İçeriğe atla

Arpacık (hastalık)

Gözdeki arpacık ağızlaşması.
Arpacığa neden olan siller.

Arpacık, göz silleri enfeksiyonlarından biridir. Hastalık, 1-2 gün içerisinde oluşur ve gözdeki batma, gözkapağındaki gerilmelerle beraber kendini gösterir. Başta bir nokta halinde olan bozulum, 1-2 gün içinde ağızlaşma (püstül) durumuna geçer. Göz kapaklarındaki dış gözyaşı bezlerinin iltihabı sonucu dış arpacık, iç gözyaşı bezlerinin iltihabı sonucu iç arpacık ortaya çıkar.

Önleme ve tedavi

Arpacık genellikle herhangi bir özel tedavi olmaksızın birkaç gün veya hafta içinde kaybolur.[1]

Erken teşhiste damlalar, antibiyotikler ve merhemler arpacık oluşumunun önüne geçebilirken, tanıların genelde 1-2 günü aşması nedeniyle, hastalık daha geç düzelmektedir. Arpacıklı hastalar, ışık korkusu (fotofobi) barındırmaktadır; ışığa bakan arpacıklı gözde yaşarmalar meydana gelmektedir. Bu aşamada, hasta göze sıcak kompres yaparak arpacığın yayılmasını önleyebilir. Sıcak kompres iyileşmeyi hızlandırır.[2] Göz kapağının dışı veya içi etkilenebilir.[1] Birincil tedavi sıcak kompreslerin uygulanmasıdır.[3] Evde kendi kendine bakımın bir parçası olarak, insanlar etkilenen göz kapağını musluk suyuyla veya hafif, tahriş edici olmayan bir sabun veya şampuan (bebek şampuanı gibi) ile temizleyebilir. Göz yaralanmalarını önlemek için temizlik nazikçe ve gözler kapalıyken yapılmalıdır.[4] Arpacık olan kişiler, enfeksiyonu ağırlaştırıp (bazen korneaya) yayabileceğinden göz makyajı (örneğin göz kalemi), losyonlar ve kontakt lens kullanmaktan kaçınmalıdır.[5] Ciddi enfeksiyon oluşabileceğinden, insanlara arpacığı kendileri delmemeleri tavsiye edilir.[5] asetaminofen gibi ağrı kesiciler kullanılabilir.

Bir kaşığa sarılı pamuk, gözü acıtmayacak kadar sıcak bir suya batırılarak gözde 10 dakikalık aralarla tutulduğunda, arpacığın sebebi olan mikroorganizmaların, bulundukları yağ keseciklerinden dışarı çıkmasına yardımcı olmaktadır.

Ara sıra antibiyotik göz merhemi önerilir.[6] Bu önlemler sıklıkla tavsiye edilirken, iç arpacıklarda kullanım için çok az kanıt vardır.[1]

Antibiyotikler

Antibiyotik göz merheminin kullanımını destekleyen kanıtlar yetersizdir.[6] Ara sıra eritromisin oftalmik merhem önerilir.[7] kloramfenikol veya amoksisilin gibi diğer antibiyotikler de kullanılabilir.[8] Kloramfenikol dünyanın birçok yerinde başarıyla kullanılır ancak aplastik anemi ile ilgili endişeler nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'nde bir kara kutu uyarısı içerir ve bu durum nadiren ölümcül olabilir.

Antibiyotikler normalde birden fazla arpacığı olan veya iyileşmeyen arpacıkları olan kişilere ve blefarit veya rosacea hastalarına verilir.

Yöntemler

Sıcak kompresler başladıktan sonraki 48 saat içinde rezolüsyon başlamazsa kesi ve drenaj yapılır. Tıp uzmanları bazen özellikle inatçı veya tahriş edici bir arpacığın boşalmasını hızlandırmak için bir iğne ile mızrak gibi vururlar.[9] Arpacık tedavisinde cerrahi son çaredir. Herhangi bir tedaviye yanıt vermeyen arpacıklar genellikle cerrahi olarak çıkarılır. Arpacık ameliyatı bir göz doktoru tarafından ve genellikle lokal anestezi altında yapılır. İşlem, arpacığın dışa dönük olup olmamasına bağlı olarak göz kapağının iç veya dış yüzeyinde küçük bir kesi yapılmasından ibarettir. Kesi yapıldıktan sonra, irin bezden boşaltılır ve lezyonu kapatmak için çok küçük dikişler kullanılır. Bazen çıkarılan arpacık cilt kanseri olasılığını araştırmak için histopatolojik inceleme için gönderilir.

Alternatif tıp

2017 Cochrane incelemesi, akupunkturun antibiyotikler veya sıcak kompreslere kıyasla hordeolumda yardımcı olduğuna dair düşük kesinlikte kanıt buldu.[10] Akupunktur artı olağan tedavinin hordeolumun iyileşme şansını artırabileceğine dair düşük kesinlikte kanıt vardı ancak gözden geçirilen çalışmalarda ya pozitif kontrol olmadığından, körleştirilmediğinden ya da her ikisi birden olduğundan, plasebo ya da gözlemci etkisini dışlayamadılar.[10]

Halk arasında olgun dış arpacık tedavisinde sarımsak da kullanılır. Bir diş sarımsak ortadan kesilerek, etli kısmı arpacık olan bölgeye sabah akşam ovularak uygulanır. Sarımsak her bünyeye iyi gelmeyebilir. Uzman bir göz doktoruna muayene olmak gerekir.

Bazen arpacık kronikleşerek geç dönemde şalazyon'a (halk arasında it dirseği denir) dönebilir.

Arpacıkların ortaya çıkma sıklığı belirsizdir ancak her yaşta ortaya çıkabilirler.[11]

Nedeni ve teşhisi

Arpacık nedeni genellikle Staphylococcus aureus 'nun neden olduğu bakteri enfeksiyonudur.[1][6] Dahili olanlar meibomian bezi enfeksiyonundan kaynaklanırken harici olanlar Zeis bezi enfeksiyonundan kaynaklanır.[12] Şalazyon genelde göz kapağının ortasında ve ağrısızdır.[2]

Arpacık bakteriyel enfeksiyondan kaynaklanır. Vakaların yaklaşık %95'inde bakteri Staphylococcus aureus'tur.[13] Enfeksiyon, kirpik tabanında yağ bezinin tıkanmasına neden olur.

Arpacık her yaştan insanda görülebilir. Arpacıklar yetersiz beslenme, uykusuzluk, hijyen eksikliği, su eksikliği ve gözlerin ovuşturulması tarafından tetiklenebilir. Arpacıklar blefarit'e veya immünoglobulin eksikliğine ikincil olabilir.[14]

İşaretler ve semptomlar

Üst göz kapağı arpacığı
Alt göz kapağının dış hordeolumu olan 8 yaşındaki erkek çocuk

Arpacığın ilk belirtisi, yumrunun merkezinde pus olarak gelişen ve bölgede genişleyen küçük, sarımsı bir noktadır.[15]

Arpacığın diğer belirtileri şunlardır:

  • Üstte veya altta bir yumru göz kapağı
  • Göz kapağında yerel şişlik
  • Yerel acı
  • Göz kapağında kızarılıklık
  • Hassasiyet
  • Göz kapağı kenarlarında kabuklanma
  • Gözde yanma
  • Göz kapağı düşüklüğü
  • Göz küresi üzerinde kaşınma hissi (kaşıntı)
  • Bulanık görüş
  • Gözde mukus akıntısı
  • Göz tahrişi[16]
  • Işık hassaslığı
  • Yırtılma
  • Göz açıp kapatma (İngilizce: blinking) sırasında rahatsızlık[17]
  • Gözde yabancı cisim hissi

Komplikasyonlar

Arpacık komplikasyonları çok nadir durumlarda ortaya çıkar. Bununla birlikte, arpacıkların en sık görülen komplikasyonu, kozmetik deformiteye, kornea tahrişine neden olan ve genellikle cerrahi olarak çıkarılmasını gerektiren bir şalazyon'a ilerlemesidir.[18] Komplikasyonlar ayrıca uygun olmayan cerrahi delme işleminden de kaynaklanabilir ve esasen kirpik büyümesinin bozulması, kapak deformitesi veya kapak fistül içerir. Büyük arpacıklar kişinin görüşünü etkileyebilir.

Göz kapağı selüliti, göz kapak enfeksiyonu olan göz arpacığının başka olası rahatsızlığıdır. Arpacığın sistemik enfeksiyona (vücuda yayılan) ilerlemesi son derece nadirdir ve bu tür yayılmanın yalnızca birkaç örneği kaydedildi.[19]

Önlenmesi

Arpacık çıkmasının önlenmesi uygun hijyen ile yakından ilgilidir. Doğru el yıkama sadece arpacık değil, aynı zamanda birçok başka enfeksiyon türünün gelişme riskini de azaltabilir. Uyandıktan sonra, göz kapaklarına bir ila iki dakika ılık bir bez uygulanması, göz kapağının yağ bezleri içeriğini sıvılaştırarak arpacık oluşumunu azaltır böylece tıkanmayı önlemeye faydası olabilir.[20]

Arpacığı önlemek için kozmetik maddeleri ve kozmetik göz aletleri insanlar arasında paylaşılmamalıdır. Tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi, düzenli el yıkama esastır ve temiz olmayan ellerle gözler ovuşturulmamalı veya dokunulmamalıdır. Kişiler arasında enfeksiyonun yayılmasını önlemek için kirli göz makyajı atılmalı ve el bezlerinin veya yüz havlularının paylaşımı azaltılmalıdır.[21][22] Arpacıkları kırmak, irin içindeki bakterileri yayabilir ve bundan kaçınılmalıdır.[23]

Prognoz

Arpacık çoğu durumda zararsız olmasına ve komplikasyonlar çok nadir olmasına rağmen, arpacık sıklıkla tekrarlar. Göz içi hasara neden olmazlar, yani gözü etkilemezler. Arpacık normalde birkaç gün ila bir hafta içinde yırtılarak semptomların hafiflemesine neden olarak kendi kendine iyileşir ancak iki hafta içinde düzelmezse veya kötüleşirse bir doktor görüşü alınmalıdır. Arpacık tedavisinin parçası olarak çok az insan ameliyat gerektirir. Yeterli tedavi ile arpacıklar hızlı ve komplikasyonsuz iyileşme eğilimindedir.

Enfeksiyon bitişik dokulara yayılabileceğinden, arpacık sıkılmaya veya delinmeye çalışılmazsa prognoz daha iyidir. Ayrıca hastaların görme sorunları yaşamaları, göz kapağı şişkinliği çok ağrılı olması, arpacık kanaması veya tekrarlaması, göz kapağı veya gözlerin kızarması durumunda doktora başvurmaları önerilir.[24]

Dış bağlantılar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar


Kaynakça

  1. ^ a b c d Lindsley K, Nichols JJ, Dickersin K (2017). "Non-surgical interventions for acute internal hordeolum". Cochrane Database Syst Rev. Cilt 1. ss. CD007742. doi:10.1002/14651858.CD007742.pub4. PMC 5370090 $2. PMID 28068454. 
  2. ^ a b Carlisle, RT; Digiovanni, J (15 Temmuz 2015). "Differential Diagnosis of the Swollen Red Eyelid". American Family Physician. 92 (2). ss. 106-12. PMID 26176369. 
  3. ^ "How To Get Rid of a Stye Overnight". Collinsville Primary Eye Care (İngilizce). 24 Nisan 2021. 28 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2021. 
  4. ^ "Medical Treatment". 11 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  5. ^ a b "Merck Manual - Chalazion and Stye (Hordeolum)". 19 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ a b c Deibel, JP; Cowling, K (May 2013). "Ocular inflammation and infection". Emergency Medicine Clinics of North America. 31 (2). ss. 387-97. doi:10.1016/j.emc.2013.01.006. PMID 23601478. 
  7. ^ "Medscape: Medscape Access". Emedicine.com. 19 Kasım 2018. 4 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ eMedicine - Periorbital Infections : Article by R Gentry Wilkerson, MD. 3 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Sty (Stye, Hordeolum) Causes, Infection Symptoms and Treatment by MedicineNet.com 20 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  10. ^ a b Cheng K, Law A, Guo M, Wieldand LS, Shen X, Lao L (2017). "Acupuncture for acute hordeolum". Cochrane Database Syst Rev. Cilt 2. ss. CD011075. doi:10.1002/14651858.CD011075.pub2. PMC 5378315 $2. PMID 28181687. 
  11. ^ Ferri, Fred F. (2016). Ferri's Clinical Advisor 2017: 5 Books in 1 (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. 1219. ISBN 9780323448383. 18 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  12. ^ "Eyelid Disorders Chalazion & Stye". NEI. 4 Mayıs 2010. 18 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2016. 
  13. ^ "NIH - StatPearls - Stye". 14 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ Tamparo, Carol; Lewis, Marcia (2011). Diseases of the Human Body. Philadelphia, PA: F.A Davis Company. ss. 504. ISBN 978-0-8036-2505-1. 
  15. ^ "What are the signs and symptoms of a sty?". 7 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  16. ^ "Stye Symptoms". 6 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  17. ^ "Symptoms". 7 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  18. ^ "Hordeolum and Stye: Follow-up". 9 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  19. ^ "What is the prognosis (outcome) of a sty?". 12 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  20. ^ "Prevention". 10 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 
  21. ^ "VisionWeb". 9 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  22. ^ "BBC - Health - Ask the doctor - Styes". 1 Şubat 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  23. ^ "Merck Manual - Treat Your Sty". 19 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  24. ^ "Eyelid bump". 10 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nezle</span> Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama

Nezle ya da soğuk algınlığı, üst solunum sisteminde oluşarak kolay şekilde yayılan ve en çok burnu etkileyen bir bulaşıcı hastalıktır. Nazofarenjit, rinofarenjit veya akut koriza olarak da bilinen nezlenin semptomları arasında öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı (rinore) ve ateş yer alır. Semptomlar genellikle yedi ila on gün içinde ortadan kaybolur. Bununla birlikte, bazı semptomlar üç haftaya kadar sürebilir. İki yüzden fazla virüs nezleye sebep olabilmektedir. Nezlenin en yaygın nedeni rinovirüslerdir.

<span class="mw-page-title-main">Farenjit</span>

Farenjit, Pharyngitis yutağın (farenks) iltihaplanmasına (enflamasyon) yani yutak ve boğaz iltihaplanma verilen bir hastalıktır. Yutağın bazen mikrobik, bazen metabolik, bazen de çalışılan ortamın ısısına, tozuna bağlı olarak reaksiyon göstermesi olan farenjit sıklıkla boğaz ağrısı veya boğaz yangısı olarak anılır. Bademciklerin enfeksiyonu, tonsilit, de eş zamanlı olarak görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kandidiyaz</span>

Kandidiyaz, herhangi bir Candida türüne bağlı olarak gelişen herhangi bir mantar enfeksiyonu için kullanılan genel addır. Kandidiyaz başka adlarla da anılabilmektedir ve bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Kandida enfeksiyonu, kandidoz ve kandidiyazis.
  • Moniliyaz ve moniliyazis.

Vajinit, vajina mukozasının enflamasyonudur ve genelde aşağıdaki üç kategoriye ayrılır:

<span class="mw-page-title-main">Trahom</span> Kara sineklerin, yanı sıra hastanın havlu ve diğer eşyaları aracılığıyla bulaşır

Trahom, konjonktivayı, korneayı ve gözkapaklarını saran, genellikle süreğen bir çeşit göz hastalığıdır; gözde kesecikler ve bir kornea yastıkçığının oluşmasına ve tipik nedbe benzeri lezyonlara sebep olur. Granüler konjonktivit, Mısır oftalmisi ve kör edici trahom olarak da adlandırılan trahom bulaşıcı bir hastalıktır ve nedeni Chlamydia trachomatis adlı bir bakteridir. Enfeksiyon, göz kapaklarının iç yüzeyinde pürüzlenmeye neden olur. Bu pürüzlenme gözlerde ağrıya, korneanın dış yüzeyinin bozulmasına ve körlüğe yol açabilir.

<i>Helicobacter pylori</i> Bakteri cinsi

Helicobacter pylori mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duodenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sinüzit</span>

Sinüzit, yüz sinüsleri yüzeyindeki mukoza zarının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan hastalıktır. Burun mukoza iltihabı ya da diş çürüğünden kaynaklanan üst çene kemiği iltihaplanmasından ileri gelir. Burundaki biçim bozuklukları ve polipler sinüzit oluşumunda yardımcı etkenlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Bronşektazi</span>

Bronşektazi, bronşların doğuştan ya da sonradan 'geri dönüşsüz' biçimde genişlemesidir. Bronş genişlemesine, çeşitli biçimlerde ve bronş ağacında değişken yaygınlıkta rastlanabilir. Doğumsal olduğu kadar, bronşlara yerleşen enfeksiyon etkenlerinden de kaynaklanabilen geri dönüşümsüz bir bozukluktur. İltihaplanma ilerlediğinde ilk kez iltihaba bağlı yüksek ateş, halsizlik, üşüme gibi belirtilerle enfeksiyon fark edilebilir.

Diş apsesi, diş kökü ve çevre dokularını ilgilendiren kısa fakat ciddi süren, bölgesel olarak ateş ve ağrıyla seyreden yerel iltihaptır. Tedavi edilmezse osteit, periostit, selülit veya osteomyelit e dönüşür. Kronikleştiğinde radiküler kistlere dönüşür veya fistül vererek ağız mukozası veya yüz derisini deler ve dış ortama boşalır.

<span class="mw-page-title-main">Boğaz ağrısı</span> Tıbbi durum

Boğaz ağrısı veya boğaz yanması, boğaz bölgesinde oluşan ağrı, hassasiyet, yanma veya kaşınma hissine verilen isimdir. Genel olarak boğaz iltihabından (farenjit) veya bademcik iltihabından (tonsilit) kaynaklanır. Bununla birlikte aralarında travmanın da yer aldığı çok geniş spektrumlu nedenleri olabilir.

<span class="mw-page-title-main">İdrar yolu enfeksiyonu</span> i̇drar yolunun bir kısmını etkileyen enfeksiyon

İdrar yolu enfeksiyonu (İYE), idrar yolunun bir bölümünü etkileyen bir enfeksiyondur. Alt idrar yollarını etkilediğinde mesane enfeksiyonu (sistit), üst idrar yollarını etkilediğinde ise böbrek enfeksiyonu (piyelonefrit) olarak bilinir. Alt idrar yolu enfeksiyonu belirtileri arasında idrar yaparken ağrı, sık idrara çıkma ve mesanenin boş olmasına rağmen idrar yapma ihtiyacı hissetme yer alır. Böbrek enfeksiyonu semptomları arasında genellikle alt İYE belirtilerine ek olarak ateş ve ağrı yer alır. Nadiren idrar kanlı görünebilir. Çok yaşlılarda ve çok gençlerde belirtiler belirsiz veya spesifik olmayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Piyelonefrit</span> Hastalık

Piyelonefrit böbreğin piyelumuna (pelvisine) ulaşmış bir yükselen idrar yolu enfeksiyonudur. Eğer enfeksiyon ciddi ise "ürosepsis" terimi ile eşanlamlı olarak kullanılır. Tedavisi için antibiyotik, ayrıca hastalığın temel nedeninin giderilmesi gerekir. Nefritin bir türüdür. Piyelit olarak da adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Konjonktivit</span> Hastalık

Konjonktivit, konjonktiva adı verilen gözün en dış tabakası ve/veya göz kapaklarının iç yüzeyini saran zar tabakanın iltihaplanmasından ileri gelen tıbbi bir durum, bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Mastoidit</span> Orta kulak hastalığı

Mastoidit kafatası tabanında bulunan, temrporal kemiğin bir parçası olan ve içierisinde hava hücreleri olan mastoid parçanın enfeksiyonu olarak tanımlanır. Enfeksyon mastoid boşluktaki hava hücreleri içerisindeki mukozal yüzeyin infalamasyonudur. Mastoid parça içerisindeki hava hücreleri kulakla bağlantı halindedir. Mastoidit sıklıkla yeterli tedavi edilmemiş akut Orta kulak iltihabı sonucunda gelişir ve eskiden çocukluk çağında ölüm sebeplerinin önemli bir kısmından sorumluydu. Günümüzde gelişmiş antibiyotikler nedeniyle gelişmiş ülkelerde bu hastalıklar daha çok medikal tedavi ile takip edilemkte, cerrahiye nadiren ihtiyaç duyulamktadır. Antibiyotik reçete edilme oranlarında azalma olması günümüzde orta kulak iltihabı artışına sebep olmamıştır. Bunun bir nedeninin çocukluk çağı aşılarından olan Hemofilus ve Streptokok aşıları olduğu düşünülmektedir.Tedavi edilmemiş enfeksiyonlar komşu kemik yapılara ve kafa içi alana yayılarak ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kavernöz sinus trombozu</span> insan hastalığı

Kavernöz sinus trombozu kafa kaidesinde, sfenoid kemiğin sella turcicanın her iki yanında yer alan, beyindeki venöz kanın kalbe gönderilmesinde rol kavernöz sinusun kan pıhtısı ve mikroorganizmalar ile tıkanması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Bartholin kisti</span>

Bartholin bezleri vajina açıklığının her iki tarafında bulunan iki küçük bezdir. Bezler vajinayı yağlamaya (nemlendirmeye) yardımcı olan mukus üretir. Bir Bartholin kisti, bu bezlerden birinin deliklerinde bir tıkanma meydana geldiğinde ortaya çıkar ve mukusun birikmesine ve bir yumru oluşturmasına neden olur. Bartholin kistleri tüm kadınların yaklaşık %2'sinde görülür. Doktorlar genellikle bu kistleri üreme çağındaki kadınlarda teşhis eder. Menopozdan sonra bir kadının Bartholin kisti geliştirme riski azalır.

<span class="mw-page-title-main">Şalazyon</span>

Şalazyon, göz kapağı içindeki bir kist'tir, genellikle meibomian bezi, genelde göz kapağının ortasında, kırmızıdır ve ağrısızdır. Birkaç hafta içinde kademeli olarak ortaya çıkma eğilimindedirler.

<span class="mw-page-title-main">Pitozis</span>

Pitozis veya blefaropitozis, sarkan veya aşağı inmiş olan üst göz kapağı durumudur. Bireyin kasları yorulduğunda, uzun süre uyanık kaldıktan sonra bu durum daha net gözlenebilir. Bu duruma bazen "Whitaker gözü"de denir, ancak bu terim normalde ambliyopi durumunu ifade eder. Yeterince şiddetliyse ve tedavi edilmezse, sarkık göz kapağı ambliyopi veya astigmatizma gibi başka durumlara neden olabilir. Bu nedenle, bu bozukluğun çocuklarda görme gelişimini engellemeden önce küçük yaşta tedavi edilmesi özellikle önemlidir.

Norfloksasin, florokinolon antibiyotikler sınıfına ait bir antibiyotiktir. İdrar yolu enfeksiyonları, jinekolojik enfeksiyonlar, prostat bezi iltihabı, bel soğukluğu ve mesane enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılır. Göz damlaları, bir yaşından büyük çocuklarda kullanım için onaylanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Üst solunum yolu enfeksiyonu</span> burun, sinüsler, yutak veya gırtlak dahil olmak üzere akut bir enfeksiyonun neden olduğu hastalık

Üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE), burun, sinüsler, farenks, larenks veya trakea dahil olmak üzere üst solunum yollarını tutan akut bir enfeksiyonun neden olduğu bir hastalıktır. Bu genellikle burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, bademcik iltihabı, farenjit, larenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve soğuk algınlığını içerir.  Enfeksiyonların çoğu doğası gereği viraldir ve diğer durumlarda neden bakteriyeldir. ÜSYE'ler mantar veya helmintik kaynaklı da olabilir, ancak bunlar daha az yaygındır.