İçeriğe atla

Artık yan bant

Genlik modülasyonunun bir türü. Bu yöntem ile televizyon yayıncılığında aynı yayın bandını daha çok sayıda yayıncının kullanabilmesi amaçlanmıştır.

Modülasyon

(Ana madde : Genlik modülasyonu) Televizyon yayıncılığında Ses ve görüntü sinyalleri yüksek frekanslı bir taşıyıcı sinyali modüle ederler. Modülasyon yapıldıktan sonra, frekans spektrumunda yer alır:

  • Taşıyıcı sinyalin frekansı
  • Taşıyıcı sinyalin frekansından daha yüksek frekansta bilgi içeren bir bant (üst yan bant)
  • Taşıyıcı sinyalin frekansından daha alçak frekansta bilgi içeren bir bant (alt yan bant)

Taşıyıcı ve frekans bakımından, taşıyıcıya göre simetrik olan alt ve üst yan bantlar bir arada yayın bandını (RF bant) meydana getiriler. Bu bandın genişliğine kanal bant genişliği denilir.

Bant genişliği sınırlamaları

Genlik modülasyonu radyo frekans spektrumu

Televizyon yayıncılığında yayıncılara geniş yayın bantları tahsis edilir. Ancak aynı coğrafi bölgede yayın yapan yayıncılar aynı kanalı kullanamayacakları için, bu bantların sınırlı birer kapasiteleri vardır ve bu kapasite kanal genişliği ile ters orantılıdır. Türkiye'de kullanılan B/G sisteminde görüntü için kanal genişliği 5 MHz dir. Ses ole birlikte alt ve üst yan bantların olduğu gibi yayınlanması halinde kanal genişliği:

Televizyon vericilerine tahsis edilen yayın bantlarından VHF 3 bandı 174-230 MHz arasında, UHF bandı ise 862-470 MHz arasındadır. Yani VHF 3 bandının toplam bant genişliği 56 MHz, UHF bandının toplam bant genişliği ise 392 MHz dir. Şu halde VHF 3 bandının kapasitesi (maksimum kanal sayısı) n şu şekilde hesaplanır:

UHF bandının kapasitesi ise,

Ne var ki enterferans sebebiyle, komşu kanal kullanımından kaçınıldığı için, gerçek kapasite bunun da altındadır.

Aynı coğrafi bölgede aynı yayın bandından daha çok sayıda yayıncının yararlanması için, çözüm yolları aranmıştır.Kapasite artırımı için, bilgi bandını daraltmak uygun değildir. Çünkü bu durumda görüntü kalitesi düşer. Kapasite artırımı için akla gelecek bir başka yöntem her ikisi de aynı bilgiyi içeren iki yan banttan birimi süzmektir. Bu durumda bir yan bandı olduğu gibi süzmek, ama bunu yaparken, bu yan banda komşu olan taşıyıcıya hiç zarar vermemek gerekmektedir. Ne var ki, bu teknolojik olarak mümkün değildir.

Artık yan bant filtresi

Sık kullanılan B/G sisteminde artık yan bant kullanımı sonrasında RF bandı

Gerçi yan bantlardan birini taşıyıcıya zarar vermeksizin olduğu gibi süzmek mümkün değildir. Ama daha yumuşak bir filtre karakteristiği ile, yan bantlardan birini kısmen süzmek mümkündür. Artık yan bant filtresi (Vestigal side band filter) adını alan filtre yan bantlardan birini kısmen süzen bir filtredir. Filtre süzme sınırı taşıyıcıya komşu olmadığı için bu süzme işleminden taşıyıcı zarar görmez. Buna karşılık, yan bandın tamamı değil, sadece bir bölümü süzüldüğü için kapasite kazancı da çok fazla değildir.

Uygulamada, süzme işlemi kullanılan filtrenin standardızasyonu için ara frekans aşamasında yapılmaktadır. Televizyon vericisi çıkışında toplam kanal genişliği 11.5 MHz den 7 MHz ye inmektedir. Bu 7 MHz nin 5.75 Mhz lik bölümü üst yan bant, 1.25 MHz lik bölümü ise kısmen süzülmüş alt yan banttır. 1.25 MHz lik bölgede süzme işlemi taşıyıcıdan -0.75 MHz ötede başlamakta ve -1.25 MHz de sona ermektedir.

Kapasitenin artışı

Artık yan bant filtresinin kullanımı kanal genişliğini 11.5 MHz den 7 MHz ye (yani 2/3 e) indirmektedir ki, kapasite kanal genişliği ile ters orantılı olduğu için bu da kanal sayısının 1.5 misline çıkması anlamına gelmektedir.

Nitekim VHF 3 bandında

UHF te ise kanal genişliği 7 MHz olmakla birlikte 1 MHz de koruma bandı kullanıldığı için,

Görüldüğü gibi kapasite kazancı VHF 3 bandında 3 kanal ve UHF bandında ise ise (koruma bandına rağmen) 15 kanaldır.

Alıcıdaki ters işlem

Artık yan bant fitresinin kullanılması bant tasarrufu açısından avantaj sağlasa da bu durum alıcıda demodüle edilen sinyal frekans karakterşitiğininde bozulmaya yol açar. Sorun alıcılarda kullanılan Nyquist eğimli ara frekans filtreleriyle çözülür.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genlik modülasyonu</span>

Genlik modülasyonu İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. Uluslararası literatürde AM kısaltmasıyla gösterilir. Dilimizde ise, zaman zaman GM kısaltması kullanılmaktadır. Bu modülasyon türü 1906 yılında ilk defa Kanadalı mühendis Reginald Fessenden tarafından (1866-1932) geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Modülasyon</span>

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.

<span class="mw-page-title-main">Analog televizyon vericisi</span>

Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.

FM radyo yayınlarında kanal bant genişliğini hesaplamak için kullanılan ampirik formül.

<span class="mw-page-title-main">Frekans modülasyonu</span> frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türü

Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.

Mikser Elektronikte, özellikle yayıncılıkta kullanılan ve sinyal frekansını değiştiren bir devredir.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

Elektronik filtre farklı frekanslara sahip sinyallerden kimilerini geçirip, kimilerini bastıran bir devredir.

Enterferans ya da girişim, istatistikten genetiğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan bir terimdir. Terimin en yaygın kullanılışı ise iletişim teknolojisindedir. İletişimde enterferans iletilmek istenen bilginin yanı sıra farklı bilgilerin de alıcıya ulaşması halidir.

Kablo TV, dijital veya analog yayın yapan çok sayıda yerli ve yabancı televizyon ve radyo kanalını, fiberoptik ve koaksiyel kablo şebekeleri üzerinden yüksek görüntü ve ses kalitesinde ileten çok kanallı bir TV sistemi.

CCIR B Sistemi, Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında kullanılan sistemdir. Türkiye'nin de üye olduğu Comité Consultatif International pour la Radio (bugünkü adıyla International Telecommunications Union Telecommunication Standardization Sector) adlı uluslararası kuruluş çeşitli harflerle tanımlanan televizyon yayın normları saptamış olup B sistemi ile onun türevi olan G sistemi Dünya'da en yaygın olarak kullanılan normdur.

Telekomünikasyonda, UHF radyo frekans bandında 300 MHz ile 3 GHz arasındaki frekans bölgesine verilen addır. Bu ad İngilizcedeki Ultra High Frequency kelimelerinin baş harflerinden türetilmiştir. UHF bölgesi frekansları VHF bölgesi frekanslarından yüksek ve SHF bölgesi frekanslarından düşüktür.

Frekans sapması Frekans modülasyonu tekniği ile yapılan iletişimde taşıyıcı frekansının girişteki bilgiye bağlı olarak değişmesidir. Girişte hiçbir sinyal olmadığı durumda taşıyıcı frekansa merkez frekans denilir. Girişteki sinyale bağlı olarak bu frekans ta değişir. Ancak taşıyıcı genliği sabittir. Bu sayede genliğe binen parazit alıcı tarafından algılanmaz.

<span class="mw-page-title-main">Diferansiyel kazanç</span>

Televizyon yayıncılığında Diferansiyel kazanç video (görüntü) sinyal bandının yüksek frekans bölgesindeki doğrusallık sorununa verilen addır. Bu sorun özellikle renk taşıyıcı frekansı için kritiktir.

Nyquist filtresi televizyon yayıncılığında, alıcılarda kullanılan bir elektronik filtre türüdür. Filtre adını İsveçli mühendis Harry Nyquist'ten (1889-1976) almıştır

Orta Dalga, telekomünikasyonda kullanılan bir frekans bandının adıdır. Bu bant radyo yayıncılığına tahsis edilmiştir.

İstenmeyen yayın telekomünikasyonda yayıncının yaptığı bant dışı yayındır. Bu yayın iki sebepten ortaya çıkar:

1. Taşıyıcı harmonikleri
2. Bant içinde birden fazla taşıyıcısı olan yayınlarda taşıyıcılar arası çapraz modülasyon

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.