İçeriğe atla

Arpalık Maaşı

Arpalık Maaşı, Osmanlı Devletinde idare, saray ve bilim insanları (ilmiye sınıfı) ile görevine son verilen veya emekli olan memurlara ödenen maaş veya ek ödenektir (munzam tahsisat).

Osmanlı Devleti idare ve saray insanları ile ilmiye sınıfı mensuplarına maaşlarından ayrı olarak veya emekliye ayrıldıkları zaman arpalığı bir nevi ödenek olarak verirdi.

Arpalığın ne zaman verilmeye başlandığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu ödenek, başlangıçta Yeniçeri Ağası, bölük ağaları gibi askeri şahıslara verilmekte iken sonraları şeyhülislam ve kazaskere, 17. yüzyıldan itibaren de vezirlere ve ümeraya verilmeye başlanmıştır.

Arpalığın azami miktarı, ilim adamlarına senede 70 bin akçe, yeniçeri ağasına 58 bin akçe, saray erkanına 20 bin akçe olarak tespit edilmiştir. Arpalık, Bervech-i arpalık dirlik) veya Bervech-i arpalık ulûfe yoluyla ödenirdi. Bervech-i arpalık dirlik, belirli bir kaza veya sancağın yıllık gelirinin bir kısmının tahsis edilmesi; Bervech-i arpalık ulûfe ise hazineden belli bir yevmiye verilmesi demektir.

Bu usul birçok yolsuzluğa sebep olduğu için 18. yüzyılda kaldırılarak yalnızca ilmiye sınıfına ödeme yapılmaya devam edilmiş, ancak tanzimattan sonra tamamen kaldırılmış ve yerine "tarik" maaşı konulmuştur. Meşrutiyetten sonra ilmiye sınıfına da diğer devlet memurları gibi düzenli aylık ve emeklilik maaşı bağlanarak arpalık usulü tamamen kaldırılmıştır.

Kaynakça

  • Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi (1985)
  • Osmanlı Devleti İlmiye Teşkilâtı; s. 18
  • Arpalık (İbn-ül-Emîn, T.T.E.M, sene-16); s. 276
  • Târih-i Cevdet; 4.cilt, sh. 292
  • Osmanlı Târihi Deyimleri; 1.cilt, s. 84
  • Büyük Türkiye Târihi; 10.cilt, s. 238

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Enderûn</span> Osmanlıda saray okulu

Enderûn Mektebi, Enderun'un II. Murad veya Fâtih Sultan Mehmed dönemlerinde açılmış olduğu şeklinde iki farklı görüş ileri sürülmekteyse de II. Murad zamanında Edirne Sarayı'nda teşkil edildiği, ancak gerçek teşkilâtına Fâtih döneminde kavuştuğu söylenebilir. Zamanla çeşitli değişikliklere uğramakla beraber Osmanlı Devleti'nin son zamanlarına kadar (1908) varlığını sürdüren bir saray okuludur. Hristiyan ailelerden devşirilen çocukların zeki ve gösterişlileri saraya alınarak özel bir şekilde yetiştirilirlerdi. Fatih Sultan Mehmet döneminde geliştirilmiştir.

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Dîvân-ı Hümâyun</span> Osmanlı Devletinde bakanlar kurulu

Dîvân-ı Hümâyun, Osmanlı İmparatorluğu'nda 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın yarısına kadar en önemli yüksek karar organı. İmparatorluğun yıkılışına kadar varlığını korusa da 17. yüzyıldan sonra önemini kaybetmiş ve 19. yüzyılda II. Mahmud'un teşkilat reformuyla kabine sistemine geçilerek Divan-ı Hümayun sembolik hale gelmiştir. Sadrazam, kubbealtı vezirleri, Rumeli beylerbeyi, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli ve Anadolu defterdarları, nişancı ve vezirlik rütbesine sahip olan yeniçeri ağası ve kaptan-ı derya'da divanın asli üyeleri arasında yer alırdı.

Hezarpare Ahmed Paşa, ölümünden önceki ismi Tezkereci Ahmed Paşa, Osmanlı padişahı İbrahim'in saltanatında 21 Eylül 1647-7 Ağustos 1648 tarihleri arasında on ay on altı gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı.

Kara Dev Murad Paşa IV. Mehmed saltanatında 21 Mayıs 1649 - 5 Ağustos 1650 ve 11 Mayıs 1655 - 19 Ağustos 1655 tarihleri arasında iki kez, toplam bir yıl, beş ay, yirmi dört gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Melek Ahmed Paşa</span> 79. Osmanlı sadrazamı

Melek Ahmed Paşa IV. Mehmed saltanatında 5 Ağustos 1650 - 21 Ağustos 1651 tarihleri arasında bir yıl on yedi gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Ermeni Süleyman Paşa veya Damat Süleyman Paşa IV. Mehmed saltanatında 19 Ağustos 1655 - 28 Şubat 1656 tarihleri arasında altı ay on gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı.

Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa ya da Tekfur-Dağlı Bekri Mustafa Paşa, II. Süleyman saltanatında, 2 Mayıs 1688 - 25 Ekim 1689 tarihleri arasında bir yıl beş ay yirmi dört gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Merzifonlu Çalık Hacı Ali Paşa, II. Ahmed saltanatında, 27 Mart 1692 - 27 Mart 1693 tarihleri arasında bir yıl bir gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'dan sonra Merzifon'un çıkardığı ikinci sadrazamdır.

Divitdar Mehmet Emin Paşa I. Mahmud saltanatında, 3 Ocak 1750 - 1 Temmuz 1752 tarihleri arasında iki yıl dört ay on gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yeniçeri</span> Osmanlı Devletinde askerî bir sınıf

Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişaha bağlı kapıkulunun en büyük birimiydi. Kesin kuruluş tarihi bilinmese de, on dördüncü yüzyılın son yarısında I. Murad döneminde (1362-1389) kurulduğu kabul edilir. Avrupa'nın ilk modern daimi ordusudur.

<span class="mw-page-title-main">Ulufe</span>

Ulufe, Kapıkulu Ocağı askerlerine, Acemi Ocağı mensuplarına ve bazı saray ve devlet görevlilerine üç ayda bir verilen maaş. Günlük olarak hesaplanırdı. Ulufe, yeniçerilere verilen maaştı. Törenle dağıtılan Ulufe için Adalet Meydanı kullanılırdı ve törenler için mutfak revaklarının önünde yeniçeriler, has ahırlar tarafına sipahiler sıralanırdı. Ulufe dağıtımından sonra, yeniçerilerin önlerindeki çayıra kapaklı sahanlar içinde pilav, zerde veya çorba konurdu. Yeniçerilerin ulufelerden memnuniyeti, yemek yemelerinden belli olurdu, şayet yiyorlarsa memnun oldukları anlaşılırdı. I. Abdülhamid döneminde ulufe alım-satımı yasaklandı.

<span class="mw-page-title-main">Acemi Ocağı</span> Osmanlı İmparatorluğunda asker yetiştirilen birim

Acemi Ocağı ya da Acemi Oğlanlar Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Enderûn için öğrencileri ve başta piyade kısmı olmak üzere Kapıkulu'nun ihtiyaç duyduğu askerleri yetiştirmek için kurulan ocaktır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu gerileme dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun reform dönemi

Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı tarihinde Karlofça Antlaşması'ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşmasına kadar (1792) geçen süreye denir.

<span class="mw-page-title-main">Dayı (ünvan)</span> 1671den sonra Cezayir, Trablusgarp ve Tunus Eyaletlerinin Osmanlı yöneticilerinin unvanı

Dayı, tarihsel bakımdan Osmanlı döneminde 1671 yılından itibaren seçilerek göreve getirilen Cezayir Eyaleti, Trablusgarp Eyaleti ve Tunus Eyaleti yöneticilerinin ünvanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sipahi</span> askeri sınıf

Sipahi, Osmanlı ordusunun ağır süvari sınıfı askeri. Tımar sahibi olan tımarlı sipahiler ve Kapıkulu Ocağı'na bağlı kapıkulu sipahileri olmak üzere ikiye ayrılır. "

<span class="mw-page-title-main">Vaka-i Vakvakiye</span> 17. Yüzyılda Osmanlı da yaşanan trajik olay

Vaka-i Vakvakiye ya da Çınar Vakası, Osmanlı Devleti'nde 17. yüzyılda IV. Mehmet‘in saltanatı sırasında 4-8 Mart 1656 arasında İstanbul’da çıkan askerî bir ayaklanmadır.

Cafer Mustafa Sunullah Efendi ; Türk, Osmanlı devlet adamı, şair, müderris, kadı, kazasker ve şeyhülislam.

Kapıkulu, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına ve bu sisteme verilen addır. Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı Devleti'nin askerî gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu.

Hasekiler, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahların hizmetindeki kişilere verilen isim. Haseki olarak adlandırılan bu kesim, İslam devletleri arasında sadece Osmanlılar ile Memlûklulerde mevcuttu. Padişahın gittiği her yerde bulunan hasekilerin sayısı ilk zamanlar 20'yi aşmazken daha sonraları 1000'i geçmiştir. Hasekiler düzenli maaşlarının yanı sıra sultandan hediye alırlardı. Saraydaki diğer hizmetlilerden farklı olarak sırmalı elbise giyerler ve taç takıp kılıç taşırlardı.