İçeriğe atla

Arslanhane

Bizans Konstantinopolis haritası. Arslanhane - haritada gösterilmemiştir - surlarla çevrili şehrin en doğu kısmında, Ayasofya'nın güneyinde ve Halki Kapısı'nın solunda yer almaktadır.

Arslanhane, Bizans Doğu Ortodoks kilisesi. Yakınında bulunan Halki Kapısı'nın ana girişinin üzerinde bulunan Hristos Pantokrator (Her şeye kâdir İsa) ikonasına[1] atfen kiliseye Hristos Halkitis ("Halki'nin İsa'sı") ismi verilmiştir.[1] Adı muhtemelen bronzdan (Yunanca chálkeos) yapılmış kapı veya çinilerden gelen bu bina, Büyük Saray'ın anıtsal girişiydi. Zaten yangından ağır hasar gören kutsal kilise 1804'te yıkıldı.[2]

Yer

Yapı İstanbul'da, Fatih ilçesinde, Sultanahmet semtinde, Ayasofya'nın yaklaşık 200 m güneyinde, Jüstinyen Sütunu'na çok uzak olmayan ve Büyük Saray'ın Halki Kapısı'nın solunda yer alıyordu.[2]

Tarihi

Bizans dönemi

Osmanlı minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh tarafından 1536 yılında yapılan İstanbul At Meydanı çizimi. Bu dönemde Arslanhane olarak bilinen, geniş yeşilliğin solunda (Eski Hipodrom bölgesi) ve Ayasofya'nın sağında yer alan teraslı büyük kırmızı-turuncu tonozlu yapıdır.

Onuncu yüzyılda İmparator I. Romanos, Chalke'nin yanına, Halki Kapısı'nın ana girişini süsleyen Hristos Halkitis isimli İsa imgesine adanmış bir şapel inşa etti. Şehrin en önemli dini sembollerinden biri olan bu imge, İkonoklastik dönemde büyük önem taşıyordu.[1][3] İbadethane o kadar küçüktü ki, on beş kişiden fazla kişi giremezdi.[1] 971'de İmparator I. İoannis, Kiev Ruslarına karşı kazandığı zaferi kutlamak için iki katlı bir kilise inşa ederek şapeli genişletti ve kiliseye 50 din adamı atadı.[1] Zaten yıkık durumda olan yakındaki "tou oikonomíou" isimli Saray Hamamları'dan malzemeler kullanılarak kısmen inşa edilen yeni bina, cömertçe dekore edilmişti.[2] I. İoannis, 976'da kilisenin mahzenine gömüldü.[1][2] 1183'te Andronikos Komnenos, hemen ardından öldürülen genç İmparator II. Aleksios ile birlikte burada İmparator ilan edildi.[1] Bir Rus hacıya göre, kilise on beşinci yüzyılın ikinci çeyreğinde hala kullanılıyordu.[1]

Osmanlı dönemi

1453 yılında İstanbul'un Fethi'nden sonra, Cebehane (istihkam ocağı) kilisenin yanına yerleştirildi ve kilise terk edildi.[2] Daha sonra, yakınlardaki Dihippion'daki Aziz İoannis Kilisesi gibi,[4] binanın zemin katı, yakındaki Topkapı Sarayı'ndaki Sultan'ın sarayına yönelik vahşi hayvanları (arslanlar - Arslanhane ismi buradan gelmektedir - kaplanlar, filler vb.) barındırmak için kullanıldı.[5] Aynı zamanda üst katın pencereleri duvarlı olup, Topkapı Sarayı'nda faaliyet gösteren süsleme sanatçıları için Nakkaşhane olarak kullanılmıştır.[2] 1741'de Ayasofya mahallesinde çıkan bir yangın binanın yanı sıra yakındaki Haseki Hamamı'na zarar verdi.[2][6][7] 1802'de üst kat alev aldı ve 1804'te bina yıkıldı.[2] 1802'de üst kat alev aldı ve 1804'te bina yıkıldı.[2] 1846-48 yıllarında İsviçreli İtalyan mimar Gaspare Fossati yeni İstanbul Üniversitesi'nin rektörlük binasını aynı yere inşa edene kadar siteye inşa edilen yeni yapılarda sonraki yıllarda çok sayıda yangın çıkmıştır.[2]

Tanım

İlk şapel hakkında sadece yapımında kullanılan iki mermer sütunun Selanik'ten getirildiği bilinmektedir.[8] 1493 Nürnberg Kroniği'ne ait kentin bir tasviri, Matrakçı Nasuh tarafından yapılmış bir 1532 tasviri[9] ve 1804'te Venedik'te basılan bir coğrafya kitabındaki bir gravür[10] kilisenin günümüze ulaşan görüntüleridir, sonuncusunda bina zaten harabe halinde temsil edilmektedir.[2] Yapı, kesme ve tuğladan yapılmış, merkezi bir plan ve iki katlı bir kubbe ile örtülmüş gibi görünmektedir.[2] Üst kat iki yarım kubbeyle çevrili olup ve önünde bir teras görünmektedir.[2] Her iki kat da pencerelerle delinmiştir. Kilise içten değerli vazolar ve ikonalarla (Beyrut'tan gelen ünlü İsa ikonu[11] gibi) süslenmiş ve tablolar ve mozaiklerle cömertçe dekore edilmiştir.[1][2] Bunların kalıntıları ve Yunanca yazıtlar, on sekizinci yüzyıla kadar iç mekanda hala görülebiliyordu.[2] I. İoannis, kiliseye aralarında İsa'nın sandaletleri ve Vaftizci Yahya'un saçlarının da bulunduğu çeşitli kutsal emanetler bağışladı,[1] ve mezarı altın ve emayıdan yapılmış mezarın içine inşa ettirdi.[8]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c d e f g h i j Janin (1953), p. 544.
  2. ^ a b c d e f g h i j k l m n o Müller-Wiener (1976), p. 81
  3. ^ Modern kaynaklara göre, bu görüntünün ikonoklastik dönemden önce varlığının şüpheli olduğu unutulmamalıdır. Brubaker, 2011
  4. ^ Aziz İoannis Kilisesi, Ayasofya'nın kuzeydoğu köşesine yakın, Alman Çeşmesi mevkiinde yer almaktaydı ve aynı zamanda yüksek bir kubbe ile örtülü merkezi bir plana sahipti. Hayvan barınağı olarak kullanıldıktan sonra 17. yüzyılın başında yıkıldı. Malzemesi, Sultanahmet Camii'nin inşaatı için yeniden kullanılmıştır.Grèlois, Jean-Pierre (2006), "Note sur la disparition de Saint-Jean au Dihippion", Revue des études byzantines (Fransızca), 64 (64-65), ss. 369-72, doi:10.3406/rebyz.2006.2399 
  5. ^ Ronchey (2010), p. 299
  6. ^ Mamboury (1953) p.329
  7. ^ Müller-Wiener (1976), p. 329
  8. ^ a b Janin (1964) p. 111
  9. ^ Müller-Wiener (1976), p. 71
  10. ^ This is the Géographie des quatre parties du monde, San Lazzaro degli Armeni manastırı papazı Ermeni Ingigian tarafından yazılmıştır. Müller-Wiener (1976) p. 81. Balbi, (1824) p. 4
  11. ^ Alice Mary Talbot y Denis F. Sullivan : « The History of Leo the Deacon » - Washington, 2005, p.209
Genel
  • Balbi, Adriano (1824). Compendio di Geografia universale. 3 (İtalyanca). Venezia: Glauco Masi. 
  • Mamboury, Ernest (1953). The Tourists' Istanbul (İngilizce). İstanbul: Çituri Biraderler Basımevi. 
  • Janin, Raymond (1953). La Géographie Ecclésiastique de l'Empire Byzantin. 1. Part: Le Siège de Constantinople et le Patriarcat Oecuménique. 3rd Vol. : Les Églises et les Monastères (Fransızca). Paris: Institut Français d'Etudes Byzantines. 
  • Janin, Raymond (1964). Constantinople Byzantine. 2 (Fransızca). Paris: Institut Français d'Etudes Byzantines. 
  • Müller-Wiener, Wolfgang (1977). Bildlexikon zur Topographie Istanbuls: Byzantion, Konstantinupolis, Istanbul bis zum Beginn d. 17 Jh (Almanca). Tübingen: Wasmuth. ISBN 9783803010223. 
  • Ronchey, Silvia; Braccini, Tommaso (2010). Il romanzo di Costantinopoli. Guida letteraria alla Roma d'Oriente (İtalyanca). Torino: Einaudi. ISBN 978-88-06-18921-1. 
  • Brubaker, Leslie; Haldon, John (2011). Byzantium in the Iconoclast era (ca 680-850) (İngilizce). Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 978-05-21-43093-7. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis</span> İstanbulda Sarayburnu ve çevresine (Fatih) tekabül eden tarihî şehir, Doğu Roma ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun başkenti

Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.

İstanbul, tarihî yarımada'da kalan eski İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuştur ve "yedi tepeli şehir" olarak bilinmektedir. Şehir bu ünvanı, bilinçli bir şekilde Roma'nın yedi tepesini takip ederek yedi tepe üzerine inşa edilmiş olan Bizans Konstantinopolis'inden miras almıştır.

Aşağıda camiye dönüştürülmüş kiliselerin bir bölümü bulunmaktadır. Eğik olarak yazılan isimler günümüzde artık cami olarak kullanılmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Samatya</span> İstanbulun Fatih ilçesinde bir semt

Samatya, İstanbul ilinin Fatih ilçesine bağlı semtlerden biridir. Kocamustafapaşa mahallesinin bir bölümünü kapsayan semtin batısında Yedikule vardır. Semtin adını Yunanca kumlu anlamına gelen Ψαμάθιον (Psamatyon) sözcüğünden aldığı ve bunun geçmişte semtte bol bulunan kumlu topraklardan ileri geldiği sanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bozdoğan Kemeri</span>

Bozdoğan Kemeri ya da başka adı ile Valens Su kemeri, Romalılar tarafından İstanbul'da yaptırılan su kemeri. Roma imparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında tamamlandı. Farklı dönemlerde Osmanlı Sultanları tarafından restore ettirilen su kemeri, şehrin önemli tarihî eserlerinden birisidir. Orta Çağ'da, kentin su ihtiyacını karşılayan su kemerlerinin en önemlilerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Fenari İsa Camii</span> İstanbul Fatihte bir cami

Fenari İsa Camii, Molla Fenari Camii ya da eski adıyla Lips Manastırı Kilisesi, İstanbul'da, eskiden Ortodoks kilisesi olarak kullanılırken Türklerin şehri ele geçirmesi ile birlikte camiye çevrilen bir ibadethanedir.

<span class="mw-page-title-main">Zeyrek Camii</span> Bizans İmparatorluğu dönemine ait dinî yapı

Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı, İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Fazilet Sokağı'nda Haliç'e bakan büyük bir camidir. İki eski Bizans kilisesi ve birleştirilmiş bir şapelden oluşur ve Konstantinopolis'teki Orta Bizans mimarisinin en iyi örneğini temsil eder. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük Bizans dinî yapısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gül Camii</span> İstanbulun Ayakapı semtindeki Bizans İmparatorluğu döneminden kalma dinî yapı

Gül Camii veya Azize Teodosya Kilisesi, İstanbul'un Ayakapı semtindeki Bizans İmparatorluğu döneminden kalma ve fetihten sonra camiye dönüştürülmüş bir dinî yapıdır. Eski adı ve yapım tarihi hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte 10. ya da 11. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.Bu kilise, Bizans tarafından inşa edilen en yüksek kilise olarak bilinir. İkonoklazm akımı sırasında Büyük Saray'ın ana girişi Halki Kapısı üzerindeki İsa ikonasının indirilmesine karşı çıktığı için öldürülen Theodosia adlı kadının kutsal emanetlerinin bu kiliseye konduğu ve bu kilisenin Aya Theodosia olduğuna inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sancaktar Hayrettin Camii</span> İstanbulda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastır

Sancaktar Hayrettin Camii (Sancaktar Hayreddin Mescidi) ya da Azize Gastria Manastırı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastırdır. Bugün cami olarak kullanılan bölüm bir manastır kompleksinin yalnızca ayakta kalan küçük bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Bu manastırın adının ne olduğu konusunda kesin kabul görmemiş değişik görüşler bulunmaktadır. Yapının Gastrion Manastırı'nın bir parçası olduğu düşünülse de, adı geçen manastırın fazla doğusunda olması nedeniyle bu görüş herkes tarafından kabul görmemektedir. İstanbul'da Komnenos ve Paleologos dönemi Bizans mimari yapıtlarının küçük bir örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Halki Kapısı</span> Bizans dönemi Konstantinopolisteki Büyük Sarayın kapısı

Halki Kapısı, Bizans döneminde Konstantinopolis şehrinde, Büyük Saray'ın ana törensel girişi. "Bronz kapı" anlamına gelen bu adın, bronz kapı kanatları ya da çatısında bulunan yaldızlı bronz döşemeler yüzünden verildiği düşünülmektedir. İç tarafı mermer ve mozaiklerle süslenmiş; dış yüzüneyse birçok heykel yerleştirilmiştir. Bunların en baskını, Bizans İkonoklazmı sırasında ana sembol olmuş İsa ikonudur. 10. yüzyılda kapının hemen yanına inşa edilmiş bir şapel vardır. Kapı, 13. yüzyılda yıkılmıştır. Şapel ise 19. yüzyıl sonuna kadar ayakta kalmıştır.

Aziz Lazarus Zografos, Bizanslı keşiş ve ressam.

Nea Ekklisia, Bizans İmparatoru I. Basileios tarafından 876 ile 880 yılları arasında Konstantinopolis'te inşa ettirilmiş bir kilisedir. Bizans başkentinde 6. yüzyılda inşa edilen Aya Sofya'dan sonra inşa edilmiş ilk anıtsal kilisedir. Bizans mimarisinin Orta Çağ'ının başlangıcını işaret eden bu kilise Paleologos Hanedanı dönemine kadar kullanılmıştır. Osmanlılar tarafından barut deposu olarak kullanılan bu yapı, 1490 yılında yıldırım düşmesinden sonra tahrip olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Surp Kevork Kilisesi</span>

Surp Kevork ya da Sulu Manastırı İstanbul'da bulunan bir Ermeni Apostolik kilisesi.

<span class="mw-page-title-main">Ayasofya (Selanik)</span> Yunanistanın Selanik şehrinde bir kilise

Ayasofya veya Kutsal Bilgelik Kilisesi, Selanik'te bulunan dinî yapılardan biridir. Kilise olarak kurulup sonradan camiye dönüştürülen bu yapı, şehrin en eski yapılarından biridir ve UNESCO listesindedir. Üçüncü asırdan beri bu yerde bir kilise bulunmaktadır fakat şimdiki yapı 7. asırda inşa edilmiştir. İstanbul’daki Ayasofya örnek alınmıştır. Kilisenin içine ikonlar çizilmiştir. Binanın planı Yunan haçı şeklindedir ve orta Bizans devri mimarisinin en iyi örneklerinden biridir.

Azize Tereza Kilisesi; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir Katolik kilisesidir. İsmi, Lisieuxlü Azize Tereza'dan gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Surp Hıreşdagabed Kilisesi</span> Türkiyedeki Ermeni Kilisesi

Surp Hıreşdagabed Kilisesi, Türkiye'de İstanbul iline bağlı Fatih ilçesi Ayvansaray mahallesinde bulunan Ermeni kilisesi.

<span class="mw-page-title-main">Odalar Camii</span>

Odalar Camii ya da Kemankeş Mustafa Paşa Camii, eskiden Kostantiniyeli Azize Meryem Kilisesi, İstanbul'da bulunan bir Osmanlı camisiydi. Odalar ismini 18. yüzyılda yakınlarında bulunan yeni evlenmiş yeniçerilerin yerleşimlerinden almaktadır. Esasen bir Bizans dönemi ortodoks kilisesi olan bu yapının İstanbul'un fethini takiben 1475 yılında ilk olarak Azize Meryem'e adanmış bir Katolik kilisesi olarak, camiye dönüştürüleceği 1640 yılına kadar hizmet verdiği bilinmektedir. 1919 yılında geçirdiği bir yangın sonucu büyük hasar gören cami, zamanla bir harabe halini almıştır. 2011 yılında yapıdan geriye modern yapılar arasında kaybolan bazı duvarlar dışında bir şey kalmamıştı.

<span class="mw-page-title-main">Ese Kapı Camii</span>

Ese Kapı Camii, aynı zamanda İngilizce "Mosque of the Gate of Jesus” anlamına gelen "Isa Kapi Camii", İstanbul'da bulunan bir Osmanlı camisidir. Bina aslında bilinmeyen bir Bizans Doğu Ortodoks kilisesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Toklu Dede Mescidi</span>

Toklu Dede Mescidi, İstanbul'da bir Osmanlı camisiydi. Bina aslen adanmışlığı bilinmeyen bir Bizans Doğu Ortodoks kilisesiydi. 1929'da neredeyse tamamen yıkıldı.

Santa Maria Draperis Kilisesi, İstanbul'da bulunan tarihi açıdan bir Latin Katolik kilisesidir. 1584’te inşa edilen bu kilise, İstanbul’un en eski faal kiliselerindendir.