ya da bir hayvanın üst kısmı içerebilir. Hayvanların Efendisi, belirli ilahi niteliklerle gösterilmediği sürece genellikle bir kahraman olarak tanımlanır. "Ahameniş İmparatorluğu'nun resmi mührünün favori motifi" olarak kullanılmıştır ve bu durumda figürler, kralın kendisi olarak anlaşılmalıdır.

Mimari tarz, bir binayı veya diğer bir yapıyı dikkat çekici veya tarihsel olarak tanımlanabilir yapan özellikleri tanımlayan bir tarzdır. Genellikle görsel sanatlarda bir tarz alt sınıfıdır ve mimarideki çoğu tarz, daha geniş çağdaş sanatsal tarzlarla yakından ilişkilidir. Bir tarz türü, yapım yöntemi, yapı malzemeleri ve bölgesel karakter gibi unsurları içerebilir. Çoğu mimari, zaman içinde değişen modaları, inançları ve dinleri yansıtan veya yeni stilleri mümkün kılan yeni fikirlerin, teknolojinin veya materyallerin ortaya çıkmasını yansıtan bir stil kronolojisi içinde sınıflandırılabilir.

Nabiler, 1888 ile 1900 yılları arasında etkin olmuş, izlenimcilik ve akademik sanattan soyut sanat, sembolizm ve diğer erken dönem modernist hareketlere geçişte önemli bir rol oynamış genç Fransız sanatçılardan oluşan grup. Grubun üyeleri arasında Pierre Bonnard, Maurice Denis, Paul Ranson, Édouard Vuillard, Ker-Xavier Roussel, Félix Vallotton ve Paul Sérusier vardı. Bu sanatçıların pek çoğu 1880'lerin ikinci yarısında Paris'teki Académie Julian'de öğrenciydi. Gruptaki ressamlar Paul Gauguin ve Paul Cézanne'ın eserlerini beğeniyor, resim sanatını yenileme isteğini paylaşıyordu, ancak bireysel tarzları birbirinden oldukça farklıydı. Onlara göre bir sanat eseri doğanın betimlemesi değil, metaforların ve sembollerin sanatçı tarafından oluşturulmuş bir sentezi olmalıydı. 1900'de son sergisini düzenleyen grup üyeleri, bu tarihten sonra kariyerlerine bireysel olarak devam etti.
Tenmyouya Hisashi, Japon çağdaş sanatçısı.

Süsleme, bazı ilavelerle bir şeyi daha çarpıcı bir hale getirme sanatıdır. Başka bir değişle süsleme bir yeri veya bir başka sanat eserini süsleyip güzelleştirmektir. Mimarlık ve dekoratif sanatta, süsleme bir yapının veya nesnenin parçalarını süslemek için kullanılan bir dekorasyondur. Anıtsal heykel ve dekoratif sanattalardaki eşdeğerleri gibi büyük figüratif elemanlar bu terimden dışlanmıştır. Çoğu süs eşyası insan figürlerini içermemektedir. Genel ölçeğe göre küçüklerdir.

Doğuştan gelen yetenek, sanatsal yetenek ve yaratıcılık yoluyla canlı hayal gücünü ifade etme becerisi olan uygulamalı sanat, bir meslek olarak ele alınabilecek bir zanaattır. 'Uygulamalı sanatların' tek amacı, yalnızca çeşitli ve geniş hayal gücünü kullanarak görsel bir muamele sağlamaktır. Uygulamalı sanat genellikle 'güzel sanatlar' olarak karıştırılır ancak iki terim arasında ince bir fark vardır. 'Güzel Sanatlar', sanatçının herhangi bir pratik faydası olmayan yaratıcı yeteneğini ifade ederken, 'uygulamalı sanatlar' çevremizdeki şeyleri ve günlük kullanımı güzel ve göze rahatlatıcı görünmesini sağlamaktadır. Bu nedenle 'uygulamalı sanatlar' grafik tasarım, iç tasarım, moda tasarımı, mimari, reklam ve görsel iletişimi içermektedir. Aynı zamanda fonksiyonel sanat, sepet dokuma, çanak çömlek, mücevher yapımı vb. el sanatı gerektiren unsurları da içermektedir. İnsanın doğuştan gelen bir çizim ve resim yeteneğine sahip olduğu söylenmektedir. Ama bazı insanlar için bu bir tutkudur. Bir kişi bir sanatçı olarak başarılı olmak istiyorsa, 'uygulamalı sanat'ın nüanslarını kavramak için bilgi edinmek için eğitimden geçmelidir.
Maurice Denis, izlenimcilik ve modern sanat arasındaki geçiş dönemindeki önemli bir figür olan Fransız ressam, dekoratif sanatçı ve yazar.

Klasik mimarlık, genellikle klasik antik Yunan ve Roma mimarisinin ilkelerinden veya bazen daha spesifik olarak Romalı mimar Vitruvius'un De architectura eserinden az çok bilinçli bir şekilde türetilen mimariyi ifade eder. Karolenj Rönesansı'ndan beri farklı klasik mimari stilleri var olmuştur ve İtalyan Rönesansı'ndan beri belirgin bir şekilde var olmuştur. Klasik mimari stilleri büyük ölçüde değişebilse de, genel olarak hepsinin dekoratif ve yapıcı unsurların ortak bir "kelime dağarcığından" yararlandığı söylenebilir. Batı dünyasının çoğunda, farklı klasik mimari stilleri Rönesans'tan II. Dünya Savaşı'na kadar mimarlık tarihine hakim olmuştur. Klasik mimari birçok mimarı bilgilendirmeye devam etmektedir.

Geometrik sanat, büyük ölçüde vazo resimlerindeki geometrik motiflerle karakterize edilen bir Yunan sanatı evresidir ve Yunan Karanlık Çağı'nın sonlarına doğru ve biraz sonrasında, y. M.Ö. 1050–700 yılları arasında gelişmiştir. Merkezi Atina'daydı ve buradan stil, Ege'nin ticaret şehirlerine yayıldı. Yunan Karanlık Çağları'nın yaklaşık MÖ 1100'den 800'e kadar sürdüğü düşünülmektedir ve Knodell'in (2021) Knodell'in (2021) Prehistorik Demir Çağı olarak adlandırdığı Protogeometrik dönemden Orta Geometrik I dönemine kadar olan evreleri içerir. Vazoların Yunan toplumunda çeşitli kullanımları veya amaçları vardı; bunların arasında cenaze vazoları ve sempozyum vazoları da bulunuyordu, ancak tabii ki bunlarla sınırlı değildi.